ROMANTİZMLE
KÖY ENSTİTÜLERİNİ HATIRLAYALIM
Atatürk 1935 de Toprak Kanunu çıkartmak istedi ama köylünün eğitimsiz olduğunu, önce köy ihtiyaçları için mesleki olarak eğitilmesi gerektiğini farketti. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan'a Muallim Mekteplerini dönüştür dedi..
1-Bakan Saffet Arıkan da,
İsmail Hakkı Tonguç'a namı diğer Tonguç Babaya bu görevi verdi. 1926 daki Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati'nin kurduğu Muallim Mekteplerinin(Öğretmen Okulları) müfredatını köy ihtiyaçlarına göre düzenlediler.
2-1935'lerde Saffet Arıkan ve Tonguç Baba ile başlayan bu dönüşüm, 1940 larda Hasan Ali Yücel ile devam etmiştir.
3-Bilge Atatürk'ün uçmağa varmasından sonra Milli Şef İnönü'de bu projeye gereken desteği ve önemi vermiş idi.
4-Köy Enstitüleri konusunda hep gözardı edilen ihmal edilen kişi ise Tonguç Baba olagelmiştir. ...
5-Emsalsiz bir Aydınlanma Projesiydi.
6-Marşlarımızdan biri de buydu.
Aç kaldık da el açmadık
Devrimlere temel taştık
Diken söktük, gül diktik
Yürü goca halkım yürü ...
17-Bu eğitim sisteminden çıkan çocukların hayatta başarısız olma olanağı yoktu.
18-....köy enstitülüler gittikleri her köye bilimsel tarımı öğrettiler...
19-Bu yerlerde güller biter
Göz ağrım gözümde tüter
Kula kulluk artık yeter
Yürü Cilavuz'um yürü...
20-Aileler umutlu, çocukları mutluydu.
21-Sovyetlere karşı Atlantik bloğuna başvurup Truman Doktrinini kabul edip, bu güzelim aydınlanma projemi sonlandırmasaydık,
bugün ülke nasıl olurdu acaba?..
22-Savaş açlık kıtlık demek
Günde yetmiş gram ekmek
Karanlığa ışık gerek
Yürü Savaştepe'm yürü
23-"Ilgaz Anadolu'nun sen yüce bir dağısın..."
24-Yürü Hasanoğlan yürü...
Ankara Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü, maalesef Truman Doktrini'ne kurban edilip, dinci Reşat Şemsettin Sirer'in Milli Eğitim Bakanı yapılmasıyla önce öğrenci alımına kapatıldı (1946),
Sonra tümden kapatıldı.(27 Kasım 1947) 😪
ağla gözlerim ağla ...
25-Ankara Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü, 1940 ların başında dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından kurulmuş, yanına Sağlık Bölümü de eklenmiştir. Bu okul Anadolu'daki diğer normal köy enstitülerine hoca yetiştiriyordu. Ve tabi köylere de Sağlık Memuru.
26-Ankara Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü en büyük hedeftir.
Sam Amca dedi ki; ben sana Mali ve Askeri yardım yapacağım ama sen komünist sistemin altyapısını bu okulda kuruyorsun...önce bu okulu kapa sonra General Marshall'ın yardım planından alırsın...çaresiz kabul etmiş idik😪
36-Eğitim 5 yıl sürüyordu,
Şimdiki Üniversite eğitiminden
5 kat daha kaliteli ve uygulamalı eğitim veriliyordu.
37-'Bu büyük mucizeye tanık olmak vardı anasını satayım...'
38-Köyden bu öğretmenler gitti köyler de bitti.
39-Tonguç Baba bir efsaneydi.
40-Truman Doktrini ve akabindeki Marshall Planı bu okulları kapatmayı maalesef şart koşmuştu.
42-Kapatıldığı tarih olan,
27 Kasım 1947 KARA GÜN oldu, çöktü HASANOĞLAN YÜKSEK KÖY ENSTİTÜSÜNÜN BAŞINA...
43-O dönem de para için her yol mübahtı...her türlü taviz veriliyordu.
44-Mozart çalan köy çocuklarının öğretmeni, TONGUÇ .
45-Ankara Hasanoğlanı kuran H. Ali Yücel, bu okulun yanına 1942 de olmalı birde sağlık kolu kurdu.
Yetiştirdiği sağlık memuru bir köye gönderiliyor, civardaki 30 köye de hizmet veriyordu. Düşünün o yıllarda hastalara iğne vuracak insan kıtlığı var ülkede. Ne büyük hizmetmiş👍
46-'Anadolu insanını Ağaların yanında ırgat, yarıcı, hizmetkar olmaktan çıkartan, dik durmasını sağlayan bir sistemi Ağalar da isteyemezdi zaten...'
47-Anılar, ağlatan anılar...
48-Ne günlerden geçiyorduk...
49-Bir tane Yüksek Köy Enstitüsü vardı Ankara Hasanoğlan'dır adı ve Anadolu'daki diğer 21 Köy Enstitüsüne hoca yetiştiriyordu Ankara.
(Harita da Anadolu'ya yayılan bu Aydınlanma Projesinin Bölge Okullarının bulunduğu yerler görülüyor. 1954 de hepsi Öğretmen Okuluna dönüştürüldü)
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Türk; Hoca Saadettin Efendi'ye göre, leşti, hilebazdı, aşağılıktı…
Türk; Naima'ya göre, azgındı, çirkindi, kabaydı, cahildi…
Türk; Nef-i'ye göre, Allah'ın irfan pınarını yasakladığıydı…
Türk; Baki'ye göre, kabaydı…
Türk; Hafız Çelebi'ye göre, baban bile olsa öldürülmesi gerekendi…
Türk; Sadrazam Kuyucu Murat'a göre, başı vurulması gerekendi…
Türk; Aksaraylı Kerimettin Mahmut'a göre, hunhar köpekti. Me'lundu…
Türk; Merzifonlu Seyyit Abdurrahman Eşref'e göre, eşsiz bir gaddardı…
Türk; Gelibolulu Mustafa Ali'ye göre, pasaklıydı, çirkindi…
Türk; Taşlıcalı Yahya'ya göre, soyu kuruyasıca idi…
Türk; Büyükelçi Moralı Çuhadır Ahmet'e göre, hayvandan farkı olmayandı…
Türk; Tokatlı Nuri'ye göre, şehir dili bilmez hayvandı…
Türk; Şeyhülislam Mustafa Sabri'ye göre, tiksinti duyulandı…
Türk; Vahdettin'e göre, dini, soyu sopu, yurdu belirsiz, cahiller sürüsüydü…
Siniriniz bozulmasın devam etmeyeyim!
Osmanlı…
– Ermenilere, “Millet-i Sadıka”…
– Araplara, “Kavm-i Necip”..
– Rumlara, “Romalı” anlamına gelen “Romeos” derken Türkler'i böyle aşağıladı.
Peki, Türk kendini nasıl görüyordu?
İşte Türk'ün hali; +++
2-++“İlk ders beni şaşırtmıştı.
Bu bölük, o zamanki milletin bir parçasıydı. Hepsi de Anadolu köylüleriydi. Biz Anadolu köylüsünü dindar, mutaassıp bilirdik. Halbuki bu gördüklerim sadece cahildiler...
Fakat asıl şaşkınlığım ikinci derste oldu. Daha ilk sual cevaplarda anlaşıldı ki, bu askerler yalnız hangi dinden olduklarını değil, hangi milletten olduklarını da bilmiyorlardı.
‘Biz hangi milletteniz' deyince her kafadan bir ses çıktı:
‘Biz hangi milletteniz' deyince her kafadan bir ses çıktı:
‘Biz Türk değil miyiz' deyince de hemen, ‘Estağfurullah' diye karşılık verdiler.
Türklüğü kabul etmiyorlardı.
Halbuki biz Türk'tük. Bu ordu Türk Ordusu'ydu. Türklük için savaşıyorduk...
Asırlarca süren maceralardan sonra son sığınağımız ancak bu Türklük olabilirdi.
Fakat ne çare ki bu “biz Türk değil miyiz?” diye sorunca “Estağfurullah” diye cevap verenlerin görünüşe göre Türk demek Kızılbaş demekti.(…)
Dininde, milliyetinde birleşmiş olmayan bu bölük, dersler ilerledikçe görüldü ki, devletin şeklini, devletin adını, padişahın ismini, devletin merkezini, başkumandanını ve onun vekilini de bilmemektedir.
Hele iş, vatan bahsine dönünce büsbütün karıştı. Kısacası, vatanımızın neresi olduğunu bilen yoktu. Yahut da bütün bilgiler, belirsiz, köksüz, şekilsiz ve yanlıştı…”
Şevket Süreyya Aydemir (1897-1976), öyküsünü yazdığı “Suyu Arayan Adam” kitabında böyle anlattı Türkleri…
VATANDAŞLIK BAYRAMI
Falih Rıfkı Atay (1894-1971),
“Batış Yılları” adlı eserinde kendi kuşağını Osmanlı'nın son çocukları olarak tanımladı:
“Kendime ilk defa ne zaman ‘Türk' dediğimi pek hatırlamıyorum. Bizim çocukluğumuzda ‘Türk', kaba ve yabani demekti.
İslam ümmetinden ve Osmanlı idik. İlmihallerde baş dersimiz ‘din ile milliyetin bir olduğunu' öğrenmekti.
‘Vatan' sözü yasaktı. Onu ben büyüyüp de Namık Kemal'i okuduğum günlerde kitapta gördüm. Kulağımla ancak Meşrutiyet'te duydum.
Biz padişah kulları idik.
Okul çıkışlarında her akşam sıraya girer, ‘Padişahım çok yaşa' diye bağırırdık…”
Buraya kadar yazdıklarımın kuşkusuz amacı var:
Mustafa Kemal de, Osmanlı'nın son kuşağındandı. Türk'ün, Osmanlı iktidarı tarafından nasıl aşağılandığını yaşadı.+
Osmanlı münevverlerinin Babıali'de “Türk” sözünü Arap aksanıyla ifade ederek “Terk” diye yazdıklarını unutmadı. (“Terk” sözcüğünün çoğulu Arapçada “Etrâk” demekti; ve Türklere, “İdrâki biidrak” -anlayışsız Türkler- diyorlardı!)
Oysa…
Türk; Atatürk'e göre, yıldırımdı,
Oysa…
Türk; Atatürk'e göre, yıldırımdı, kasırgaydı, dünyayı aydınlatan güneşti. Bu sebeple…
96 yıl önce…
Tarih: 23 Mayıs 1928.
TBMM, 1312 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nu kabul etti. Böylece…
Asırlardır hor görülen Türk, yurttaşlık payesiyle onurlandırıldı.+
Osmanlı ile Cumhuriyet farkı buydu…
Bugünlerde…
“Osmanlıcı” geçinen kimi AKP'liler, Ekrem İmamoğlu'nun “Türk” değil, “Rum” olduğunu ima ederek onu aşağılamaya çalışıyor!
Demek ki artık…
“Türk”, Osmanlı'da olduğu gibi aşağılanan-horlanan değildi.
3-Bu yazıyı yazalı 10 yıldan fazla olmuş. Milyonlarca insan belki de ilk defa Kürtleşen Türkmenleri öğrenmişti. Hala güncelligini koruyor. turkiye.net/yelpaze/konuk/…
--Amerikalı gazeteci:
Niye değiştirdiniz milletin alfabesini diye soruyor Atatürk'e.
--Atatürk'ün cevabı:
Hayır milletin değil, 10 bin kişinin alfabesini değiştirdim. Doğru alfabeyle de millete de okuma yazmayı öğrettim.
1-Tarih boyunca Türkçe'nin kaydedildiği alfabeler 18 tanedir.
(Dilbilimci Prof Dr Ahmet Buran hocadan alınmıştır) @AhmetBURAN4
@AhmetBURAN4 2-Yıllarca aklımızla alay edercesine bir gecede alfabe değişti de dedemizin mezar taşını okuyamıyorum dedi malum zırtolar, kütüphaneye gidipte hiç bir şey okuyamıyorum dedi aynı zırtolar! Peki bunlar Osmanlı'da alfabe tartışmalarını? Bal gibi biliyorlar.. altayli.net/osmanlida-alfa…
MHP Ankara eski il yönetim kurulu üyesi Mehmet Sakarya’nın kaleminden..!!!
BİZ UYUDUK…!?
ABD 2002 yılında ülkemizi işgal ettirdi. Kime mi..!?
T.C. kimliği taşıyan, fakat aslında fanatik Türk düşmanı olan mollalara..!?
Hafızanızla zaman tüneline girin, Yaşadıklarımızı bir film gibi seyredin! Hafızın şiir okuması ve göstermelik kodese aldırılması… Ahmet Özer ...
1- Mağdura bu millet bayılır… ABD yani CIA bizi bizden iyi tanır…
Ben o sırada MHP Ankara İl yönetimindeydim. Bahçeli ani kararla istifa ettirildi, Hükümet yıktırıldı. İstifa haberi geldiğinde, İl yönetimi toplantıdayız, Dedim ki,
“Herkes intihar edebilir, Genel başkanımız da siyaseten intihar etmiştir, yalnız partiyi de peşinden sürüklemiş, onu da öldürmüştür”
2- Başkan Yaşar Yıldırım kireç gibi oldu.
“Abi ipimizi çekiyorsun” dedi…
“Başkan” dedim “benim ipim yok, 1966 yılından beri bu hareketin içindeyim.Her düşündüğümü söylerim… Rahmetli Başbuğumun döneminde de böyleydim”
Dediğim çıktı, Bahçeli’nin İsifasıyla hükümet yıkıldı, seçime gidildi… MHP barajın altında kaldı… Arapçı, daha doğrusu ABD’nin adamları kazandı… ABD, FETÖ, CIA, Yerli işbirlikçileri elele verdi, önce askeriyeyi çökerttiler…
Türkiye'de neden hiç kimse;
Saka Torunuyuz, Hun Torunuyuz, Göktürk torunuyuz
Uygur torununuyuz,
Avar, Hazar, Kıpcak torunuyuz demiyor da
sadece Osmanlı torunuyuz diyor?
Yani mesele Türklük ise Sakalar/İskitler, Partlar, Hunlar'dan başla saymaya.
Yok eğer mesele hükümdarlık ise Uygurlar hükümdarlığın
kralı yaptı...
Herkes neden sadece Fatih'in, Selim'in torunu oluyor..??
Neden hiç kimse, Targıtay'ın, Alper Tunga'nın, Tomris Hanin, Kabaç Han'ın, Teoman Han'ın. Mete Han'ın. Atilla'nın. Kürşat'ın. Gültikin'in Bilge Tekin'in Osman Batur'un. Şeyh Şamil'in torunuyum demiyor...
Osmanlı'dan başka devlet mi bilmiyorlar yoksa..??
2-Bu Osmanlı torunuyum diyenler arasında İlk Turan İmparatorluğunu bilen var mı? Ya da
Kavimler göçü sonrası Avrupa'da kurulan ilk Türk devletini bilen var mı..??
Balamir Kağan'ı tanıyan var mı aranızda eyyy Türkçü geçinen Osmanlıcılar..
Yani mesele tarihe sahip çıkmaksa İskitleri, Asya ile, Avrupa Hunları, Ak Hunları, Doğu Anadolu ve İran'da kurulan ve tam 652 sene hüküm süren KaraHunlar Devletini bilen var mı?
Daha geriye gidersek yine Doğu Anadolu bölgesinde 4 bin yıl önceden var olan Ön Türk Devleti Türki Krallığını bileniniz var mı? Hattileri, Turukkuları,
Veya Samsun'daki İskitleri, yine Doğu Roma-Bizanstan 1500 yıl önceki İstanbul'daki Oy Bil devletini, ön Türkçe adı Astan Bulin (Bolig) şehrini, Atatürk neden Konstantinopolis'ten İstanbul'a çevirdiğini biliyor musunuz? ... Beşiktaş Metro kazılarında ortaya çıkan Kurganlar ve altınların sahipleri Rum Yunan Ermeni değil Ön Türklerdir. Kamlık İnancı'nın Atalar Kültü inancı gereği Altınlar , Elbiseler, Giysiler, Kılıç, At veya Eşleriyle birlikte gömülüyordı ve bu inanç sadece eski Türklerde vardı.
Yani Neden sadece Osmanlı..?? Saltanat ile yönetildiği için mi..??
Avarları, Hazarları tanıyan var mı aranızda.??
Hazar Türk devleti bugünkü Rusya'dan daha büyüktü..
Belki adını bile duymadınız.. Niye ille de Osmanlı..
Harfleri Arapçayı Farsçayi anımsatıyor diye mi..??
3-Sizin Türklükle, Tarihle ilginiz yok..
Sizin, yobazlıkla ilginiz var..
Geri kalmışlıkla, Sizi yönetenleri şatafatlı hayatlarıyla,
Yalakalıkla ilginiz var...
Mesela tarihe sahip çıkmaksa Osmanlı'dan daha büyük devletlerde var tarihimizde...hemde gerçekten Türk'e hizmet eden devletler...
Oğuzlar, Türgişler, Karluklar...
Neden hiç Karahanlı, Kıpçak, Gazne, Selçuklu torunuyuz diyen yok..
Memluk(Kölemen) Türk devletini "Devletü't Türkiyye" adını duyan var mı aranıza..??
Ya İhşidleri, Eyyübileri, Tulunoğlu Türk Devletlerini bilen var mı aranızda? Ya da bunların hikayelerini bilen..??
Siz sadece takke, cübbe, sakal seviyorsunuz..
Bu yüzden Osmanlı torunuyuz diyorsunuz..
Tarihte övünülecek çok daha büyük devletler çok daha büyük kahramanlar varken neden sadece Osmanlı..??
Siz dinciligi seviyorsunuz.. Dine bağlı gericiliği seviyorsunuz.. Pedofili seviyorsunuz! Bu yüzden sadece Osmanlı'yı biliyorsunuz..
İskitlerden, Partlardan, Hattilerden, Subarlardan Ak veya Kara Hunlardan, Avarlardan, Etrüsklerden haberiniz yok..
Bir tek Osmanlı biliyorsun ama onu da yanlış biliyorsun..
Hadi tanışın gerçek Osmanlıyla bari...
1-Osmanlı Türk Devleti ise Neden Türklerin Bundan Haberi Yoktur!?
15 Ekim 2024
Osmanlı Devleti Türk Devleti ise:
1. Neden Osmanlı’da Müslüman Türkler fakir, gayrimüslimler zengindir? Yunan Ord. Prof. Dr. Dimitri Kitsikis: “Batılılar bizi kışkırtana kadar Osmanlı’yı, Ermeniler, biz (Yunanlılar) ve diğer devşirmeler yönetiyordu.” x.com/Saka_larr/stat…
2. Neden Anadolu’daki Türkler İstanbul’a (o zamanki adıyla Konstantinopolis) gitmek için bulunduğu şehrin eşrafından, ağasından, beyinden, borcu olmadığına ve geri döneceğine dair iki kefilli muhtesip vizesi istenirken, bu vize Yunandan, Ermeniden, Yahudiden ve diğer gayrimüslimlerden istenmezdi?
2- 3-Neden Boğaz’ın iki yakasındaki yalılarda, köşklerde, Marmara Denizi’nin çevresindeki yalılarda, köşklerde bir tane Müslüman Türk yaşamıyordu?
4. Neden Osmanlı Bankası dahil 12 bankanın sahipleri Yunan, Ermeni vb. iken Türkler bankada işçi olarak bile çalışamıyordu? Duruma istisnai bir tepki olarak Ziya Paşa Ziraat Bankası‘nı (Memleket Sandıkları) kurmuş, sonra da Ziya Paşa Taif’e (Arabistan’da) sürgün edilip zindanda boğdurulmuştu!
5. Neden Anadolu’da doktor, eczacı, hatta köy bakkalları bile Yunan veya Ermeniydi?
6. Neden Türkler 10 yıl, hatta 15 yıl askerlik yaparken, Osmanlı vatandaşı Yunan ve Ermeniler askerlikten muaf tutulmuştu? Bu durumun ticaret, sanat ve her türlü faaliyetten Türklerin dışlanmasına yol açtığı bilindiği halde sürdürülmüştür!?
7. Neden Osmanlı’da Tanzimat aydınları, “Bu alfabe bizi cahil bıraktı, Latin alfabesine geçelim,” diye İlbasan kongreleri düzenliyorlardı?
Zaten tapu daireleri, telgraf ve saraydaki bazı yazışmalar ve mektuplar Latin alfabesiyle yapılıyor, örneğin 1795 tarihinde Hatice Sultan’ın mimar sevgilisine yazdığı mektup Latin alfabesiyledir. (Resmi ekte)
Durum böyle iken, Anadolu’daki Türkmen-Oğuzlara, Müslüman Türklere neden Arap ve Fars harfli uyduruk Osmanlıca dayatılmıştır?
Jandarma görmesin diye Kuran-ı Kerim’leri tarlalara saklardık...
Atatürk döneminde jandarmalar köy köy gezip kimlerin Kur’an okuduğunu kontrol ediyor ve “Sen misin din dersi veren?” diyerek hocaları alıp götürüyormuş.
Tamamen hayal ürünü olan bu anlatıyı belgelerle çürütelim ve Atatürk döneminde dini kitapların okutulmasından bahsedelim. Lütfen sonuna kadar dikkatle okuyun.
Birazdan belgeleriyle göreceğiniz üzere Atatürk, Kuran-ı Kerim'i ve din kitaplarını yasaklamak bir tarafa, hem askerler için hem köylüler için ayrı ayrı din kitabı hazırlatmıştır. Köylerde her evde mutlaka bir Kur’an-ı Kerim ve din kitabı bulundurulması için resmî adımlar atmıştır. Okullarda din ve Kuran-ı Kerim dersleri okutulmuştur. Başlıyoruz.
1⃣- Askere Din Kitabı
26 Mart 1925’te Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Diyanet İşleri Başkanlığından askerlerin İslam dinini öğrenmeleri için kışlaların uygun yerlerine asılmak maksadıyla ayet-i kerime ve hadis-i şerif yazılı levhalar hazırlanıp gönderilmesini ve askerlere okutulmak üzere bir din kitabı hazırlanmasını istemiştir. Bunun üzerine Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Akseki tarafından görmüş olduğunuz Askere Din Dersleri kitabı hazırlanmış ve silah altındaki tüm askerlere okutulmaya başlamıştır.
2⃣- Köylü Din Dersleri Kitabı
1928 yılında köylümüzün İslam dinini layıkıyla öğrenmesi için yine Ahmet Hamdi Akseki tarafından Köylüye Din Dersleri adlı bir kitap yazılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu kitabın köylülere ulaştırılmasının sağlanması için müftülüklere talimat verilmiştir.