rabia naz'ın ölümünün aydınlatılacağına dair birkaç kez çok umutlandım. maalesef olmadı. aksine baba'yı akıl hastanesine yatırmaya çalıştılar, bana soruşturma açıldı. şu an yurtdışındayım. zor zamanlar geçiriyorum. yaşadığım ve bildiğim her şeyi tüm açıklığıyla anlatmak istiyorum
neden yurtdışı? "ben de geziciyim" dediğim eski bir twite ilk soruşturma açılmıştı. sonra oğlumla türkiye turu yaparken aşağıdaki mesajları aldım. ayrıca polisler hakkımda arama kararı çıkacağını söylemiş. alakam olmayan bir konudan dolayı oğlumun beni hapiste görmesini istemedim 
tatilimizi sonlandırmak zorunda kaldım. oğlumla (7 yaşında) baş başa tatildeyken gözaltına alınmaktan ona bu travmayı yaşatmaktan korktum. ne olacağını görmek ve ne yapacağıma karar vermek için yurtdışına çıktım. şimdi oğlumun dün okulda yazdığı yazıyı büyük bir acıyla okuyorum.
pkk sempatizanı mıyım? değilim. silaha şiddete düşmanım. barışçıl çözümden yanayım. hedef gösterildiğim akit haberini lütfen okuyun. twitlerde demek istediğimi anlamaya çalışın. silahla şiddetle çözüm olmadı yine olmaz. (akit'in #rabianaz etiketine dikkat)
çok eski twitlerle neden hedef gösteriliyorum? ne itibarım var bilmem ama itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. neden? maalesef hâlâ rabia naz'ın ölümünü örtbas etme derdindeler. bu nedenle bana olan güveni yıkmaya çalışıyorlar. bir yandan ölümü aydınlatıyor olsalar böyle demezdim.
asıl konuya, rabia naz'a gelmek istiyorum. dediğim gibi bildiğim ve gördüğüm her şeyi anlatmak istiyorum. 19 şubat'a gelen mesajla konudan haberim oldu. 24 şubat'ta araştırıp yazdım. iyi yaptım. konu ülke gündemine girdi. baba savcıyla bile görüşemezken içişleri bakanıyla görüştü
süreç boyunca aile bakanlığı, adalet bakanlığı ve içişleri bakanlığı (bazısı birkaç kez olmak üzere) müfettişler atadı, soruşturdu. bütün bu çabalar her nedense hep bir duvara tosladı. hepsi durduruldu. devletimiz bir çocuğun ölümünü aydınlatmaktan hep kaçtı.
çoğu insan rabia naz'ı ilk benim duyurduğumu düşünüyor. hayır, öyle değil. benim daha haberim bile yokken örneğin sabah'ta sürmanşet oldu tgrt'de program yapıldı. müge anlı ilçeye ekip gönderdi. ama her ne hikmetse tüm bu haberler ansızın kesildi. asla devamı gelmedi.
cem küçük ve fuat uğur ekim'de tv programı yapmıştı ben sonraki şubat'ta sorduğumda @FUATUGUR yanıt verdi "biz hâlâ aynı fikirdeyiz içişleri bakanı @suleymansoylu ilgileniyor" dedi. umutlandığım anlardan biriydi.
@FUATUGUR @suleymansoylu umudumu zorlayan anlardan biriydi. @cemkucuk55 açıkça "bu cinayet örtülmüştür" diyordu.
@FUATUGUR @suleymansoylu @cemkucuk55 2 mayıs'ta ak parti içinde etkili biriyle görüştüm. ne kadar etkili? yanımda bakanlarla yazışıyordu. bakanlar konudan haberdardı. bu görüşmeyi çok vicdanlı bir takipçim ayarladı. yine umutlandığım günlerden biriydi. halledeceğiz dedi.
@FUATUGUR @suleymansoylu @cemkucuk55 aile bakanı @ZehraZumrutS'un vicdanlı bir insan olduğunu ve konuyu çözmeye çalıştığını öğrenmiştim. keza milli eğitim bakanı @ziyaselcuk için aynı şeyi duydum. yanımda yazıştılar. umutlandım:/
@FUATUGUR @suleymansoylu @cemkucuk55 @ZehraZumrutS @ziyaselcuk benimle görüşen kişi "önüme video koysalar bile beni rabia naz'ın intihar ettiğine inandıramazlar" dedi. buraya kadar normal. "bu saatten sonra @EmineErdogan ve sümeyye erdoğanı da inandırmazlar" dedi. her şeyi biliyorlar dedi. umutlandığım anlardandı.
rabia naz'a ne olduğunu ben bilmiyorum. bildiğim şeyleri anlatacağım. eeki belediye başkanı hiç konuşmuyor. eski MİLLİ SAVUNMA BAKANI hiç konuşmuyor.. hâlâ korunuyorlar. 1 kez bile ifade vermediler. ak partili değilim ama akparti içinde kimsenin bunları sevmediğini görebiliyorum.
hal böyle olunca karşımda devlet değil mafya varmış gibi gibi hissediyorum devlet yine neyse ama mafyadan korkuyorum
recep tayyip erdoğan'ın @RTErdogan haberi var mı? aylar öncesinden beri var. benim bunu dillendirmemem istendi. dillendirmedim. çözülsün istedim. çözmek adına hiçbir şey yapılmadı.
yaklaşık iki aydır dışarıdayım. yalnızım. her anlamda yıprandım. daha önemlisi baba @VatanSaban 1,5 yıldır uyumuyor uyuyamıyor. rabia naz'ın katilleri ve örtbas edenler ise muhtemelen lüks hayatlarında huzurlu uykular uyuyor, devlet tarafından korunuyor. bunu kabul edemiyorum.
kendi de eynesilli olan @cemkucuk55 ekim 2018'de @suleymansoylu'yu bilgilendirdi. soylu araştırma başlattı. sonuç? yok. şubat 2019'da konu ülke gündemine girince soylu yine araştırma başlattı. sonuç? yok. seçimden önce bir kez daha araştırma başlattı. sonuç? yok. hepsi kapatıldı.
27 nisan'da @suleymansoylu şu açıklamayı yaptı: "hatırlı bir kişi sayesinde bu çocuk öldü dediler... müfettiş gönderdim. vallahi bir şey bulamadık ya.. benim, polisimin, emniyetimin, kolluk kuvvetlerimin, mülkiye müfettişlerimin araştırma gücü bu kadar."
rabia naz'ın ölümünden tam bir yıl sonra @abdulhamitgul hsk müfettişleri gönderdi. aşağıdaki haberi aileye duyurduğumda anne atika hanım sevinçten ağlamıştı. ama sonra dosyaya gizlilik kararı getirildi. aile ve avukat artık savcılık dosyasını göremiyor.
meclis'te araştırma komisyonu kararı verildi. sonra? hiçbir hareket yok. yine de umutla bekliyoruz.
rabia naz'ın ölümü neden aydınlatıl(a)mıyor? nasıl aydınlatılır? takip eden twitlerde bu konudaki bilgi ve görüşlerimi paylaşacağım. fakat seri yazamıyorum, kusura bakmayın.
tekrar edeyim, ben rabia naz'a ne olduğunu bilmiyorum. ama bildiğim (ya da emin olduğum) şeyler var. onlardan başlamak istiyorum.
net olarak söyleyebiliriz, rabia naz yaralı bulunduğu yere düşmedi ya da atlamadı. fizik kanunlarına, delillere, tanıklıklara, hayatın olağan akışına, onun yaşına ve kişiliğine aykırı bir senaryoydu. ama polis ve savcı ısrarla bu senaryo üzerinde durdu. neden?
polislerin son derece beceriksiz, savcının berbat olduğunu düşünebiliriz. düşünmedim değil. ama öyle olsa her şey bu kadar ayyuka çıktıktan sonra kimse onları korumazdı. oysa terfi ödülü aldıklarını biliyoruz. bu kördüğümü başlatan polisleri ve savcıları kim koruyor niye koruyor?
çantayı sonradan getirip intihar delili sayan polise bu iddia soruldu mu? uzun atlamayla intihar senaryosuna aileyi ikna etmeye çalışan polise bunu neden yaptığı soruldu mu? şüpheli arabanın neden araştırılmadığı soruldu mu? sorulmuş olmalı. ve yanıtlar kamuoyuna açıklan(a)mıyor.
hâlâ dava açılmadı. dosyayı askıya alan, tanık dinlemeyen, delil incelemeyen, hacettepe raporunu yok sayan savcı, baba hakkında korkunç bir hukukî süreç işletip 6 saatte akıl hastanesi kararı çıkarttı. bu savcı size güvenilir geliyor mu? adalet bakanı "güveniyorum" dedi. neden?
bir çocuğun ölümünü "intihar süsü" ile bu kadar içinden çıkılmaz hale getiren polis ve savcıların korunduğuna artık emin olabiliriz. bunun tek bir açıklaması olmalı: bu yönde talimat almışlardı. yani aslında talimatı veren(ler) korunuyordu.
bu kadar değerli olan, bu kadar korunan kim? bence kimse değil. sistem. her şey baba'nın anlattığı gibiyse, iki ilçe savcısı, il başsavcısı, il ve ilçe polisleri, il em md, eski bld bşk ve eski savunma bakanı bir şekilde bu işe bulaşmış. toplayınca sistem ediyor. sistem korunuyor
bilen bilir, evet ben muhalifim ama rabia naz konusunda bunun asla gündelik siyasete alet edilmemesi için çabaladım. parti ismi dahi kullanmadım. suçlanan kişi milletvekili ise milletvekili.. partisi önemli değildi benim için. o gücü elinde tutan başka parti de yapabilirdi.
ak partili siyasetçilere adeta yalvardım. gerçekten çabalayanlar oldu. evet biz bu ölümün aydınlatılması için çok uğraştık ama -bildiğim kadarıyla- iktidar partisi içinde ve çevresinde de bunun için ciddi emek verenler oldu. belki bizden daha etkili oldular. bilmiyorum.
ayrıca, meclisteki chp, hdp, iyi parti, saadet ve tip milletvekillerinin konuyu gündeme taşımakta önemli katkıları oldu. hiçbir ayrım gözetmeksizin en ufak katkıyı bile duyurmaya çalıştım. dünya görüşümüzün ve/veya yaşam tarzımızın bambaşka olmasını hiç umursamadım.
bir itirafta bulunmalıyım. en az hdp'lilerin hakkını verdim. mecliste konuyu ilk onlar gündeme getirdi. en çok önergeyi onlar verdi. üstelik oy beklentileri olmayan bir bölgeydi. ama işte maalesef birileri yaftalamasın diye bunları duyurmakta nispeten ketum davrandım. affetsinler
bence bu bütün toplumun yüzleşmesi gereken bir durumdu. neden bu kadar önemsedim? bu ülkede adalet olduğunu zaten kimse düşünmüyor ama rabia naz'ın ölümü bambaşka bir boyuttu. bunu dahi kanıksayan bir toplumun parçası olamayacağımı düşündüm. neyse ki toplum kanıksamadı.
bunları biraz da niye anlatıyorum? iktidar partisi, emniyet ve yargı yetkililerinin bir şeyi fark etmesini umuyorum. rabia naz'ın gündeme gelmesi sizi yıpratıyor sanıp örtmeye çalışıyor olabilirsiniz. oysa aslında örtmeye çalışmanız sizi yıpratıyor. adalet ve vicdan önemlidir.
rabia naz'ın ölümünün aydınlatılması için yapılması gerekenlere dair görüşlerim ile bu twit zincirini bitirmek istiyorum.
adı geçen amca, polisler, savcılar, emniyet müdürleri, eski belediye başkanı (+yeğenleri ve çocukları) ve milletvekilleri konuşmalıdır. aklanmak için hiçbir çaba göstermediler. sağda solda "delil yok" diyorlar başka bir şey söylemiyorlar.
tüm teknolojik imkanlar kullanarak o günlere ait kamera kayıtları (giresun emniyet müdürlüğü içi ve garajı dahil) incelenmeli. bugüne kadar yapılmadı çünkü "silindi" diyorlar. ayrıca ilgili kişilerin telefon kayıtları ile olay yerinden sinyal veren telefonlar incelenmeli.
dosyaya özel savcı atanmalı. dosya üzerindeki gizlilik kararı derhal kalkmalı.
"bütün gücümüzle araştırdık düşme dışında bir şey bulamadık" diyen içişleri bakanı bu saçma açıklamayı kamuoyu önünde düzeltmeli. çünkü fizik kanunlarına aykırı. düşse verandaya düşer. yatay uzunluğu 4,5 metre olan verandayı aşan bir düşme olamaz.
gerekirse tekrar otopsi yapılmalı ve bunu siyasi etkilerden bağımsız bir kurum yapmalı.
hem emniyet hem savcılık tarafında böyle bir şüpheli ölümün araştırılması yürütülürken gerçekleştirilen bütün usulsüzlükler ve delil karartmalar açıkça kamuoyu önüne serilmeli, nedenleri açıklanmalı ve ilgililer bu konuda hesap vermeli.
baba'nın yıldırım hızındaki mahkemeyle akıl hastanesine yatırılma kararının nerede ve kimler tarafından planlandığı ortaya çıkarılmalı
bugüne kadar (1,5 yıl oldu) bunlar yapılmadan hiçbir ilerleme kaydedilmedi, bundan sonra da kaydedilmeyecek. devletin görevi rabia naz'a ne olduğunu açıklamaktır. saklamak değil.
son olarak bunu buraya eklemek istiyorum çünkü keşke buraya yazsaydım diye düşünüyorum
