,
13 tweets,
5 min read
Read on Twitter
Dönem İstanbul'un işgalinin gerçekleştiği dönemler...
Eyüp'lü Halit olarak tanınan adam dönemin en kirli soyguncularından
O aslen Girit kökenli bir göçmen. Çok güzel Rumca konuşur. Türkçe okuma yazması yok ama Fransızcası fevkalade. Bilinen en eski üç kağıdı ise çok cüretkar:
Eyüp'lü Halit olarak tanınan adam dönemin en kirli soyguncularından
O aslen Girit kökenli bir göçmen. Çok güzel Rumca konuşur. Türkçe okuma yazması yok ama Fransızcası fevkalade. Bilinen en eski üç kağıdı ise çok cüretkar:
İstanbul işgalinin sona ermek üzere olduğu günlerde, Türk ordusunun şehre girmesine üç-beş gün kala Eyüplü Halit, arkadaşı Arap Abdullah ile Rumların yoğun olarak yaşadığı bir semtte, metruk bir bina ayarlayıp “karakol” kuruyor.
Şehir işgalden kurtulurken illaki bir otorite boşluğu oluyor. Bizim Eyüplü Halit de bu otorite boşluğundan yararlanıyor. Karakola kendisini komiser, arkadaşı Abdullah’ı da bekçi tayin ediyor. Bulundukları bölgede bir hayli zengin Rumlar var.
Abdullah gidip Rumları karakola getiriyor ve nezarete atıyorlar. Sonrasında ise iyi paralar karşılığında serbest bırakıyorlar tabi. Bu numara ile iyi para kaldırıyorlar. Bölgedeki zengin tüm Rumları dolandırmışlar. Türk ordusu gelmeden de karakolu kapatıp tüyüyorlar.
Hapishanede kaldığı bir dönem “soba yakma karşılığı para alıyorum, ben yakında çıkacağım, az bir paraya bu işi sana devrederim” diyerek bile yolunu bulmuş bir adam
1935 yılında yolu bir Sultanahmet Cezaevine düşüverir. Buradaki koğuş arkadaşı ise İtalyan bir kasa hırsızı olur.
1935 yılında yolu bir Sultanahmet Cezaevine düşüverir. Buradaki koğuş arkadaşı ise İtalyan bir kasa hırsızı olur.
Burada da boş durmayan Halit, koğuş arkadaşını kandırarak Mussolini'ye bir mektup yazıyor. Mektupta:
“Sayın Mussolini ben sizi çok seven, fikirlerinizi çok takdir eden bir Türk’üm. Antalya’nın sizin hakkınız olduğunu savunduğum için hapis yatıyorum. Yardımınıza muhtacım…”
“Sayın Mussolini ben sizi çok seven, fikirlerinizi çok takdir eden bir Türk’üm. Antalya’nın sizin hakkınız olduğunu savunduğum için hapis yatıyorum. Yardımınıza muhtacım…”
"Onun fikirlerini savunduğu için hapiste olduğunu" belirtiyor ve Mussolini bu mektuba inanıyor.
Aradan bir ay geçer. İtalyan Başkonsolosu İstanbul Valisi ile görüşür ve Halit ile görüşmek istediğini dile getirir. Hapishaneye giden İtalyan başkonsolosuna Eyüplü Halit’in
Aradan bir ay geçer. İtalyan Başkonsolosu İstanbul Valisi ile görüşür ve Halit ile görüşmek istediğini dile getirir. Hapishaneye giden İtalyan başkonsolosuna Eyüplü Halit’in
dolandırıcı biri olduğunu memurlar söylese de inanmaz. Kendisine yüklü miktarda bir para bırakır. Üstüne de onun hapisten çıkmasını sağlar.
Eyüplü Halit, hapisten çıktıktan sonra 68 genç kadını evlenme vaadiyle kandırır ve paralarını alır.
Eyüplü Halit, hapisten çıktıktan sonra 68 genç kadını evlenme vaadiyle kandırır ve paralarını alır.
Ne zaman ve nasıl öldüğü ise bir muamma olarak kalır. Ama akıl hocası Rahmi Kırbağ’ın dediklerine göre Eyüplü Halit’in 50’li yıllardan önce öldüğü anlaşılmaktadır.
yıllar sonra hayatı “Öz Hakiki Karakol” filmine ilham olmuştur.
yıllar sonra hayatı “Öz Hakiki Karakol” filmine ilham olmuştur.
