İlk meclis kürsüsünde (23 Nisan 1920) "Onlar işlerini istişareyle yaparlar" anlamındaki âyet asılıydı (Şura/38). Sonrasında M. Hulusi Yazgan'ın ta'lik "Hakimiyet Milletindir" levhası asıldı; harf devrimiyle o da kaldırıldı #29Ekim#hatsanatı#husnihat
+21 Aralık en uzun gece. Eski adı: Şeb-i Yeldâ
Fuzuli'ye veya Bosnalı Sâbit'e atfedilen beyt:
Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkıt ne bilir?
Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç sâ'at
En uzun gecenin kaç saat olduğunu astronomlar,muvakkitler değil dertten sabahlayan gam ehli bilir
+Celi Sülüs levha:
Maslahat-ı âlem dört şeye olmuş binâ,
Ben yiyeyim sen yeme, ben iyiyim sen fenâ!
İkinci mısra bugünün çoğu çatışmasını da açıklamıyor mu? İnsan aynı insan..
Yazı, son dönemin en önemli hattatlarından Mehmet Hulusi Yazgan'ın (1869-1940) kaleminden çıkmadır
+Sülüs levha:
Bu bir özge hânedir ki her usûlü bâ-safâ
İçinde sâkin olanlar çekmesin aslâ cefâ
Bir gelen bir dahi gelsin, demesinler bî-vefâ
Sâhibine kıl şefâat, yâ Muhammed Mustafâ!
1323/1907 tarihli levha, son devrin en önemli hattatlarından Hasan Rıza (1849-1920) imzalıdır
+Celi Sülüs levha (Gülsüm Aydın)
Cânıma bir merhabâ kıldı ezelde çeşm-i yâr
Şöyle mest oldum ki gayrın merhabâsın bilmedim
-Ahmet Paşa
Şair diyor ki:
Sevgili [Allah] ezelde bana bir merhaba lûtfetti. O zamandan beridir bunun mestliğiyle başkalarının selamını farketmiyorum bile
+Şiir Fatih Sultan Mehmed Hân'ın vezirlerinden Ahmet Paşa'ya aittir (1426-1497); Fatih ve oğlu II. Bayezid zamanlarında kadılık, kazaskerlik, sancak beyliği ve vezirlik gibi yüksek dereceli görevlerde bulunmuştur. II. Murad dönemi kazaskerlerinden Veliyüddin bin İlyas'ın oğludur
+Celi Ta'lik Levha:
Caygîr eyledi beyt-i dîlimi hubb-i Ali
Herkesin hâne-i kalbinde bir arslan yatur
Yazı: Mehmed Arif Hikmet
Şair "Herkesin kalbinde yatan bir arslan vardır,benim gönül evimi de Ali sevgisi doldurdu" demiş; "Allah'ın arslanı"na işaretle kelime oyunu da yapmış
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
#NecipFazil yeniden gündemde. Türkçe'nin en iyi şairlerinden biri olduğu kesindir ama âdil olmak gerekirse, Soğuk Savaş etkisindeki siyasi çizgisi demokratik/özgürlükçü olmaktan çok uzaktır. Necip Fazıl'ın fikrî mirası Turkiye'yi ve muhafazakârları siyaseten iyi bir yere götüremz
+#NecipFazil merhum siyasi olarak korporatizmin açık etkisindedir. Bu çizgi devleti bireye karşı önceler, güçlü devleti özgürlüklrden daha önemli görür,devleti ele geçirp toplumu kendi tasavvurlarna göre şekillendirmek amacındadır.Kemalizmin dindar versiyonudur dense yanlış olmaz
+Sağ ya da sol versiyonlarıyla Türk siyasetinin üzerine çökmüş olan Korporatizm heyulâsından kurtulmak zorundayız.Şu ilkeler bence yol gösterici olabilir:
1. Bütün vatandaşların hukuki eşitliği 2. Serbest/özgür müzakere ortamı 3. Rekabet ve fırsat eşitliği 4. Etkin hukuk/denetim