Bankacıların hırsları neden sonlarını getirecek?
1) Her şirket ve ticari işletme daha yüksek kâr sağlamak ister. Bu ticaretin temel kuralıdır.
1) Her şirket ve ticari işletme daha yüksek kâr sağlamak ister. Bu ticaretin temel kuralıdır.
2) Ama çok kazanma isteği ve hırsı, iş yapılan diğer şirketlerin elinde avucunda bir şey bırakmamaya dönüşünce önce iş yapılan şirketlerin sonu gelir. Daha sonra ise hırs sahibi şirketin.
3) Ticarette başarılı olan markaların hepsini detaylı olarak inceleyin. Çok kazancın peşinde koşan işletmeler iyi bir marka olmayı başaramamışsa soluğu ya iflas masasında alır ya da konkordato talebinde bulunur.
4) Ama sürdürülebilir ve düşük kârı hedefleyen işletmeler ise çok büyük paralar kazanır. Yani ticari hayatta çok kazanma hırsının sonucu genelde iflasla sonuçlanır. Az kazanca razı olan şirketler ise çok büyük paralar kazanır.
5) Bugün Türkiye'deki bankalar "daha çok çok çok kazanma" hırsının esiri olmuş durumda. Bu hırs normal değil. Havale, EFT, dosya parası, sigorta poliçesi ve diğer hizmet bedelleri ile komisyonlar enflasyonun bir kaç katı artmış durumda.
6) Bankalar bunları neye göre artırıyor? Hangi kriterleri baz alıyor? Bunu bilen yok. Açıklama bile yapmıyorlar. Ortalık "Kel Ali'nin bağı"na dönmüş durumda:)
7) Bankalar açıkladıkları kredi faiz oranlarının üzerinde faiz oranlarıyla kredi kullandırmazlardı. Türkiye'de bu anlayış da yıkıldı.
8) Maalesef özellikle yeniden yapılandırmalarda ilan ettikleri kredi faiz oranlarının neredeyse yüzde 50 fazlası faiz oranıyla yapılandırmak için masaya oturan bankalar var.
9) Özellikle BDDK'ya ve ekonomi yönetimine burada büyük iş düşüyor. Böyle giderse reel sektörde yaşanan sıkıntı eninde sonunda bankaları da vurur. Bankaların sonunu getirir.
10) Reel sektör bu faiz oranlarıyla baş edemez. Haneler bu faiz ödemelerini yapamaz. Bireyler saplandığı borç batağında yok olur. Ekonomi yönetiminin 1 yılı aşkın süredir izlediği tüm politikalarını mahvederler.
11) Faiz oranlarının düşürmekte gösterilen başarı uygulamaya yansımazsa kredi yükü fazla olan şirketlerin konkordato ilanı ve iflası kaçınılmaz olur.
12) Bankalar günü kurtarmanın derdinde. Büyük resmi görmek istemiyorlar. Büyük resmi banka yönetimlerine BDDK ve ekonomi yönetimi gösterebilir.
13) Bir kez daha hatırlatıyorum: Bu faiz oranları kredi borcu yüksek şirketleri konkordatoya bile götürmez. Doğrudan iflasa sürükler. Niyet üzüm yemekse bankalar kendilerini toparlamalı. Niyet bağcıyı dövmekse boşa konuşuyoruz:)
14) Türkiye'de özellikle sahibi yabancı olan bankalar, tefecilerden bile insaflı olarak algılanmaya başlandı. Kredilerin faiz oranları müşteriye göre değişiyor. Tefecilerin bile bir standartı vardır:)
15) Analizlerimin tamamına tebernuskirecci.com.tr/kose-yazilari adresinden ulaşabilirsiniz. Beğenen ve retweet yapanlara teşekkür ederim.
