, 48 tweets, 18 min read
My Authors
Read all threads
Siyasal nedenlerle körüklenen Alevi-Sünni ayrılığının Kahramanmaraş’ta gerginliği tırmandığı bir dönemde, 19 Aralık’ta kentteki Çiçek Sineması’na, o dönemin ender milliyetçi filmlerinden biri olan, Cüneyt Arkın’ın başrol oynadığı Güneş Ne Zaman Doğacak isimli filmin gösteriminde,
saat 21:00’de ses bombası atılması, olayların başlangıcı olmuştur.

Atılan bomba sonucu kimse yaralanmamıştı
Patlamanın ardından sinemadan çıkanlar, ülkücüler tarafından kışkırtılarak, PTT ve CHP binalarına saldırmaları sağlandı.
20 Aralık günü, yoğun olarak Alevilerin yaşadığı bir mahalledeki kıraathaneye bombalı saldırı düzenlendi. 21 Aralık'ta da Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu adlı TÖB-DER (Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği) üyesi iki solcu öğretmen, okul çıkışında katledildi.
İki öğretmenin cenaze töreni günü de yine ülkücüler meydandadır.
Maraş müftüsü, resmi araçla kent sokaklarında dolaşarak Alevilere karşı saldırıya geçilmesi yönünde kışkırtıcı çağrılar yaparken, çevre ilçe ve köylerden getirilen birtakım kişiler de cenaze alayına saldırır.
Alevilerin yoğun olarak yaşadığı mahallelere giren ülkücüler yaralama olaylarına karışırken ev ve iş yerlerine de saldırdılar.
Katliamın asıl korkunç gelişmeleri 24 Aralık'ta, Alevilerin yaşadığı mahallelerde halka otomatik silahlarla saldırılması ile başlar, işaretlenen evlerde
kadın, çocuk ve yaşlılar dahil pek çok insan kurşuna dizilir, onlarca kadın tecavüze uğrar, evler ve iş yerleri ateşe verilir.
Maraş Katliamından 20-25 gün önce Alevi Mahallelerinde numaralandırma çalışmaları başlıyor! Bazı kapı numaraları yerine yenileri yazılırken bazılarına
kırmızı çarpı işareti konuluyor. Bu işlemi yapan memurlar ise başka şehirlerden dış görevle Maraş’a getiriliyorlar.
olaylardan sonra soruşturmayı yürüten Kazım Ulusoy adlı polis müfettişi yazdığı raporda şöyle diyor:
“Adıyaman ilinden gelerek Çelik Palas Oteline 19-20 Aralık günleri konaklayan 26 kişi kendilerini Milli Piyangocu olarak tanıtmışlardır.”

Daha sonra Milli Piyango İdaresi bu isimlerde bayileri olmadığını belirtmiştir!
Soruşturma dosyasında Ankara’dan Maraş’a gelen başka “konuklar” olduğu da vurgulanıyor: Haluk Kırcı, Ünal Ağaoğlu, Mustafa Özmen, Hüseyin Yıldız…

Patlamadan sonra halkı kışkırtanlar, “Komünistler, Allahsız Aleviler şehir suyuna zehir kattılar” yalanlarını yaymışlardı.
Ülkücüler/dinciler “Kanımız Aksa da Zafer İslam’ın”, “Müslüman Türkiye” diye sloganlar atıyorlardı.
Maraş olayları tam 4 gün sürdü. Bu süre içinde yüzlerce insan en vahşi ve en barbar yöntemlerle öldürüldü, binlercesi yaralandı, evler yakıldı, gözler oyuldu,
kadınlara tecavüz edilip ağaca çivilendi, bebekler doğrandı, çocuklara tecavüz edildi. Kadınlar çırılçıplak soyulup en vahşi yöntemlerle işkence yapıldı.

Resmi olmayan beyanlara göre ölü sayısı 500’e yakındır. Şeyh Adil Mezarlığı’nda topluca defnedilen kurbanların
defin yerinin tam olarak neresi olduğu ve defin tarihinde dini tören yapılıp yapılmadığı bilinmemektedir.

Bağlarbaşı camii imamı Mustafa Yıldız cuma vaazında şu "öğütleri" vermişti:
"Oruç tutmak namaz kılmakla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır; bütün din kardeşlerimiz hükümete ve komünistlere, dinsizlere karşı ayaklanmalıdır; çevremizde bulunan Alevileri ve CHP'li Sünni imansızları temizleyeceğiz."
Günden güne tırmanan gerginliğe ve valiliğin 21 Aralık'tan beri yinelediği taleplerine rağmen kente askeri güç gönderilmemişti. Saldırıların polis kuvvetlerine yönelmesi üzerine, "polis-halk çatışmasını önleme" gerekçesiyle 23 Aralık sabahı kentteki bütün polisler de görev dışı
bırakıldı. Bu koşullarda 24 Aralık günü, faşistlerin çevre köy ve ilçelerden getirdiği silahlı grupların takviyesiyle, kıyam insanlık dışı boyutlar kazandı.

Kıyımda saldırılanlara haykırılan sözler, faşist hareketin seferber ettiği kitleleri "gerçek" iktidarın bu hareketi
desteklediğine inandırdığını gösteriyordu: "Hükümetiniz gelsin sizi kurtarsın", "Bizim liderimiz içimizde, sizinki nerede, Ecevit gelsin sizi kurtarsın", "Türkeş burada, Ecevit nerede", "Git Karaoğlanınızı çağır gelsin, size yardım etsin, bizim Türkeş'imiz yanımızda",
"Vali, İçişleri bakanı Maraş'ı terketsin".
Maraş’ta yaşanan katliamı dakika dakika Ankara’daki merkezine bildiren MİT, 19 Aralık’ta başlayan olaylara ilişkin 23 Aralık 1978 saat 15.30’a kadar alınan haberleri aktarırken, askeri suçladı: “Şu ana kadar herhangi bir takviye birliği
Maraş’a ulaşmış değildir. Şehrin bütün semtlerinde silahlı çatışmalar sürmektedir. Askere, jandarmaya ve polise de ateş edilmektedir. Hareketlerin tümü bir isyan niteliğini taşımaktadır.” Belgelere göre, 7. Tümen Komutanı ve 39. Tugay Komutanı ancak 23 Aralık saat 16.15’te
Maraş’a geldi. Bir konvoyun ise 15 kilometre mesafede olduğu ve Maraş’a gittiği aktarıldı.

Gazeteci Ramazan Öztürk, Maraş katliamıyla ilgili şöyle diyor; “Öldürülen insanlar o kadar çoktu ki; Et Balık Kurumları dahi yetmedi, doldurdukları halde sığmıyordu.
Dışarıda olay yerini gezerken koşarak yanımıza gelen bir çocuk “amca şu ileride de bir ölü var” dedi. Yanımdaki bir kişi ise savurduğu tekmeyle çocuğu yere düşürürken “onlara ölü demeyeceksin leş diyeceksin leş” diye haykırıyordu”.
Maviş Toklu: “24.12.1978 Pazar günü, saat 10.00 sıralarında mahallemizin Muhtarı Mehmet Yemşen ile Fevzi Görkem’ın başında bulunduğu saldırgan bir grup, ‘Allah Allah, Komünistlerin kökünü kazıyacağız, büyük-küçük demeyin, komünistlerin kafasını ezin’ diye bağırıyorlardı.
Evime hücum ettiler, kapıyı kırarak içeri girdiler… Kocamı, gözlerimin önünde işkence ederek öldürdüler… Yine muhtara yalvardım yakardım. ‘Kocamı öldürdün, bari kardeşimi öldürme’ diye. Muhtar ise, ‘Hüseyin’i de Karaoğlan yoluna kurban ediyorum’ dedi ve kardeşim
Hüseyin’i işkence ederek öldürdüler… Sonra, karşımızda oturan ve bir gözü görmeyen çok yaşlı Cennet Çimen’in evine gittiler.

Sanıklardan Cuma Yalçın ile Nuri Boğa tornavida ile Cennet kadının (80 yaşında) gözlerini oydular…”
25 Aralık 78 tarihli raporda, Sağlık Koleji’nde okuyan kız öğrencilerin 22-23 Aralık 78 gecesi, çatışmanın olduğu mahalledeki kolejden Eğitim Enstitüsü’ne nakledilmeleri sırasında, bir polisin bir kız öğrenciyi vurarak öldürdüğü bilgisi yer aldı.
Rapora göre hastane görevlileri ile baştabip cinayeti görmüştü ama ‘karanlık nedeniyle polisi teşhis edemeyeceklerini’ söylüyorlardı.

+++👉👉
Rapora göre bir sonraki gece de yakınlarını kaybeden Alevilerin hastane önünde bekledikleri sırada, bir polisin ateş ederek iki genci öldürdüğü, kalabalığın linç etmek istediği polisin baştabip tarafından hastane, görevlisi üniforması giydirilerek kurtarıldığı anlatılıyordu.
MİT raporunda jandarmanın Mağaralı Mahallesi’ndeki Sünni grubun oturduğu kesime ateş açarak iki kişiyi öldürdüğü belirtilerek “Askeri birliklerin bu tarz davranışının devamı halinde sağ kesim ve ülkücüler askere silahla karşı koyacaktır” ifadeleri kullanılıyor.
MİT’in raporlarında özellikle ülkücülerin tutuklanmasına veya askerin ülkücülere müdahalesinin önlenmesine yönelik ifadeler kullanılması da dikkat çekti.

Olaylar bittikten bir gün sonra 29 Aralık 1978’de yazılan raporda “Sağ görüşe mensup Sünni vatandaşlar, komünizmle mücadele
için devletin yanında yer alan sağcıların tutuklandığını ve tutuklamaların devam etmesi halinde nahoş hadiselerin doğabileceğini söylemekte ve gözaltına alınan şahısların suçlu-suçsuz dövülmesini tasvip etmemektedir” deniyor.
5 Ocak 1979 tarihli raporda da olaylarla ilgili gözaltına alınanların çoğunun Sünni olmasının Sünniler arasında kınandığı belirtiliyor.

Başka bir MİT belgesinde ise “Güneş Ne Zaman Doğacak” adlı filminin gösterildiği Çiçek Sineması’na 19 Aralık 1978’te bomba atılması olayını ÜGD
üyesi Ökkeş Kenger’in (Şendiller) organize ettiği kaydedildi. Belgeye göre Kenger, şunları kaydetti: “Sinemaya bomba atılması emrini bana Ülkücü Gençlik Derneği Maraş ikinci başkanı verdi. Tuvalette dinamiti Yunus İlhan isimli kişiye verdim.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gelen raporda da Ökkeş Kenger’in “teşkilata patlayıcı madde temin eden kişi” olarak adlandırıldığı belirtilerek şöyle denildi: “Kenger, 19 Aralık 1978’de Çiçek Sineması’ndaki patlamadan önce ve sonra Ankara ÜGD’ye ait 29 43 51 numaralı telefonla
konuştu. Kenger, patlamadan hemen sonra sanki bu patlamayı bekliyormuş gibi salondaki şahısları toplayarak onlara öncülük etmiş, emirler vererek sloganlar attırmıştır.”

Aleviler günlerce ablukaya alındı. Evler uzun mevzili silahlarla tarandı. Evlere benzin dökülerek yakıldı.
Evlerden taşınan eşyaların yanında canlı hayvanlar bile ahırlardan çıkartılıp saldırganlar tarafından bölüşüldü. Tüm ailesini kaybetmiş bir görgü tanığı; "Yıllarca yan yana yaşadığımız kendi komşularımız Alevilerin evlerini gösteriyorlardı..." diyordu.
Diğer bir görgü tanığı ağlayarak şunları diyor; "Bizi katletmek isteyenlerin bazılarıyla aynı okul sıralarını paylaştım. Aklımızın ucundan geçmezdi bir gün bize saldıracakları..."

MHP bayraklarının asıldığı, sloganların yazıldığı ev ve iş yerleriyse bir zarar görmedi.
Yüzyıllarca beraber yaşadığın, kapı komşu olduğun, beraber oynadığın, aynı okulu paylaştığın insanlar, günün birinde devlet tarafından organize edilmiş bir katliama ırkçı/faşist katiller ile birlikte evine, iş yerine ve çocuklarına saldırıyor,
tecavüz ediyor, vahşice linç ediyor, yakıp yıkıyor.
Olaylardan sorumlu olarak tutuklanan saldırganlar az cezalarla kurtuldular. Olayların esas tertipçileri ve ele başları hiçbir zaman yakalanmadı, onlardan hesap sorulmadı.
Bu katliamın esas yöneticilerinden bazıları daha sonra politikaya atılarak, parti yöneticisi, milletvekili, bazıları ise iş adamı oldu.

Bu katliamdan sonra kendini güvende hissetmeyen Alevi-Kürtler bölgeyi terk ettiler. Güneydeki kentlere ve özelikle de yurt dışına göç ettiler
Katliamda yitirdikleri yakınlarının mezarlarını yıllar sonra ziyaret etmek isteyen ya da yakınlarının mezarlarını köylerine taşımak isteyen aileler, korkunç bir gerçekle karşı karşıya kaldı. Maraş Belediyesi, yakınlarının mezarlarını arayan ailelere;
1978 yılında Maraş Şeyh Adil Mezarlığı’na defnedilen yakınlarının mezarlarının kaybolduğunu bildirdi.

Dönemin bölge sıkıyönetim komutanı Tuğgeneral Tayyar Aygur'un, "Kahramanmaraş Toplumsal olayları" davasının bir numaralı sanığı Kenger’le görüşmesinde söyledikleri;
"Oğlum, bu hadiseler sizin boyunuzu aşar, bunu biz de biliyoruz. Soldan her şey elimizde. Silahlar, mermiler, dokümanlar... Hepsini yakaladık. Hatta Ermeni Garbis adında birinin olduğunu tespit ettik. Eğer bu şahıs ölenler arasında değilse, yakında bir vilayetin daha
başını yakabilir. İnşallah ölen yedi sünnetsizden birisi budur. Bunları biliyoruz...Peki, bu sağdaki çarıklı Mehmet ağayı kim sokağa döktü, biz bunu arıyoruz."
2017 yılında katliama ilişkin verilen bir araştırma komisyonu kurulması önergesi, önergede yer alan "katliam" ifadesi nedeniyle gündeme bile alınmamıştı.

Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in ölümünün ardından, özel arşivinden çıkan 3 Ocak 1979 tarihli bir raporda,
Maraş Katliamının MİT tarafından organize edildiğinin belirtildiği, katliamı örgütleyen dört MİT şefinin isimlerinin açıkça ifade edildiği ortaya çıktı. Bu raporda, MHP'nin ve Alparslan Türkeş'in katliamdaki sorumluluğu da açıkça belirtiliyordu.
Katliamın ardından İçişleri Bakanlığı'nın gönderdiği özel araştırma ekibinin hazırladığı rapor ise kamuoyuna açıklanmadı.
CIA ajanı Paul Henze'nin Maraş Katliamından bir hafta önce Maraş'ta görüşmeler yaptığı, katliamın bu görüşmelerde planlandığı da iddialar arasında yer alıyor.
Katliamda kullanılan bazı silahların İskenderun'daki NATO cephaneliğinin envanterinde yer aldığı da iyi biliniyor.






Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh.

Enjoying this thread?

Keep Current with Kapheros

Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just three indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!