My Authors
Read all threads
Khaled Hosseini meşhur “Uçurtma Avcısı” isimli eserinde şöyle bir ifadeye yer verir;

"Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Bir adamı öldürdüğünde bir hayat çalarsın.
Karısının onun üzerindeki hakkını, çocuklarının babaları üzerindeki hakkını da. Yalan söylediğinde birinin gerçeği bilme hakkını çalarsın. Çalmaktan daha alçakça bir hareket yoktur. "
Hırsızlığın en yaygın türü ise dolandırıcılıktır. Bu terim hukuk dilinde şöyle ifade ediliyor;
"Bu suçta fail, hileli hareketlerle mağduru gerçeğe aykırı hal ve vakaların varlığına inandırarak belirli bir fikir ve hayaller oluşturarak amacına ulaşır."

Bir zamanlar, İstanbul’un efsanevi dolandırıcısı olarak gazetelere çıkan,
televizyonlarda kendisinden bahsedilen Sülün Osman’ın asıl adı Osman Ziya Sülün’dür.
Sülün Osman’ın ilk icraatı, 1948 yılında, Fatih’teki ev sahibini dolandırmak olmuş.

İlerleyen yıllarda, özellikle 1950 ve 60’lı yıllardaki işleriyle ün kazanan “Sülün Osman”,
saf insanlara çeşitli kamu mallarını satmakla ün yapmıştır. Örneğin, İstanbul’daki Galata Köprüsü’nü, tramvayları, Galata Kulesi’ni, Kızkulesi’ni, Eminönü̈ ve Dolmabahçe Saat Kuleleri’ni, Şehir Hatları Vapurlarını birçok kez satmıştır.
Kendisinin anlattığı bir olay ise şöyledir:
“Benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. Yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı. On tane bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. Kuyumcunun kapısındayız ve dükkan kapalı.
Karımın hastalığını anlatıyorum, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan.

Hakiki olsalar bileziklerin fiyatı bin lira. Diyorum ki 300 liraya ihtiyacım var.
Paranın gerisi umurumda değil, yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın. Adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri bin liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor. O arada benim ayakçım da ortaya çıkıyor ve o almak istiyor bilezikleri.
Telaşlanıyor adam kazanç imkanı kaybolacak diye. 300 lirayı verip alıyor bilezikleri."
Adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım, diye karakola gidiyor. Ben aranıyorum.
Demiyorlar ki ona, “be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı?” Gayet açık ki beni dolandırmayı planlamıştı. Ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım.”
Anlatıldığına göre, Sülün Osman adamlarıyla birlikte Dolmabahçe Sarayı’ndaki saatin önüne gider, gözüne saf ama cebinde para olan bir vatandaşı kestirir, onun göreceği bir yerde dururmuş.
Kendi adamları planlanmış bir şekilde gelirler ve Dolmabahçe Saat Kulesi’ne bakarak saatlerini ayarlarlar, sonra da Osman’a yönelir ve saat ayarlama parasını ödeyip, giderlermiş.
Bu karlı iş, kendini uyanık zanneden ve kısa yoldan zengin olmanın sihrini bulduğunu sanan vatandaşın dikkatini çeker, kısa bir sohbetten sonra Sülün Osman Dolmabahçe Meydanı’ndaki saati bu vatandaşa, satarmış.
Günlerden bir gün, Sülün Osman, Beyoğlu, İstiklal Caddesi’nde, yere çömelmiş gelip geçenleri seyretmektedir. Bu sırada saf bir vatandaş ona, burada ne yaptığını sorar. Sülün Osman adamı şöyle bir süzer ve adamdan iyi iş çıkacağını anlar.
Ona: “Şu gelip geçen tramvaylar benimdir. Tramvaylarda ne kadar yolcu olduğunu, vatmanların iyi çalışıp çalışmadıklarını kontrol ediyorum” der.
Sohbet ilerleyince Sülün Osman sorar. “Amca, sen yabancısın galiba, ne iş yaparsın?” Adam, Traktör almak için geldiğini,
fakat parasının çıkışmadığını anlatır. Bunun üzerine Sülün Osman: “Amca, bu yaştan sonra traktör senin neyine. Traktörün masrafı çok olur. Mazotu var, yedek parçası var. Sana büyük masraf açar. Bak bu tramvayların hepsi benim. Artık hepsini kontrol edemiyorum.
Müşteri çıktıkça tek tek satıyorum. Bunlar demirdendir. Bir şey olmaz. Akşam elektriğe bağlar, sabahleyin sürersin. Köyde, kasabada, her yerde çalışır. Ben seni sevdim. Bir tanesini kelepir fiyatla sana vereyim. Bununla iyi para kazanırsın” der.
Adamın kafası bu işe yatar. Sülün Osman’a: “Tramvaylardan birini kaça verirsin?” diye sorar. Sülün Osman: “Senin traktör paran bunu almaya yetmez. Fakat bende bundan çok var. Bir tane eksik olsa ne olacak. Bak şimdi 484 numaralı tramvayı m geçiyor.
Bunun gibi daha altı yüz tane var. Canın sağ olsun. Bir tanesini senin gül gibi hatırın için vereceğim. Sevildiğinin kıymetini bil. Hemen al. Yoksa satmaktan vaz geçerim bilmiş ol” diyerek, adamın ağzından girer, burnundan çıkar. Adam, tramvaylardan birini almayı kabul eder.
Sülün Osman, cebinden bir beyaz kağıt çıkarır ve adama bir senet yazar. İmzalar atılır, parmaklar basılır Sülün Osman adamla tokalaşır hayrını gör, der ve adamın bütün parasını alır. Adamı tramvaya bindirir. Ona: “Son durakta bu senedi vatmana göster ve tramvayını teslim al”, der
Tramvay son durağa gelince vatman, adamın bir türlü tramvaydan inmediğini görür: “Hemşerim son durak. İn aşağı” der. Adam, elindeki senedi vatmana gösterir ve tramvayı satın aldığını asıl kendisinin aşağı inmesi gerektiğini söyler. Patırtı çıkar, polisler gelir.
Adam senedi polislere de gösterir. Polisler imzayı görünce: “Sülün Osman’ın işi derler.” Durum anlaşılır. Olay basına konu olur. Zavallı adam traktör almak için geldiği İstanbul’dan beş parasız köyüne döner.
Sülün Osman, 1970’li yıllarda, TRT’de, Cenk Koray ve Güneş Tecelli’nin hazırlayıp sundukları bir “Telespor” programının konuğu olmuş ve bazı maceralarını anlatmıştır. Orada anlattıklarına göre, Sülün Osman, müşterilerine, İzmir Saat Kulesi’ni,
İstanbul Üniversitesi’nin bahçesini, hatta bir hacıya cennetten yer satmıştır. Kendisine, yaptığı işlerden pişman olup olmadığı, tövbe edip etmediği sorulduğunda, o: “Tövbe ettim. Fakat bazılarının yüzüne bakınca, alınlarındaki yazıyı görünce tövbemi bozdum.
Çünkü onların alınlarında, ben enayiyim, gel beni kazıkla, yazıyor” demiştir.

+++ 👉👉👉
Galata Köprüsü'nü satarken tesadüfen yakalanan Sülün Osman, kendisini sıradan bir dolandırıcı değil, bu işin kitabını yazıp, felsefesini yapmış bir düşünür olarak görüyordu.
20 Nisan 1962'de hapisteyken 'Alınteri ile Yaşamak' konulu konferans verir.
Sülün Osman’ın yakalanması ise 1961 yılına isabet etmektedir. Söylenene göre Galata Kulesi’ni satmaya kalkışırken tesadüf eseri fark edilmiş ve ele geçirilmiştir. Ayrıca mahkemede kendisini şu sözlerle savunmuştur:
"Kusura bakma hakim bey, bu memlekette Galata Kulesi’ni alacaklar eşekler olduğu sürece ben de bu kuleyi satarım!"

1969 yılında Af Kanunundan yararlanarak ceza evinde çıkan Sülün Osman, dört yıl sonra falcılık ve büyücülük suçundan yakalanmış ve tekrar ceza evine girmiştir.
Buna karşılık olarak “Şöhretimi dolandırıcılıktan yaptım. Üfürükçülük yaparak bunu lekelemem.” diyerek suçunu inkar etmiştir.

Sülün Osman hakkında bir diğer ilginç hikaye ise Aziz Nesin’le yaşadığı problemdir.
Aziz Nesin, “Kazan Töreni” isimli hikayesinde ‘Sülün Osman pırrr’ tabirini kullanmıştır ve bu durumdan rencide olan Sülün, Aziz Nesin’i dava eder.

Sülün Osman’ın maceraları Almanya’da yayınlanan “Bunte” dergisine de konu olmuştur.
Sülün Osman, Beyoğlu’nda, sürekli olarak kaldığı bir otelde, 1984 yılında kalp krizinden ölmüştür. Kimlik taşımadığı için kimsesizler mezarlığına gömülmüştür.

Günümüzde yaşasaydı "bizim meslek legalleşmiş" deyip hayıflanırdı...
Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh.

Enjoying this thread?

Keep Current with Kapheros

Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just three indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!