My Authors
Read all threads
Milli mücadelenin en buhranlı dönemlerinden Nisan 1920‘de yaşananlar.

Mustafa Kemal - Vahdettin kavgası.

LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUP RETWEET YAPALIM.
1) 1920 Nisan'ının ilk günleri.

Mustafa Kemal Paşa önderliğinde her geçen gün daha fazla taraftar toplayarak çığ gibi büyüyen millî hareketin yeni bir siyasi ve askerî güç hâline gelmesi, başta İngilizler olmak üzere Vahdettin ve Damat Ferit Hükûmetini rahatsız ediyordu.
2) Özellikle hükûmet cephesinde Anadolu’daki milliyetçilere tepki o kadar büyümüştü ki Adalet Bakanı Yunan ordusunun muvaffakiyeti için dua edilmesini istiyor, Eğitim Bakanı okul kitaplarındaki Türk kelimesini Osmanlı kelimesiyle değiştirtmeye çalışıyordu.
3) 11 Nisan 1920 tarihli Takvim-i Vekâyi gazetesi İstanbul’un Mustafa Kemal Paşa ve milliyetçilere “Padişah Hatt-ı Hümayunu”, “Damat Ferit Hükümeti Beyannamesi” ve “Şeyhülislam Fetvayı Şerifesi” olmak ve birbirini tamamlamak üzere üç koldan saldırı başlattığını gösteriyordu.
4) Daha önce sırasıyla İttihatçı ve Bolşevik ilan edilen Mustafa Kemal ve arkadaşları şimdi de anayasa ve kanunlara karşı gelen, Padişah ve Halife’ye isyan eden, ülkenin iç huzurunu bozan, ülkeyi
parçalamak isteyen kişiler olarak suçlanmışlar ve katledilmeleri istenmişti.
5) Şüphesiz ki bu saldırıyla, Anadolu halkının dinî hassasiyeti ve Halife’ye olan bağlılığından yararlanılıp Millî Mücadele’nin İslam dinine karşı bir hareket olduğu iddia edilerek Mustafa Kemal ve beraberindeki milliyetçileri yalnız bırakma amacı güdülmüştü.
6- Diğer taraftan bu saldırı, İstanbul’un Ankara’dakilere karşı hukuki anlamda bir şeyler yapacağının da bir göstergesiydi. Bütün bunların İngilizlerin onayından geçmeden yapılması elbette mümkün değildi.
7) Damat Ferit, 8 Nisan 1920’de İngiliz Yüksek Komiserliğine gitmiş, millî hareketi bastırmak için başa geçtiğini belirtmişti.
8) Milliyetçiler aleyhinde yayınlanacak ferman ve fetvaları eldeki iki uçakla Anadolu’ya hatta Hindistan’a dağıttırmak için Yüksek Komiser De Robbeck’ten yardım isteyen Damat Ferit, İngiliz makamlarının onaylayacağı şekilde çalışmaya hazır olduğunu etmişti.
9) Damat Ferit ayrıca, İstanbul Hükûmetinin askerî güç kullanmasına izin verilmeyecekse İngilizlerin bazı stratejik noktaları işgal etmeleri gerektiğini söylemişti.
10) İngilizler, Hükûmetin yayınladığı beyanname ile özellikle Şeyhülislâm Dürrîzâde’nin fetvalarından oldukça memnun kalmışlardı. Hatta İngiliz Yüksek Komiseri Amiral De Robeck, fetvayı tercüme ettirmiş ve bir nüshasını da Londra’ya Lord Curzon’a göndermişti.
11) Fetvanın Anadolu’ya duyurulması görevini İngiliz konsolosları ve Rum-Ermeni teşkilatı üstlenmişti. Ayrıca Yunan uçakları Anadolu semalarında dolaşarak fetva yazılı kağıtları dağıtmaktaydılar.
12) Gelişmeler üzerine Anadolu’da endişe başlamış, ulema ikiye bölünmüş, halk ve askerî kıtalar arasında bölünmeler hissedilir seviyeye ulaşmıştı.
13) Bu durumdan hiç hoşnut olmayan Mustafa Kemal başta olmak üzere Kuvayımilliye hareketinin ileri gelenleri, Şeyhülislam Dürrizade’nin fetvasına karşı en etkili tedbirin, bir karşı fetva yayınlama yoluyla alınabileceğine karar vermişlerdi.
14) 20 kişiden oluşan heyet tarafından bir karşı fetva hazırlanmış, 14 Nisan 1920 tarihinde hazırlanan bu fetva Anadolu’daki diğer müftü ve din adamlarının onayına sunulmak üzere gönderilmiş ve bu konuda mülki ve askerî yetkililerden yardımcı olmaları istenmişti.
15) Vahdettin, Hatt-ı Hümayun Yayınlıyor: “Milliyetçileri Durdurun!”

Vahdettin, yayınladığı Hatt-ı Hümayun’da ülkede yavaş yavaş düzelmeye başlayan siyasi havanın milliyet adı altında yapılan karışıklıklarla tekrar tehlikeli bir hâl almaya başladığına dikkat çekmişti.
16) Vahdettin; halkı Millî Mücadele’ye teşvik eden kişiler hakkında gerekli kanuni işlemin yapılmasını, halkın Halife’ye olan sarsılmaz bağlılığının daha da güçlendirilmesini ve İtilaf Devletleriyle olan samimi ilişkilerin kuvvetlendirilmesini Hükûmetten istemekteydi.
17) Vahdettin’e göre memleketin esas sorunu, Mustafa Kemal önderliğindeki milliyetçilerin başlatmış olduğu direniş hareketiydi.
18) Anadolu coğrafyası, eşi benzeri görülmemiş günlerden geçiyor, işgallere ses çıkartmayan Padişah’ın düşmanı yurttan kovmaya ant içen vatan evlatlarıyla mücadele ettiğine şahit oluyordu.
19) Damat Ferit Hükûmetinin Beyannamesi

Gazetede yayınlanan hükümet beyannamesinde ise, bir takım fitne, fesat, hırs ve menfaat düşkünü insanların millî teşkilat adı altında toplanarak ülkenin siyasi durumunu tehlikeye attıklarından bahsediliyordu.
21) Millî teşkilat denilen isyan hareketinin Anadolu’yu korkunç bir istilaya sokmaya ve devletin başını gövdesinden ayırmaya çalıştığı belirtilerek, yalancı milliyet davası güdenlerin devletin en büyük düşmanları olduğu ilan ediliyordu.
22) Beyannamenin son kısmında, Kuvayımilliye’ye katılan ve onlarla birlikte olanların bir hafta içinde pişman olduklarını açıkladıkları ve Padişah’a bağlılıklarını gösterdikleri takdirde affedilecekleri belirtiliyordu.
23) Aksi takdirde Kuvayımilliyecilerle birlikte hareket edenlerin her kim olursa olsun dinen ve kanunen yok edilecekleri, bunların en ağır cezalara çarptırılacakları ilan ediliyor, millî harekete bağlılıkları zayıf olanların hükûmete teslim olması hedefleniyordu.
24- Beyannameden yola çıkan İstanbul yanlısı bazı cemiyet ve idareciler, halkı milliyetçilerden ayırıp Vahdettin safına çekmek için harekete geçmişlerdi.
25- Teali-i İslam Cemiyeti, yayınladığı beyannamenin son kısmında “Askerler! Allah’ını, Peygamberini, Padişahını seven bu tarafa gelsin!” denilerek askerlerin cepheyi terk etmeleri istenmişti.
26- ”Şeyhülislam Dürrizade Abdullah, “Evlatlarım! Size Zat-ı Şahanenin selâmını getirdim. Bundan böyle askerlik kalktı. Vergi alınmayacaktır.” diyerek Anadolu’daki askerlerin firar etmesini sağlamaya çalışıyordu.
27- Şeyhülislam Fetvası:
“Mustafa Kemal ve Milliyetçilerin Katli Farzdır”

Gazetede ayrıca; Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi’nin Millî Mücadele’ye katılanların katlinin farz olduğunu belirten ve birbirini tamamlayan beş fetvası yayınlandı.
28- Fetvaya göre bazı kötü kimseler, Millî Mücadele’yi başlatanlar ve idare edenler anlaşarak, birleşerek ve kendilerine elebaşları seçerek, padişahın sadık tebaasını hile ve yalanlarla aldatmakta ve yoldan çıkartmaktaydı.
29- Fetvanın son kısmında ise bu asiler için, “Haklarında çıkan Yüce Buyruk’tan sonra, inatla hâlâ kötülükler yapmaya devam ederlerse, bunların işledikleri kötülüklerden ülkeyi temizlemek, halka bunların şer ve kötülüklerinden kurtarmak dinî yönden gereklidir.” denilmişti.
30- Birinci fetvanın hüküm kısmında ise, yukarıda suç ve kötülükleri anlatılan bu asilerin öldürülmelerinin dinen meşru ve farz olduğu belirtilmişti.
31- "Kuvayıinzibatiye, Öteki Adıyla Hilafet Ordusu"

Damat Ferit Hükûmeti, 18 Nisan 1920’de çıkarttığı bir kararnameyle Kuvayımilliyecilerin imhası için Kuvayıinzibatiye ordusunun kurulmasına karar verdi.
32- Kardeşi kardeşe kırdırma projesi olan Kuvayıinzibatiye’nin komutanlığına Kolordu Komutanı yetkisiyle Süleyman Şefik Paşa atandı. İngiliz Muhipleri Cemiyeti ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası da kurulan bu orduya maddi destek sağlamışlardı.
33- İstanbul’un her tarafında mahalle muhtarlarına verilen beyannamelerde Kuvayıinzibatiye ordusuna gönüllü asker yazılması istendi.
34- İstanbul’daki milliyetçi propagandaların da etkisiyle halk Kuvayıinzibatiye’ye destek vermeyince, İngilizler tarafından Mısır’da bulunan esirlerden otuz bin kadarı İstanbul’a getirilerek Selimiye ve diğer kışlalara yerleştirildi, cepheye sevk edildi.
35- 23 Nisan 1920'de Yeni bir devletin müjdecisi olan TBMM’nin açılması ve tek egemen güç olduğunun ilan edilmesi İstanbul’dakileri yeni önlemler almaya sevk edecekti.
36- "Sadâkatnâme” isimli kâğıtlar bastırıp sivil veya asker herkesi Padişah’a sadâkat göstermeye çağıracak, aynı gün Mustafa Kemal ve arkadaşlarının gıyaben yargılanması başlayacaktı.
37) 24 Nisan 1920 tarihinde Damat Ferit bir genelge yayınlayarak sivil asker herkesi Padişah’a sadakat ve her emrine itaat göstermeye çağırdı.
38) Bu kâğıtların tüm kamu görevlilerine dağıtılarak imzalatılması, imzalayanların yeminlerine sadık kalmalarının sağlanması istendi.
39) Sadakatname yayınlandığı 24 Nisan 1920 günü yaşanan bir diğer önemli gelişme ise Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Kuvayımilliye adı altında fitne ve fesat çıkardıkları, halktan zorla para topladıkları gibi iddialarla Divanı Harp’te yargılanmaya başlamalarıydı.
40) Alemdar gazetesi “Hükümetin beyannamesi ile belirlenen, Anadolu’daki isyanın tertip ve teşvikçilerinden Mustafa Kemal ve hempaları, Divan-ı Harb-i Örfi’ye tevdi edilmiştir.” şeklindeki haberle yargılamanın başladığını duyurmuştu.
41) Hepsi ve daha fazlası “Çarpıtılan Tarihle Hesaplaşma” kitabımda...

m.n11.com/umit-dogan-kit…
Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh.

Enjoying this thread?

Keep Current with Ümit Doğan

Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!