Ümit Doğan Profile picture
Apr 23, 2020 6 tweets 3 min read Read on X
Atatürk’ün sağlığında, 23 Nisan’ın yeni yeni kutlandığı yıllardaki “23 Nisan” tarihli gazete manşetleri.

LÜTFEN RT YAPALIM

#23NisanKutluOlsun
#TBMM100Yasinda
#MustafaKemalATATURK

1) 1929 yılı. Vakit gazetesinin manşeti. “Bugün, iki bayram birden yapıyoruz!” ImageImage
2) 23 Nisan 1930

Vakit Gazetesi: “Çocuklar şehrin idaresini bugün ellerine alıyorlar”

Hakimiyeti Milliye: “Çocuk haftası bugün başlıyor.” ImageImage
3) 23 Nisan 1931

Vakit gazetesi: “Bu sevimli günü hazırlayana hörmet ve minnet!” Image
4) 23 Nisan 1932, Vakit. Image
5) 23 Nisan 1933, Hakimiyeti Milliye Image
6) 23 Nisan 1934, Hakimiyeti Milliye ve Vakit gazeteleri. ImageImage

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Ümit Doğan

Ümit Doğan Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @tsumut71

Sep 26
Bugüne kadar Atatürk'e atılan iftiralara cevap vermeye çalıştım. Var olun, sizler de mücadelemize destek veriyorsunuz. Peki, Atatürk'e atılan iftiraların tarihi gelişimini biliyor musunuz? Nasıl ortaya çıktı, kimler tarafından yayıldı? Biraz da bundan bahsedelim mi?

Başlıyoruz.Image
1⃣- 1940’lı yıllardan beri Atatürk’e karşı sistemli ve bilinçli şekilde yürütülen kara propagandanın temelinde; tarihi olayları çarpıtarak Ata’nın şahsiyetini ve ömrünü adayarak milleti için inşa ettiği Cumhuriyeti, Cumhuriyet devrimlerini itibarsızlaştırma gayreti yatmaktadır.
2⃣-Üzücü olan şudur ki Atatürk’e yönelik algı operasyonu ve kara propaganda sonucunda üretilen efsanelere, uydurma hikâyelere, safsatalara ve hurafelere toplumun belli bir kısmı inanmaktadır.
Read 71 tweets
Sep 21
Atatürk'ün açtığı fabrikaların tam listesi.

Kolay mı hem Osmanlı'nın borcunu ödeyip hem yurdun dört bir yanına fabrikalar kurmak?

➡️1-Ankara Fişek Fabrikası (1924)
➡️2-Gölcük Tersanesi (1924)
➡️3- Şakir Zümre Fabrikası (1925)
➡️4-Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925)
➡️5-Alpullu Şeker Fabrikası (1926)
➡️7-Uşak Şeker Fabrikası(1926)
➡️8-Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1926)
➡️9-Bünyan Dokuma Fabrikası (1927)
➡️10-Eskişehir Kiremit Fabrikası (1927)
➡️11-Kırıkkale Elektrik Santrali Ve Çelik Fabrikası (1928)
➡️12- Ankara Çimento Fabrikası (1928)
➡️13-Ankara Havagazı Fabrikası (1929)
➡️14-İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası (1929)
➡️15-Kayaş Kapsül Fabrikası (1930)
➡️16-Kayseri Uçak Fabrikası
➡️17-Kırıkkale Elektrik Santrali Ve Çelik Fabrikası (1931- Genişletildi)
➡️18-Eskişehir Şeker Fabrikası (1934)
➡️19-Turhal Şeker Fabrikaları (1934)
➡️20-Konya Ereğli Bez Fabrikası(1934)
➡️21-Bakırköy Bez Fabrikası (1934)
➡️22-Bursa Süt Fabrikası (1934)
➡️23-İzmit Paşabahçe Şişe Ve Cam Fabrikası (1934 Temel Atma)
➡️24-Zonguldak Antrasit Fabrikası (1934 Temel Atma)
➡️25-Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası (1934)
➡️26-Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1934)
➡️27-Isparta Gülyağı Fabrikası (1934)
➡️28-Ankara, Konya, Eskişehir ve Sivas Buğday Siloları (1934)
➡️29-Paşabahçe Şişe Ve Cam Fabrikası (1935 - Tamamlandı)
➡️30-Kayseri Bez Fabrikası (1934 Temel Atma)
➡️31-Nazilli Basma Fabrikası (1935- Temel Atma)
➡️32-Bursa Merinos Fabrikası (1935 Temel Atma)
➡️33-Gemlik Suni İpek Fabrikası (1935 Temel Atma)
➡️34-Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1935)
➡️35- Ankara Çubuk Barajı (1936)
➡️36-Zonguldak Taş Kömür Fabrikası (1935)
➡️37-Barut, Tüfek Ve Top Fabrikası (1936)
➡️38-Kırıkkale Çelik Fabrikası
➡️39-Malatya Sigara Fabrikası (1936)
➡️40-Bitlis Sigara Fabrikası (1936)
➡️41-Malatya Bez Fabrikası (1937 Temel Atma)
➡️42-İzmit Kağıt Ve Karton Fabrikası (1934- Temel Atma)
➡️43-Karabük Demir Çelik Fabrikası (1937- Temel Atma)
➡️44-Divriği Demir Ocakları (1938)
➡️45-İzmir Klor Fabrikası (1938- Temel Atma)
➡️46-Sivas Çimento Fabrikası (1938-Temel Atma)Image
Atatürk'ün kurduğu fabrikalarla ilgili belgelere geçelim.

1⃣-Atatürk'ün kurduğu uçak fabrikalarında üretilen uçakların ne şartlarda ihraç edileceğine dair belge. (1951)Image
2⃣-Nazilli Basma Fabrikası'nın Atatürk tarafından altın anahtarla açılması.Image
Read 11 tweets
Sep 16
Kendisine profesör diyen bir zatın "Atatürk Camileri Sattı" yalanını ortaya atması üzerine....

Atatürk'ün tamir ettirdiği camilerin listesi ve belgeler

-Ömrünün son 2 yılında tamir ettirdiği 138 cami-

➡️1- Süleymaniye Camii- İstanbul
➡️2- Şehzade Camii- İstanbul
➡️3- Fatih Camii- İstanbul
➡️4- Bayezid Camii- İstanbul
➡️5- Yeni Camii- İstanbul
➡️6- Azapkapı’da Mehmed Paşa Camii- İstanbul
➡️7- Fatih’te Mesih Paşa Camii- İstanbul
➡️8- Sultan Ahmed Camii- İstanbul
➡️9- Sultan Selim Camii- İstanbul
➡️10- Mihrimah Camii- İstanbul
➡️11- Maktul İbrahim Paşa Camii- İstanbul
➡️12- Aksaray Laleli Camii- İstanbul
➡️13- Üsküdar Gülmüş Valide Camii- İstanbul
➡️14- Kariye Camii- İstanbul
➡️15- Fethiye Camii- İstanbul
➡️16- Rüstem Paşa Camii- İstanbul
➡️17- Sokullu Mehmed Paşa Camii- İstanbul
➡️18- Piyale Paşa Camii- İstanbul
➡️19- Atik Valide Camii- İstanbul
➡️20- İskelebaşı Mihrimah Camii- İstanbul
➡️21- Dolmabahçe Camii- İstanbul
➡️22- Mahmud Paşa Camii- İstanbul
➡️23- Tophanede Kılınç Ali Paşa Camii- İstanbul
➡️24- Aksaray’da Murad Paşa Camii- İstanbul
➡️25- Üsküdar’da Rumi Mehmed Camii- İstanbul
➡️26- Üsküdar’da Ayağaza Camii- İstanbul
➡️27- Nusratiye Camii- İstanbul
➡️28- Davut Paşa Camii- İstanbul
➡️29- Hekimoğlu Ali Paşa Camii- İstanbul
➡️30- Zâl Mahmud Paşa Camii- İstanbul
➡️31- Çemberlitaş’t Atik Ali Camii- İstanbul
➡️32- Nuruosmaniye Camii- İstanbul
➡️33- Beşiktaş’ta Sinan Paşa Camii- İstanbul
➡️34- Beylerbeyi Camii- İstanbul
➡️35- Galata’da Yeraltı Camii- İstanbul
➡️36- Eyyub Sultan Camii- İstanbul
➡️37- Küçük Ayasofya Camii- İstanbul
➡️38- Galata Arap Camii- İstanbul
➡️39- Beyoğlu Ağa Camii- İstanbul
➡️40- Tramvay Yolunda Atik Ali Paşa Camii- İstanbul
➡️41- Çinili Camii- İstanbul
➡️42- Bali Paşa Camii- İstanbul
➡️43- Mustafa-yi Sâlis Camii- İstanbul
➡️44- Üsküdar Selimiye Camii- İstanbul
➡️45- Ortaköy Büyük Mecidiye Camii- İstanbul
➡️46- Kasımpaşa Camii Kebir - İstanbul
➡️47- Cerrahpaşa Camii- İstanbul
➡️48- Sünbül Efendi Camii- İstanbul
➡️49- Topkapı Mehmed Paşa Camii- İstanbul
➡️50- Hobyar Camii- İstanbul
➡️51- Hüdavendigar Camii - Bursa
➡️52- Haruza Bey Camii - Bursa
➡️53- Muradiye Camii - Bursa
➡️54- İvaz Paşa Camii - Bursa
➡️55- Ulu Camii - Bursa
➡️56- Demirtaş Paşa Camii - Bursa
➡️57- Yiğidiköhne Camii - Bursa
➡️58- Tuzpazarı Camii - Bursa
➡️59- Kocaefendi Camii - Bursa
➡️60- Şehadet Camii - Bursa
➡️61- Yıldırım Camii - Bursa
➡️62- Yeşil Camii - Bursa
➡️63- Emir Sultan Camii - Bursa
➡️64- Orhan Gazi Camii - Bursa
➡️65- Ebu İshak Camii - Bursa
➡️66- Beyazid Veli Camii – Bursa
➡️67- Selimiye Camii - Edirne
➡️68- Üç Şerefeli Camii - Edirne
➡️69- Eski Camii - Edirne
➡️70- Muradiye Camii - Edirne
➡️71- Bayazid Camii - Edirne
➡️72- Yıldırı Bayazid Camii - Edirne
➡️73- Ayşe Kadın Camii - Edirne
➡️74- Tabip Lâri Camii - Edirne
➡️75- Gazi Nihal Camii - Edirne
➡️76- Arslanhane Camii - Ankara
➡️77- İki Şerefeli Camii - Ankara
➡️78- Eskicioğlu Camii - Ankara
➡️79- Ahi Elvan Camii - Ankara
➡️80- Hacı Bayram Camii - Ankara
➡️81- Hacı Musa Camii - Ankara
➡️82- Zincirli Camii - Ankara
➡️83- İmaret Camii - Ankara
➡️84- Kurşunlu Camii - Ankara
➡️85- Yeni Camii - Ankara
➡️86- Leblebici Camii - Ankara
➡️87- İbadullah Camii - Ankara
➡️88- Taceddin Camii - Ankara
➡️89- Tabakhane Camii - Ankara
➡️90- Alaeeddin Camii - Ankara
➡️91- Yusuf Camii - Ankara
➡️92- Hacı Murat Camii - Ankara
➡️93- Kadıoğlu Camii - Ankara
➡️94- İzzet Paşa Camii – Erzincan
➡️95- Camii Kebir – Erzincan
➡️96- Yeni Camii- Erzincan
➡️97- Şeyhler Camii - Erzurum
➡️98- Karacehennem Camii - Erzurum
➡️99- Narmanlı Camii - Erzurum
➡️100- Caferiye Camii - Erzurum
➡️101- Lala Paşa Camii - Erzurum
➡️102- Pervizoğlu Camii - Erzurum
➡️103- Karatarla Camii – Antep
➡️104- Büyük Camii – Mardin
➡️105- Melik Mahmud Paşa Camii – Mardin
➡️106- Latifiye Camii – Mardin
➡️107- Sungur Bey Camii - Niğde
➡️108- Sultan Alaeddin Camii - Niğde
➡️109- Murat Paşa Camii - Niğde
➡️110- Hüsamettin Camii - Niğde
➡️111- Hacı Hasan Ağa Camii – Niğde
➡️112- Hatuniye Camii - Trabzon
➡️113- Fatih Camii - Trabzon
➡️114- Hacı Hasan Camii – Trabzon
➡️115- Tekeli Mehmed Camii - Antalya
➡️116- Vali Bey Camii - Antalya
➡️117- Elmalı Ömer Paşa Camii – Antalya
➡️118- Halilullah Camii – Erzincan
➡️119- Kasım Paşa Camii – Edirne
➡️120- Muradiye Camii – Manisa
➡️121- Ulu Camii – Manisa
➡️122- Kurşunlu Camii – Kayseri
➡️123- Rüstem Paşa Camii – Bilecik
➡️124- Ulu Camii - Sivas
➡️125- Meydan Camii - Sivas
➡️126- Divriği Ulu Camii – Sivas
➡️127- Çoban Mustafa Camii – Gebze
➡️128- Pertev Paşa Camii – İzmit
➡️129- Melek Ahmet Paşa Camii – Diyarbakır
➡️130- Muradi Rabi Camii – Çorum
➡️131- Hüsrev Paşa Camii - Diyarbakır
➡️132- Mutlu Camii – Isparta
➡️133- Behram Paşa Camii - Diyarbakır
➡️134- Firdevs Bey Camii – Diyarbakır
➡️135- Hacı Yusuf Efendi Camii- Malatya
➡️136- Alaeddin Camii – Konya
➡️137- Kasım Paşa Camii – Bilecik
➡️138- Hasan Dede Camii- KeskinImage
1⃣- Zatın paylaşımı bu. Mustafa Kemal camileri açık artırmayla satmışmış da işte belgesiymiş. Belge dediği şeyde camilerin satıldığına dair hiç bir bilgi yok. Boş arsa satışı var. Kendisinin bunu bilmiyor mu, bilerek mi yapıyor? Takdir sizlerin.

Ben şimdi gerçek belgelerle Atatürk'ün restore ettirdiği camilerin listesini paylaşacağım.Image
2⃣- Burada listelenen camiler Atatürk'ün sadece 1936- 1938 yılları arasında tamir ettirdiği camilerdir. Toplamda çok daha fazla camiyi tamir ettirmiştir yüce Atatürk. Şimdi belgelere geçelim.

Atatürk'ün 1936-1938 yılları arasında İstanbul'da tamir ettirdiği camiler:Image
Image
Read 7 tweets
Sep 15
Ahmağa anlatır gibi tek tek anlatalım.

Şeyh Said'in Anayasa'yı değiştirmek, şeriat getirmek için isyan ederek başlayan ve "Beni asmayın, Edirne'de 101 sene mahkum edin." diyerek yalvarmakla biten hikayesi.

1⃣-Şeyh Said isyanı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ayaklanması olmakla beraber, isyanın yaşandığı bölgelerde Osmanlı Devleti’ne karşı da zaman zaman ayaklanmalar meydana geldiği bilinmektedir. Şeyh Said İsyanına kadar giden birbiriyle bağlantılı olan gelişmeleri sırasıyla ele alalım.Image
2⃣-Şeyh Said İsyanına yabancılardan destek bulmaya çalıştığı için idam edilen Seyyid Abdülkadir’in babası Şeyh Ubeydullah Osmanlı Devletine isyan etmişti. 30 Ağustos 1879’da başlayan isyan bir buçuk ay sonra bastırıldı. Ubeydullah teslim oldu.

Osmanlı Hükûmeti 20.000 kuruş maaşa bağladığı Ubeydullah ve ailesini 1881 yılında Hicaz’a sürdü. Ubeydullah’ın 1883 yılında ölmesinden sonra aile üyelerinin Cidde’de mecburi ikamet cezası kaldırıldı ve Seyyid Abdülkadir Türkiye’ye döndü.

1896 yılında II. Abdülhamid’e karşı yapılan suikast girişimine adı karıştığı için bu sefer Mekke’ye sürgün edildi. Meşrutiyet’in ilanıyla beraber tekrar İstanbul’a döndü. Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Osmanlı Devleti’nin dağılma ihtimaline karşı özerklik veya bağımsızlık isteyen Kürt ileri gelenleri Kürdistan Teali Cemiyeti’ni kurmuşlardı. Cemiyetin kurucusu ve başkanı Seyyid Abdülkadir’di.Image
Image
3⃣-Seyyid Abdülkadir’in en yakın adamı ve hizmetkârı Palulu Kör Sadi özerk Kürdistan faaliyetleri nedeniyle Meşrutiyet yıllarında Sadrazam Mahmud Şevket Paşa tarafından Taif’e sürülüyor, burada İngilizlere esir düşüp bir süre sonra serbest bırakılıyor. Seyyid Beşir Usame kampında esir bulunduğu sırada İngiliz komutan Deedes’e Kürdistan konusunda bazı projeler sunuyor.

Kör Sadi, sürgünden sonra gittiği Kahire’de sonradan Şeyh Said isyanına dönüşecek olan Kürt ayaklanmasına destek istemek için İngiliz istihbaratıyla temasa geçti. Bir İngiliz istihbarat memuruyla tanışan Sadi, büyük bir işe kalkışmak için hazır olduğunu, pek çok Kürt liderle beraber hareket ettiğini ve yapılan bu görüşme için Seyyid Abdülkadir’den tam yetki aldığını söylemişti. Bir başka ifadeyle görüşmeleri Azadi adına yapıyordu. Kör Sadi İngiliz istihbarat memuruna Gazi Paşa’ya suikast ile Dersim ve Palu dolaylarında büyük bir ayaklanma çıkarmak istediğini söyleyerek bunun için bir İngiliz yetkiliyle görüşmesi için aracılık etmesini istedi.

Kör Sadi ile görüşen kişiler aslında Türk casuslarıydı. Sadi’nin Kahire’de tanıştığı İngiliz istihbarat memuru Türk polisi Celal, Mr. Templen ise Taksim Belediye Zabıta memurlarından Nizamettin’di. Sarışın ve uzun boylu olan Nizamettin aslında İngilizce bile bilmiyor ama iyi derecede İngilizce konuşuyormuş gibi taklit yapabiliyordu. Bütün olup bitenler İstanbul Emniyet Müdürü Ekrem Bey’e rapor edilmiş, Ekrem Bey de bu önemli meseleyi İçişleri Bakanlığı’na bildirmişti. Kör Sadi’nin görüşmeleri sonucunda İngilizlerin desteğini almak konusunda ümitlenen Seyyid Abdülkadir, Şeyh Said’in oğlu Ali Rıza ile İstanbul’da görüştü ve Kör Sadi’nin daha sonra itiraf edeceği üzere Şeyh Said isyanının planlaması bu sırada yapıldı.Image
Image
Read 9 tweets
Sep 14
Meşrutiyetin Mimarı Mithat Paşa'yı II. Abdülhamit Mi Boğdurdu? (FLOOD) Dikkatle Okuyunuz.

1⃣- Sultan Abdülaziz 30 Mayıs 1876’da tahttan indirildikten birkaç gün sonra odasında bilekleri kesilmiş bir vaziyette ölmek üzereyken bulunmuş ve kurtarılamamıştı. Annesinin kolları arasında son nefesini veren Sultan’ın naaşını yerli ve yabancı doktorlar muayene etmişler, olayın intihar olduğu kabul edilmişti.

Olaydan beş yıl sonra Sultan II. Abdülhamid, yeni görgü tanıklarının ortaya çıktığı gerekçesiyle Sultan Abdülaziz’in ölümünden sorumlu tutulan kişilerin yargılanması emrini verdi.Image
2⃣-Sanıkların başında güçlü devlet adamı, Sultan II. Abdülhamid tarafından görevden alınıp sürgüne gönderilen ve on yedi ay sürgünde kaldıktan sonra yurda dönüp Suriye valiliğine atanan Mithat Paşa geliyordu.

Bunun yanında Mütercim Rüştü Paşa, Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesinin şer’an uygun olduğu yönünde fetva veren eski Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi, Damat Mahmud Celaleddin Paşa, Damat Nuri Paşa, Sakızlı Esat Paşa ve Süleyman Hüsnü Paşa gibi isimler sanık sandalyesindeki yerlerini almışlardı.

Mahkeme başkanlığını Ali Sururi Efendi, ikinci başkanlığını Hristo Forides Efendi yapıyordu. Abdüllatif Bey savcı, Mehmet Raşit Bey savcı yardımcısıydı.Image
Image
3⃣-Pehlivan Mustafa, Boyabadlı Hacı Mehmet ve Cezayirli Mustafa adlı şahısların ayrı ayrı yazmış oldukları üç adet takririn yayınlandığı İbretnüma’ya göre, Yıldız Mahkemesi düzmece bir mahkemedir ve sanıklara istenilen şekilde ifade vermeleri için türlü işkenceler yapılmıştır.

Pehlivan Mustafa, Boyabadlı Hacı Mehmet ve Cezayirli Mustafa yazdıkları takrirlerde, Yıldız Mahkemesinde sözde suçlarını itiraf etmeleri için kendilerine uygulanan işkenceleri etraflıca anlatmış ve işin doğrusunun takrirlerde yazdıkları gibi olduğuna yemin etmişlerdir. Mahkûmların gizli haberleşme yoluyla kaçırarak kurtarmış oldukları anlaşılan bu takrirler, adı geçen üç şahsın ifadelerini kapsayan birer tutanak gibidir. Her bir takririn son sayfasında kendi mühürleri ve ifadenin söyledikleri gibi zapdetilmiş olduklarını tasdik eden ibarelerden sonra, bütün hapishane arkadaşlarının mühür veya imzaları bulunmaktadır.

Takrirler ve hatırattan anlaşılan şudur: Pehlivan Mustafa ve arkadaşları aslında basit ve cahil insanlardır. Sultan Abdülaziz’i öldürmekle suçlanmışlar ve korkunç işkenceler, aynı zamanda tatlı vaatlerle sözde suçlarını itiraf etmek zorunda bırakılmışlardır.Image
Image
Read 15 tweets
Sep 14
Tüm inananların Mevlid Kandili'ni kutluyor ve Atatürk'ün din, Allah ve Hz. Muhammed hakkındaki sözlerinden bahsetmek istiyorum. Lütfen dikkatle okuyun.

Müslüman bir toplumu Atatürk’ten soğutmak için kullanılacak en iyi malzemenin “din olgusu” olduğu muhakkaktır. Atatürk’e karşı bilinçli ve sistemli bir şekilde yürütülen kara propagandanın, dolayısıyla Cumhuriyet tarihi hurafelerinin en büyük ayağını tahmin edeceğiniz üzere Atatürk’ün dini inancına yönelik iftiralar oluşturur. “Atatürk’ün Müslüman olduğunu veya İslam düşmanı olmadığını ispata ne gerek var?” dediğinizi duyar gibiyim. Atatürk’ün Müslüman olup olmaması önemli midir? Ben de sizler gibi düşünüyorum. Bana göre hiç ama hiç önemli değildir. Ben onun vatana, Türk milletine ve bütün insanlığa yaptığı hizmetleri önemsiyorum.

Bununla birlikte görmezden gelemeyeceğimiz bir gerçek var. Maalesef şer odakları Atatürk’ün dinî inancı üzerinden, özellikle dindar insanlarımızı etkilemeye çalıştılar. Uzun yıllardır bunu yaptılar ve açık söylemek gerekirse başarılı da oldular. Atatürk’ün İslam dinine zarar verdiği, ibadet etmeyi yasakladığı yönündeki hurafeler bu şer odakları tarafından ortaya atıldı ve milyonlarca insanımız yalanlarla kandırılıp Atatürk’ten ve yakın tarihimizden soğutuldu. Özellikle tarikatların elindeki genç nesiller bu söylemlerle zehirlenip birer Atatürk karşıtı olarak yetiştirildi. Bu yüzden Atatürk'ün İslam hakkındaki düşüncelerinden bahsetmekte fayda var.

Atatürk’ün dostlarına yazdığı mektuplar, resmî makamlara gönderdiği yazılar, halka yaptığı konuşmalar ya da basına verdiği demeçler; bunların tamamı onun Allah inancına dair izler taşımaktadır. Birlikte inceleyim.

1⃣-Bakalım Allah ne gösterecektir? İnşallah dönüş nasip olursa size günlerce anlatacak hikâyelerimiz var. (Trablusgarp’tan Salih Bozok'a yazdığı mektup. 15 Kasım 1911)Image
2⃣-"Cenab-ı Hakkın yüce yardımına sığınarak yarın düşmana taarruz eylemek niyetindeyim."

Çanakkale Savaşı’nın en ateşli günlerinde, 30 Nisan 1915’te emri altındaki kumandanları Kemalyeri’nde toplayan Atatürk, onlara Allah’ın yardımına sığınarak bu gece taarruza kalkmak istediğini bildirir:

“Karşımızda bulunan düşmanı mutlaka ölerek denize dökmek lazım olduğu kanaatindeyim. İçimizde ve komuta ettiğimiz askerlerde Balkan utancının ikinci bir safhasının görmektense burada ölmeyi tercih etmeyenlerin bulunacağını katiyen kabul etmem. Bu gece katılacak taze kuvvetlerle Cenab-ı Hakkın yüce yardımına sığınarak yarın düşmana taarruz eylemek niyetindeyim.”Image
3⃣- "Allah’ın izniyle Diyarbakır’a gelerek 2. Ordu’nun emir ve komutasını üzerime aldım."

7 Mart 1917’de 2. Ordu Kumandanı olarak atanan Atatürk, Şam’dan Diyarbakır’a gelip görevi teslim aldıktan sonra 13 Mart 1917’de emrindeki birliklere şu yazıyı gönderir:

“Allah’ın yardımı ve beni seven kalplerin sevgi ve güvenine dayanarak başarılı olacağımıza tam bir inançla 2. Ordu’nun emir ve komutasını üzerime aldım. Sayın kumandan ve bütün kahraman silâh arkadaşlarımı saygı ve samimiyetle selâmlarım.”

Atatürk aynı gün bölgesindeki vali ve mutasarrıflarla Diyarbakır Posta ve Telgraf Başmüdürlüğüne de bir yazı yazar:

“Allah’ın izniyle Diyarbakır’a gelerek 2. Ordu’nun emir ve komutasını üzerime aldım. Öteden beri olduğu gibi ordunun başarısına ait olan yardımlarınızın devamını temenni ile en samimi saygılarımı tekrar ederim.”Image
Read 24 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us!

:(