My Authors
Read all threads
günlerden bir gün büyük bir holding güneydeki küçük bir ilçemizde rafineri kurmak için devletten büyük bir teşvik istiyor. veriliyor. o güne kadar verilmiş tüm teşviklerden daha yüksek rekor bir teşvik veriliyor. zira holdingin başındaki zat aynı zamanda başbakanın damadı oluyor.
ama tesisin kurulması için mevzuat gereği sırasıyla 3 şartın daha yerine getirilmesi gerekiyor.
1. ilçe belediye meclisinin onayı
2. il genel meclisinin onayı
3. açılan davaların reddi
bu kısımları halletmek için holdingin bölge yetkilisi yoğun bir faaliyet içine giriyor. faaliyet derken? torpil, şantaj, rüşvet, yolsuzluk ve yargıya müdahale.
ilçe belediye meclisinde 5 akp, 3 mhp ve 1 dp üyesi var. proje doğrudan iktidar destekli olduğu için 5>4 şeklinde hallolması beklenir ama bu aşamada pürüz çıkıyor. holding yetkilisne göre, akp’li 2 üye rüşvet almadan onay vermeyeceğini söylüyor.
kesenin ağzı açılıyor. holdingin adana temsilcisi merkeze yazı yazarak, gereken rüşvet tutarını talep ediyor. nihayet oylama yapılıyor ve belediye meclisinden istedikleri karar çıkıyor.
sıradaki aşama olan il genel meclisinde mhp desteği olmadan karar çıkmayacak gibi görünüyor. vali, mhp il başkanı ve mhp eski il başkanı devreye giriyor. bu kişilerin mhp’li meclis üyeleri üzerinde etkili olduğu, menfaat ilişkileri ve rüşvetlerle hallolacağı kanaatine varılıyor.
il genel meclisindeki bağımsız, hdp’li ve chp’li birer üye de markaja alınıyor. ikna etmeye çalışıyorlar. hayır diyeceği kesin olan chp’li bir üye ise trafik kazası geçirip yoğun bakıma alınıyor. holding temsilcisi bunu merkeze “üzülsek mi sevinsek mi bilemedim” diye bildiriyor.
sonuç olarak il genel meclisinde de oylama yapılıyor ve projeye onay kararı çıkıyor.
geriye dava süreçleri kalıyor. dava açan iki vatandaşın çocuklarının belediyede işçi olduğunu tespit ediyorlar. holding yetkilisi belediye başkanı ile görüşüyor, “işten atma” şantajıyla davaların geri çekilmesi için yardım istiyor. bu konu da halloluyor.
ancak ziraat mühendisleri odası, yatırımlara karşı olmadıklarını ama bu projenin kamu yararı taşımadığını, doğaya zarar vereceğini ve sürecin usulsüzlükler içerdiğini belirterek yürütmeyi durdurma davası açıyor.
holding bu kez haikimleri markaja alıyor. davaya ilişkin kararı verecek mahkeme heyetinin kıdemli üyesi ile temas kuruluyor. geçmişte o ilde hem disk hem chp yöeticiliği yapmış bir kişi görüşmeyi organize ediyor. zira söz konusu hakim bu kişinin damadı oluyor.
hakim ve kayınpederi holdinge destek olacaklarını ancak karşılığında bir aile yakınının bir devlet kurumunda müdür yardımcısı olarak şehre tayinini talep ediyor. holding temsilcisi bu talebi ceo’ya (başbakanın damadına) iletiyor ve tayin kısa sürede gerçekleşiyor.
böylece holding açısından tüm engeller aşılmış gibi görünüyor ama karar günü geldiğinde heyetteki bu hakim aynı görevde durmadığı ve dava dilekçesinde yoruma yer bırakmayacak net usulsüzlükler yer aldığı için mahkeme yürütmeyi durdurma kararı veriyor.
yani tüm bu torpil, şantaj, rüşvet, yolsuzluk ve yargıya müdahale çarkına rağmen rafineri projesi rafa kalkıyor.
bunları neden anlattım? geçen hafta paylaştığım, herkesin bildiği, kimsenin itiraz etmediği ve şu ana kadar yalnızca yaşananları doğrulayan tepkilerin geldiği bu skandala karşı tüm ilgililer/yetkililer yine üç maymunu oynuyor. unutulur diye umuyorlar. unutulsun istemiyorum.
holdingin aynı zamanda avukat olan bölge temsilcisi şimdi belediye başkanı olarak görev yapıyor. holding merkezinde operasyonu yürüten iki kişi ise şimdi turkcell yönetiminde yer alıyor. holding ceo’su ise bakan oldu.
açıkçası baroların, içişleri bakanlığının ve hsk’nın bu çıplak gerçekler karşısında sessiz kalamayacağını düşünmüştüm. skandal çok yayıldı, neredeyse herkes haberdar oldu ama ne yazık ki kimse harekete geçmedi.
gazeteler haber yapmadı. iktidar olsun muhalefet olsun siyasiler tek kelime laf etmedi. yetkililer görevini yapmadı. kabullenemiyorum. yaşananlar normal mi? bunlara alışmalı mıyız? böyle suçları işlemek serbest mi? adalet hiç mi kalmadı? kul hakkı artık kimsenin umrunda değil mi?
belki gençler hatırlamaz, şu an iktidarda olanlar “yasakları, yoksulluğu ve yolsuzluğu bitireceğiz” diyerek iktidara gelmişti. her üçü de artık günlük rutinimiz oldu. tekrar ediyorum, ben bunu kabullenemiyorum. rahat duramıyorum. o yüzden tekrar tekrar yazıyorum.
isimleri, yerleri, rakamları, ve kaynak belgeleri merak edenler tüm detayları aşağıdaki zincirden okuyabilir.
Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh.

Enjoying this thread?

Keep Current with metin cihan

Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!