1609- İngiliz kaşif Henry #Hudson, yeni kıtaya ulaştığında bir nehirden içeri yol alır...
1624- Yeni Hollanda kolonisi ilk yerleşimini o bölgede yapar.
1626- Vali, yerlilerle anlaşarak tüm yarımadayı 24 dolara denk incik boncukla takas eder ve şehre Yeni Amsterdam ismi verilir.
1641- Satınalma/mülkiyet kavramına pek aşina olmayan yerliler, Hollandalılar ile savaşa tutuşur; iki taraftan toplam bin kişi ölür.
Bunun üzerine, yarımadanın doğusuna 4 metrelik kazıklardan bir set duvar inşa edilir. Ana caddenin ismine bu nedenle -de Waalstraat- denir. ⤵️
1664- Şehir #İngiliz hakimiyetine geçer. York Dükü'nün şerefine adı New York olarak değiştirilir. Caddenin ismi Wall Street yapılır. 30 yıl içinde şehir büyür ve duvar yıkılır.
1765- Amerikan kolonistleri, ilk milli kongrelerini ("damga vergisi"ne itiraz için) burada düzenler.⤵️
1776- 9 Temmuzda şehir bağımsızlığını ilan eder ve federal birliğin 13 orijinal eyaletinden biri olur.
1782- Alexander Hamilton ilk Hazine sekreteri olur ve şehrin ulusal #finans merkezi olmasını sağlayacak onlarca farklı proje yürütür...
Ek not: Nehre ismini veren Hudson, biraz muğlak hesaplara göre Apple'ın 7 katı büyüklüğünde bir şirket olan VOC'un maaşlı çalışanı olarak keşif için orada bulunuyordu... Kimdi bu şirket? Daha önce görmüştük:
Her ülkede bir "bankaların bankası" yani bankalara ülkenin yerel parasını borç veren bir merkezî banka vardır. BIS’e göre dünyada 166 Merkez Bankası vardır, fakat bunların isimlendirmesi farklılaşır.
Neden biz TCMB diyoruz da, Fed gibi "merkez" ifadesi olmayan örnekleri var?
“Federal Reserve”
ABD merkez bankacılığı 1800’lerin başında "1. ve 2. ABD bankası" adlarıyla iki kez denemiş. Bunlar “elitlerin maşası” diye tepki çekmiş ve kapanmış. Ekonomide birçok yılda finansal çöküşler sıkça yaşanmış; sistemi hep JP Morgan gibi bankerler kurtarmış.
En son 1907 paniği sonrası, merkezi bir kamu otoritesine karşı olan kültürel direnç nedeniyle Fed'i gizlice kurmuşlar. 12 ayrı federal şubesi olan mekanizmaya banka bile değil "rezerv" ismi verilmesi de bankalara olan işte bu güvensizlikten olmuş. Zamanla tüm gücü eline almış.
Maaşlı çalışırken "girişimcilik yapmalıyım" diyen arkadaşların araştırıp girdiği spesifik bir sektör var: otomat işletmek. Az bir parasal yatırımla, doğru konum seçimiyle büyütülebilecek bir iş.
Bunun ABD'de daha ilginç bir versiyonu var: ATM işletmeciliği
ABD'de bulunan yaklaşık 500 bin ATM'den %40'ı bankalara aitken, %60'ı özel işletmeciler adına kayıtlı. Aynı bir otomat alıp içini doldurur gibi... ya sıfırını 5-10 bin dolara, ya da 2. el bir ATM'yi 2-3 bin dolara alıp içini "paralıyorsunuz" ve internete bağlıyorsunuz, voilà!
Merkezi sisteme bağlı tüm finansal kurumların müşterileri sizin paranızı çekiyor. Bunun karşılığında bir miktar komisyonla beraber hesabınıza ilgili tutar kısa sürede EFT geliyor. ATM'nizi başka birinin mağaza veya özel alanına koyduysanız kira ödüyorsunuz.
Vadesi gelen KKM hesaplarını, standart TL mevduata geçirme hedefi geldi. Kıstasları tutturamayan bankalar ek menkul tesisine mecbur tutulacak.
Hazine'den devralınan TL KKM'de hedef %50 (!). Döviz dönüşümlüde ise sadece %5. Teoride bu 2 hesap türü arasında büyük fark yok, ikisi de vadesinde dövize geçebilir. D.D.'nin MB kurundan dönme hakkı var, bu düşünülerek fazla ısrarcı olunmamış.
TL KKM sahiplerine ise çok ciddi faizler önerilmesi lazım. Yoksa bankaların 500 milyar TL ekstra menkul kıymet tesis etmesi gerekebilir. Silahlar çekildi...
Artı,
%57'ye inen Liralaşma oranı,
Kredilere çift adımlı faiz tavanı vb
Her şey kaldırıldı. ✂️
MB'nin açıklayacağı katsayı ile kredi faizlerine kıstas.
DDKKM için %5 vadeli TL ile yetiniyor muyuz? Hayır. Kalan %95'in de yenilenmesi zorunlu. Eksik kısma ek menkul tesisi... 🤣
1. HGE doktorayı bitirmek için tez yazmaz. Danışmanı onun ilk düşüncelerini kağıda döker, tez komitesi prosedür gereği 1. sayfayı okur ve doktorasını onaylar.
2. HGE üniversite döneminde staj yapmayı düşünmüş. Onun sadece stajyerliğinin 3 ayda 9 kat ciro büyüteceğini anlayan şirketler, dikkat çekmekten korkup reddetmek zorunda kalmış. Staj yapacak yer bulamamış.
3. HGE 'nin kitabında imkansız üçleme, dörtleme veya beşleme diye bir şey yoktur. Dünyadaki diğer MB başkanları tamamen başarısız gözükmesinler diye varmış gibi davranır.
Birini savunuyor durumuna düşmekten (bu aşamada nötr kalmayı tercih edeceğimden) pek hoşlanmıyorum ama deveye boynun eğri demek şart. Konu ABD'de bir dava.
ABD sermaye piyasalarında bir şirketin fabrikasına göktaşı düşer... hissedarları "bu riski belirtmediniz" diye dava açar...
Sektörde önemli bir olay gerçekleşir... bir grup "neden gece açıkladınız, piyasanın açılmasını bekleseydiniz" diye dava açar. Bir başkası "açıklamasanız, hisseler düşmezdi" deyip ayrı dava açar... 🙈
Genel adı "menkul kıymet sahtekarlığı" (securities fraud) olan bir "işkolu" bu.
Amacı nedir? Sektör avukatları, düşen hisselerde para kaptıranları bulur ve dava açmaya teşvik eder. "Ne tuttursak kârdır" modu.
Bloomberg blog yazarı (avukat-komedyen) @matt_levine bunun o kadar fazla örneğini vermiştir ki, bu terimle adı özdeşleşmiştir...