1. Erkân-ı Harbiye Matbaası Hattatı olarak çalışan Musa Azmi Bey, resmî vazifesinden kalan zamanını değerlendirmek için Cağaloğlu'ndan Nuruosmaniye’ye giden yol üzerinde küçük bir dükkan tutar.
2. Fakat devlet memurlarının ikinci bir işte çalışmaları yasaktır. Bu yüzden asıl adını kullanamayan Musa Azmi Bey, “Hâmid” müstear adını seçer ve dükkânına “Hattat Hâmid Yazı Evi” diye bir tabela asar. #hamitaytaç#HattatHamidAytaç#hatsanati#turkishart
3. Dönemin gazetelerine ve mecmualarına da aşağıda gördüğünüz ilanı verir.
"Hattat Hamid
En güzel yazılar, en çeşitli hatlar Babıali Caddesi'nde Yazı Yurdu'nda yazılır."
4. Müşteriler fazlalaşmaya başlar. Birgün Erkân-ı Harbiye Matbaası Müdürü kendisini çağırır ve “Musa Bey, Cağaloğlu’nda Hâmid isimli bir hattat var, güzel yazı yazıyor; tahkik et de onu matbaaya alalım” der...
5. Çok geçmeden mesele anlaşılmaya başlanır. Erkân-ı Harbiye Matbaası, askerî hizmette iken başka işlerle meşgul olduğu için Musa Bey'i mahkemeye verir.
6. Mahkeme başkanı askerî doktorların iş harici muayenehane açtıklarına, bunlara müsaade edildiğine binaen Musa Bey'in Hattat Hamid Yazı Evi'ni anlayışla karşılar ve beraat ettirir.
7. Bu olaydan sonra Musa Azmi Bey istifa etmek mecburiyetinde kalır. Hâmid ismi artık günden güne ünlendiği için de bir daha değiştirmek istemez. Nüfusa tescil ettirir. Asıl adı Azmi iken azmeder ve Hâmid olur. #hamitaytaç#HattatHamidAytaç#turkishart
8. İşte bugün Türk hat sanatının bu büyük üstadı Hattat Hamid Aytaç'ın vefat yıl dönümüdür. 18 Mayıs 1982.
Ruhu şad olsun... #hamitaytaç#HattatHamidAytaç#TürkSanatı
9. Kaynaklar:
1 - dunyabizim.com/alinti/hattat-…
2 - İlan-ı Ticaret, Hazırlayanlar: Arif Kolay Başkanlığında Heyet, İTO Yayınları, İstanbul, 2012.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh