Gökhan Karataş Profile picture
Jul 25, 2020 13 tweets 4 min read Read on X
Tüm mimari güzelligi ve işlemeleriyle Hacı Edhem Bey Camii

#Tiran
#Arnavutluk

Kitâbesine göre 1208’de (1793-94) tek kubbenin örttüğü kare bir mekândan ibaret olarak inşa edilmiştir. Revaklar ise tesbit edildiğine göre 1238’de (1822-23) caminin iki dış cephesine bitişik şekilde ImageImageImageImage
yapılmıştır. Kitâbesinde yapının bânisi olarak Molla Bey gösterilmektedir: “Cenâb-ı mîr-i a‘zam sâhibü’l-hayrât Molla Bey / Edip tarh-ı esâsıyla ibâdetgâh-ı can-bahşâ / ...Şerefyâb oldu itmâmıyla işbu kubbenin lâkin / Muvaffak olmadı itmâmına minârenin ammâ.”
Ekrem Hakkı Ayverdi ise bir vakıf kaydına dayanarak caminin bânisinin Şâban oğlu olduğunu yazar. Molla Bey 1808’de ölmüş, oğlu Hacı Edhem Bey camiyi 1238’de (1822-23) tamamlatmıştır. Caminin yapım tarihçesini anlatan ve tamamlanması hususunda bilgi veren manzum ikinci kitâbes
i şair Sûzî Çelebi tarafından yazılmıştır. Edhem Bey Camii, Arnavutluk’ta Enver Hoca’nın Mao’nun sert komünist rejimini uygulamaya başladığı yıllarda ibadete kapatılmışsa da (1966) ülkenin başka yerlerinde olduğu gibi tahrip edilmemiştir. 1968 yılı Martında güçlükle ziyaret izni Image
alınarak görülen mâbed daha sonra müze olarak kullanıldığı için korunmuştur. Arnavutluğun demokrasiye geçtiği 1990’lı yıllarda ise tekrar cami olarak ibadete açılmıştır.

Edhem Bey Camii’nde kare mekândan kubbeye geçiş köşe trompları ile sağlanmıştır. Normal Osmanlı camilerinin
giriş kısmındaki kubbeli son cemaat yerine sahip değildir. İlâve olarak inşa edilen ahşap çatılı, revaklı iki dehliz caminin giriş cephesiyle bir yan cephesini sarmaktadır. Bu revakların sütun başlıkları, belirli bir üslûba uymayan ve Türk sanat geleneğine uygun düşmeyen bir
biçimde işlenmiştir. Sütunların taşıdığı kemerler de yarım yuvarlaktır. 1944’te Alman işgali sona ererken yapılan çarpışmalarda yarısına kadar yıkıldığı halde daha sonra onarılan minaresi genellikle Rumeli’nin her tarafında rastlandığı gibi
aşırı derecede yüksek olup gövdesi yivli, şerefe çıkması basittir.

Edhem Bey Camii’nin en ilgi çekici tarafı, gerek esas namaz mekânını gerekse dışarıdaki galerilerin iç yüzeylerini hemen hemen hiç boş yer bırakmayacak şekilde kaplayan kalem işi nakışlardır. Ancak Makedonya ve
Bulgaristan’da olduğu gibi Rumeli’nin pek çok yerinde camilerin içlerinin, hatta dış yüzeylerinin çeşitli nakışlar ve resimlerle süslendiği görülmektedir. Kubbe göbeğindeki yazı, salyangoz kabuğu şeklinde basit spiral bir çerçeve içine yazılmış, etrafı barok üslûpta motiflerle
süslenmiştir. Pek zevkli bir sanat eseri tesiri bırakmayan bu nakışların aralarında çeşitli meyve resimleri de yer almıştır. Ayrıca cami içinde kubbeyi taşıyan kemerlerin dolgularında, caminin dışında giriş cephesi ve yan duvarıyla kemer içlerinde değişik manzara resimleri vardır
Bunların nereleri tasvir ettiği anlaşılamamaktaysa da bazılarında çifte minareli camiler resmedilmiştir. Caminin içinde çok nakışlı ahşap bir minber ve mahfil de bulunuyordu.

Edhem Bey Camii, mimarisi bakımından Osmanlı dönemi Türk yapı sanatı usullerine uygun olmakla beraber
içi ve hatta dışındaki aşırı kalem işi renkli bezemelerle Balkanlar’da çok yaygın olan bir sanat anlayışı ve zevkine işaret eden bir yapıdır.
Kaynak islamansiklopedisi.org.tr/edhem-bey-camii
Camii içinde Istanbul süslemeleri Image

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Gökhan Karataş

Gökhan Karataş Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @karatasgokhan_

Nov 15, 2022
110 yıl önce bugün 15 Kasim 1912'de Balkan Muharebeleri Sırasında #CisriMustafapaşa'da(Bulgaristan) Bulunan İngiliz Gazeteci Philip Gibbs’in İzlediği Balkan Harbinin simge fotoğraflarına yansıyan elim bir vaka İki Türk’ün İdam Edilmesi İle İlgili #TheGraphic Dergisine Yolladığı


Image
Image
Image
Image
Fotoğraflı Haber.

The Graphıc – 30 November 1912 No:2244
s:818-819
15 Kasım Cuma günü, akşamüstü günesi Marita’ya altın parıltıları gibi vurduğu zaman, arka bahçede yaşanan bir olayı izlemek üzere Bulgaristan Cisri Mustafa Paşa’nın ana caddesine gittim. Image
Binlerce insanın öldürüldüğü bir savaşta cinayet sonrası suçüstü yakalanan iki Türk’ün asılması pek de önemli bir olay sayılmazdı. Ancak onlar için hayatlarının son perdesinde arka bahçede Bulgar izleyiciler önünde sergileyecekleri davranış, Türk hakimiyetinde geçen yıllarda Image
Read 26 tweets
Apr 24, 2021
Siyasal bir söylem ve yalandan ibaret olan 1915 olaylarıyla Her 24 Nisan ısıtılıp gündeme getirmeye çalışanların asıl amacı üzeri bir duvar gibi örülmeye çalışılan bir gerçek olan bizim bile hatırlamadığımız 144 yıl önce bugün (24 Nisan 1877) 93 harbi ile başlayan 5 milyon
soydaşımizin canına ırzına malına malolacak bununla birlikte yerinden yurdundan vatanindan edecek 19 yy başlarindan ilk Sırp isyanları ve ilerdeki isyan ve katliamlara örnek teşkil edecek 1821'deki Yunan isyani, 93 harbi ile Balkan Harbi katliamlari ve soykırmlarıdir
Asil soykırim ve katliam 1804'den 1912 kadar olan süreç içinde isyanlar ve 144 yıl önce bugün başlayan 93 harbi ile 1912 deki Balkan harpleri neticesinde Balkanlarda Türklere karşı yapılmiştir..
Read 15 tweets
Apr 24, 2021
"Bizim sanatımızın mertebesinden, milletimizin ululuğundan en ufak bir şüphemiz yoktur ki başkalarının ağzına bakalım. Böylece en temiz ve saf şekilde sanat ifadesine erişen millet, çapraşık yollara giremez. Ezelden, büyük nimete erişmiştir; onun kadrini bilmelidir"
Büyük Türk mimar-mühendisi ve mimarlık tarihi araştırmacısı Ekrem Hakki Ayverdi'yi vefatının 37.yılında rahmet ve saygı ile anıyorum
Osmanlı nın Kendini En İyi İfade Ettiği Sanat Kolu Mimaridir

''Abideleri seviyor musunuz? Seviniz; çok seviniz. Eğer üstünde durmadınız, onlarla bir alış – veriş kurmadınızsa kalb gözünüzü açınız; abidelerle konuşmayı öğreniniz. Bunun için lüzumu kadar temas imkânı hazırlayın.
Read 4 tweets
Apr 23, 2021
Tüm Çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun

Turgut Özakman'dan bir çocuk hikâyesi ;

Sakarya Savaşlarının ilk günleriydi. Ordumuz bazen zor zamanlar yaşıyordu. Tam bir ölüm kalım savaşı idi. Vatan savunmasında çok büyük kayıplar veriliyordu.Sakarya
boylarında zor zamanlar yaşanıyordu. Sakarya boylarında ordumuz bozulsa Ankara'yı kaybedecek, belki de her şeyi kaybedecektik.
İstanbul büyük bir heyecan içinde savaşın sonunu bekliyordu. İngiliz işgaline rağmen İstanbul Hilâl-i Ahmer Şubesi(Kızılayı), kendiliğinden İstanbul’da
birkaç yerde Anadolu’ya bir yardım kampanyası başlattı. Toplanan yardımlarla askerlere silah, cephane temin edilecekti.
Bu bir vatan savunmasıydı.
Yardım toplanan Hilâl-i Ahmer Şubelerinin önünde uzun kuyruklar oluşuyor, herkes gönlünden ne koparsa veriyordu.
Read 8 tweets
Apr 22, 2021
Güzel #İşkodrâ !! #Rumeli'nin çiçeği ıhlamur kokulu şehri, #Üsküdar'ın isimdaşi idi (Scutari) Çoğumuzun ismini bile bilmediğimiz yada unuttuğumuz Rumeli'den en son çiktiğimiz kale ve bir Vatan topragi idi !! 108 yıl once bugün veda ettik ImageImageImageImage
Kaybının 108. yılında (22-23 Nisan 1913 ) güzel hatıraları ile yad ederken başta #İşkodra Müdafii Şehit Hasan Rıza Paşa olmak üzere tum.şehitlerimizi Rahmet ve saygiyla.aniyorum.. Image
108 yıl önce #İskodra'ya veda 22-23 Nisan 1913 Balkan Harbinde Rumelide'ki son toprağımız İşkodra'da (Arnavutluk) Osmanlı Yönetiminin sonu ;
Karadağ Kralı Nicholas şehri Esat Toptani'den teslim alıyor

(1913 Illustrated London News) ImageImageImage
Read 6 tweets
Nov 3, 2020
Başimiza gelenler
108 yil once bugunler ;

Bulgarlar, 3 Kasım’da Çorlu’yu, 6 Kasım’da Tekirdağ’ı işgal eder. Hedef Çatalca üstünden Çarigrad’dır (İstanbul). “Osmanlı ordusu kalıntıları, kovalanmadıkları için”, rastgele yönlere yayılırlar. “Kırlarda, ovalarda 100.000 kaçan asker
yürüyor, dolaşıyor, ‘Ekmek! Ekmek!’ diye bağırıyordu. Korkunç kâbus –açlık- kahrediyordu”. Yenilenler, “aç, tok yürümek zorundaydı. IV., I. ve II. Kolordular, sürü manzarasını taşıyordu. Ne amir vardı, ne emir. Askerler silahlarını atmışlardı. Çoğu, o müthiş soğukta, postallarını
bile çıkarmıştı, aralıksız sağanak altında yalınayak yürüyordu. Çünkü çamura bulanmış olan postallarının ağırlığını o batak yollarda çekmeye takatleri yoktu. Bütün çevre köy ve kasabaların sakinleri de arabaları, eşyaları, hayvanları ve çocuklarıyla İstanbul’a akın ediyorlardı..
Read 10 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us!

:(