Thread by @oztoksoyms2

İstanbul Sözleşmesi'ni okuyup anlayan kişiler daha önce bir müteahhitle kat karşılığı sözleşmesi yapmış veya bankadan kredi alırken o küçücük puntolarla yazılmış sözleşmeyi okuyup anlamış kişilerdir. İst.Sözl.; çaktırmadan sizin ebeveynliğinizi de egemenlik haklarınızı da+

alıp götürüyor. Uzun ve süslü lâfların arasına sıkıştırılan "BU SÖZLEŞME SİZİN DİNİNİZİN EMİRLERİNE VEYA ÖRF VE ADETLERİNİZE UYMANIZA İZİN VERMEZ" diyor. Bu kadarla da kalmıyor. Eğer 15 yaşındaki kızınız üç erkekle beraber tatil yapacağım diyorsa siz ebeveyn olarak+

itiraz edemezsiniz diyor. Bitmedi; size kendi seçtiğimiz tipleri GREVIO diye bir grup kurarak teftişe yollarız ki, siz onların verdiği beyanatları veya yaptıklarını kesinlikle sorgulayamazsınız, onlar sizin seçtiğiniz hükûmetlerin bile üzerindedir diyor. Bu sözleşmeyle cinsiyet+

eğilimi ne olursa olsun karışamazsınız, tüm sapkınlara saygı duyacaksınız, diyor. Erkekleri sünepe ve ürkek, kadınları da şımarık ve sonuna kadar özgür yapıp, sonra onları istediğimiz gibi kullanacağız diyor. Alemleri yaratan Allah c.c. Kur'an'ın çoğu yerinde+

örfe uygun bir şekilde halletmemizi tavsiye ederken bu densizler örfünüzü de takmayız dininizi de diyor. İnsanı yaratan Allah c.c. erkeğe ve kadına ayrı roller biçmiş ve aile reisi olarak erkeği seçmişken bu densizler cinsiyetleri bile eşitlemeye çalışıyor. Ellerindeki+

tek argüman, kadının fiziksel olarak erkekten daha zayıf yaratılmış olması sebebiyle şiddet gördüğü varsayımı. "Pirenin ayakları kesilince kulakları duymuyor" tezinden farklı değil. Teşhisiniz yanlışsa ve siz bu yanlış teşhise göre tedavi görüyorsanız o zaten tedavi+

değil felâketiniz olur. Uzun lâfın kısası; İstanbul Sözleşmesi kötü değil FELÂKETTİR. Kurnaz müteahhit sizi düşünür gibi yapmış ama sizi kendine oyuncak haline getirmiştir. Aklınız başınıza geldiğinde ise size, "benimle aranızda bir sözleşme var, itirazınız vardı da+

neden imzaladınız" demekle yetinir.

İstanbul Sözleşmesi'ni okuyunca özellikle iki ayet geliyor insanın aklına...ilki İsra/64;
"Onlardan gücünün yettiğini sesinle yerlerinden oynat. Atlılarınla ve yayalarınla üzerlerine yaygarayı kopar. Mallarda ve ÇOCUKLARDA onlara+

ortak ol ve onlara çeşitli vaatlerde bulun. Şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaadetmez."

İkinci ayetse, Bakara/205:

"O, işbaşına geçti mi yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya ekini ve NESLİ helâk etmeye çaba harcar. Allah ise bozgunculuğu sevmez."