Küresel manyaklığı, korkutmaya karşı direnebilmeliyiz, bir şuur geliştirmeliyiz, demiş #yasin Kuruçay hoca. Doğru da demiş
Ölümü Görüp Hastalığa Razı Olmak...
DSÖ Başkanı Ghebreyesus, "Çözüm bulamadık. Koronavirüs pandemisinin çok uzun sürmesini bekliyoruz"
dedi. Bir önceki açıklamasında "eski normale dönüş olmayacak" demişti.
Söz konusu olan insanları hayatı olunca konuşmak ve adım atmak zor oluyor. Bir kişinin bile ölmemesi gerekir. Tedbir iyidir. Ancak;
Küresel elitlerin DSÖ eliyle dünyayı götürmek istediği noktaya hayır diyecek
cesarete ihtiyacımız var.
Dünyanın psikolojisini, Hastalık bahanesiyle istemediğimiz bir dünyaya sürükleniyoruz. Dünyanın, ekonomisini önlenemez ve karşı konulamaz hale getirecek "yeni sömürge düzenine" hayır demek insanlık ve müslümanlık görevidir.
Yeni bir insanlık suçu ile karşı karşıyayız. Gelecekteki kötü durumda hepimizin payı olacak. Eleştirel bir bakış ile nitelikli, doğru ve planlı işler yapmamız gerekiyor.
Atasoy abinin deyimiyle, Onurumuzla yaşamak elimizdedir.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Türk Dünyası Ortak ALFABE için ilk toplantısını yaptı.
Türkiye adına toplantıya katılan Prof. Dr. Yüksel Özgen "Latin alfabesine geçiş sürecine" özel bir vurgu yapılması gerektiğine değinmiş ve Çağdaş dünya ile (Sanırım sömürgeci Batılıları kastediyor-AHÇ) ortak hareket etmek,
çağdaş muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak Atatürk’ün önemli ve öncelikli meselesi olmuştur” demiş.
Yani diğer Türki Cumhuriyetleri de LATİN alfabesine geçip BATILI sömürgecilerin nüfuz ve kültür alanına davet etmiş.
Kazakistan, Kırgızistan, Azerbeycan'da kalkıp
madem bir sömürgecinin ALFABESİNİ kabul edeceğiz, bu neden RUS olmasın? Hem Kril alfabesini kullanan Türk daha fazla, derse ne olur?
Ya da Türkistanlılar kalkıp ÇİN alfabesinin neyi varmış derlerse?
Bence toplantı şu soruya cevap aramakla açılabilirdi:
2008 krizi ve Korona virüs süreciyle birlikte piyasa düzeninin, onun iktidar ilişkilerinin yol açtığı gelir ve servet dağılımındaki eşitsizlikler, artan yoksulluklar sürdürülemez bir hal aldı; siyasi direniş, ayaklanma ve en nihayet popülist tepkiler yaygınlaştı...
Getirilen çözümler, siyasetler ciddi adaletsizliklere yol açtı ve büyük şirketlerin ÇIKARLARINI gözeten liberal politikaların fayda vermediğini fark eden pek çok ülke kendi tarihi tecrübelerine dönmeyi tercih etme kararı aldı...
Küresel piyasa düzeninin dünyanın pek çok bölgesinde sebep olduğu toplumsal iflaslar söz konusu.
Huricihan İslamoğlu, Dünya Tarihi ve Siyaset, s:16
Sadece büyük ŞİRKETLERİN menfaatlerini kollayan LİBERAL politikalar, büyük kalabalıkları sefalete ve yoksulluğa sürüklüyor.
Kişi tercihlerinin bazen kendisine ait olduğunu, çoğunlukla başka etkenlerin dayatması olduğunu fark etse de isyan sarmalına kapılabilir.
Zira onun tercihlerinin kaynağının neresi olduğunu fark etmiş olması yeterli değildir. Bir üst aşamaya geçmesi gerekir.
BU ise kişinin kendisi ile olan ilişkisini varoluşsal mükellefiyet (hayatta kalma gayesi-AHÇ) düzeyinden metafizik şehadet (Hakk'a şahitlik eden, Hakk'ın şahitlik ettiği-AHÇ) seviyesine çıkarmakla olur.
Abdurrahman TAHA, Dinin Ruhu, s:792
Kişinin ben "böyle düşünüyorum", "ben böyle seviyorum", "böyle tercih ediyorum", "böyle anlıyorum", "böyle istiyorum", "böyle beğeniyorum" dediği şeylerin aslından kendi iradesinin tecellileri değil çevre, aile, arkadaşlık, okul, öğretmen, TV, akıllı telefondan vs.
DSÖ grup Eş başkanı, "Bireysel Özgürlükleri Kısıtlayabilecek Eylemlere ÖNCELİK verilmesi" çağrısında bulundu.
Eş Başkan Assiri özetle: "Yeni pandemileri önleyebilmek için bireysel özgülüklerin çok daha hızlı ve ETKİLİ kısıtlanması gerekiyor.
Bunun için gerekli yasaların çıkarılmasına öncelik verilmelidir... Şu an elimizde yeteri kadar etkili GÜÇ yok" demiş.
DSÖ'nün istediği yetkiler DEVLETLERİN ve devlet üzerinden HALKLARIn kontrolü olarak değerlendirildiği için ABD, Kanada, İngiltere, Avustralya ve
Avrupa'nın değişik devletlerinden politikacıların tepkileri ile karşılaşmış.
DSÖ hedefine 2024'e kadar ulaşmayı planladığını duyurdu. Bu yolda 2020'de Youtube, Facebook (İnstagram, whatsup) ve Wikipedia ile ortaklık anlaşması yapmıştı. Geçen ay GOOGLE ile anlaşma yeniledi.
Gösteriler, bir tür emniyet valfi vazifesi görerek, devlet denen yapıya ve onun bütün unsurlarına ve onların bireysel yetiler üzerindeki etkilerine karşı bastırılmış kızgınlığın periyodik olarak serbest bırakılmasına izin verir.
Böylece katılımcılar yenilenen bir dayanıklılık enerjisi ile can sıkıcı rutinlerin, uyuşturan eylemlerin döngüsüne geri dönebilirler.
Bu gösteriler, protestolar, karnavallar muhalefet yapıyormuş gibi yapan diğer tezahürler kamusal sağlık hizmetlerinin sosyolojik versiyonudur.