#DünyaKedilerGünü 'nde bir anımızı anlatayım..

Kedim Öldü 😔

Ona çocuk adını takmıştım.

Gerçekten çocuğumdu.

Çok önceleri anlatmıştım, arka bacakları tutmuyordu.

Sürnünyordu çocuk.

Annesi, kardeşi atlıyor, zıplıyor, ağaçlara tırmanıyor, o sürünüyordu. Image
Ve öylesine acıklı, yürek parçalayan bir bakışla bakıyordu ki bana ‘beni yürüt’ diyordu böylece.

O, acıklı, yalvaran bakış gözlerimin önünden hiç gitmiyordu.

Acilen tedaviye başladık. Veteriner bir yandan biz bir yandan.

Geceleri karımın göğsünde uyuyordu.

Bir çocuk gibi.
Her zaman koltuğuma çıkar, başımı dizine dayardı. Okşar, severdim. Onu, hele hele çene altını kaşıdığımda dehşetli keyiflenir. ‘mirmira başlardı.

Yavaş yavaş iyileşmeye başladı. Önceleri düşe kalka, sonra çok rahat yürümeye başladı.
Çok mutluydu. Peşimden koşuşturuyordu. Sokaktan içeri girdiğimde, nerede olursa olsun, tatlı sesler çıkararak bizi karşılardı. Kuytu, serin yerlerde uyurdu.

‘Çocuk, nerdesin gel’ diye seslendiğimde yine aynı melodik tatlı sesler, çıkararak yanıma gelirdi.
Geceleri, yatıncaya kadar koltukta karımın yanına uzanırdı. Vücutları birbirlerine değerdi. O sıcaklığı duyardı.

Tatlı tatlı konuşurlardı.

Bir şey istediğinde patisiyle bacaklarımıza dokunurdu.

Evi sevgi ve güzelliklerle doldururdu.
Seyahate çıkacağımızda, valizleri görür anlardı ayrılığı.

Küserdi.

Bü yüzden karım seyahatlerden vazgeçmişti.

Veterinere teşekkür ettiğimde ‘ben bir şey yapmadım, onu sizin sevginiz iyieştirdi’ dedi.

Güzel, mutlu günler yaşadık.

‘Çocuk’ varlığımızın bir parçası olmuştu.
Sonra hastalandı. Önce durumu kavrayamadık. Beklemiyorduk böyle bir felaketi.

Veteriner çoğunluk yanındaydı.

Ama çok halsizdi. Bir şey yemiyordu.

Serum takılmaya başlandı.

Göz göze geliyorduk. Hüzünlü bir şeyler vardı gözlerinde.
Sevip, okşuyor, konuşuyorduk onunla,. Kısa, halsiz cevaplar veriyordu.

O gün birden canlandı., koltuğuma çıktı. Başını dizime koydu. Usul usul sevdim. Çene altını kaşıdım. Keyifli mırıltısı duyulmuyordu. Sonra kaltı annesine gitti. Karım ona güzel, merhametli şeyler söyledi.
Damla damla suyunu içirdi.

Gün ağırırken uzandı.

Öldü.

Karım çöktü.

İçim boşaldı. Varlığımın büyük bir parçası kopup çocukla beraber gitmişti. Acı, kalan parçamı kavuruyordu.

Sanki hayat bitmişti.

Neden sonra çocuğun masum gözlerini kapattık. Silip temizledik.
Karım bir çocuk gibi içini çeke çeke ağlıyordu.

Boğazıma bir yumruk geliğ oturmuştu.

Çocuğun ön patisine takılmış sentetik iğneyi çıkarırken karımın sesini duydum.

‘aman Fahrettin dikkat et, canını acıtma.’

😔😔😔

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Cüneyt Arkın

Cüneyt Arkın Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @cuneytarkin

Jan 13
Size yine çocukluğumdan bir hatıra anlatacağım..

O akşam, tarifsiz kederli bir gündü..
Uçsuz bucak sız bir sonsuzluk hissi kapladı her yanı. Genç yüreğim bir garip burkulur, yalnızlık hissi yüreğime çökerdi.. Image
Bütün gün kızgın güneş altında kuzuları kaparak, yeni ısınmaya başlayan bozkırda dolaşır, yorgun düşerdim. ..
İşte o zamanlar babam, tarlaların kıyısında oturur, aylarca eliyle büyüttüğü ekinlerini seyrederdi. Yanına giderdim... Image
Bir süre ikimiz de yalnızlığımızı yaşardık.
Neden sonra babam "Ekinler büyüyor oğlum, seslerini duyuyorum" derdi.
Akşamın hüzünlü sonsuzluğunda, gözlerindeki uçsuz bucaksız bahtiyarlığı görürdüm. Image
Read 13 tweets
Jun 11, 2020
Filmde ben yoksul bir gençtim.
Gönül Yazar zengin bir kızı oynuyordu.
Kırmızı, spor, üstü açık bir arabası vardı.
Film çekimleri dışında beni yanına oturtur, gezerdik.
Sinema oyunculuğuna yeni başlamıştım.
Aldığım üç beş kuruşla, borçlarımı kapattığımdan, aslında filmde olduğum gibi hayatta da yoksuldum.
Genç, güzel, şöhretli bir kadın yanımda kırmızı spor araba altımda bir hayali yaşıyordum.
Tahta kulübenin önünde Gönül Yazar’la bir sahnemiz vardı.
Münir ve Tanju da dert ortaklarımızdı.
Sahne, Gönül Yazar’ın ısrarlı sorunlarıyla başlıyordu. Ben az konuşan, asla kendini açık etmeyen bir kişiliktim. Ama bir yerde Gönül yazar öylesine can evimden vuruyordu ki, ister istemez yaralı yüreğimi sonuna kadar açtım.
Read 8 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(