TRABZON ÜZERİNDE OYNANAN KİRLİ OYUNLAR!
Trabzon- Sümelâ Manastırına âyin yapmak için gelen Yunanlı turistlerin tamamı Yunan İstihbaratının elâmanları olup, asıl maksatları âyin olmayıp, ‘’HAYALİ PONTUS DAVALARININ’’ propagandasını yaparak,
Trabzon'un Fetih tarihini, ne Trabzon Vâlisi, ne Milletvekilleri, ne Belediye, ne de en tepe noktada ki Muhteremler bilmiyorlar!
Eyyy ağalar, beyler;
Madem Ayasofya kılıç hakkıdır o zaman Sümela nedir?
Rus işgâli sırasında Pontus çeteleri Sümela'yı silâh deposuna çevirmişler, Atatürk'ün Samsun'a çıktığı sene ise Sümelâ Manastırından açtıkları ateşle 500 civarında askerimizi şehit etmişlerdi.
Tarihin hangi döneminde Yunandan Karadeniz'e Yunan göçü olmuştu?! Hiç bir zaman
Aşağıdaki yazımda verdiğim hayati öneme sahip bilgileri birkaç kez dikkatlice okuduktan sonra, Yunanlı ajan Papazlardan ve Yunan İstihbarat elemanlarından oluşan kafileye verdiğiniz Sümelâda âyin izniyle kimlerin kirli emellerine,
EVET, TEKRAR TEKRAR OKUYUNDA;
Âyin için izin verdiklelerinizin, Türk milleti ve Türk Devleti hakkında yürüttükleri iğrenç faaliyetleri öğrenin!
BİLİN VE UTANIN!
TRABZON’UN SEÇİLMİŞ VE ATANMIŞLARI!
ÖNCE DERİN BİR NEFES ALIN VE KAHROLARAK OKUYUN!
Trabzon, MÖ. 2200- 2100 yıları arasında Turani (Türk) bir kavim olan Tiberanler tarafından kurulmuş, ilk ismi öz be öz Türkçe ‘’Tiberanzon’’ olan bir Türk şehridir.
Tibarzon
Tarabuzan
Drabzan
Trabzan
Turabozan
Hurşidâbad
Trabefzun
Yunanlılar, şehrin Türkçe olan isminin ilk hecesini alarak, bu ilk heceye, PEZA- PEZÜS- PEZANT gibi uyduruk ekler ilâve ederek kendilerine mal etmeye çalışmışlardır.
Trabzon ve İstanbul, bu iki Türk şehri üzerinde kirli hesapları olanlar, hummalı bir gayretin içinde olanca melânetleriyle saldırıp en ufak bir duygusallığımızı, fırsat bilip, +++
54 PONTUS DERNEĞİ MEVCUT.
Yunanistan, Trabzon ve havalisinden toprak talep edebilmek gayesiyle Yunanistan'da 54, dünyanın çeşitli ülkelerinde ise 176 PONTUS DERNEĞİ kurmuştur.
Şu batık Yunanistan, Trabzon ve havâlisi üzerinde sözde Pontus faaliyetlerini yürütebilmek için AB den fon alıp ödenek ayırarak, sırf bu faaliyet için ‘’Pontus Küçükasya Bankası’’nı kurmuştur.
Oysa;
PONTUS RUM DEVLETİNİ YUNANLILAR DEĞİL İRAN'DAN GELEN TURANLILAR KURMUŞTU(MÖ.311)
Yine; PONTUS = UZAK DENİZ
RUM = ROMA VATANDAŞI MANASINDA KULLANILMIŞTIR.
Yunanistan İlkokullarının 6. Sınıfında okutulan ‘’Yeni Dönem Yunan Tarihi’’ ders kitâplarında, ‘’Trakya-Batı Anadolu-İstanbul- Karadeniz Bölgesi Yunan toprağıdır’’ diye okutulmakta olup, özelikle Trabzon ve havalisine vurgu yapılmaktadır!
‘’Gözlerim, beni bir Türk’ün öptüğünü görmektense, kanımla toprak kızıla boyansın. Ben kitâp filan istemem. Ben barbar Türklerle savaşmak istiyorum. Türkleri sapanımla vurup silâhlarını alacağım. +++
İşte çağdaş Yunan, çağdaş Batı eğitimi! Bize faşist diyen ahmaklara arz olunur...
1993 Ağustosunda ‘’Sümelâ Meryem Ana Vakfı’’nın düzenlediği TRABZON VE PONTUS TOPLANTISI’nda, Yunan Başbakanı şunları söylüyordu;
‘’Dedeleriniz, Karadeniz Bölgesinde ki Pontus topraklarına dönüş hayâlini sizlere miras bırakarak öldüler. +++
Milliyetçiliği de Yunan'dan öğrenmek şart!
Uyuyalım arkadaşlar!
Ah Atatürk olacaktı ki...
Biz de ise Türk demek günah! İlla arapçı, mezhepçi, ümmetçi salak yapacaklar! Sonra da Osmanlı!!
Yunanistan Başbakanı Kostantin Karamanlis, 1974 te Selânik Fuarının açılışında demişti ki;
‘’Bugünkü gücümüzle, Türkleri savaşarak yenmemize imkân yok. Mücâdelemizi her türlü çareye başvurarak sürdüreceğiz. Onların içinde adamlarımız olacak++
Malumunuz Atamızın 19 Mayıs 1919 'da Samsun'a çıkışını Pontus Soykırım günü olarak anıyorlar.
Akıllara ziyan projeler!
Peki şehrin gerisi NEREDE?!
Bu yazı Orhan KILIÇOĞLU'dan alıntı
Sümela'da Haç!
Sorsan dindarlar, milliler!
@ykaraca34 yine döktürmüş.
Bu yazıyı da okutalım lütfen.
yenimesaj.com.tr/yusuf-karaca.h…
Bugün Yunanlıların 19 Mayıs 1919'u Pontus Soykırımı ilan etmesi ne demektir?
Veya içimizdeki densizlerin Trabzonlulara, Karadenizlilere Pontuslu, rum, yunan dönmesi demesi ne demektir?!
"Yunanlıların Pontus(deniz) ile hiçbir ilgileri yoktu. Yunanlıların Pontus'la ilgileri,
Atinalı tüccarların gemilerle gelip, Trabzon bölgesinden çaldıkları inekleri Atina ve Mısıra götürüp satmalarından ibarettir."
King of Pontus adlı eserinde bu inek hırsızlığından nezaketen bahsetmez ama Pontus krallarının Yunanlılarla hiçbir ilgilerinin bulunmadığını da açıkça yazmıştır.
İran egemenliği altındaki ulusları sayarken, incelediğimiz bölgede Turan kökenli Moşililerin, Tibaren, Makronlu, Mosinekli ve Marlıların yaşadığından bahseder ama Yunanlılardan bahsetmez.
Çünkü tarihte bu bölgeye bir Yunan göçü yoktur.
19. yüzyılın başlarında Batılı kralların ve sarayların yardımıyla canlandırılmak istenen "Elen Dostluk Akımı" nedeniyle Danimarka'nın Kopenhag Üniversitesi tarafından açılan yarışmaya, maksada pek uygun bir eserle katılır: +++
yukarıda zikrettiğimiz kadim Pontus (Deniz) ahalisinin
"burayı çok eskiden beri vatan yapmış olan Turanlılar olduğunu " söylüyor. (7)
9.yy.da ülkenin idari taksimatını yeniden düzenlerken,
Trabzon'u eyalet merkezi yaptığı halde yeni eyalete Helen, Yunan veya Grek dememiştir, bir Turani kavim olduğunu gördüğümüz Haldilere izafeten Haldiya adını vermiştir.(12)
(Gümüşhane kök halkı)
Sadece bazı şehirlerde ticaret ve hırsızlık maksadıyla bulunmuşlardır.
İranlı/Turanlı Kral VI. Mihridat'ın bir Yunanlı olan kraliçe tarafından öldürülmesiyle devletin de sonu gelmişti.
(Pontus'un Ayyıldızlı arması nereden geliyor?...
Pontus; Eski Yunanca da Deniz demek, Ve Perslerin kurup, Turani Kıpcakların hakimiyetinde ki krallıktır)
Yine ünlü Fransız ansiklopedisi Larousse'un 1930 baskısı,
3.cilt, 867.sayfasında bu hilekar komşunun şöyle tanımlandığını görürsünüz. "Grek: Roue, fripon, escroc, particulierement au yev:+
Ne demektir bu?
Türk Dil Kurumu'nun
Fransızca-Türkçe Büyük Sözlüğüne göre yukarıdaki metnin manası şudur:
"Çıkarı için anasını satar.
Kurnaz, sinsi, düzenbaz, dümenci, üçkağıtçı, hin oğlu hin, edepsiz, bilhassa oyunda kulüpten kovulan"(13)
Şöyle ki:
Eski çağda Yunanlılar Karadeniz'e Pontus adını vermişler,
Zaten " Pontus': Grekçe'de "deniz" demekti. (14) demiştik.+
devletin İranlı kurucusu Mihirdat'ı da Mihirdates yaparak kendi kahramanları ilan ettiler!
Medeni Helen uygarlığına bakın!
Alayı hırsız bunların!
Sonra bölgede yaşayan bütün Ortadoks Kıpçak boylarını da Hıristiyan Yunanlı ilan ettiler iyi mi!
Oysa Ortadoks olmadan önce bu boylar Şamandırlar. Anadolu'daki İskitler o bölgede yoğundular.
Hüseyin Hüsamettin Efendi, Amasya Tarihi'nde Trabzon adının Tibaren veya Tibaron kelimelerinden bozma olduğunu yazar.
Diyarbakırlı Sait Paşa'nın
Miratü'l İbar'da bildirdiğine göre bazı Arap tarihlerinde Trabzon'un adı ise;+
Bazı Arapça eserlerde ise Karadeniz'e Bahr-i Trabezanda yani Trabzon Denizi denmektedir.
İdrisi de şehrin adını Atreb Ezun olarak kaydeder.
Yunanlılar, yine bir el çabukluğu ile bu kelimeyi"Trapezous"haline getirirek Yunanlaştırdı!
Bu Karadeniz sahilinde Yunanlılar tarafından kurulmuş herhangi bir şehir bile yoktur. (16)
"Ortaasya'dan Kafkasya'nın kıyı kesimine gelen boyların, uygarlık öğreterek buralara yerleştiğinden" bahseder.
Pullant ve Charles Texier de aynı görüştedir.
Onlar da "Trabzon'un esas yerli halkının önce Şaman sonra Ortadoks Kıpçaklar olduğunu" yazmışlardı.
"Trabzon'un milattan yüzyıllarca önce Ortaasya'dan gelen Türk boyları tarafından
kurulduğunu" kaydeder.
Bazı tarihçiler de bu tarihi M.Ö. 2000 yıllarından başlatırlar.(11)
M.Ö. 900 yılında yaşadığı tahmin edilen Homer,
İlyada Destanı'nda Truva Savaşları sırasında Doğu Karadeniz Bölgesi'nden şöyle bahsederler;
Herodot ve Ksnefon, Pontus adını dahi kullanmazlar, bölgeden, orada yaşayanların adını zikretmek suretiyle bahsederler.
Asya seferini anlatan eserinden başka, bize önemli bir Karadeniz Seyahatnamesi bırakan tarihçi Arrianus'un Doğu Karadeniz halklarıyla ilgili listesinde de Yunanlılar yoktur.(6)
SONUÇ:
Maalesef ortada büyük bir Yunan gasp'ı var.
Şemsettin Sami Kamus'ta,
D.bakırlı Sait Paşa
Mirat'ül İber'de,
Süleyman Hüsnü Tarih-i Alem'de, Hüseyin Hüsamettin Amasya Tarihi'nde,
Tibarenlerin,Mosineklerin,Haldilerin, Haliblerin,Makronların; Karadeniz'in eski halkları olduklarını yazar.
Ksenefon'un milattan 400 yıl önce Doğu Karadeniz'de karşılaştığı Mosineklerin "tıpkı Doğu Karadeniz'in diğer kadim halkları gibi Turanlı ve inançlarının da Şamanizm olduğunu " yazmıştır.
"Turanlı" kavramına açıklık getirerek "Mosineklerin Türk olduğunu" yazmışlardı.
Ve Yine;
H.Hüsamettin Efendi, Doğu Karadeniz'in diğer eski halkları gibi ''Makronların da Türk olduğunu" kaydeder.
Bakın koca Karadeniz"de,
Helen/Yunan izi, hırsızlıklarından başka hiç bir yerde bulunamaz.
Pontus Devletin kurucusunun da,
hanedanının da,
halkının da,
Yunanlılarla herhangi bir ilgisi yoktur.
Tarihin hiçbir çağında D. Karadeniz Bölgesi'ne Yunan göçü olmamıştır ki; Helen' in çocukları orada bir devlet kurmuş olsunlar.
odatv4.com/amp/pontus-pon…
Ayrıca Mübadele bir soykırım değildir.
(1829'da Yunanistan'da 55 bin Türk öldürülüp yok edilip Yunanistan kurulmuştu.
Mora da 1821'lerde aynısı yapıldı! Yine Girit de bir tek Türk bırakmadı Yunanlar!..) ...
MS.1204 de
İstanbul'daki Haçlı katliamından kaçan Komen ve Peçeneklerin yeniden kurduğu Trabzon Rum devleti de farklıdır.
(Bknz: 4. Haçlı seferi, Latin katliamı)
Komnenoslar içerisindeki Kıpçak unsurunun ulaştığı gücün en üst seviyesi,++
II. Aleksios’un oğulları Mikhael’in ikinci ismi Azahutlu (Atakutlu), Georgios’un ise Ahpugas (Ak-Boğa), Anna’nın lakabı Anahutlu (Anakutlu)’dur
(Lebeau 1836: 483).
(Siharulidze-Manvelişvili vd. 1998: 56).
Oysa bu çocukların isimleri Kıpçakların, Komnenos sarayındaki varlığının delilidir.
(Zachariadou 1995: 285 vd).
1 yıl başta kalmıştır.
1341’de Türkmenlerin Trabzon’a düzenlediği akından sonra baş gösteren bunalımda Anna+
Anna Anakutlu Komnena, yaklaşık 15 ay tahtta kaldı.Bu süre zarfında neler yaşandığına dair kaynaklara yansıyan detaylı bilgi yoktur.
Ancak kısa süre sonra gerçekleşecek+++
Mikhail’in oğlu Ioannes’i başa geçirmek üzere harekete geçen muhalifler 4 Eylül 1342’de şehre hâkim olmuştu.
Ioannes başa geçerken Anna boğdurulmak suretiyle öldürülmüştür.
Ona yakın devlet görevlileri de sürgüne gönderilmiştir.
(Miller 2007: 31)
1306 tarihli bir belgede Trabzon’da Kamachenos isimli bir aileden bahsedilir.(Janssens, 1969: 101).
Kaynaklar, Kamacı ailesi Komnenosların tarihinde önemli bir yer tuttuğuyla ilgili kayıtlara sahiptir. Daha Aleksios’un tahta geçmesinin üzerinden on yıl geçmeden Trabzon’un güçlü aileleri arasına girmesi dikkate şayandır
1335’te çıkan bir isyan sırasında Kamacılar, Komnenosların süvari ordusuna komuta etmektedir.
(Miller 2007: 27 vd).
Osmanlı tahrir defterlerindeki kayıtlara bakılırsa Andronikos Turalis, Nikita Rüstem, Yanis Amiras, Mirali gibi,++
Bunlar Trabzon Rum Devleti zamanında önemli görevlere getirilmiş kişilerdir.
(Bilgin,2000: 90 vd).
1377’de Gürcü kralı V. Bagrat’ın (1360-1395) kızıyla evlenen Manuel’in eşinin annesi Kıpçaktı. asıl adı da Gülhan’dı.
(Bryer 1975: 136).
Özellikle Of ve Maçka ile alakalı kilise defterleri Komnenoslar döneminde buralara yoğun bir Kıpçak yerleşimi olduğunu gösterir. Of’taki Solaklı ve+++
Büyük bir grup XVII. yy da Osmanlı baskıyla İslamiyet’i benimsemiştir.
(Diğerleri Mübadil)
(Nakrakas 2003: 222).
yöredeki Ortadoks Hristiyanların, Yunan değil büyük kısmı Türkçe koşuşan ve Türkçe isimler taşımaktaydı.
(Shukurov 1996: 77 vd).
(Bryer 1986: 79 vd).
@ProfDrTellioglu
Prof.Dr.İbrahim Tellioğlu'nun ,
"Doğu Karadeniz'de TÜRKLER" kitabına başvurabilirler.
Psikolojiniz bozulabilir,
sinirleriniz sağlam değilse okumayın.
21yyte.org/tr/merkezler/b…