Bob Dylan ve All Along the Watchtower...
Öncesinde ne var filan bilemiyoruz...
İki kişi, Joker, yanındaki Hırsız konuşuyor... Joker, Hırsız'a 'burdan dışarı bir yol olmalı' diyor ve devam ediyor:
Neden bahsediyorlar; anlaşılmıyor.
Ama aralarındaki muhabbet devam ediyor.. Hırsız kibarca cevap veriyor:
Hatta daha da büyüyor.
“Gözetleme kulesinin tepesinde prensler seyretti etrafı
Gelip geçerken tüm kadınlar ve yalın ayak hizmetçiler
uUzaklarda kükredi bir yaban kedisi
İki atlı yaklaşıyordu, rüzgar uğuldamaya başladı...."
İkinci bölümde Joker ve Hırsız yok görüldüğü gibi...
Bambaşka bir yere, zamana geçiyoruz sanki…
Bu sefer bir tasvir durumu var....
Gözetleme kulesinin tepesinde prensler; prensesler, hizmetçiler...
Birden uzaklardan bir kükreme sesi geliyor...
2 atlı yaklaşıyor...
Rüzgar uğuldamaya başlıyor...
Ama parçada ne olacağını bilemiyoruz...
Yeni bir bilinmezlik daha çıkıyor ortaya ama..
daha öncekini çözemeden şarkının sözleri bitti… :-)
Dizeler bir türlü birbirleriyle eşleşmiyor..
Anlam dizgesi izlemiyor.
Neden? Tespit var, açıklama yok.
Dylan konuşmuyor...
Dolayısıyla herkes birbirinden farklı yorum yapıyor.. Hatta kitaplar, araştırmalar yazılmış, ansiklopedilere konu olmuş...
Kimisi Bob Dylan’ın Eski Ahit 21: 5-9'daki cümlelerden yola çıktığını söylüyor....
Babil'in yıkılışını anlatan bir bölüm...
Gözcü diyor ki...
Gözcü kulesi var, çifter çifter gelen savaş arabaları var…
Kimisine göre Joker, aslında İsa (Tarot kartlarındaki gibi);
Hırsız ise onunla çarmıha gerilen hırsız...
Hayattan bıkan ve şikayet eden Joker'e; "iyi yolu" gösteriyor...
Bob Dylan bir dönem Hristiyanlığa da takıldığı için anormal de gelmiyor ama...
Nitekim Forrest Gump'da bu şarkı tam da Forrest Vietnam'da askerken çalıyordu
“Patronlar içer şarabımdan, çiftçiler kazar tarlamı; bu satırdakilerin hiçbiri bilmez bunların değerini' derken yılar sonra davalık olduğu menajerini kastediyordu!
Hayatı ciddiye almamaya, daha farklı bir gözler bakmaya, hatta “şükretmeye” başlamıştı. Şarkının sözleri de onu anlatıyordu...
Kendilerini korumaya almış Kale, yaklaşmakta olan tehlikeyi, doludizgin gelen atlıları görüyorlar...
Kısmi çözümler... Mesela, “patronlar” menajeriyse, “Çiftçiler” kim? Vietnam’daki kendini sorgulamayı anlatıyorsa, patronlar nerden çıktı? Eski Ahit’e referans veriyorsa Prensler, prensesler ne?
Uzadıkça uzuyor…
Ama ne olacak, bilemiyoruz...
Sonrası yoruma açık ya da bize bırakılmış…
Kadri bilinmeyen Battlestar Galactica'da 3. sezonun bitişine saklanan, bu sitarlı filan bu muhteşem Bear McCreary yorumu... (Dizide bu parça Sylon marşı; çalınınca Sylon olanlar “belli oluyor.)
Bunun bir de dizide (4. sezon 17.bölüm) Kara'nın babasıyla piyano başındayken anımsadığı bir piyano solosu var ki.. Sylon marşının dramatizasyona uyum 10 numara....
Mutlaka dinleyin bir kere.. Bana kesinlikle hak vereceksiniz...
Bu da Neil Young’un Crazy Horse'la yaptığı en güzel yorum. Çekirdek Crazy Horse ekibiyle (Billy, sigarasını ağzından hiç bırakmayan Poncho ve Anthony)...
Tabii bu parçayı 6 ay sonra böyle yorumlayarak bambaşka noktaya taşıyan ve müzik tarihin en iyi “cover”ı seçilen yorum.
O kadar güçlü ki, parçanın aslında Bob Dylan’a ait olduğunu unutturacak kadar...
Yeni kuşağın en sevdiğim isimlerinden Dave Matthews’ün bu yorumu gerçekten müthiş.
Hele Central Park atmosferinde, grup üyelerine tek tek kendisini gösterme fırsatı vererek…
Sanırım yeni kuşak, bundan dolayı parçayı Matthews’ın şarkısı sanıyor :-)