Ayşe Hür Profile picture
Sep 2, 2020 15 tweets 2 min read Read on X
1/15 MUSTAFA KEMAL'E GÖRE CİHAN HARBİ'NE GİRİLMELİ MİYDİ?

Savaş patladığında “kaymakam”(yarbay) rütbesiyle Sofya’da, Sofya,Bükreş,Belgrad ve Çetine ataşemiliterliklerini yürüten Mustafa Kemal 1914’te Ağustos’un ikinci yarısında arkadaşı Tevfik Rüştü (Aras) Bey’e yazdığı mektupta
2/15 “Bu harp çok uzun sürecektir, ona girmekte geç kalınmaz, bundan korkup acele etmeyelim” derken, yine aynı kişiye Eylül ortalarına doğru yazdığı mektupta ise “Hangi tarafın galip geleceğine dair fikri kanaatimi söylemekten sakınırım.+
3/15 "Nazik ve mühim bir devre içinde bulunduğumuza şüphe yoktur” dedikten sonra özetle Almanların bir zamanlar Napolyon ordularının başına geldiği gibi Ruslar tarafından hezimete uğratılabileceğini belirtmişti. Kasım'da yaveri Salih (Bozok) Bey’e yazdığı mektupta şöyle diyordu:
4/15 “Genel durum hakkındaki görüşümü soruyorsun. Bu husustaki görüşüm yalnız sende kalmak şartıyla yazıyorum. Ben Almanların bu harpte muzaffer olacaklarına katiyen emin değilim. Bir vazifeye atanmam için Harbiye Nazırına yazdım. ++
5/15 "Ateşemiliterlikte kalmak istemediğimi, millet ve memleketin büyük bir savaşa hazırlandığı sırada benim de herhangi bir kıtanın başında bulunmak istediğimi bildirdim. Henüz bir cevap alamadım.”
6/15 Mustafa Kemal’in ileriki yıllarda çok yakınında olan Falih Rıfkı (Atay) ise “Mustafa Kemal Harbiye Nazırı olsaydı savaşa girilmezdi” veya “Mustafa Kemal savaşa şiddetle karşıydı, çünkü Almanya kazanırsa Türkiye’yi bir uydu haline getirecekti” şeklinde yargılarda bulunur ama,
7/15 Mustafa Kemal’in bu yönde açık bir ifadesi yoktur. Hatta 10 Ekim 1919 tarihli ve dönemin Harbiye Nazırı Mersinli Cemal Paşa’ya yolladığı mektupta geriye dönük olarak (günümüz diliyle) şu değerlendirmeyi yapmıştır:
8/15 “Onarılması olanaksız felaket ve acı sonuçlar yarattığı için bugün millette hoşnutsuzluk yaratan Cihan Harbi'ne katılmamak elbette son derece istenilir bir şeydi. Ama fiilen buna olanak yoktu. Çünkü katılmamak, silahlı bir tarafsızlığı, yani Boğazların kapalı
9/15 "+tutulmasını gerektiriyordu. Oysa ülkemizin coğrafi olarak yeri, İstanbul’un stratejik durumu, Rusların İtilaf Devletleri’nin yanında yer almış olması, bizim seyirci kalmamıza elverişli değildi.”
10/15 Görüldüğü gibi MK, ne İttihatçıların savaş öncesinde İtilaf Devletleriyle yürütülen sahte ittifak girişimlerimden, ne Alman gemilerinin Osmanlı donanmasına hileli yollardan katılmasından, ne İttihatçıların Rusya’yı savaşa sokmak için yaptığı kışkırtmalardan bahsetmektedir.
11/15 Savaşa girmenin kaçınılmazlığı konusunda gösterdiği gerekçeler İttihatçı liderlerin gösterdiği gerekçelerle hemen hemen aynıdır.Ancak Mustafa Kemal bu görüşünde de ısrar etmeyecek ve 16/17 Ocak 1923 tarihinde İzmit’te önemli gazetecilerle yaptığı görüşmede şöyle diyecekti:
12/15 “Dünya Savaşı’na girilmesi milletin iradesiyle mi ilgilidir? Millette Cihan Harbi'ne girmek için yürekten bir eğilim var mıydı? Ben sanıyorum ki yoktu. Çünkü Cihan Harbi'ne girmekten önceki devirlerin her biri, bir felaketle sonuçlanan evrelerle doluydu.
13/15 Kesin zorunluluk olmadıkça millet istemezdi ki savaş olsun(.) Savaşa girdikten sonra da ordularımızın Romanya’da, Makedonya’da işgal olunmasına,İran vahalarında ve Kafkas Dağları’nda perişan olmasına milletin iradesi katılıyor muydu?Elbette hayır! Fakat bunlar hep oluyordu!
14/15 "Çünkü millet egemenliğini elinde bulundurmuyordu. İtiraf ederim ki eski Osmanlı Devleti’nin Cihan Harbi'ne nasıl bir amaçla ve ne elde etmek için girdiğini,yani savaşa katılmakla amaçlarının ne olduğunu anlamış değilim.Dolayısıyla siyasal yönünü belirsiz bırakmak isterim.
15/15 Savaştan büsbütün kaçınmak mümkün müydü? Yahut savaşa katılmayı ertelemek mümkün müydü? Bunlar da düşünmeye değerdir. Savaşa girdikten sonra yapılan hatalar çoktur (…) Bu hataların tek sorumlusu Enver Paşa’dır…”

Kıssadan hisse çıkarmayı size bırakıyorum::))

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Ayşe Hür

Ayşe Hür Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @HurAyse

Mar 28
1/25 "ZINDIK" LÂRÎ MEHMED EFENDİ

Ahmet Yaşar Ocak'ın Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhidler (Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1999) kitabının sonundaki "Bölüm XII: Türklerin Mezhepleri ve Bu Zamandaki Sapkın Cemaatleri"inden ateistlerle ilgili kısmı sizlerle paylaşmak istedim.
2/25 Bölümün yazarı 1667-1678 arasında İngiliz Yakındoğu Şirketi İzmir şubesi müdürü olarak görev yapan Sir Paul Rycaut (İng. okunuşu Rayko; Fr. Ricaut, okunuşu Riko). Aktaracağım bölüm Rycaut'nun The Present State of the Ottoman Empire (Londra, 1668) adlı eserinde yer alıyor.
3/25 Hayatının önemli bir bölümünü "Türkler" ve Osmanlı Devleti konularına ayıran ve bu konuda ülkesinde otorite kabul edilen Rycaut’nun Osmanlı ateistleriyle ilgili gözlemleri şöyle: "Niyetimiz burada Türkler arasındaki muhtelif mezhepleri anlatmak olmakla birlikte,
Read 25 tweets
Mar 18
18 MART 1915 ÇANAKKALE DENİZ SAVAŞI'NIN KAHRAMANI NUSRAT (NUSRET) MAYIN GEMİSİNİN HAMASETTEN ARINDIRILMIŞ GERÇEK HİKAYESİ (Yetkin İşçen'den nakil.)
Dönemin Osmanlı Donanması, Almanlarla yapılan Askeri Yardım Anlaşması gereğince tüm varlığıyla Alman denizcilere bırakılmıştı. +
Bu nedenle, tüm gemilere birer Alman deniz subayı atanmış, Türk denizcileri de onların emrine verilmişti. Nusrat isimli 1911 yapımı mayın gemisine de Yarbay Reeder atanmış, Türk gemi komutanı Tophaneli Hakkı Efendi de onun emrine verilmişti. +
Gemide görev alan mayın uzmanı, çarkçı, ve teknik personel de yine Alman'dı. Türk personel bu kişilerin emrinde görev yapıyorlardı. Aynı dönemde, yine askeri yardım anlaşması gereği, İstanbul ve Çanakkale Boğazları Komutanlığı'na da Alman Amirali von Usedom ve Amiral Merten +
Read 27 tweets
Mar 18
AMERİKAN BÜYÜKELÇİSİ HENRY MORGENTHAU'NUN 18 MART 1915 BOĞAZ SAVAŞI İLE İLGİLİ RAPORU
(En ilginç bölümü sonu. AH)

"18 Mart günü, Birleşik Donanma en büyük saldırısını gerçekleştirdi. Bu saldırının Müttefikler için feci bir şekilde sonuçlandığını tüm dünya biliyor. +
Sonuç, Bouvet, Ocean ve Irresistable’ın batması; onlar gibi dört geminin daha yara alması oldu. 18 Mart savaşına 16 gemi katılmıştı, yedisi geçici veya kısmen hizmet dışı kaldı. Kuşku yok ki, Almanlar ve Türkler bu zaferlerine çok sevindiler. +
Polis güçleri her yerde geziyor ve ev sahiplerine kendilerine söylenen sayıda bayrak asmaları konusunda uyarı yapıyordu. Türk halkı hemen her çeşit konuda o kadar hevessizdi ki, böyle emirler olmasa kimsenin evini bayrakla süsleyeceği yoktu. Aslında ne Almanlar ne de +
Read 32 tweets
Feb 23
1/25
"FAY HATTININ ŞEHRİMİZ DIŞINA ÇIKARILMASINA...."

VARAN 1
Mimar Turhan Altıner, 14 Ağustos 2005 tarihli Milliyet gazetesindeki köşesinde şöyle yazmıştı: "1969 yılında İller Bankası İmar Planlama Dairesi'nde genç bir mimar olarak çalışmaya başlamıştım. +
2/25
"O zamanlar nüfusu 2 bini geçen herhangi bir yerleşme belediye örgütü kurabiliyor ve nüfus başına İller Bankası'ndan para alabiliyordu. Yalnız her yeni belediyenin imar planının olması şarttı. Halbuki imar planları o kadar ilkel seviyede yapılıyordu ki...+
3/25
"Yerleşimin mevcut dokusu hiçbir zaman dikkate alınmıyordu çünkü bunun için oldukça ciddi bir uğraşa, sağlıklı haritalara, anketlere, arazi çalışmalarına gerek vardı. Üstelik ne mevcut imar yasası ne de planlar halkın gerçek içsel ihtiyaçlarına cevap verebiliyordu.+
Read 25 tweets
Feb 21
1/21
176. YILINDA KOMÜNİST MANİFESTO ÜZERİNE NOTLAR

Komünist Manifesto ilk olarak 21 Şubat 1848'de Londra'da Almanca Manifest der Kommunistischen Partei adıyla 23 sayfalık koyu yeşil bir broşür olarak basıldı. 39 sayfalık İngilizce çevirisini Helen MacFarlane 1850'de yaptı.
Image
Image
2/21 Manifesto şöyle başlıyordu:

"Avrupa’da bir heyula kol geziyor –komünizm heyulası. Yaşlı Avrupa’nın bütün devletleri, Papası ve Çarı, Metternich’i ve Guizot’su, Fransız Radikalleri ve Alman hafiyeleri bu heyulaya karşı kutsal bir sürgün avında el ele vermişlerdir. +
3/21 "İktidardaki hasımları tarafından komünistlikle suçlanmamış tek bir muhalefet partisi gösterebilir misiniz? Bu komünizm karalamasını gerici hasımlarına olduğu kadar kendinden daha ileri muhaliflere de gerisin geri fırlatmamış tek bir muhalefet partisi gösterebilir misiniz?+
Read 21 tweets
Jan 14
1/22 OSMANLI'DA MÜSLÜMAN TEBAANIN ASKERLİKLE İMTİHANI

Sabah paylaştığım "Osmanlı döneminde gayrimüslimler askerlik yapmazdı" yalanının (bkz. ) ayna yansıması olarak "Osmanlı döneminde bütün Müslümanların istisnasız askerlik yaptığı" yalanına gelirsek:
Image
2/22 Batılılaşma hamleleri kapsamında, 3 Kasım 1839’da ilan edilen Gülhane Hattı-ı Hümayunu ile yapılan düzenlemelerden devletin temel beklentisi giderek artan asker ihtiyacını karşılamaksa, ikincil beklentisi, imparatorluğu oluşturan farklı etnik köken, dil ve dine sahip tebaayı
3/22 vatandaş olarak eğitip onlara ortak bir kimlik kazandırmaktı. Nitekim fermandaki “Vatanın muhafazası için halkın askerlik yapmasının bir hizmet borcu olduğu” vurgusu bu amaca işaret ediyordu. Fakat fermanda sözü edilen düzenlemelerin ilk adımı ancak 4 yıl sonra atılabildi.
Read 22 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us!

:(