1/6 İşin doğrusu: [Benim 1934 Soyadı Kanunu öncesi kullandığım adla] Mustafa Kemal, Hüsrev Gerede’ye göre doğduğunda kendisine verilen Mustafa adını hiç sevmediği için (ki “seçilmiş” anlamına gelen bu ad “esma-i hüsna” denilen “Muhammed’in güzel adlarından” biriydi);
2/6 Ahmet Emin Yalman’a anlattığına göre de Mustafa adının önüne önce Selanik Askeri Rüştiye’sindeki Mustafa adlı matematik öğretmeninin “Oğlum, senin de ismin Mustafa benim de… Bu böyle olmayacak. Arada bir fark bulunmalı. Bundan sonra adın Mustafa Kemal olsun” dediği için
3/6 “Mustafa Kemal” adını kullanmaya başlamıştı. Mehmet Ö. Alkan’a göre ise Rüştiye’deki imtihan çizelgelerinde, İdadi dönemine ait elde olan sınırlı sayıda belgede ve 13 Mart 1899’da Harb Okulu’na kayıt kütüğünde “Mustafa Kemal” adı görülmekteydi.
4/6 Daha sonra Mustafa ismini Osmanlıcada M harfinin karşılığı olan “mim” harfinin noktalısı ile değiştirerek “M. Kemal” adını almış, yani sevmediği Mustafa'yı bir anlama görünmez hale getirmiş ve bunu o dönemde çevirdiği üçü çeviri, biri kendi yazdığı dört kitapta kullanmıştı.
5/6 Rütbe aldıkça önce “M. Kemal Bey”, 1916’dan itibaren “M. Kemal Paşa”, Milli Mücadele yıllarında önce “Mustafa Kemal Paşa”, 1921 sonrası da “Gazi Mustafa Kemal Paşa” olmuştu. Ama bu son tamlamaları kendisi değil onun için başkaları kullanmıştı.
6/6 24 Kasım 1934'te Atatürk soyadı verildikten sonraki nüfus cüzdanında sadece Kemal Atatürk ibaresini içerdiğini,1935'te Kemal adının (yine Mustafa'sız) Kamâl ile değiştirildiğini ve 10 Kasım 1938'de Kamâl Atatürk olarak öldüğünü şu zincirde anlatmıştım.
Resmi tarihteki adıyla Şeyh Said İsyanı’nın, Kürt tarihindeki adıyla 1925 Kürt İsyanı’nın dini lideri Şeyh Said ve arkadaşlarının 28/29 Haziran 1925 gecesi idam edilmelerinin 100. yılında bu konuya dair bilgilerimiz neler?
2/16
3/16 “İngiliz parmağı” iddiası ileriki yıllarda resmî tarihçilerin ve bir kısım "sol"un da temel tezi olacaktı. Böylece Kürtlerin kendi öz dinamikleri, kendi öz talepleri ile isyan edemeyecekleri, aksine "önce Osmanlı'yı parçalayan,
1/15 GÜNÜN TARİHİNDEN: 55. ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE ORHAN KEMAL'İ ANMAK
“Çok gençsin. Zaten hiçbir şey veremedim sana. Şimdi de beş yıllık mahkûmiyet girdi araya. İstersen ayrıl benden, kendine yeni bir yol çiz. Beklemekle geçirme en güzel yıllarını.
2/15 Çünkü karıcığım, biliyorum ki, buradan çıktıktan sonra daha da zor ve yoksulluk içinde geçecek hayatımız.”
Eşine büyük bir sevecenlik ve sorumluluk duygusuyla bu satırları yazan geleceğin Orhan Kemal'i Mehmet Raşit daha 23 yaşındayken çırçır işçisi Nuriye Hanım'la evlenmiş,
3/15 24 yaşında Niğde’de askerliğini yaparken tezkeresine 40 gün kala ihbar üzerine tutuklanmıştı. Suçu Nâzım Hikmet ve Maksim Gorki’nin kitaplarını okumak ve komünizm propagandası yapmaktı! 1938 Donanma Davası’yla aynı günlerde kısa bir yargılamada cezası kesildi: 5 yıl hapis!
1/21 ADEM-İ MERKEZİYET NEDİR?
Son günlerde Suriye ile ilgili olarak sıkça gündeme gelen "adem-i merkeziyet" merkezsizlik veya merkezin yokluğu diye çevrilebilir. (Arapça "adem" kelimesindeki "a" kısa okunur, insan anlamına gelen Âdem gibi uzun okunmaz.) (Görsel:Joel Pedrini)
2/21 Merkeziyetçiliğin karşıtı olarak kullanılan bu kavram, merkezi olarak örgütlenmiş devlet veya hükümetten farklılaşan ölçülerde özerk, otonom, muhtar olmayı anlatır. Bu özerk olma hali merkezi devlet örgütlenmesinin hiyerarşik yapısı içinde olabileceği gibi,
3/21 devlet örgütlenmesi içerisinde kalmak şartıyla, merkezi hükümet örgütlenmesinin dışında, yerel ve ortak ihtiyaçların karşılanması amacıyla yerinden yönetim ilkesine uygun bir örgütlenme şeklinde de olabilir.
1/23 1 MAYIS 1977'DE KAÇ KİŞİ ÖLDÜ?
1 Mayıs 1977’de İstanbul Taksim Meydanı'ndaki o tarihi buluşmada hala kaç kişinin öldüğü bilinmiyor. Örneğin Wikipedia'da 34 kişi öldü, 136 kişi yaralandı diyor. Halbuki, yaralı sayısını araştırmadım ama gerçek ölüm sayısı bu değil.
2/23 O yıl alana, 1976 1 Mayıs'ında olduğu gibi yine DİSKTekstil-İş Sendikası'nın Edirne kortejiyle gelmiştik. O sırada Edirne'de Tekstiplik Fabrikası'nda işçi olarak çalışıyordum. Aynı zamanda da TKP'nin kadın örgütlenmesi İKD'de görevliydim.
3/23 Biz Sular İdaresi Binası'ndan biraz geriden başlayarak Talimhane tarafında dizilmiştik. Ama aklım hep tam karşımızdaki konuşma platformunun yakınlarındaki İKD'nin ana kortejindeydi. Orada İstanbul'daki yöneticilerimiz, bölge sekreterlerimiz, diğer şubelerin üyeleri vardı.
BM'DE 20 TEMMUZ 1974 HAREKATI SONRASINDA KIBRIS KONUSUNDA ALINAN KARARLAR NE DİYOR?
Türk Devletleri Teşkilatı'nın üç üyesi (Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan) ve bir gözlemci üyesinin (Türkmenistan) 12 milyar avroluk AB yardımı karşılığında
2/11
Türkiye'yi Kıbrıs'ta işgalci olarak tanımlayan BM Güvenlik Konseyi'nin 541 ve 550 sayılı kararlarını tanıması üzerine kopan fırtına vesilesiyle, BM'nin Kıbrıs'la ilgili kararlarını anımsatmak istedim.
1/16
PERVİN BULDAN'IN ROMA KONUŞMASI
VE ABDULLAH ÖCALAN'IN TARİH OKUMALARI
İtalya'nın en büyük işçi konfederasyonu CGIL'in ev sahipliğinde Roma'da gerçekleşen konferansta konuşmacı olan DEM Parti eski Eş Genel Başkanı ve İmrali Heyeti üyesi Pervin Buldan şöyle demiş: