BOYUT VE PERSPEKTİF ALGISINI YERLE BİR EDEN HASTALIK:TODD SENDROMU
İsmi Alice Harikalar Diyarında Sendromu olarak da anılan Todd Sendromu ismini Lewis Carroll’un Alice Harikalar Diyarı’nda kitabından almıştır. İlk olarak psikiyatrist John Todd gözlemlemiştir.
Bulguların bu hikayedeki olaylarla benzerliğinden bu şekilde isimlendirilmiş. Üstelik romanın yazarının da bu sendromdan muzdarip olduğu biliniyor.
Peki Todd Sendromu tam olarak nedir?
Todd Sendromu, vücut ve cisim algısında meydana gelen bozulmaların gözlemlendiği bir sendromdur. Bu sendroma sahip kişiler, nesneleri olduğundan daha büyük veya daha küçük, olduklarından daha uzak ya da daha yakın algılayabilir ve işitsel bozukluklar yaşayabilirler.
Sendromun belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz;
• Vücut imajını farklı algılama, hareketlerde asimetri.
• Görsel algıda bozukluk.
• Zaman algısının bozulması.
• Dokunma duyusundaki bozukluklar (Örneğin; sert bir cisme dokununca oluşan süngerimsi his.)
• Ses algısının bozulması. (Hastanın mekanik seslerden daha çok doğanın kendine has seslerini duyması gibi.)
• Lilliput halüsinasyonları (Adını yine edebiyat dünyasından, Jonathan Swift’in Gulliver’in Maceraları’ndaki Küçük İnsanlar İmparatoru Lilliput’tan alır.)
En sık görülen belirti ise vücut algısının bozulması. Kişi vücudunun herhangi bir bölümünü olduğundan farklı boyutta veya şekilde algılar. Örneğin; bir anda ellerinin ya da kulaklarının büyüdüğünü düşünebilir.
Bu sendrom genelde çocuklarda görülüyor, 20'li yaşların başında ise belirtiler yavaş yavaş kayboluyor. Temporal lob epilepsisi, psikoaktif ilaç kullanımı ve beyin tümörleri bu sendroma yol açan etkenlerin başında geliyor.
Uzmanlara bu sendromu migren ve epilepsi gibi rahatsızlıklarla da ilişkilendiriyor. Hatta, bu semptomların, migren öncesi için bir uyarı niteliğinde olduğunu da düşünüyor. Yine de sendromun sebebi hakkında net bir bulgu yok.
Nörolog Owen Pickrell rahatsızlığın belirtileri gece ortaya çıktığı için, duyumlardaki değişimlerin bunu tetikleyebileceğini söylüyor.
Örneğin; ışığın ve sesin, insanın uyumadan önce azalması ya da uyuma sürecinde olan beynin içindeki kimyasal değişimler AIWS semptomlarının ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Semptomlar gündüz de ortaya çıktığından sendrom tamamen bu sebeplere bağlanamıyor.
Birçok kişi hayatında bir kere de olsa bu sendromu yaşıyor ama kısa süreli olduğu için pek umursanmıyor. Fakat bazı insanlarda bu süre biraz daha uzun ve daha sık (günde iki üç defa) olduğu için sorun yaratıyor ve günlük yaşamı büyük ölçüde etkiliyor.
Atatürk'ten Sonra Şimdi de İstiklal Marşı Yapay Zekâ Tarafından Görsele Döküldü: O Zorlu Kıtalar Epey Zorlamışa Benziyor
Görselleştirme kapasitesini kanıtlamış olan yapay zekânın İstiklal Marşı gibi söz sanatları bakımından zorlu bir metin karşısında ne yapabilir?
Daha önce yapay zekânın, "Atatürk modern zamanlarda yaşasaydı nasıl görünürdü?" sorusuna cevap olan görseller ürettiğini görmüştük. Fakat bunu tabir yerindeyse 'önüne gelenin' yapması ve tekrara binmesi, bir nevi etkileşim aracı olarak görülmesine ve tepki toplamasına sebep oldu.
Üzerine En Çok Araştırma Yapılan Gizemli Olaylardan Biri: Enfield Poltergeist Olayı
1977-1978 yıllarında İngiltere'de meydana gelen bir olay, hala gizemini koruyor.
Birçok ülkede yapılan modern araştırmalar sonucunda kayıtlara geçmiş bedensiz varlık musallatı/poltergeist olayıdır. Londra'nın kuzeyinde yer alan Enfield'de bulunan küçük bir evde yaşanmıştır.
Birlikte Olduğu Erkekleri Pişirip Yiyen Korkunç Seri Katil: Jeffrey Dahmer
Tam adi Jeffrey Lionel Dahmer.
Jeffrey cinayetlerine 18 yaşında başlamıştı. Yakalanana kadar 13 sene gecmisti ve arkasinda 17 kurban birakmisti.
Bunlardan kimisiyle cinsel ilişkiye girmis, kimisini önce öldürmüş sonra ilişkiye girmiş, kimisinin ise pazılarını ve poposunu yemiştir. Kafasini matkapla deldigi bir diger grubu ise robota çevirmeye çalışmıştır.
Zirvenin karanlık yüzü: Everest’te 270’den fazla ceset
Dünyanın en yüksek dağı Everest’e tırmanan her 10 kişiden 1’i can veriyor.
Yaklaşık 8 bin 850 metre olan dağa tırmanmaya çalışan dağcılara, şartlar çok zor olduğu için başka dağcılar da yardım edemiyor ve cesetler dağın üzerinde terk ediliyor.
Lobotomi, akıl sağlığı tarihinin en tartışmalı yöntemlerinden biridir. 1930’lu yıllarda Egas Moniz tarafından “icat edilmiş” ve tüm dünyada popüler hale gelmiştir.
1950’lere kadar dünyanın her yerinde binlerce lobotomi gerçekleştirildi. Sonrasında ise öngörülemeyen ve ciddi yan etkileri nedeniyle kullanılmamaya başlamıştır.
44 Gün Boyunca Tecavüz Edilen, Kum Torbası Gibi Dövülen ve Türlü İşkencelere Maruz Kalan Japon Kızın Tüylerinizi Ürpertecek Hikayesi
22 Kasım 1988'de hayatı bir anda tepe taklak olan Junko Furuta, onu kaçıranların elinde ölmeden önce sadece 16 yaşındaydı. Rehin tutulduğu 44 gün boyunca sürekli tecavüz edilen ve binbir türlü işkenceye maruz kalan Junko'nun başına gelenler,
olayın yaşandığı dönem sadece Japonya'da değil, tüm dünyada büyük ses getirmişti. 'Beton Kaplı Liseli Kız' olarak bilinen Junko'nun yürek parçalayan ve insana yaşama sebebini sorgulatan hikayesini sizlerle paylaşıyoruz...