Yıl 1975.
Öğle namazına yakın bir vakitte Hazret-i Pîr'in türbesi önüne nûr yüzlü, buğday tenli ve tıknaz boylu bir genç gelmişti.O an tesâdüfen Azîz Mahmûd Hüdâyî Câmii'nin imâmına rastladı ve:
"-Efendim! Ben Azîz Mahmûd Hüdâyî'yi görmeye geldim! Kendisiyle nasıl görüşebilirim?
Acabâ şu an burada mıdır?" diye sordu.
Böyle bir suâl karşısında şaşıran imâm Muharrem Efendi:
"Oğlum Evet Azîz Mahmûd Hüdâyî burada" dedi
Hazret-i Pîr'in orada olduğunu duyan genç, sevinçle:
"-Lütten beni onunla görüştürünüz" dedi.
Fakat buna bir mânâ veremeyen Muharrem Efendi
Türbenin yanında olduklarından tekrar:
"-Oğlum! Azîz Mahmûd Hüdâyî burada!" dedi.
Genç de, talebini tekrarladı:
"-O zaman benimle görüştür! Ben onunla görüşmek istiyorum!" dedi.
Muharrem Efendi, hâlâ gencin hâlinden bir şey anlamadığından mes'eleyi çözebilmek için:
"-Evlâdım!
Sen Azîz Mahmûd Hüdâyî'yi tanıyor ve biliyor musun" diye sordu.
Yüzü gibi sînesi sâf olan delikanlı da, lafın böyle uzayıp gitmesine ve muhâtabının kendisini neden Mahmûd Hüdâyî ile görüştürmek istemediğine hayret ederek:
"-Ben Azîz Mahmûd Hüdâyî'yi yakından tanıyorum.
Beni buraya o dâvet etti. Biz onunla ziyâret husûsunda sözleşmiştik. Benim geleceğimden haberi var." dedi.

Sözün burasında Muharrem Efendi, mes'elenin farklı bir vechesi ve sırlı bir nüktesi mevcûd olduğunu nihâyet idrâk etti ve merakla sordu:
"-Evlâdım! Nasıl sözleştiniz?"
Genç anlatmaya başladı:
"-Efendim ben 1974 Kıbrıs harekâtında paraşütle indirilen komando grubundandım. Biz, ordumuzun denizden, Rumlar'ın da Beşparmak dağlarından karşılıklı mücâdelelerini sürdürdükleri bir hengâmda paraşütlerle atladık. Ancak hava pek rüzgârlı olduğundan
her birimiz bir tarafa savruluyorduk. Ben de düşman hatlarına düştüm. Ağaçlık bir mevkîde iki yandan gelen cehennemî bir ateş altında kaldım. Ne yapacağımı bilemez bir halde büyük bir şaşkınlık içindeyken karşıma uzun boylu, heybetli ve nûr yüzlü ihtiyar bir baba çıktı.
Bana tatlı ve mütebessim bir çehre ile baktı ve:
"-Oğlum! Burası düşman hattıdır. Ne işin var burada? Niçin tek başına bu hatta girdin?" dedi.
Ben de:
"-Baba! Ben gelmedim, rüzgâr buraya düşürdü." dedim.
Nûr yüzlü ihtiyâr, hafifçe başını salladı:
"-Ben de harbe geldim.
Sizden evvel gönderildim. Buraları çok iyi bilirim. Hangi birliktensin oğlum? Gel seni onların yanına götüreyim!" dedi.
Birlikte müthiş bir ateş topu altında yola koyulduk. O mübârek insan, gâyet sâkin bir yolda yürüyormuşçasına rahattı.
Her hâli beni ayrı bir şaşkınlığa sevkediyordu. Bana ismimi, nereli olduğumu v.s. birçok suâller sordu. Ben de istediği cevapları verdikten sonra iyice merak edip kendisini sordum:
"-Baba! Ya sen kimsin?" O da:
"-Oğlum! Bana Azîz Mahmûd Hüdâyî derler." dedi.

"Baba Sen bana çok
büyük bir iyilikte bulundun? Şâyet memlekete sağ-sâlim dönersem, bir vefâ borcu olarak seni ziyâret etmek isterim. Adresini verir misin?" dedim.
O güzel yüzlü mübârek insan, adres olarak sadece:
"-Oğlum! Üsküdar'a gelip kime sorsan beni sana gösterirler!" dedi.
Bu arada birliğime gelmiştik. Minnet, muhabbet ve hürmetle bu güzel insanın elini öptüm. Kendisiyle vedâlaştım. Sonra da kumandanımın yanına gittim.
Beni bir anda karşısında gören kumandanım, pek şaşırdı. Benim o ateş çemberinden nasıl olup da kurtularak birliğime ulaştığıma
hayretle haykırdı:
"-Buraya nasıl gelebildin?" Ben de:
"-Beni, yaşlı, güzel bir baba getirdi." dedim.
Harb bittikten sonra memleketime döndüm. Ancak Azîz Mahmûd Hüdâyî'nin bana yapmış olduğu iyilik hiçbir vakit aklımdan çıkmadığı için bir vefâ borcu olarak nihâyet ziyâretine
niyetlenip Üsküdar'a geldim. Sorduğum kimseler:
"O mübârek bir zâttır" diyerek burayı târif ettiler." Bu arada sükût edip derin bir nefes alan genç, Muharrem Efendi'ye önceki talebini tekrarladı:
"-Efendim! İşte Azîz Mahmûd Hüdâyî ile böyle tanıştık. Artık himmet edin de beni
kendisiyle görüştürün"dedi
Böylece mes'eleyi bütün yönleriyle öğrenen Muharrem Efendi,şâhid olduğu bu mânevî manzara karşısında pek duygulandı.Yalvarırcasına gözlerinin içine bakan delikanlıya bir müddet hiçbir şey diyemedi.Sonra da kendini toparlayıp içli bir sesle
"-Evlâdım
Azîz Mahmûd Hüdâyî,hayatta olan bir kimse değil, 1543-1628 yılları arasında yaşamış bulunan büyük bir Allâh dostudur. Herhalde seni buraya Fâtiha okuman için çağırmış olmalıdır İşte türbesi"diyebildi.

Değerli Arkadaşlarımn
Hayırlı Cumalar
Hayırlı Sabahlar

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Hüseyin Yılmaz

Hüseyin Yılmaz Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @HSYNYILMAZ09

14 Nov
Yaz Bakalım
Güzel Gözlüm

:: Great Reset 2023 ::

Konuya Çok Hızlı Bir Giriş Yaparak
Bodoslamadan Dalıyorum
Konuları Çok Daha İyi Kavramanız İçin

Ben Kaptan Kirk, Mr Spack
2025 e Gönder Beni,Dönder Beni

2025 yılından Bugünleri konuşmaya Başlıyorum, Küreselcilerin Ağzından; Image
2019 da çıkan virüs 2020 de Pandemiye dönüşmesi devletleri zora soktuğu gibi,ülkeler bu süreci iyi yönetememeleri
11 şubat 2021 yılında abd başkanı ve avrupa topluluğu birlikte hareket etme kararı alması,
21 haziran 2021 de dünyanın gelişmiş bölgelerinde aşı çalışmaları bitmesi Image
sadece geri kalmış ülkelerde aşı çalışmalarına başlanmış olması bile
Dünyanın tek merkezden yönetilmesinin gerekliliği önleyememiştir
2021 Yazında Tahıl Üretiminin 1/6 ının Yok Olması ülkelerin bu süreci iyi yönetemeyip Almanya,kanada ..v.b yerlerde bu duruma halkın ayaklanması Image
Read 11 tweets
14 Nov
:::: Osmanlının Askeri ::::

Avrupa hristiyanları, Papa’nın kışkırtması ile bir araya gelip Osmanlı topraklarına saldırmaya teşebbüs edince,
Kanunî Sultan Süleyman Han, ordusu ile sefere çıktı. Târihlere şan veren ordu ağır ağır ilerliyor,
hedefine bir an önce ulaşmak için
gayret sarf ediyordu.
Havalar da iyice ısınmıştı. Bir Hristiyan beldesinden geçerken,
yolun dar olması sebebiyle, askerlerden kimisi üzüm bağlarından yürümek mecburiyetinde kaldı.
Olgunlaşan üzümler susuzluktan dudağı çatlamış askerlere; “Al beni, ye beni” dercesine duruyordu.
Askerlerden biri dayanamayıp, sahibinin haberi olmadan bir salkım üzüm kopardı. Yerine de bir keseye koyduğu parayı bağladı. Üzümü de yedi. Çok geçmeden mola verildi. Ordunun arkasından, kan ter içinde Hristiyan bir köylünün geldiği görüldü. Köylüyü komutana götürdüler.
Read 15 tweets
13 Nov
Yaz Bakalım
Güzel Gözlüm

:: Goyyimleri Evlere Kapatma,Aşı,Cipleme Çalışmaları ::

Konuya Bodoslamadan
Dalıyorum, Midesi Bulananlara Koltuk Altında Torbalar
Mevcut

Dünya Sağlık Örgütü ve ABD Hastalık Önleme Merkezi Raporu;

Her yıl gribal enfeksiyonların ortalama
yüzde 11 i influenza ve RSV virüsleri, %14’ü corona virüsler, % 29’u Rhinovirüsler ve geri kalan yüzde 46’sı bilinmeyen virüsler tarafından meydana gelir.

Her yıl dünuada hayatını kaybeden 100 kişiden 1'i grip ve gribe bağlı nedenlerden yaşamını yitirir.
Bunların yüzde 7 ila %14’ü adi corona virüs nedenli ölümdür (Kendileri bile grip virüsü diye yazıyor)

Adi korinavirüsler, Covid19'un yıllardır bilinen ve daha zararsız kabul edilen kuzenleridir.

Şimdi burada duruyorum ahali hemen hesap makinasını çıkarıyor
Read 21 tweets
12 Nov
::: Kemik Parçası :::

Amerika’da bir olay cereyan ediyor. Zengin bir adamın ölümünden birkaç yıl sonra bir kadın yanında bir çocukla mahkemeye başvuruyor. Çocuğun ölen adamdan olduğunu iddia ediyor.

Ölüden DNA testi yapılamayan bir dönem dünya için. Amerika hukuk sistemlerinde Image
bu olayın bir karşılığını bulamayınca başka sistemlere müracaat ediyorlar. Roma hukukuna bakıyorlar yok. Yunan, Hint, Uzakdoğu’da yok. Bir heyet Memleketimize de geliyor.

Dönemin İstanbul Müftüsü ne yönlendiriliyorlar. İlk başta anlam veremiyor gelen ekip.
Gönülsüz de olsa görüşüyorlar.
Müftü onlara ölen adamın kemiklerinin durup durmadığını sorduğunda şaşkınlıkları iyice büyüyor. Durduğunu söylüyorlar.Müftü onlara kuyruk sokumu kemiğinden bir yer tarif ediyor. Tarif ettiği yere çocuğun bir damla kanını damlatmalarını,
Read 9 tweets
9 Nov
KISSADAN HİSSE

Ahmet Bey telefonla hocasını arar;

Hocam; Bugün yeni işime başladım. Duanızı eksik etmeyin der. Hoca'sı Hayırlı olsun evladım maaşallah ALLAH muaffak etsin der.
o zaman ilk maaşını aldığın gün mutlaka bekliyorum birlikte yemek yiyelim inşaallah der.
Ahmet bey;
Tabii hocam ne demek hay hay der.

Ahmet bey ilk maaşını alır almaz hocasını arar ve buluşacakları yeri tesbit ederler.

Akşam ikiside belirledikleri yer ve saatte gelip yemeklerini yemeye başlarlar. Hal hatırdan sonra hocası Ahmet'e çok önemli bir hususu açıklar.
Evladım Ahmet; Okulunu bitirip ekmeğini kazanmaya başladın. Hayırlısıyla ilk maaşını da aldın sana Hocan'dan yapabileceğin bir tavsiye de bulunmak istiyorum.
Ahmet buyurun hocam emriniz olur diyince:
Evladım Maaşının zekâtını vermeyi ihmal etme sakın.
Ahmet; Hocam maaşın zekatı
Read 6 tweets
8 Nov
SABIRLA OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM.

Sayın Cumhurbaşkanım

Basit bir karı-koca tartışması sonucu sizi karınız bir telefonla hiç evinizden attırdı mı? Polisler kolunuzda, çocuklarınızın ve komşuların gözü önünde adi bir suçlu gibi mahallenizden çıkarıldınız mı? Evinize,
evlatlarınıza aylarca yaklaşmama cezası verildi mi? Sokaklarda kalıp nereye gidemeyeceğinizi bilemediğiniz oldu mu? En yakınlarınıza bile evinizden atılmış olmanın utancı ile yutkunup derdinizi söyleyemediğiniz oldu mu? Karınızı arayıp “Barışalım ya da çocuklar nasıl?” dediğiniz
için hapse girdiğiniz oldu mu?

Bu kanunlar sizin döneminizde çıktığı için size olmamıştır fakat bu ülkede yüz binlerce erkek bir telefonla suçsuz yere evinden atıldı, bu zulmü yaşadı ve yaşıyor. Delilsiz ve belgesiz, kadına herhangi bir şiddet uygulamadığı halde
Read 35 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!