Ama maaşlar, genelde İstanbul gibi kapasitenin üstü şehirlerde yetmez. Böyle yerlerde yaşam alanı sınırlı olduğu için, kiralar BALON yapar. Bu da her şeyi pahalandırır.
Haliyle maaşlar asla yetmez.
Ben 2 yıl önce, BAĞIMSIZ kalabilmek için, Kocaeli'ye çekildim.
Para, ilginç şekilde yetiyor.
Neden?
KİRALAR düşük.
Dükkan olsun, ev olsun.
Neden düşük?
Hem nüfus yayılmış, hem kalabalık yok, hem de dolayısıyla her türlü gıda hammadde de ucuz.
İKTİSAT basittir.
Mesela, SAKARYA'yı gezdim.
Kent bence güzel.
Aynen ucuz. Yaşamak kolay.
Samsun da daha büyük bir şehir mesela, plajları falan var, ona rağmen ucuz.
İstanbul bir KÖLE KENTİDİR.
Bu kentten çıkmadığınız sürece maaşınız yetmez. Hangi sınıfta olursanız olun.
İstanbul'un bu hali, özel olarak tasarlanmıştır.
Köylü akını, gecekondulara bilerek izin verdiler.
İstanbul öyle kalabalık olmalıydı ki, bir daha Türkiye'nin elinden çıkmamalıydı.
Bunun için, İŞGAL EDİLEMEZ bir kent yarattılar. 20 Milyon kişilik. Kenti de feda ettiler.
Bakın 4600 motor araç kullanıyorum. Aslında tam atmosferik de sayılmaz. 4800 devirden sonra valfları açan bir sistem var. Gizli supercharger gibi.
Şehir içi 20 litre benzin yakıyorum.
Kullandığım ayda 1 depo.
Yol yapamıyorsun.
Üstelik ufak şehir ve geniş yollar var.
İstanbul, size kurulmuş bir komplodur.
Eğer, kente önceden yerleşmiş, en az 1 apartman sahibi bir aileden gelmiyorsanız; KÖLESİNİZ.
Bunu kabul etmeyip, başka şehirlerde hayat kurmak da sizin elinizdedir.
Ve her şehirde iş var emin olun. (Veya işsizlil her yerde aynı.)
İstanbul'da yalıda bile yaşasan; kapıyı açar açmaz; trafik, pislik, daracık yollar, kalabalık ile karşılaşırsın.
Aynı zamanda İstanbul'un neredeyse her yerinde hava da pistir. Ömrün de kısalır. Yaşam kaliten de düşer.
Bugün sadece Samsun'da yaşam kalitesi 2 misli yüksektir.
Tüm uzun vadeli politikalar bilinçlidir. Ve belli çıkar odaklarına hizmet etmektedir.
(Suriyelileri neden Afrin'e yerleştirmeyip, saldılar?)
Şimdi de YÜKSEK İŞSİZLİK ortamında, asgari ücretler yukarı çekilirken, nitelikli çalışanlarla niteliksizler arasındaki fark azaltılıyor.
Doktor mu olacaksın? SOVYET DOKTORU seviyesinde olmayı kabul ediyorsan, ol.
Mühendis mi olacaksın? O iş zaten uzun süre önce bitti.
Global talebi olan YAZILIM gibi işler hariç, çoğu mesleği bitirdiler.
Okumayı da bitirdiler.
Adam 5 Matematik netiyle mühendislik okuyor. 40 net yapandan farkı ne o zaman?
Matematik çözemeyen bir dangalak, nasıl mühendis olacak? (Diplomayı da veriyorlar.)
Ömrü boyunca hiç bir sınavda, hiç bir alanda başarılı olamamış birisine HUKUK DİPLOMASI verdiklerini gördüm. Bayağı "avukatım" diye dolanıyor. (Gene bomboş. Ama hakedenlere yazık değil mi?)
Türkiye KAPİTALİZM yönünde ilerlemiyor, Çin işi KOMÜNİZM politikası uygulanıyor.
İş o kadar çığrından çıktı ki, dÜnkü BASKICI CHP, bugünün ÖZGÜRLÜKÇÜ CHP modeline dönüşmeye başladı.
Bu işe baskıcılar bile şaşırdılar.
Özgürlükçü diye seçtiklerimiz ise, baskının kralını yapmaya başladılar.
EKONOMİK BASKI kastettiğim.
Bakın vaktinde İsmet İnönü şunu demiş;
"Bu ülkeye sanayi kurarsak, ortaya çıkacak işçi sınıfını kontrol edecek gücümüz yoktur!"
Bu felsefenin benzerini AKP uyguluyor.
SANAYİ kuruluyor, ama ortaya bir ORTA SINIF çıkması engelleniyor ki, talepleri olmasın.
Kafa aynı.
AKP şu anda İSMETÇİ kafadır.
CHP ise, bir tür DEMOKRAT KEMALİZM uydurmaya çalışıyor.
Türkiye'de sistem, sizin sıkıntı çekmeniz, imtiyazlı kişilerin ise, niteliksiz olsalar bile sizi gütmesi üzerine kurulmuştur.
Ondan hiç bir şey düzelmiyor.
DEPREM geliyor, neden önlem alınmadı?
BİLİNÇLİ olarak alınmadığının hala farkında değil misiniz?
Onun yerine Kuzey'e YENİ İSTANBUL inşa ediyorlar işte.
Başakşehir falan bile niye yapıldı?
Gayet bilinçliler.
Güney çoktan gözden çıkarıldı.
Bunu göremiyor musunuz?
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh