Nordic Monitor, MİT'in yürüttüğü psikolojik harp çalışmalarından ilginç bir örneğini haberleştirdi
15 Temmuz sonrası bütün akrabaları tutuklanan F.Gülen'in yeğenlerinden biriyle temasa geçen teşkilat şahsın tutuklanmasını engelleyerek elemanlaştırmaya çalıştı
15 Temmuz'dan bir ay sonra Salih ve Sedat ismini kullanan MİT mensuplarının iletişime geçtiği Tavus Bin Keysan Gülen, sorgusunda kendisine cemaat ve akrabaları ile ilgili sorular sorduklarını, Adil Öksüz'ün yakalanmasına yardımcı olursa ödüllendirileceğini söylediklerini aktardı.
Ayda bir MİT'çilerle bir araya geldiğini ve Öksüz hakkında bilgisi olursa herhangi bir ödül talep etmeksizin yardımcı olacağını iletttiğini söyleyen yeğen Gülen, kendisine gösterilen isimlerden de tanıdıkları hakkında bilgiler verdiğini ifade etti.
MİT ile irtibatlı olduğu halde, 6 Ocak 2018 tarihinde Ümraniye'de gözaltına alınmasına şaşıran yeğen Gülen emniyet sorgusunda herhangi yasadığı faaliyeti olmadığını anlatırken, MİT mensuplarıyla irtibatlı olduğunu kayıtlara geçirdi.
Emniyet sorgusunda kendisine gösterilen şüphelilerden teşhis ettikleri de dosyasına eklendi.
Verdiği bilgilerin MİT tarafından yeterli olmadığı anlaşılan Gülen 18 Ocak günü çıktığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. 22 yıl hapis cezası ile yargılandı ve 17 temmuz 2019 tarihinde 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Haberin @nordicmonitor 'de yayınlanan İngilizce orjinali ve belgelerin tamamı için
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi Mesut Hakkı Çaşın, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında Nordic Monitor ve gazeteci Abdullah Bozkurt'a tehditler savurdu.
Nordic Monitor'ün yayınlarından rahatsız olduğu anlaşılan Çaşın "Twitter'a bu şahsı bulun" diye yazı yazdığını ama bir cevap alamadığını söyledi.
"Türk İstihbaratı onu bulacak. Balıklara mı, köpek balıklarına mı yedirir bilmiyorum?" diyerek MİT'e çağrıda bulundu.
Moderatör Başak Şengül'ün müdahale etmediği tehditlerine devam eden Çaşın casuslukla suçladığı Bozkurt için "Cehennemin dibine de gitsen bulacaklar seni" dedi.
Suriye ve Libya'ya Türkiye adına savaşçı taşımakla gündeme gelen SADAT'ın uzun bir süredir Erdoğan'ın liderliği için İslam ülkelerinde lobi yaptığı ve çatışma bölgelerine heyet gönderdiği ortaya çıktı.
Nordic Monitor'ün bugün yayınlanan araştırma dosyası, bir SADAT heyetinin 2014 yılında El-Kaide destekçisi olduğu iddiasıyla ABD tarafından terörist ilan edilen ve BM tarafından yaptırım kararı alınan Şeyh Abdülmecid Zindani ile özel bir görüşme yaptığını ortaya çıkardı.
Zindani'nin SADAT'la iltisaklı STK temsilcilerine "yakın gelecekte Recep Tayyip Erdoğan’ın İslam coğrafyasına liderlik yapacağını, şu anda savaş meydanlarını temizlediğini ve ülkeyi gelecekte olması muhtemel bir harekete hazırladığını" söylediği yine SADAT kayıtlarında yer aldı.
Nordic Monitor, yurtdışındaki büyükelçiliklerin Ankara'ya yolladıkları hukuksuz fişleme listelerinin nasıl terör davalarına dönüştüğünün belgelerini ve altında imzası olan memurların isimlerini yayınlamaya devam ediyor.
Macaristan'da bulunan Budapeşte Büyükelçiliği'nin gönderdiği 12 kişilik isim listesi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından silahlı terör örgütü yapılanması içerisinde yer aldıkları iddiası ile 11 Aralık 2018 tarihinde soruşturma açıldı.
Birçok Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ve aile üyelerinin mağduriyetler yaşamasına ve pasaportlarının iptal edilmesine sebep olan fişlemelerin Macaristan'da görev yapan büyükelçiler Şakir Fakılı ve Ahmet Akif Oktay dönemlerinde hazırlandığı tahmin ediliyor.
Nordic Monitor, 17-25 Aralık Yolsuzluk soruşturmalarında gündeme gelen Erdoğan'ın Kısıklı'daki villasında olduğu iddia edilen içi para dolu kasaların izini sürdü ve kasaları gören 2 görgü şahidine ulaştı.
Oda şeklinde kasalar ilk kez 2011 yılında Erdoğan'ın aile fertlerininin kaldığı Kısıklı'daki villalardan havuzun kenarında olanının bodrum katına inşa edildi.
Karşılıklı birbirini görecek şekilde dizayn edilen kasalar, Erdoğan'ın sıfırlama tapesinde 'Sümeyye her iki tarafı da boşalttı mı?' diyerek ima ettiği para dolu odaları işaret ediyor.
Nordic Monitor'ün ele geçirdiği yeni bir gizli belgede büyükelçiliklerden gelen fişleme listelerinin sadece savcılıklara yollanmadığı eşzamanlı olarak İçişleri Bakanlığı'na pasaport iptali için de gönderildiği ortaya çıktı.
15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden hemen sonra dönemin Mozambik-Mupato büyükelçisi Aylin Taşhan tarafından yollanan 32 kişilik fişleme listesinde Türk okullarında görev yapan öğretmenler, okul çalışanları, işadamları ve Türk şirketlerinde çalışan TC vatandaşları yer alıyor.
İçişleri Bakanlığı'na yollanan GİZLi ibareli yazıda göze çarpan bir diğer skandal ise fişleme listesinde yer alan ve haklarında herhangi bir soruşturma ya da açılmış dava bulunmayan kişilerden terör örgütü üyesi olarak bahsedilmesi.
Nordic Monitor, 80 öncesi Akıncılar bünyesinde İslam Kurtuluş Ordusu adıyla örgütlenen İran destekli terör örgütünün ifadelerine ulaştı.
Erdoğan'ın sağ kolu Metin Külünk'ün silahlı tim liderlerinden olduğu bilgisine ulaştı.
Türkiye'de tutuksuz yargılanırken hapis cezasına çarptırılan ve İran'a kaçan örgüt mensubu İhsan Naz'ın ifadelerinde birçok infaz, adam yaralama, bombalama ve Humeyni yanlısı propaganda faaliyetinin ayrıntıları yer alıyor.
Metin Külünk ile aynı timde yer aldığını itiraf eden Naz, ifadesinde tim sorumlusunun olmadığı zamanlarda silahların Metin Külünk'te toplandığını, silahların azalıp arttığını ve timin kanlı eylemlerini Külünk'ün iyi bildiğini anlattı.