Fotoğrafta alt açıdan çekilmese Kabe bile gözükmüyor, savunsaydın ya Ecyad Kalesi'nı yıktıklarında, Kabe'nin etrafını şantiyeye çevirdiklerinde, Hz. Hamza Şehitliğini dümdüz ettiklerinde savunsaydın ya, elin armut mu topluyordu İslamcı!
"Üstü çıplak, deri eldivenli, herkesin ortasında üzerime işediler" demeseydi evet elbette ki benim için kadının beyanı esas olurdu. Ancak olayın baştan sona kurgu baştan sona gaz alma ve tertip olduğu buradan belliydi. Tiyatroda oyunculuklar abartılı ama sinemada minimalisttir!
Toplumu kutuplaştırıp, ayrıştırıcı yalanlarına insanlar inanmadılar diye yalanının yalan olduğu ortaya çıkınca "bunlar yalandı" diye yine mağdur nasıl bunlar oluyor. Sosyoloji, psikoloji, analitik bilimi konu hakkında izahat getirebilir mi?!
Kendi halinde giden çocukları itekledikleri mi "yalan" yoksa alenen "aşağıya bak" dedikleri mi yalan! Yakındır bu da "çadırları yakanlar, Rus uçağını düşürenler FETÖ'cüydü" gibi olur. Nasılsa o zaman niye savundunuz, niye yüreklendirdiniz diye kimse hesap sormuyor.
Bir dönem yüreklendirip sahip çıktıkları işler sarpa sarınca anında terörist ilan ettikler;
"Çadırları yakanlar" FETÖ'cü,
"Rus uçağını düşürenler" FETÖ'cü
yarın da Boğaziçi'ndeki polisler FETÖ'cü diyecekler. At fava bekle!
Bir İçişleri Bakanı'nın haddi değildir insanların cinsel yönelimleri hakkında şahsi kanaatte bulunmak. Bu Anayasal suçtur. Hukuk varsa önce bunun hesabı sorulur. Süleyman bey nefret söylemlerine devam etmek istiyorsa istifa eder şahsi olarak nefret söylemlerine devam eder!
İçişleri Bakanı "falanca takımın taraftarlarını sevmeyebilir" kişisel görüşüdür ama bunu dillendirme hakkına da sahip değildir. Ben Fenerbahçelilerden nefret ediyorum demek istiyorsa istifa eder. Kimsenin cinsel, dinsel, siyasi yönelimleri hakkında fikir beyan etme lüksü yoktur!
Eşcinsellerin huzurunu korumak da onlara "sapık" diyen İ.Bakanı'nın görevidir. Şahsi tweet atmayı çok arzuluyorsa istifa eder. Kimsenin cinsel yönelimlerine "devlet yetkilisi" sapık deyip nefret söylemine ortak olamaz. Sosyal medyadaki tek suç Bakana edilen şahsi küfürler değil.
“Deprem Vergileri” olmasa deprem bölgelerine yatırım yapılmayacak mıydı, veresiyeden mi düştünüz yoksa babanızın parasını mı harcadınız.Canlı yayınlar yapıldı depremde yardım toplanmak için,hem vergileri hem de yardımlarını kendi hanenize yazıyorsun ne güzel.#DepremVergileriNerde
Deprem olduktan sonra yatırım yaptık. Parayla değil insanlarla konuşuyorum. 2020 yılında dünya üzerinde depremden 197 hayatını kaybetti bunun sadece şimdilik 159’u Türkiye’de. Deprem vergileri bunu en aza indirmek için yapılacak önlemler içindi
İktidardan kim konuşturuyor bilmiyorum ama hani ergenlerin çok severek kullandığı bir cümle var ya; "boş yapıyorsun". Vergi amacı dahilinde kullanılmamış, binalar düzeltilmemiş, aksine İmar Affı ile iktidar kendine ek kaynak yaratıp bu binaları affetmiş!
Deprem olurken eskiden olduğu gibi masanın altına girmek çok tehlikeli.Masa, oluşacak yükü kaldıramadığı için "yaşam üçgeni" adı verilen oluşacak yükü kaldıracak bir nesneyi kendimize siper ediyoruz. Böylece duvar ve siper edilen nesne arasında bir üçgen oluşuyor.Buna sığınıyoruz
Deprem olduğu sırada sığındığımız "yaşam üçgenine" mümkün olduğu kadar vücudumuzu küçültüyoruz. Cenin pozisyonu denilen, ayakların karna çekildiği en güvenli pozisyonla vücudumuzun en az zarar göreceği şekilde bekliyoruz.
Deprem olmadan önce de eylem planları yapın. Ailenizle haberleşemezseniz, sizi bulacakları bir alan belirleyin. Böylelikle iletişim araçları yok olduğunda bile birbirinizi kaybetmemiş ve bulmuş olursunuz. Okullarda deprem dersleri olması gerekiyor.
Adaylardan bağımsız olarak hangi adayın amblemini beğeniyorsunuz?
Trump'çı bir adaydan almıştım. Trump'ın logosu üsteki değilmiş. Buymuş. Siteden aldım artık hata olmaz umarım...
Şimdi baktım da Trump'ın logoları sürekli olarak spekülasyona malzeme edilmiş. Bu bir bakıma akılda kalma metodu. Zira toplum bir müddet sonra olayı değil "ismi" akılda tutuyor.