Texas'ta an itibariyle inanılmaz bir iklim ve enerji krizi yaşanıyor. Ben hayatımda böyle bir şey görmedim.
5+ milyon kişiye elektrik verilemiyor, internet gelip gidiyor, birçok yerde su boruları donmuş ve kullanılamaz halde, doğal gaz hatları bile bozuluyor.
Texas sıcağa alışık eyalet, aşırı düşük hava sıcaklıklarına hazırlıklı değil.
Dolayısıyla her şey, eyalet genelinde bir kış fırtınası yaşanması ile başladı.
Sıcaklıklar -20 derecelere, hatta yer yer ötesine kadar düştü ve buna bağlı olarak hem birçok şehirde su boruları dondu.
Bazı yerlerde bu derecede düşük sıcaklıklar en son 1989 yılında görülmüş, bazı yerlerde 1899 yılında...
Yani 100 yıllık bir zaman diliminde ilk defa bu kadar ekstrem bir hava olayı yaşanıyor.
Eyalet tarihinde ilk defa kış fırtınası uyarısı verildi.
İnsanlar da bu tür bir soğuğa hazırlıklı olmadıkları için (o kadar kalın kıyafetleri bile yok!), bu aşırı soğuklarda ısınmak için elektrik kullanımını tarihte görülmemiş düzeylere çıkardılar.
Bu, elektrik ağına emsalsiz bir yük bindirdi.
Türkiye büyüklüğünde ve 30 milyon nüfuslu Texas, bu elektrik talebini karşılayamadı ve elektrikler kesilmeye başladı.
Bir yandan da aşırı soğuklar, ülkedeki rüzgar türbinlerinin önemli bir bölümünü dondurdu. Bu, elektrik üretimini müthiş azalttı. cnn.com/2021/02/15/us/…
Bunu çözmek için kontrollü karartmalar başladı. Evlere 30-60 dakika elektrik verip, 15-45 dakika kısmaya başladılar.
Ama bu da sorun: Evler soğuyunca, tekrar ısıtmak için daha da fazla enerji kullanılıyor. Bu, daha da büyük yük.
Ama yapacak bir şey yoktu, tüm elektrik ağının çökmesinden iyi olduğu düşünüldü.
Kısa sürede bu da patladı, çünkü kontrollü kesintiler ağa binen yükü durduramadı.
Bu nedenle elektriği halihazırda kesilen yerlerde kalıcı kesintiler ilan edildi.
Günlerce sürebilecek kesintiler!
Elektrik kontrollü ve kontrolsüz olarak kesildikçe, su boruları daha da fazla donmaya başladı, pompalar arızalandı ve şehirler suları da kesmek zorunda kaldılar.
Eyalet tarihindeki en soğuk gecelerden birkaçı yaşanırken elektriğinizin ve suyunuzun olmadığını hayal edin.
Nasıl ısınacaksınız?
Nasıl yemek yiyeceksiniz?
Nasıl su içeceksiniz?
Şehir merkezlerinde barınaklar kurulmaya başlandı.
COVID-19 salgınının ortasında!
Salgın demişken... Bu ekstrem olaylar aşı programını alt üst etti. 2. doz randevuları iptal edildi. Bu nedenle 21 günlük doz aralığı ihlal edilmek zorunda kalacak. Bunun aşı etkinliğine ve salgına nasıl etki edeceği bilinmiyor.
Tabii elektrik kesintileri ve aşırı soğuklar, iletişim ağına da hasar veriyor. İnternet firmaları hizmet sunamamaya başladı, herkes telefonlara yüklenince mobil ağ inanılmaz yavaşladı. İnsanlar birbirinden haber de alamıyor doğru düzgün.
Tam bir apokaliptik hava var burada. Dün şehre gitmek zorunda kaldım, trafik lambaları çalışmıyor, insanlar yemek ve petrol için devasa sıralar oluşturmuşlar, bazı benzin pompaları donduğu için çalışmıyor.
Aşırı soğuklar doğal gaz hatlarını bile arızaya zorluyor.
Zincirleme felaket yani ve üstelik bu, arka arkaya gelecek 2 kış fırtınasından birincisi. Yani daha toparlanamadan tekrar darbe yiyecek eyalet.
Neler olacak bilmiyorum, bekleyip göreceğiz.
Şimdilik propan ile ısınmak mümkün ama elektrik, internet, su büyük problem.
Akla hemen iklim değişikliği geliyor. Tekil doğa olaylarını iklim değişikliğine bağlamak zor; ancak küresel ısınma nedeniyle atmosferik enerjinin artması dolayısıyla ekstrem hava olaylarının arttığı biliniyor. Sıcaklar daha sıcak, soğuklar daha soğuk oluyor.
Ama sıcak yöndeki ekstrem olayların sıklığı, soğuk yöndeki ekstrem olayların sıklığından daha yüksek oluyor. Bu da ortalamada sıcaklığın artmasına neden oluyor.
Yani aşırı sıcaklar, bu soğuk olaylardan daha da sık yaşanıyor.
Mesela ABD şu anda tarihinin en soğuk hava olaylarından birini yaşıyor ama Dünya'nın geri kalanının önemli bölümünün sıcaklığı, mevsim normallerinin üzerinde.
Yani Dünya üzerinde tek bir lokasyona ve o yerdeki tek bir doğa olayına bakıp iklimi anlamak mümkün değil.
Dünya'nın geneline ve hava olaylarının ortalamasına bakmak gerekiyor.
Ama her ne sebeple olursa olsun, özellikle düşük sosyoekonomik güce sahip kişilerin bu olaydan orantısız etkileneceği aşikar. Şimdiden milyarlarca dolarlık tarım kaybı ve çok sayıda hastalık/ölüm öngörülüyor.
İnsanların evleri 4-5 dereceye düşünce, ısınmak için gaz ile çalışan fırın gibi aletleri açıyorlar. Aksi takdirde donacaklar. Ama bu fırınların ateşi söndüğünde, odaları propan ile doldurabiliyor. Veya düzgün olmayan sobalar, karbonmonoksit ile... Bunlar ölümlere sebep olabilir.
Şu anda acil durum ilan edildi ve federal hükümet de yardım etmeye çalışıyor. Duyduğum kadarıyla Texas'ın elektrik ağı komşu eyaletlerden bağımsız olduğu için böyle bir yardım da gelemiyor.
Bakalım, nereye gideceğini bekleyip göreceğiz.
Not: Tabii elektrik kesintilerinin ve iletişim ağındaki aksamaların hastaneleri, itfaiyeleri ve diğer birincil sağlık/güvenlik sistemlerini nasıl etkileyeceğini de eklemek gerek. Kesintilerin çoğu hastanelere elektrik sağlamayı sürdürmeyi hedefliyor.
Okullar süresiz olarak iptal edildi bizim burada. Büyük şehirlerdeki hava alanlarının faaliyeti durduruldu.
Sokaklardaki buz ve kar düzgün temizlenemiyor çünkü eyalet bu kadar geniş çaplı bir donmaya hazırlıklı değil. Akıl alır gibi değil...
Güncelleme:
* Dün gece -23 dereceleri gördük - ki wind chill dolayısıyla hissedilen -30'ların altına düştü.
* Sabah 8.45 itibariyle hava sıcaklığı -17 derece.
* Burası Texas.
* Halen elektrik, internet, su yok. Mobil ağ inanılmaz yavaş. Ama kesintiler günü kurtaracak gibi.
Soğuklar sadece rüzgar türbinlerini dondurmakla kalmamış; kömür, doğal gaz ve hatta bazı nükleer santraller soğuk nedeniyle aksamış.
Bu da artan ihtiyaca karşı, daha az elektrik üretimiyle sonuçlanmış.
Güncelleme: Sadece Houston kentinde soğuk hava nedeniyle en az 10 ölüm bildirildi.
Şu anda doğru düzgün bir sayım yapılabildiğini sanmıyorum. Fırtına cuma gününe kadar devam edecek ve bilanço her geçen saat daha kötü olacak gibi duruyor.
Şaka gibi... Anladığım kadarıyla memlekette çalışabilecek ama çalışmayan jeneratörler var; çünkü bu kriz anında MWh başına fiyatlar, daha önceden belirlenen maksimum fiyatlara erişmediğinden (kriz nedeniyle maksimuma erişmesini bekliyorlar), firmalar santralleri çalıştırmıyorlar.
Bunun üzerine hemen bir toplantı yapılıp, fiyatların maksimuma çekilmesi ve üst sınırların kaldırılması kararı alınıyor.
Böylece firmalar daha fazla para kazanabilecekleri için, paşa gönülleri jeneratörlerini çalıştırmaya tenezzül edecek.
İnsanlar soğuktan donarak ölüyor ve bir grup kodaman, daha çok para kazanana kadar jeneratörleri devreye sokmamayı tercih ediyorlar!
Bu bilgiler zamanla değişebilir, şu anda inanılmaz bir bilgi kirliliği ve belirsizlik var. Ama şunları yaşıyor olmak inanılmaz.
Bu arada Teksas'ta enerji ERCOT isimli bir tekelin elinde (tüm eyaletin elektriğinin %90'ına hükmediyorlar.
Ve bu kararı alan da yine ERCOT.
Yani öyle "Alır başımı giderim." diyemiyorsunuz.
Ne verimli bir sistem, ne harika bir "kendi kendini düzelten" bir mekanizma!
Güncelleme:
Enerji kaybının nereden geldiği netleşmeye başladı: Bu sabah itibariyle eyalette 30 GW güç kaybı var. Bunun 26 GW kadarı doğal gaz santrallerinden kaynaklı. Geri kalanı donan rüzgar türbinlerinden...
Buraya kadar neden anlattığımı da lütfen iyi anlayın: Bu olayın Texas'ta yaşanması, sadece Texas'ta kalacağı anlamına gelmiyor. Birçok büyük şehir ve ülke bu tür beklenmedik hava olaylarında diz çökebilir. Bunun yaratacağı yıkımı şimdi düşünmek lazım, olduktan sonra değil.
Şimdilik daha dengeli ve kısmen öngörülebilir kesintilere geçildi gibi, olayı biraz daha kontrol altına almışlar gibi duruyor.
1.5 saat civarı elektrik alıyoruz, sonra 30-45 dakika karanlıktayız/internetsiziz.
Sular halen kesik ve donuk.
Gelişmeleri bildirmeye çalışacağım.
Yeni güne, ölü sayılarının 20'yi aştığı bilgisiyle uyandık. Ölümlerin bir kısmı trafik kazası, bir kısmı ısınma çabası sırasında karbonmonoksit zehirlenmesi, bir kısmı evsizlerin sokakta donması...
Bu arada sağolsun @GainMedya'dan @MirgunCabas ile bu konuyu haber yapmak istedi, kendisiyle az önce, yayın sırasında gidip gelen elektrik ve internet koşulları altında son durumu konuştuk. İzleme şansınız varsa mutlaka izleyin derim.
Yavaş yavaş sayılar gelmeye başladı. Şu anda, kış talebinin doruğunda duyulacak performans beklentisinin:
Ama mesela Güneş enerjisinin mutlak üretim düzeyi çok düşük; dolayısıyla beklentinin üzerinde performans gösteriyor olsa bile yeterli değil.
Öte yandan aşırı soğuklar nedeniyle nükleer reaktörlerden birisi (South Texas 1) kapatılmak zorunda kaldı.
Yani tasarım sınırlarının ötesindeki sıcaklıklar bütün enerji üretim yöntemlerini etkiliyor. Bu nedenle enerji üretim çeşitliliğinin arttırılması ve bu sırada yenilenebilir enerji kaynaklarına (ve AR-GE'sine) yatırım yapılması çok önemli. Tek kaynak bizi kurtaramaz.
İşin enerji üretimi kısmıyla ilgili olarak vaziyeti bir uzmandan okumak isterseniz:
İstanbul, Ankara, İzmir bunu kaldırabilir miydi? Elektrik şebekesi, altyapı, su giderleri, su boruları, gaz sistemleri vs. ülke genelindeki bir donmaya karşı hazır mı?
Bunları *şimdi* düşünmemiz lazım.
Güncelleme: Aşırı soğuklar nedeniyle San Antonio Primat Barınağı'nda 1'i şempanze olmak üzere 12 maymun ve lemur donarak öldü.
Ama tünelin sonunda biraz ışık var gibi: Bugün de -15 derecelerde kaldıktan sonra yarından ve özellikle de sonraki günden itibaren 0'ın üzerini göreceğiz gibi. Bu felaket şimdilik sona yaklaşıyor.
Etkileri ve yankıları sürecektir. Soruşturmaları merak ediyorum açıkçası.
Güncelleme: Abilene'de 2 ayrı evde çıkan yangınlar, yangın musluklarının donması nedeniyle söndürülemedi.
Bıgün yanan bir evin civarında 3 musluk olmasına rağmen her 3'ü de donduğundan yangına müdahale edilemedi.
Dondurucu soğuklar nedeniyle ABD genelindeki ölü sayısı 47'ye çıktı ve artması bekleniyor.
Texas'ta su kalitesi düştüğü için suyu tüketmeden önce kaynatma emri verildi; ancak halen birçok eve elektrik sağlanamadığı için kaynatmaları mümkün olmayabilir.
6 Şubat depremlerinde, belirsizlik döneminde türeyip krizi fırsata çeviren müneccimleri gördük.
Astrologlar da seçim belirsizliğinin ekmeğini yediler.
Haftalardır atıp tutan şarlatanlar şimdi gizli hesaplar arkasına saklanıvermişler.
Tweetlerini yeterince hızlı silemeyecekler.
Umuda her zaman varız.
Hiçbir metodolojisi olmamasına rağmen, bir bildikleri veya yöntemleri varmışçasına insanlara yalan pazarlayan umut tüccarlarınaysa asla...
Seçimde kimse üzülmesin diye dilimizi tuttuk ama tek tek notlarımızı da aldık.
Bu saçmalığı tekrar yaşatmayacağız.
Seçim boyunca bana özellikle de bilimseverlerin gönderdiği, "Madem astroloji yalan, bunları nasıl biliyorlar?" diye sorduğu "astrolog iddialarını" üzüntü ve utanç içinde okudum.
Bu tür zırvalar aslında beni hiç rahatsız etmiyor. İsteyen istediği saçmalığa inanabilir; her birine tek tek cevap yetiştirecek değiliz.
Ama beni üzen şey, bu tür zırvaları kullanarak kendi yükümlülüklerimizi sağa sola, başka ülkelere atıp işin içinden çıkma hastalığımız. Deprem mi oldu? HAARP yaptı de, işi çöz, bize bir sorumluluk kalmasın.
Pandemi mi oldu? Çin'in oyunları...
Ekonomin mi kötü? Avrupa'nın oyunları...
Uydur bir dış güç, işi çöz, bize bir sorumluluk kalmasın.
Paylaşarak ekmeğine yağ sürmeyeceğim; ama bu yılın popüler deprem şarlatanı "3-4 Mart veya 6-7 Mart'ta", "özellikle de dolunayın etkisiyle", "7.5 civarı, hatta 8'den büyük deprem" olacağını öngörmüştü (kendi lafları).
Olmadı.
Bunu gazeteler yazacak mı?
Twitter'da TT olacak mı?
Bir de utanmadan "Abartmıyorum, veriler bunu gösteriyor." falan diye süslemişti müneccim zırvalarını satmak için.
Unutmayın: Şarlatanların zırvalarının çetelesini tek tek tutmazsanız, algıda seçicilik ve doğrulama önyargısı sizi şamar oğlanına çevirir; pireyi deve yaparsınız.
Bu tür sahtekarların yalanlarını gösterecek bir projeyi de çok yakında hayata geçireceğiz. Nefes aldırmayacağız bu tür tiplere artık. Yeter.
Oytun Erbaş'ın akademik ahlak ihlallerinin ufacık bir kısmını ortaya koyan, tamamen açık kaynaklara dayanarak yazılmış bir Medium yazısına, "eleştiri sınırını ve ifade özgürlüğünü aşan ifadeler" nedeniyle Türkiye'den erişim engeli getirttiğini biliyor muydunuz?
Web Archive'dan girerseniz yazıyı tabii ki görebiliyorsunuz.
Siz değerlendirin; bu ülkede ne zırvalar "ifade özgürlüğü" altında pazarlanırken, bu yazı ifade özgürlüğü sınırları dışında mı, değil mi...