1969 yılında Satan's Harvest filminin çekimleri için Afrika'da bulunan Noel Marshall ve Tippi Hedren çifti selden zarar gördüğü için terk edilmiş bir ev keşfeder. Ev bir aslan sürüsünün yaşam alanı haline gelmiştir. 
Marshall bu evden aldığı ilhamla Lions, Lions and More Lions adında bir senaryo yazmaya başlar. Filmin konusu aslanlar ve diğer vahşi kedilerle birlikte yaşayan bir ailedir. Amaç hem eğlenceli bir film çekmek hem de doğal yaşamı koruma konusunda mesaj vermektir.
Noel Marshall'ın önceki evliliğinden üç oğlu, Tippi Hedren'ınsa ileride çok ünlü bir yıldız olacak Melanie Griffith adında bir kızı vardır. Bunun bir aile filmi olmasını isteyen çift çocuklarını da senaryoya dahil eder.
25 aslanla çekilmek istenen filmin adı Roar olarak değiştirilir. Aslan terbiyecileri bunun çok kötü bir fikir olduğunu söylemekle birlikte yapmanın tek yolunun da aslanları daha yavruyken edinip büyütmek olduğunu dile getirirler.
Bunun üzerine Neil adını verdikleri bir yavru aslanı evlat edinen çift onu evcil bir hayvan gibi besleyip büyütür.
Marshall ailesi besledikleri aslan sayısını arttırmakla kalmaz doğal yaşam alanı Afrika olmayan kaplan yavrularına da bakmaya başlarlar. Komşular şikayet etmeye başlayınca çılgın aile Shambala adını verdikleri bir çiftliğe taşınır.
Burada besledikleri hayvan sayısı ve çeşidi hızla artmayı sürdürür. Hayvanat bahçelerinden ve sirklerden kurtardıkları hayvanları bu çiftliğe doldurmaya başlarlar.
The Exorcist filminin yapımcılarından olan Marshall bu yapımdan elde ettiği tüm geliri Roar'ın çekimleri için kullanır ama bu kadar çok hayvanı tok tutmak ona bir servete mal olmaktadır. Bu nedenle çekimler sık sık durma noktasına gelir.
Tabii tek dert filmin bütçesini aşması değildir. Vahşi hayvanlar sık sık sette ciddi yaralanmalara neden olmaktadır. Kameraman Jan de Bont bir aslan tarafından ısırılır ve kafasına 120 dikiş atılır. Melanie Griffith yüzüne aldığı bir darbe yüzünden ameliyat olmak zorunda kalır.
5 gün süren bir yağmur sel felaketine yol açar ve çekimlerin yapıldığı yer sular altında kalır. Hayvanların çoğu kaçar. Firari 18 hayvandan üçü polislerce vurulur. İçlerinde filmin başrolü sayılabilecek Robbie isimli aslan da vardır. Bu durum filmin çekimlerini 2 yıl daha uzatır.
Yeniden çekimlere başlamak için Marshall nesi var nesi yok satar. Bu sırada set yakınlarında çıkan bir yangın işleri yine berbat eder. Hayvanlar kurtarılır ama çitalardan biri Noel Marshall'ı yüzünden yaralar. Bu gibi olaylar yüzünden 9 ayda bitmesi gereken çekimler 5 yıl sürer.
Aslanların büyütüldüğü süreyi de işin içine katınca film 11 yılda tamamlanır ve 17 milyon dolara mal olur. Bu durum aileyi iflasa sürükler ve Noel Marshall ve Tippi Hedren çifti boşanır.
Dağıtımcı firmalar kârın büyük bir bölümüne göz koyduğu için film Amerika'da gösterime girmez. Dünya çapında büyük ilgi görse de Roar gişede batar. Yine de çekilen en tehlikeli film olarak tarihe geçer.
Filmde çoğu vahşi kedilerden oluşan 150 hayvan mevcuttur. Aslan, kaplan, leopar, çita, dağ aslanı ve jaguarlar dışında filler ve diğer egzotik hayvanlar filmin başrolündedir. Çekimler sırasında 70 oyuncu ve set çalışanı hastanelik olmuştur. Kimsenin ölmemiş olması bir mucizedir.
Roar çekimlerinin tamamlanmasından tam 34 yıl sonra Amerika'da da gösterime girdi. Sahneleri tamamen hayvanların insafına kaldığından bir başyapıt olarak değerlendirilmedi ama yıllar içinde kült mertebesine erişti.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
