TESUD GENEL MERKEZİNİN DUYURUSU
Bilindiği gibi TESUD Genel Merkezinde teftiş devam etmektedir. Sorulan soruların cevabı ve istenilen belgeler ibraz edilmektedir.
Herhangi bir problem yoktur.
Alnımız açık , başımız dik olarak, sorumluluk bilinci ile vazifemizi sürdürüyoruz.
Bir eksiklik veya problem çıkmasını beklemiyoruz.
Ancak ; böyle önemli ve hassas günlerde çeşitli sosyal medya platformlarında, üyelerimizden veya dışarıdan; TESUD Genel Merkez Yönetimi , yöneticileri , TESUD kurumsal kimliğine karşı ağır eleştiriler veya güncel olaylara ilişkin
yorum ve değerlendirmeler devam etmektedir.
Bundan üzüntü duyuyoruz.
Sakinlikle ve sessiz olarak bu sürecin sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz.
Şube Başkanlarımız ve yönetim organlarının üyelerinden ; Genel Merkez yönetimine güvenilmesi gereğinin üyelerimize telkininin önemli olduğunu düşünüyoruz Şu günlerde bizlere karşı gibi yapılan eleştiri ve görüşlerin bizden çok TESUD kurumsal kimliğine zarar verdiğine inanıyoruz
İçinden geçtiğimiz bu dönemde hepimizin derneği olan TESUD a zarar verecek her türlü eylem ve söylemlerden kaçınılmasını özellikle istirham ediyoruz.
Siyasal da okuyabilen ender ülkücü tayfadan,
90 lı yıllarda politik söylemlerin para ettiğini görüp yüzünü siyasete çevirdi!
Kime ?
Tansu ÇİLLER'e...
"BU MEMLEKET İÇİN KURŞUN ATAN DA KURŞUN YİYEN DE KAHRAMANDIR.." sözünü Tansu'nun ağzına yerleştirdi.
Öyle laflar ediyor ki M.AĞAR kendisini bir tabanca ile ödüllendiriyor..!
"ERGENEKON kaynağı tartışmalı bir efsanedir...BOZKURT TÜRKLERİN sembolu olamaz, olsa olsa sembol SİVAS KANGAL KÖPEĞİ olabilir.!" diyecek kadar da hadsiz!
ERGENEKON diye terör örgütü uyduran da odur!
28 Temmuz 2008 Güngören'de 17 ölü ile gerçekleşen pkk nın üstlendiği olayı dahi "Bu katliamı Özel Kuvvetler yaptı.Pkk ya mal edilmeyece çalışılacak " diye yazacak kadar da KÜSTAHTIR.!
Susmadan devam ediyordu;
"Ülkenin en geri, en hantal, en akıl dışı kurumu TSK.dır."
1 Şubat 1933
Bursa Ulu Cami'den çıkan 100 kadar kişi, "Ezan her yerde Arapça okunurken, neden bir tek Bursa'da Türkçe okunuyor?" diye bağrışarak Müftülüğe doğru yürüyüşe geçerler. Meraklıların da katılımıyla kalabalık giderek büyür+
Müftü, ezanın yalnız Bursa'da değil, her yerde Türkçe okunduğunu, asıl yanıtı Vali'nin verebileceğini söyleyince de, kalabalık Hükümet Konağı'na yürür. Makamında olmayan Vali'yi bekler iken merdivenlere otururlar sonra da polisin müdahalesiyle, bir olay çıkmaksızın dağılırlar.
Olayı duyan M.Kemal derhal emrini verir;
"Başvekil Paşa'yla temas kurun, bana Afyon'da katılsm! Tren hazırlansın, bu gece Bursa'ya hareket ediyoruz. Balo'ya gitmeyeceğim, ama balo yapılsın."
Oysa, daha iki hafta önce gene Bursa'daydı..
27 MAYIS ve DP
4 Ağustos 1958 günü paramızın değerini % 321 düşürdü!
Uyguladığı politikalar giderek halk tarafından da tepkiyle karşılanmış ve aldığı oylar hızla geriledi
Menderes gerilim politikası güdüyordu!
Profesörlere "Kara cübbeliler" +
Subaylara "Ben bunların yaptığını asteğmenlere de yaptırırım"
Atatürk için dahi "Ben olsam ulusal kurtuluş savaşını 6 ayda bitirirdim" diyordu...
İsmet İnönü'nün Yunanı kovaladığı Uşak'a geldiğinde, o dönemin "inek hırsızları" tarafından taşlandı, başı yarıldı.
Kayseri, Topkapı mitinglerine saldırılar düzenlendi.
Menderes İsmet İnönü'yü idam sehpaları kurup asmakla tehdit etti
19 Nisan 1958 de tamamı kendi partisinden oluşan Tahkikat Komisyonunu kurdu.
Tüm siyasi faaliyetleri yasakladı.
Bu komisyonun kararlarına itiraz etmek yasaktı.
Hüseyin Avni Coş'un (vatandaşa gavat diyen vali) Adana Valisi olduğu dönemde Adana Demirspor'un bir maçından tezahürat:
Hüseyin Avni Coş, stadyuma girer, şeref locasında yerini alır. Valinin geldiğini gören Adana Demirspor amigosu seyircileri coşturan tezahüratına başlar;
Oooo Vali Bey de gelmiş.
Seyirciler hep bir ağızdan;
"Hoş Gelmiiiiişş, hoşşş gelmişşş”
Amigonun "Ooo Vali bey de gelmiş" demesinden, Seyircilerin de "Hoş Gelmiş" demesinden keyif alan Vali yerinden kalkıp yüzünde yapmacık bir tevazuyla ellerini havaya kaldırıp
seyircileri selamlayarak, kibirli bir tavırla yerine oturur.
Amigo tezahüratlarına devam eder;
"Bıyıklarını da bükmüş"
Seyirci;
" Oooo! Ne zaman bükmüş?
Amigo; "Dün bükmüş" ve peşinden bütün stad hep bir ağızdan;
Kiminiz ananızın,
Kiminiz karınızın koynunda fosur fosur uyusun diye ömrünün yarısını dağlarda pkk itleri ile çarpışarak geçirdi.
İki evladı ve rahmetli eşi günlerce yüzünü görmedi.
Kürtçe, ingilizce, arapça bilir.
3 adet üstün cesaret ve feragat madalyasına sahip olan tek kişi,
180 Adet takdir de aldı...
Apo itini Türkiye ye getiren ekipte başrolde idi.
İstese karun gibi zengin olurdu. YAPMADI!
Pkk hakkında sayısız infaz emri verdi. Başaramadı.
Özel Kuvvetlerden önce HUKUK FAKÜLTESİNİ bitirdi.
2004 de emekli olunca AVUKATLIK yaptı.
Hemen ofisinde fetöcü polislerin koyduğu dangalakça bir CD için tam 5 sene içerde yattı....
Dışarı çıktı tam işleri yoluna koyacak şimdi Necip HAPLEMİTOĞLU suikastını yapıştırdılar....
İşte böyledir TÜRKİYEDE KAHRAMAN OLMAK!
Zamanında sırtını sıvazlayanlar,
Maltepe'den bindiğim taksinin sürücüsüne, "Esenboğa Havaalanı'na çek" diyebiliyorum ancak. Bir an önce uçağa yetişmeliyim. Hızlı, olabildiğince hızlı gitmesi için, şoföre yalvarır gözlerle bakıyorum. Konuşmak istiyorum, sesim çıkmıyor. Kulaklarım tıkanmış, boğazım düğümlenmiş.
Babamın Öldüğüne inanamıyorum...
Çoğu kez görevli gidip geldiğim Esenboğa yolu bitmek bilmiyor. Hava almak için taksinin camını açıyorum. İçeriye ot kokuları doluyor.
Ne çok severdi kır çiçeklerini...
ilk silüeti canlanıyor gözümde...
Babamı hiç cüppeli görmedim; sarıklı ve sakallı da... Ceket, pantolon, beyaz gömlek ve ince bir kravat, değişmez kostümüydü. Annem gömleğine, ceketine sürekli kola yapıyordu.
Yoksulduk. Ancak babam, annem ve ben, pırıl pırıl giyinirdik.