Hımmmm
Kavgaların en çok *ne bakıyon len* diye çıktığı bir ülkede, otobüslere karşılıklı koltuk yapmak çok mantıklı gerçekten
***
Dişini fırçalayan erkeği bulmuş da, macunu ortadan sıkmayanını istiyor. Bak bak lükse bak
***
Arabada kemer takmak zorunluyken otobüslerde milletin
ayakta gidebilmesini bana bir anlatın
***
Türklere özgü ikna şekli, *ölümü gör*
***
Bazen başımı alıp gidesim geliyor ama Müge anlı dan korkuyorum beni de bulur diye
***
Asansör çağırma tuşuna defalarca basarak daha hızlı geleceğini zanneden tek milletiz.
***
Annem beni ders çalışırken gördü, gözleri yaşardı, *bıraktım ders falan çalışmıyorum.* Ondan değerli mi, kıyamam ben ona
***
Elini öptürmek istemeyipte elini iyice aşağı indirip beni yerlerde süründüren orta yaşlı akraba seni pıçaklarım
**
Kulağımda kulaklık var, dürtüp *müzik mi
dinliyorsun diyor.* Yok kuleden iniş izni istiyorum. Pilotum ben
***
Pizzayı yuvarlak yapıp üçgen kesip kare kutuya koyanla, evleri kare ve dikdörtgen yapıp adını daire koyan kişi aynı kişi olmalı
***
Eve gelen misafirin tuvalet var mı diye soruşuna ayar oluyorum. Yok biz poşete
yapıp karşı apartmanın damına atıyoruz
***
Anneme, anne ben evlatlık mıyım dedim. *Öyle bişey olsa seni mi seçerdik* dedi. Haklı kadın
***
Gözleri aşka gülen en taze söğüt dalsın diyor şarkıda. Bu hayatımda duyduğum en kibar, en naif *ODUNSUN* deme şekli
**
Her ne yapıyorsun diye
sorduğumda napiim sen napıyorsun diyen Bi arkadaşım var. Yıllardır ne yaptığını bilmiyorum
***
27653941 keredir diyorum size, şu sayıları okumuş gibi yapıp geçmeyin diye
***
Sadece Türklere özel bir ağırlık birimi *gavur ölüsü gibi*
***
Fırıncı bana sıcak ekmek veriyorum dedi.
Abi nasıl olsa eve gidince annem bayatları yedirecek dedim. Sarıldık ağlaştık
***
Bizler arkası gelmez dertlerimin şarkısını söylerken göbek atan bir toplumuz. Kimse bana normal olduğumuzu söylemesin. Yemem
***
İnsanımız gariptir. Camı siler *ayna gibi* oldu der,
aynayı siler *cam gibi* oldu der
***
En iyi tedavi şekillerimizden biri, *git bir elini yüzünü yıka*
***
Pazarda çocuğunu kaybedince feryat figan ağlayan, bulunca da *öldüresiye döven anne* Türk annesidir. #salı
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Mersin'e dair tarihi bir hikaye anlatayım...1900 lü yılların başı...Yer Mersin..1860 lı yıllarda başlayan Amerikan iç savaşı sonrası Çukurova’da pamuk üretimi başlar ve Mersin Çukurova'nın ihracat ve ticaret merkezi haline gelir.Şehirde 12 konsolosluk ile çok sayıda yabancı
acenta ve temsilcilikler vardır.Bir çok yabancı işadamı yaşamakta ve ticaret yapmaktadır.Yoksul ailelerin çocukları ise hamallık yaparak ,yoğurt pazarından (bugün hala Yoğurt Pazarı olarak mevcuttur)veya limandan alışveriş yapanların yüklerini taşıyarak ailelerine katkıda
bulunmaktadır.12 yaşındaki Memet de bunlardan biridir.
Mersin'de yaşayan İngiliz Lord Thompson ,birgün yurt dışından gelen eşyalarını taşıtmak için Memet’i çağırır.Memet ,eşyalar çok ağır olduğu için ilk anda kaldıramaz ,fakat çevresindekilerin yardımıyla yük Memet’in sırtına