Hasan Mert Kaya Profile picture
May 8, 2021 49 tweets 14 min read Read on X
Yoksa sen Yusuf musun?..
Kahire’de gizemli bir mumya: Çok sayıda Mısırbilim uzmanının Hz.Yusuf’a ait olduğunu iddia ettiği mumyanın; Yu-ya'nın ya da Yu-sef'in ilginç hikâyesi:
1. Yusuf'u hazine bakanı / veziri olarak atayan kral kimdi? Ve Mısır tarihinin hangi döneminde yaşanmıştı bu olay?
2. Mısır'daki arkeolojik kazıların başlaması yaklaşık 200 yıl öncesine uzanıyor. Batılı arkeologların ve araştırmacıların Mısır’a olan yoğun ilgisinin önde gelen nedenlerinden birisi de Eski Ahit’teki Hz.Yusuf ve İbranilerin izlerini bulma arzusuydu.
3.İbraniler Mısır’a Kenan diyarından geldi. Kardeşlerinin ihanetiyle Mısır’a köle olarak gelen Yusuf zamanla Mısır’da önemli bir konuma yükselmiş ve tüm ailesini Mısır’a getirtmişti. Yusuf öldükten 500 yıl kadar sonra İbraniler Hz.Musa önderliğinde Mısır’da çıkmışlardı. (Exodus).
4.İncil ve Kuran'da Yusuf’un Mısır'a köle olarak satıldığı bildirilir. Onu kuyuya atıp ardından bir ticaret kervanının eline geçmesini sağlayan kendi kardeşleriydi. Bunun altında aile içindeki kıskançlık yatıyordu:
Baba Hz.Yakub’un Yusuf’a olan özel sevgisi ve ona hediye ettiği rengârenk kaftan bu kıskançlığı zirveye çıkarmıştı.
6. Mısırlı bir yetkili, adı Yusuf olan bu genç İbrani çocuğu satın aldı ve onu evinde Mısır toplum ve saray yaşayışına göre yetiştirdi. Ancak yetkilinin karısı Yusuf’u onu baştan çıkarmaya çalışmakla suçladı ve Yusuf hapishaneye gönderildi.
7.Bir süre sonra Yusuf, kralın rüyasını yorumlar ve serbest bırakılır ve itibarı iade edilip, hazineden sorumlu, geniş yetkilerle donatılmış bir bakan olarak atanır. Daha sonra Kenan diyarına da uzanan bir kıtlık sonucu, Yusuf’un kardeşleri Mısır’a buğday almak için gelir.
8.Yusuf, geldiklerinde Yakup’un oğullarını, yani kardeşlerini tanıdı, ama onlar onu Mısır kostümü içinde tanımadılar. Yusuf kimliğini gizli tuttu.
9. Kenan'daki kıtlık devam etti ve Yusuf’un kardeşleri erzak için tekrar Mısır'a geldiler. Yusuf anne-baba bir kardeşi olan Bünyamin’i bir taktikle alıkoydu. Bir müddet sonra tüm kardeşlerini evinde yemek yemeye davet etti ve duygusal bir anda kimliğini kardeşlerine açıkladı.
10. Kardeşleri ona yaptıklarından dolayı çok utanıyorlardı, ama o onlardan herhangi bir suçluluk duygusu hissetmemelerini istedi ve hepsini bağışladı. Ahd-i Âtik’e göre Yusuf kardeşlerine, ‘’Allah beni firavuna baba yaptı’’ der.
11. Bu ısınma turunun ardından asıl konumuza odaklanalım:
"Firavun'un Babası"… İşte araştırmacıların dikkatini çeken bu ibare oldu. Mısırlı yetkililere genellikle "Firavunun Oğlu" unvanı veriliyordu, ancak "Firavunun Babası" çok ender kullanılan bir unvandı.
12. Bu unvana sadece birkaç kişi sahipti. Hemen akıllara ‘’Yuya'nın adı’’ geldi. Peki, Yuya kimdi?
13. Yuya, 18. hanedanlığın III.Amenhotep (MÖ 1405-1367 dolaylarında) için askeri savaş arabalarından sorumlu bakanı ve komutanı olarak görev yaptı. Dönemin savunma bakanı diyebiliriz Yuya’ya. Yuya, birçok unvanı arasında kendine özgü, çok özel bir unvan daha taşıyordu:
14. ‘’NTR N NB TAWİ’’; Firavun'un resmi unvanı olan "İki Ülkenin Efendisinin kutsal babası" demekti bu!
15. Yuya'nın bu eşsiz unvanı almasının nedeni, Kral III.Amenhotep'in Yuya'nın kızı Tiye ile evlenmesi ve onu büyük karısı, yani ‘’Mısır Kraliçesi’’ yapmasıydı. İşte en önemli soru da burada soruluyor: Yusuf ve Yuya tek ve aynı kişi olabilir mi?
16. Yuya'nın Mezarı
Yuya ve eşi Tuya'nın mezarı, arkeolog Theodore M. Davis'in Krallar Vadisi'nde kazı yapma imtiyazı almasından üç yıl sonra 1905'te bulundu. Mısır'da Tutankhamun'un 17 yıl sonra keşfedilmesinden önce neredeyse hiç bozulmadan bulunan tek mezar alanıydı burası!
17. Krallar Vadisi'ndeki bu mezar açığa çıktıktan sonra sürprizler yarattı. Asıl çalışma İngiliz arkeologlar tarafından gerçekleştirildi. 1908 Aralık ayında Krallar Vadisi'nde dağa kadar uzanan yaklaşık yarım mil uzunluğundaki dar bir yan vadinin incelenmesine başlandı.
18.Bir ay sonra, ekip vadinin ağzına geri döndü ve 1 Şubat 1909'da merdiven boşluğunu kapatan kapalı bir kapının üstünü açığa çıkardılar. Birkaç gün içinde mumyaları da dahil olmak üzere Yuya ve eşi Tuya'nın (veya Tjuyu, Thuya) lahitlerini buldukları mezara girmeyi başardılar.
19. Yuya ve karısı Mısır metinlerinde isimleri geçen, bilinen fakat bununla beraber çok önemli görülmeyen kişilerdi. İlginç olan ise, bu ‘’sıradanlıklarına’’ ve ‘’kraliyet ailesi kanı taşımamalarına rağmen’’ ikisinin de Krallar Vadisi'nde gömülme ayrıcalığına sahip olmalarıydı!
20.Yuya Sami ırkından bir İbrani’ydi!
Eşsiz ve son derece nadir kullanılabilen "Firavunun Babası" unvanını kullanmasının ötesinde, hem Yusuf hem de Yuya Kıpti değildi ve yabancı kökenliydi! Simaları Mısır’ın yerli halkı Kıptilere benzemiyordu.
21. Yuya’nın yabancı görünümü hakkında çok sayıda bilim insanı yorumda bulunmuştur. Yuya’nın mezarının keşfine katılan arkeologlardan biri olan Arthur Weigall anılarında şöyle yazar: "O, hazineyi yöneten bir kişiydi… +
22. Bir din adamının yüzüne sahip ve semitik bir simanın karakteristik özelliklerini hatırlatan her şey var bu yüzde. " İsviçreli Mısırbilimci Henri Naville’de Yuya’nın "yüzünün Semitik olabileceği" görüşünde.
23. Yuya'nın adı da yabancı kökenine işaret ediyor: Lahitinde, üç tabutunda ve diğer cenaze eşyalarında on bir farklı yazım bulundu. Mısır isimleri genellikle bir kişinin koruması altına alınan tanrının adını gösterir: "Ra-mos", "Ptah-hotep", "Tutankh-amun" vb. +
24. Bu nedenle Mısırlı yazıcılar ona kendi tanrısı Yhwh (Yehova) adını vermiş olmalılar ve yazıcıların Ya-a, Yi-ya ve Yu-yi'yi içeren yazımlarla yazmaya çalıştıkları da buydu aslında!
25. Yuya'nın gömülme şekli de Mısırlı olmadığına işaret ediyor. 18. Hanedanlığın kraliyet mumyalarının çoğunun aksine, Yuya'nın hem Tuthmosis IV hem de oğlu Amenhotep III döneminde devlet hizmetinde olduğu halde, +
26. -diğer görevlilerin aksine- ellerinin boynunun ve çenesinin altına bakacak şekildeki pozisyonu ve kulaklarının delinmemiş olması dikkat çekiciydi. Bu form, klasik form olan ölünün ellerinin göğsünün üzerinden geçtiği olağan Osiris formundan farklıydı…
27. 1905'te Yuya'nın mumyasını inceleyen İngiliz anatomist Grafton Elliot Smith, onun Mısırlı olmayan görünüşü sorusunu gündeme getirdi. Smith raporunda; "Yuya'nın yüzü nispeten kısa ve eliptik. Burnu belirgin kıvrımlı ve yüksek köprülü. Dudaklar biraz dolu görünüyor.
28.Çene orta derecede kare şeklinde. Vücudun ırksal karakterini araştırmaya başladığımızda, onun kökeninin ve yakınlıklarının açık bir göstergesi olarak yüzün biçimi ve özellikle burun, Doğu Akdeniz, Filistin ve Avrupa'da Mısır'dan daha yaygın olarak gördüğümüz şekildedir. "
29.Tüm bunlara ek olarak, Firavun Yusuf’a Mısırlı bir eş ve ilk unsuru "sef" olan Mısırlı bir isim vermişti. MÖ 3. yüzyılda I. Ptolemy tarihini yazan Mısırlı tarihçi Manetho, III. Amenhotep'in Sef adında bir bakanı olduğundan bahseder.
Görünüşe göre İbranice'de "Yo-sef" ve Arapça'da "Yu-sef" iki unsurdan oluşuyordu: biri İbranice, Yahweh'in kısaltması olan "Yu" ve diğeri Mısırlı olan, "Sef" ekleri…
31. Hz.Yusuf’un İncil'deki anlatısına göre, bakan olarak atandığında, Firavun'dan makam nişanı, bir yüzük, bir altın zincir ve bir savaş arabası olarak üç önemli nesne aldığını öğreniyoruz. Şimdi sıkı durun: Bu üç nesne de Yuya’nın mezarında bulundu!
32. Yuya'nın mezarında kraliyet yüzüğü bulunmamasına rağmen, Yuya'nın kralın yüzüğünü taşıdığını gösteren yazılı metin bulundu. Yuya’nın "Aşağı Mısır kralının mührünü taşıyan" ve "Aşağı Mısır kralı yüzüğünün taşıyıcısı" unvanlarından bu açıkça anlaşılıyor.
33. Mezardaki önemli bir buluntu, Yuya'nın tabutunun içine düşen ve mezar soyguncuları onu yerinde tutan ipi kestiğinde başının altında kalan bir altın zincirdi. Mezarda küçük bir araba da bulunmuştu.
34. Hz.Yusuf'un ölümü ve cenazesi hakkında, Ahd-i Âtik Yaratılış Kitab onun 110 yaşında öldüğünü söyler: "Onu mumyaladılar ve Mısır'da bir tabuta koydular."
Fotolar: Yu-ya ve eşi Tu-ya
35. Yuya'nın mumyasını keşfinden sonra inceleyen anatomist Sir Grafton Elliott Smith, tıbbi raporunda Yuya'nın öldüğü sırada altmışın altında olmadığını söyler. Smith tek başına yüz görünümüyle yaşı tam olarak tespit edemedi, +
36. Ancak Yuya'nın Ölüler Kitabı'nın nüshasını çeviren Henri Naville, sonraki yorumunda şöyle yazdı “. . . sanatçı, Yuya öldüğünde çok yaşlı bir adam olduğunu belirtmek istedi: bu nedenle, ona oldukça beyaz bir peruk yaptı."
37. O dönemde insanların yaşadığı ortalama yaş yaklaşık 35 olduğu için, eski Mısırlılar yaşlılığı bilgeliğin bir işareti olarak görüyorlardı ve uzun yaşama kavuşanlar kutsal figürler olarak görülüyorlardı. Hem Yu-suf hem de Yu-ya, Firavun tarafından bilge olarak görülüyordu.
38. Firavun Yusuf'a şöyle dedi: "Senin kadar sağduyulu ve bilge kimse yok."Yu-ya cenaze papirüsünde "tanrısını seven tek bilge" olarak tanımlanıyor. Ve yine sıkı durun: Mısırlıların bilge olarak yaşayanlara atfettikleri yaş, gerçekte kaç yaşında olduklarına bakılmaksızın 110 idi!
39. Yuya'nın zamanında Mısırlı bir sihirbaz olan Habu'nun oğlu Amenhotep'in de 110 yıl yaşadığı söyleniyordu, ancak onun hakkında sahip olduğumuz son bilgiler yaşını seksen olarak gösteriyordu.
40. Çok Kapılı Şehir
Kuran’da Hz.Yakub Mısır’a tahıl almaya giden oğullarına ‘’Ey oğullarım! Şehre farklı kapılarından girin. Hepiniz aynı kapıdan girmeyin’’ der.
41. Bu tavsiye, ziyaret ettikleri ve birçok kapısı olan şehrin ya Giza Piramitlerinin güneyindeki kraliyet ikametgâhı Memphis ya da Nil'in doğu yakasındaki Thebes olduğunu gösteriyor:
42. Aynı anlatım Tevrat: “Kardeşleri tuzaktan korkarak şehre on farklı kapıdan girdiler” (Midrash Bereshith Rabbah 89). Yakup'un oğullarına endişesini dile getirmiş ve döndüklerinde Thebes'in yapısı hakkında haberler almıştı oğullarından.
43.Thebes, antik dünyada “birçok kapısı olan şehir” olarak biliniyordu ve Yunan şair Homer, MÖ 8. yüzyılda “yüz kapılı şehir” olarak bahsetmişti buradan.
44.Yuya ve Yusuf'un Zamanı
Yusuf zamanı Firavun'un adı kutsal kitaplarda anılmıyor. Uzmanlar, dönemi tespit için Yusuf'un Kuran ve Ahd-i Âtik’teki kıssasında başka ayrıntılar aradılar ve Yaratılış Kitabı'nda "savaş arabalarından" üç kez söz edildiğini fark ettiler:
45. 1 - Yusuf bakan olunca,
2 - Yusuf, Mısır'a geldiklerinde babası Yakup'u ve İsrail kabilesinin geri kalanını karşılamak için bir araba kullandı.
3 - İsrailoğulları babaları Yakup'u Kenan'a gömmeye gittiklerinde, Yusuf yanına "hem savaş arabalarını hem de atlıları" aldı.
46. Yusuf'un yükselişiyle ilgili İncil, Firavun’un ona binmesi için ikinci bir araba verdiğini belirtir. Bu da, Yuya’nın mezarında bir savaş arabasının bulunması gerçeğiyle örtüşen ve Yu-ya’nın Yu-suf olabileceği iddiasını güçlendirir.
47. Erken Mısırbilimciler, savaş arabalarının genel olarak ilk defa 18. Hanedanlık döneminde, yani Yu-ya / Yu-suf ile aynı dönemde kullanıldığını kesinleştirdi. Yuya'nın III. Savaş Arabasında Majestelerinin Vekili unvanını taşıyan ilk kişi olduğu da tespit edildi.
48. Bu nedenle, Mısır 18. Hanedanlığı'ndan Yuya ile Kuran ve İncil'in Yusuf’u arasındaki benzerlik, her iki karakterin de aynı kişiyi temsil etmiş olabileceği ihtimalini gösteriyor.

V’esselam

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Hasan Mert Kaya

Hasan Mert Kaya Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @kayamerthasan_

Apr 8
Yuvarlak şehir Bağdat

Bağdat’ın doğuşu dünya medeniyeti için önemli bir dönüm noktasıydı.

İkinci Abbasi halifesi Mansur tarafından kurulan şehre ilk kurulduğunda ‘Barış Şehri’ anlamına gelen ‘Medine’t us-Selam’ adı verilmişti.

Kültür üreten muhteşem bir şehir oldu Bağdat.++Image
MS 762'de Halife Mansur’un temel tuğlasını koyduğu ‘Yuvarlak Şehir’in temeli, şehir planlama ve tasarım tarihinde görkemli bir dönüm noktasıydı.

Kısa zamanda dünyanın kültür merkezi haline gelen Bağdat 10. yüzyılda Abbasi Halifeliği’nin zirve dönemi yaşanıyordu. Image
Bugün Bağdat tarifi imkansız bir çürüme ve şiddetin merkezi olsa da, 1.250 yıl önceki kuruluşu insanlık için görkemli bir kilometre taşı oldu.

Dahası, medeniyet için bir dönüm noktasıydı bu kuruluş çünkü olağanüstü bir hızla dünyanın kültürel yıldızı olacak bir şehir doğmuştu. Image
Read 29 tweets
Mar 30
Prof.Muzaffer Şerif Nasıl "Muzafer Sherif"e Dönüştü?

Film gibi bir hayat. Sosyal psikolojinin kurucularından, literatüre adıyla giren deneyi olan, Harvard, Yale, Princeton, Oklahoma, Pennsylvania ve Columbia üniversitelerinde bulunan bir bilim insanını nasıl küstürüp kaçırdık?+Image
1906 yılında İzmir, Ödemiş'te zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

1919 yılında, 13 yaşındayken İzmir'i işgal eden Yunan ordusundan bir asker yanındaki kişiyi öldürdükten sonra süngüsünü ona doğrultur.

Fakat muhtemelen yaşı küçük olduğu için öldürmekten vazgeçer. Image
Ölümler, işgal, savaşlar, esaret, kurtuluşla geçen ilginç bir çocukluğu olur.

Muzaffer Şerif belki de insanların toplu halde sergiledikleri uç davranışları ileride incelemesi için gerekli olan deneyimin en büyüğünü farkında olmadan bu yıllarda edinir. Image
Read 25 tweets
Mar 16
Doğanın en özel ikramı: BAL

En özel yiyeceklerden biridir bal. 2009 yılından bu yana bal koleksiyonu yapıyorum. Gittiğim tüm ülkelerden oraya ait yerel ve özel ballardan hem tattım hem de aldım. Dünya ve Türkiye balları üzerine epey araştırma ve okuma yaptım. İşte bal dünyası++Image
Bal kutsal metinlerde de geçer: ‘’Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: "Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine göz göz ev (kovan) edin. Sonra da her türlü çiçekten, meyveden, ürünlerden ye ve Rabbinin sana yayılman için belirlediği yolları tut!"Image
Image
Image
Image
Onların karınlarından renkleri çeşit çeşit bir şerbet çıkar ki, onda insanlara şifa vardır.’’ (Nahl Suresi, 68-69) Gerçekten de onlarca değişik türde bal vardır. Aromaları ve lezzetleri dışında temel olarak çiçek balları ve salgı balları olarak iki ana grupta ele alabiliriz balı.Image
Read 24 tweets
Mar 15
İslam Tarihinde Ramazan Ayı

İslam tarihine bakıldığında birçok önemli hadisenin Ramazan ayında gerçekleştiği görülür.

Kuşkusuz bu gelişmeler İslam tarihinin dönüm noktaları olarak ciddi bir hafızayı da ifade ediyor.

Örneğin Endülüs'ün fethi Ramazan ayında olmuştu.++Image
"En uzak batı" demek olan Magrib-i Aksa adıyla da bilinen Endülüs’ün, yani bugün İspanya ve Portekiz’in bulunduğu İber Yarımadası’nın Müslümanlarca fethi sadece İslam tarihi için değil, aynı zamanda dünya tarihi için de oldukça önemli gelişmelerden biri oldu. Image
Miladi 711 yılı, 19 Temmuz günü İslam ordusunun komutanı Tarık bin Ziyad ile Vizigotların komutanı Rodrik’in idaresinde yaşanan savaşı kesin zaferle kazanan Müslümanlar hızla İber Yarımadası’na yayıldı. Endülüs fethinin unutulmaması gereken bir diğer ismi de Tarif bin Malik oldu.Image
Read 19 tweets
Mar 14
İmkansızı Başaran Adam: Abdurrahman bin Muaviye

Arkasında onu kovalayıp ele geçirdikleri anda öldürmek isteyen bir ordu, önünde ise bilinmeyenlerle ve tehlikelerle dolu bir coğrafya vardı.

Eşine az rastlanan, insan üstü bir mücadele verdi ve Endülüs Emevi Devleti'ni kurdu.++Image
Emeviler iktidara geldikleri andan itibaren fetihlere giriştiler ve büyük askeri başarılar elde ettiler.

Afganistan'dan Hindistan'a, İran'dan Kuzey Afrika ve Endülüs'e uzanan inanılmaz büyüklükte bir coğrafyanın hakimi oldular. Kıbrıs'ı, Girit'i, Kafkasya'yı fethettiler. Image
Ancak fethettikleri coğrafyada son derece otoriter bir yönetim kurdular. Özellikle de devlet idaresi hususunda, İslamiyet öncesinden itibaren rekabet halinde oldukları Haşimoğulları'nı çok sıkı kontrol altında tutuyorlardı. Haşimoğulları'nın her hareketi izleniyordu. Image
Read 24 tweets
Mar 10
1989 Mekke Hz.Hatice Evi Kazısı

1989 yılında Mekke’de ender görülen, istisnai bir arkeolojik kazı gerçekleştirildi.

Kazının arkasında dönemin güçlü isimlerinden, 1973 petrol ambargosu ile Avrupa’yı dize getiren, S.Arabistan Petrol Bakanı, Mekke doğumlu Zeki el-Yemani vardı.++Image
Image
Bu kazı çok değerliydi. Çünkü Mekke döneminde vahyin önemli bir bölümü bu evin çatısı altında gelmişti. Hz.Muhammed'inﷺ küçük bir mescidinin de olduğu bu evde Hatice(ra); Kasım, Abdullah, Rukiyye, Zeynep, Ümmü Gülsüm ve Fatıma'yı doğurmuştu.Image
Yapılan kazı, Hz.Muhammed’inﷺ eşi Hz.Hatice’nin evini açığa çıkarmıştı.

Olabildiğince hızlı, adeta bir kurtarma kazısı gibi gerçekleştirilip tamamlanan çalışmanın ardından, bir kazı raporu niteliğinde de olan “The House of Khadijah bint Huwaylid" adlı kitap yayınlandı.Image
Read 36 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us!

:(