♦️yıl 1882.
bundan 50 sene önce(1830'lar) filistin'de sadece 9000 olan yahudi nüfusu, padişah ve halife abdülhamid'in yahudilere toprak satışını yasaklamasına rağmen,
++filistinli hain arapların yahudilere toprak satması üzerine 50.000'e çıktı. bu sayede 1882'de filistin'de 2.yerleşim yeri kuruldu.
♦️yıl 1915. kanal harekatı.
bu harekata halife'nin çağrısına uymayıp katılmamakla kalmayan filistinli hain araplar, türk askerine cephe gerisinden saldırmış ve
türk askerini iki ateş arasında bırakarak 14.000 askerimizin şehit, binlerce askerimizin de esir olmasını sağlamıştır.
bu harekatta bizi vuran hain filistinli araplar ekseriyetle gazze'li araplardır.
***
♦️yıl 1917,
filistinli arap hainler,lawrence ile bir oluyor ve akabe baskını'na katılıyor, akabe'deki tüm askerlerimizi şehit ediyorlar.
bu kahpelik dolu icraatlarını da çöle lawrence'in rölyefini yaparak ölümsüzleştiriyorlar.
(bkz: lawrence in rölyefini yapan filistinli araplar)
***
♦️yıl yine 1917.
kudüs filistinli hainler tarafından ingilizlere teslim ediliyor.
yukarıdaki görselde elinde baston ve sigara olan kudüs belediye başkanı hüseyin efendi, yanındakiler de filistinli hain arap sözde osmanlı subayları.
kudüs'ü ingilizlere teslim eden bu hainler,
ingiliz komutan general edmund allenby'i kudüs'e girerken "el-nebi"(peygamber) olarak karşılıyorlar. hatta allenby'i peygamber olarak karşıladıktan sonra,
onunla birlikte şam'a gidiyorlar, yeni peygamberlerine(!) eşlik ediyor, allenby'nin şam'daki selahaddin eyyubi türbesi sandukasını tekmeleyen çizmelerini filistinliler parlatıyor.
***
♦️filistin bayrağı, zaten bu ihanetin tek başına resmi sembolüdür.
***
♦️yıl 1978,
terör örgütü pkk, ortadoğu'da işbirliği yapacak bir terör örgütü arıyor. ve filistin kurtuluş örgütü, pkk'ya kucak açıyor, pkk ile eşgüdüm içerisinde türkiye aleyhine faaliyetlerde bulunmaya başlıyorlar.
(bkz: pkk ve filistin kurtuluş örgütü kardeşliği)
***
♦️yıl 1980.
filistin halk kurtuluş cephesi lideri george habash, lübnan'ın sidon şehrindeki kamplarını asala terör örgütü'ne açıyor, asala'nın diplomatlarımızı katlettiği eylemlerine bu filistinli şerefsiz teröristler de destek veriyor.
***
♦️yıl 1989.
yaser arafat adlı hain, "ermenistan'ın haklı davasını destekliyoruz" açıklamaları yapıyor.
bu vesileyle, karabağ işgaline ve ermeni katliamlarına destek veriyor.
***
♦️yıl 1993.
filistinli hain araplar, mesud barzani'nin "bağımsız kürdistan" fikrine de destek oluyor.
***
♦️yıl 2009,
filistin devlet başkanı, erdoğan'ın kankası mahmut abbas, kıbrıs'a gidiyor ve "kıbrıs'ta türk askeri işgalcidir" açıklaması yapıyor.
(bkz: türk askeri kıbrıs ta işgalcidir)
(bkz: filistin in kıbrıs rum kesimine destek vermesi)
***
♦️yıl 2012. al nakba kupası.
bu kupada filistin sözde kürdistan takımını da davet ediyor ve kürdistan ile maç yapıyor.
bu turnuvada oynanan bazı maçlar;
(bkz: 15 mayıs 2012 moritanya kürdistan maçı)
(bkz: 19 mayıs 2012 kürdistan endonezya maçı)
***
♦️yıl 2015.
sözde ermeni soykırımı'nın 100. yılı dolayısıyla filistinli hainler "ermeni soykırımı hatıra pulu" bastırıyor...
(bkz: filistin in bastığı ermeni soykırımını anma pulu)
ALINTIDIR.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
16 büyük devlet kurmakla övünürüz. Ancak, bunları nasıl yıktığımızı tartışmıyoruz. Tartışmadığımız için de, elimizdekinin benzer kaderi paylaştığını göremiyoruz.
Kurduğumuz devletler üç aşamalı şekilde varlığını sürdürmüş ve sonlanmış. Kuruluş ve gelişme. Durağanlık. Gerileme ve Yıkılma.
Kuruluş ve gelişme aşaması.
Türkler ilginç bir millet, devlet kuruyor. Türklerin yönetimde egemen olduğu dönemde, devletlerimiz hızlı bir gelişme sürecine giriyor. Büyüyor ve İmparatorluğa dönüşüyor.
KÜRT HALK HEYETİNİN LOZAN’A GÖNDERDİĞİ TARİHİ MEKTUP
Bu günlerde(Lozan Konferansı görüşmeleri sırasında) İngiltere yetkili kurul başkanı Lord Curzon’un Kürtlere bağımsızlık verilmesi fikrini ortaya atarak,Kürtlerin koruyucusu tavrını takınmasını,hayret ve şaşkınlıkla karşıladık.
Biz Kürtler, Turan neslinden bir kavimiz. Milli hatıralarımız ve özelliklerimizden dolayı Türkler bize “yiğit ve cesur” anlamına gelen “Kürt” ismini vermişlerdir.
Kürt adıyla anılan ve büyük hizmetleri geçen kahramanların isimlerinin yaşaması amacıyla Deminan, Hayderan, Kureyşan ve Lolan gibi isimler Kabile ve aşiretlere verilmiştir. Bu aşiretler bugün anavatanın Doğu Türklerini oluşturmaktadır.
1800'lü yılların başında Napolyon, Mısır'ı işgal etmek için donanmasıyla İskenderiye'yi kuşattı. Ancak, kıyı bölgesine çıkartma yapıp, oradan bir adım öteye ilerleyemedi.
Kahramanca direnen ve savaşan Mısır halkı, Napolyon'a bir adım daha attırmıyordu..
Napolyon zora düşmüştü.
Mısır içinden altınla devşirdiği işbirlikçilerini topladı ve sordu: Neden ilerleyemiyoruz?
İşbirlikçilerden biri cevap verdi: Efendim siz Hristiyansınız. Mısır halkı ise Müslüman. Bu nedenle sizi kabul etmiyorlar..
Ertesi gün Napolyon; Mısır halkına
" Besmele " ile başlayan bildiriler dağıtmaya başladı. İşbirlikçileri
" Napolyon Müslüman oldu " yalanını yaydı ve halk direnmeyi bıraktı..
Resmi özgeçmişine göre 1968 Ankara doğumlu. İlçesi belli değil. Anne ve babasının adı belli değil. Aslen nereliler belli değil.
Hangi ilkokul, orta okul, liseyi bitirdiği belli değil. Üniversiteye gitmiyor veya gidemiyor o da belli değil. Hatta sınava girip girmediği de belli değil. 1986 yılında Kara Kuvvetleri Muharebe Okulu’ndan mezun oluyor.
Ama Subay değil ASTSUBAY olabiliyor ancak.
Ama Kara Kuvvetleri Muharebe Okulu’na ne şekilde girdiği de belli değil, orayı nasıl tamamladığı da belli değil. Okul hayatının hiçbir alanına ilişkin bir başarı veya başarısızlık bilgisi elimizde yok.
Aselsan cinayetleri ve Tubitak cinayetleri diye anılan faili meçhul ölümler unutturuldu gitti.
Düşünün ki, ODTÜ ,Hacettepe ve Bilkent üniversitelerinin Elektrik elektronik bölümlerinden en iyi derecelerle mezun olan süper zeki mühendislerden en iyileri,
Aselsan'da ve Tübitak'ta çalışmaya başladılar. Bu mühendisler daha 30 yaşlarına varmadan başarılarının zirvesinde iken akıl almaz suikastlarla ortadan kaldırıldılar.
Burhanettin Volkan, Hüseyin Başbilen, Ünsem Ünal, Evrim Yançeken, Ercan Kuruoğlu, Mustafa Aytekin, Zafer Oluk, Hasan Öksüz.
Bunların her biri Türkiye'nin en zeki süper beyinleriydi. Hepsi de milli sanayinin geliştirilmesi yönünde fikir, inanç ve beyine sahiptiler.