How to get URL link on X (Twitter) App
Meydanı boş bulan Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları 70 yıldır bu propagandayı yaptı.. Maalesef gerçeği bilemeyen ve doğru bilgiye ulaşma imkanı olmayan halkımızın büyük bir bölümü bu yalanlara inandı..
Bu yazı Atatürk'le General McArthur arasında 1932 yılında yapılmış olan bir konuşmayı naklediyor. Generalin sorusu üzerine Atatürk, yakın gelecekteki savaş ihtimalleri üzerine şu tahlil ve tahminlerde bulunuyor:
Hem de Baykal’ın kendi deyimiyle, “hızlı özelleştirmeden” yana olmuştur.
Resmi törenler için tüm hazırlıklar önceden yapılır. Türkiye'ye gelecek olan konuk devlet başkanının temsili bir flaması vardır. Fakat, T.C. Devleti yeni kurulduğu için, bizde böyle bir sembol henüz yoktu.
Şimdiki Atatürk düşmanlarıda bu Pontuslardır.

(Nisan 2005 İstanbul Teknik Üniversitesi Konferans Salonu- Prof. Dr. Erich Feigl- Avusturya Devlet Onur Nişanı Sahibi)

Kurduğumuz devletler üç aşamalı şekilde varlığını sürdürmüş ve sonlanmış. Kuruluş ve gelişme. Durağanlık. Gerileme ve Yıkılma.
Biz Kürtler, Turan neslinden bir kavimiz. Milli hatıralarımız ve özelliklerimizden dolayı Türkler bize “yiğit ve cesur” anlamına gelen “Kürt” ismini vermişlerdir.
Ben İstanbul'da kuryelik ve genelde günde ortalama 200 km. yol yapıyorum.

Mısır içinden altınla devşirdiği işbirlikçilerini topladı ve sordu: Neden ilerleyemiyoruz?
Hangi ilkokul, orta okul, liseyi bitirdiği belli değil. Üniversiteye gitmiyor veya gidemiyor o da belli değil. Hatta sınava girip girmediği de belli değil. 1986 yılında Kara Kuvvetleri Muharebe Okulu’ndan mezun oluyor.



Aselsan'da ve Tübitak'ta çalışmaya başladılar. Bu mühendisler daha 30 yaşlarına varmadan başarılarının zirvesinde iken akıl almaz suikastlarla ortadan kaldırıldılar.
Sadece imam, bütün ısrarlara rağmen köyü terketmeyi reddeder ve Tanrı'nın kendisini koruyacağını söyleyerek camide kalır.

Yani, özelleştirme adı altında yerli ve yabancı sermayeye satılan Türkiye’nin kendisiydi, Türkiye'nin ve Türk milletinin geleceğiydi. Anlamadınız.
Diktatörlerin olduğu ülkelerde, değişime karşı olanlara karşı duruşta çelik gibi olmak, ama çözümde esnek olmak yani, değişimde alternatif yol varsa onu da reddetmemek gerektiği dünyanın çeşitli yerlerindeki tarihsel olgularla da ispatlanmıştır.
Çariçe, bu bataklıktan kurtulması için Diderot’a nazik bir teklif sunar: Diderot’nun kütüphanesini satın alır ve kendisine tekrar hediye eder. Bu kütüphanede çalışması için de Diderot’a 25 yıllık maaşını peşin öder.

Fil, çukurdan çıkmaya çabalar ama başaramaz. Takatsiz kalır ve kurtulma ümidi kaybolur. Hayatına dair müthiş bir korkuya kapılır, çaresizce bir mucize kurtuluş yolu veya ecelini beklemeye başlar.
* Bu kafa birini büyütüyor, sonra da gidip kendini ona öldürtüyor.
Onca varlık içinde bir KABİLE anlayışına sarılmış olanların elinden, size armağan ettiğimiz aziz vatanımızı ve milletimizi söküp alamadınız.
Devlet işletmelerinin zararına katılmadan kaymağını alarak, fazladan pazarı tekel şartları içinde tutarak iş yapanlar, Batı anlamında kapitalist olamazlar.
Tarih sadece tekerrürden ibaret değildir. Savaşlardan, kazançlardan, kayıplardan, hatalardan, seçimlerden ve sonuçlardan da oluşur. Tarih ondan ders çıkarılmayı bekler.