Darbecilikle ya da teror orgutu uyesi olmakla sucladiklari askerlerin 7 sulalesinde bulunan cemaat uyesi insanlari bulup cikaran devlet, 15 Temmuz'da sozde darbenin planini ya da plana dair herhangi bir delili neden bulup ortaya koyamadi?
Sonradan sahte digital deliller var diye sulandirilan Balyoz planinin sekillendirildigi yer TSK'nin "plan semineri" idi
Cetin Dogan ve yandaslari 15 Temmuz'la sucladiklarinizdan daha akilsiz oldugu icin mi yuzlerce askerin katilimi ile davul zurna esliginde darbe plani yapmisti?
Hayir!!!
Onlarin akli kit oldugundan darbe planini plan seminerinde tartisarak gelistirmediler. Oyle yaptilar cunku TSK'nin genlerine islemis "plan gelistirme" yontemi buydu ve plana gore calismak yuzyillarin birikiminden suzulen tecrubeydi.
Koordine icin plan hayati idi.
Herhangi bir birligi ziyaret edecek lise ogrencileri icin dahi yazili program olusturup emir seklinde astlarina yayinlayan komutanlarin askeri darbe gibi onlarca birligi, binlerce askeri ve toplumsal mudahaleyi kapsayan karmasik bir olayi plana dokmemis olmasi mumkun olabilir mi?
15 Temmuz'un darbe plani yok cunku 15 Temmuz'u darbeyle suclanan askerler PLANLAMADI!
Darbe plani yok cunku 15 Temmuz bir askeri darbe degil!
Darbe plani yok cunku 15 Temmuz iktidarin ve suc ortaklarinin gelistirdigi ve sahneledigi bir kurgudan ibaret!
Bunun boyle oldugunu mahkemedeki hakim de biliyor, savci da. Iktidar da biliyor, muhalefet de.
15 Temmuz'un cebren iktidari yikma derdi olmadigini Hulusi Akar da biliyor, Ilker Basbug da.
Velhasili kelam, 15 Temmuz'un ne olmadigini memlekette herkes biliyor. Biliyor da bunu dillendirmek ya da ne oldugunu sorgulamak kimsenin isine gelmiyor. Tabi simdilik.
Yanlis hesap elbet Bagdat'tan doner. Siz yarattiginiz canavarin sizi de yutmasini dert edinin.
15 Temmuz yalanlarinizin ve uydurdugunuz teror orgutunun omru iktidarinizin omru kadardir.
Altini kendi ellerinizle oydugunuz curuk rejim coktugunde gercekleri kirli ellerinizle kapatma sansiniz da kalmayacak artik.
Yazik ettiniz hem memlekete hem kendinize!
15 Temmuz iktidara mudahale degil, kimseye hesap vermeyecek sekilde iktidarin guclendirilmesi icin sahnelenmis bir aractir.
Ülkenin hukuk devletinden tek adam rejimine dönüştürülmesi projesinin ilk safhasıdır 15 Temmuz.
Bir tripoda bir kameraya degil, gerceklere YENILECEKSINIZ!
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Bir gün iktidarın maceralarının peşinden ülke çatışma ortamına sürüklenir ve TSK'nın gerçek durumu ortaya çıkarsa, bu hale nasıl geldik diye sormayın diye önden yazmış olayım.
Hepsi gözünüzün önünde oldu ve sessiz kaldınız.
1. Yolsuzlukları paçalarından taşan bir iktidar, koltukta oturmaya devam etmenin yolunu devlet organlarını tam kontrol altına alma ya da etkisizleştirmeye karar verdiğinde başladı herşey.
17-25 Aralık ile cin şişeden çıkmış oldu.
2. İktidarın yapmak isteyip de yapamadıklarına çözüm, 'Allah'ın bir lütfu' olan 15 Temmuz ile geldi.
Diğer devlet kurumlarında yaşanan AKP'leşmenin TSK için de uygulanmasına uygun şartlar oluşturulmuş oldu.
15 Temmuz ile fiili safhası başlayan ve Gülen cemaatini bitirme gibi görünüp aslında rejim inşasını içeren hukuksuzluk sürecinin uzamasının temel sebebi nihai hedefin hatalı tanımlanmasıdır!
Yaşananlar 'rejim kurma' ve 'cemaati bitirme' gibi iki farklı hedefe aynı anda ulaşma üzerine temellendirilmiş durumda ve yapılanların iki hedefe birlikte ulaştıracağına inanılıyor.
Bir noktada bir sivil toplum örgütünü toplum hayatından silmek için kurulu düzeni ortadan kaldırmak şart olabilir. Ya da yeni bir rejim kurabilmek için bürokraside buna engel olabilecekleri ortadan kaldırmak, sistemden temizlemek gerekebilir.
15 Temmuz'da darbeyle yargılananların büyük çoğunluğunun mesaiye çağrılanlar olduğu bir vakadır. Yani nettir, gerçektir.
Birliklerden gelen telefon veya mesaj ile mesaiye giden askerlerin, darbe eylemi sayılabilecek olaylara karışmasalar bile müebbet hapis cezaları ile içeride olmaları da vakadır, nettir.
Kendilerine önceden tevdi edilmiş bir vazifeyi ifa için planın parçası olarak bilinçli bir şekilde mesaiye gitmedikleri ve orada planlı işler yapmadıkları, olayları anlamaya çalıṣtıkları ya da etraftan birilerinin söylediği birliğin güvenliği gibi işleri yaptıkları da vakadır.
1. Erdoğan hiç kimsenin beklemediği kadar oy kaybetmiş durumda. Bu partiler mevcut şekli ve tabanıyla AKP'nin iktidara geldiği 2002 seçimlerine girseydi, AKP ilk üç partiden birisi olamazdı!
2. MHP için çalınan oy oranı, AKP için çalınandan çok daha yüksek!
Erdoğan'ın stepnesi olmanın ötesinde bir fonksiyonu kalmamış Bahçeli ile MHP'nin yüzde 10 alması fantastik filmlerde olabilecek bir sonuç!
3. CHP, 2019 yerel seçimler dahil, önceki seçimlerden tam anlamıyla dersini almış değil. Kılıçdaroğlu hem sahaya sürdüğü 11 ile hem de kriz yönetim performansı ile başarısız olmuştur.
Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'dan önce koltuğu kaybetmesi olasıdır!
Erdoğan'ın kötülük potansiyeli konusunda uyarılarımı iturma organından anlayanlar!
Ülkenin yeniden yaşanabilir hale gelmesini en az sizin kadar istemediğimi mi zannediyorsunuz?
Bugün ülkenin normalleşmesine yönelik adım tabiki seçimden muhalefetin galip çıkmasıdır ama karşıda iktidar için binlerce insanın ölmesini faydalı gören birisi var.
Kafanızı kumdan çıkarın!
Görevliyseniz tabiki oylara sahip çıkın.
Bu seçimin sonunda sevinç yaşamak mümkünse bile henüz zamanı değil.
''Vur deyince vurmanın, öl deyince ölmeninde zamanı gelecek" cümlesi kalabalığın tezahüratı neticesinde heyecenla söylenmeyecek bir cümledir. Sıradan bir halk da böyle tezahür yazmaz zaten.
Öncelikle Hulusi Akar'ın iyi bir konuçmacı olmamakla beraber, ağzından çıkanların ayarsız olmadığını söyleyerek başlayalım.
Yani ortamın heyecanıyla düşünmeden ağızdan dökülen ifadeler olması düşük ihtimal.
Hazırlık bir konuçmanın parçası da değil ancak hem kitlenin hem de Hulusi Akar'ın zihninin bir köşesinde yer etmiş bir konu olduğu açık.
Kimse savunma bakanına vur de vuralım diye tezahurat yapmaz durduk yere.