15 Temmuz ile fiili safhası başlayan ve Gülen cemaatini bitirme gibi görünüp aslında rejim inşasını içeren hukuksuzluk sürecinin uzamasının temel sebebi nihai hedefin hatalı tanımlanmasıdır!

https://twitter.com/odabasiH/status/1666905043084230657

Yaşananlar 'rejim kurma' ve 'cemaati bitirme' gibi iki farklı hedefe aynı anda ulaşma üzerine temellendirilmiş durumda ve yapılanların iki hedefe birlikte ulaştıracağına inanılıyor.

Temel yanlış burada @odabasiH bey.

15 Temmuz'da darbeyle yargılananların büyük çoğunluğunun mesaiye çağrılanlar olduğu bir vakadır. Yani nettir, gerçektir. Birliklerden gelen telefon veya mesaj ile mesaiye giden askerlerin, darbe eylemi sayılabilecek olaylara karışmasalar bile müebbet hapis cezaları ile içeride olmaları da vakadır, nettir.

SEÇİM GÜNÜNÜN GÖSTERDİKLERİ!

1. Erdoğan hiç kimsenin beklemediği kadar oy kaybetmiş durumda. Bu partiler mevcut şekli ve tabanıyla AKP'nin iktidara geldiği 2002 seçimlerine girseydi, AKP ilk üç partiden birisi olamazdı! 2. MHP için çalınan oy oranı, AKP için çalınandan çok daha yüksek!

Erdoğan'ın stepnesi olmanın ötesinde bir fonksiyonu kalmamış Bahçeli ile MHP'nin yüzde 10 alması fantastik filmlerde olabilecek bir sonuç!

Erdoğan'ın kötülük potansiyeli konusunda uyarılarımı iturma organından anlayanlar!

Ülkenin yeniden yaşanabilir hale gelmesini en az sizin kadar istemediğimi mi zannediyorsunuz? Bugün ülkenin normalleşmesine yönelik adım tabiki seçimden muhalefetin galip çıkmasıdır ama karşıda iktidar için binlerce insanın ölmesini faydalı gören birisi var.

Kafanızı kumdan çıkarın!

Kapı Aralığından Sızanlar

''Vur deyince vurmanın, öl deyince ölmeninde zamanı gelecek" cümlesi kalabalığın tezahüratı neticesinde heyecenla söylenmeyecek bir cümledir. Sıradan bir halk da böyle tezahür yazmaz zaten.
Öncelikle Hulusi Akar'ın iyi bir konuçmacı olmamakla beraber, ağzından çıkanların ayarsız olmadığını söyleyerek başlayalım.

Yani ortamın heyecanıyla düşünmeden ağızdan dökülen ifadeler olması düşük ihtimal.

Erdoğan iktidarını eleştirenleri '15 Temmuz gecesi darbe yapmaya kalkanlara neler yaptığımızı gördünüz. Yine yeltenen olursa aynısınız yaparız.' diye kendi yarıçapında tehdit eden zeka özürlülerin durumunu anlatan bir fıkra paylaşayım. Hastanenin doğumhane kapısında 85 yaşında bir adam bekliyormuş.

İçeriden çıkan doktor yaşlı adamı görünce doğum yapan kişinin yakını olduğunu düşünerek sormuş:

Doktor- "İçerde doğum yapan bayan yakınınız mı?

Adam- Evet,eşim.

Doktor şaşırmış: ama bayan 25 yaşlarında...

Birisi jandarma, diğeri özel kuvvetler personeli azılı bir katili tuttukları odada yalandan dalgınlık numarası ile katilin odadan kaçmasına izin verdiler. Jandarma personeli daha önce birlikte çalıştığım birisi idi. Katil odadan çıkar çıkmaz içeridekiler özel bir çanta içinde bulunan keskin nişancı silahını çıkarıp kullanım için hazırlamaya başladılar.

15 Temmuz'daki herkesin bildiği ama dillendirmediği zincirin eksik halkası Hulusi Akar'dır.

Kendisi planlayanlarla tuzağa düşürülenler arasındaki çift maksatlı köprüdür. 2016 Yüksek Askeri Şura'da 2000 askeri tasfiye etme planı için ya da 15 Temmuz sonrası işinden ettikleri binlerce polis için Adil Öksüz gibi birine ihtiyaç duymadıkları gibi 15 Temmuz için de Adil Öksüz hayati bir aktör değildi.

GERÇEKLERE YALAN SÖYLETMEK!

15 Temmuz'a dair eldeki bilgiler olayları tamamen aydınlatmaya yetmeyebilir ama bu durum eldekiler herkesin istediği sonucu çıkarabileceği kadar sınırlı demek de değil.

Aşağıdaki programda geçen 15 Temmuz yorumlarına dair bir değerlendirme. Karmaşık meselelerin basit çözümleri olmadığı gibi, çözümlemeleri de basit değildir. Ulaştığınız sonuç nerede durduğunuza göre değişeceği gibi, resmin neresine baktığınıza göre de değişebilir.

Tutarlılık esas.

Erdoğan iktidarının fişini çekmeye karar verdikleri gün bugün dağınık, pasif ve vasıfsız gördüğünüz muhalefetin eşgüdümle hareket eden, dişleri sivri, pençeleri keskin bir yırtıcıya dönüştüğüne şahit olacak ülke. Bırakın Erdoğan iktidarının derin devleti ele geçirmiş olmasını, normal fonksiyonları olan bir devlet olmaktan bile uzak bir tek adam yönetimi olarak belki 'sığ devlet' olarak kategorize edebilir.

Ne zaman yakın geleceğe dair bir değerlendirme paylaşsam, klasik tepki 'Fuat Avnilere ihtiyaç yok' oluyor.

Fuat Avni bugün yaşananlar için bir sebep değil, o günkü şartlar üzerinden bir sonuçtur. TSK'da eskiden sempatik kanal diye bir realite vardı. İşlemeyen lojistik sistem yüzünden birliğin ihtiyaç duyduğu malzemeyi, komşu birliğe gidip elinizde olup ihtiyaç duymadığınız başka malzeme ile değiştirme uygulaması.

İkili ilişkiler üzerinden yürüdüğü için sempatik kanaldı.

15 Temmuz gerçeğine dair hiçbir delil olmasa bile, o gece tek bir asker gözaltına alınmadan 2745 hakim ve savcının yataklarından kaldırılarak gözaltına alınmış olması gerçeği, olayın iktidarın kurduğu bir tuzak olduğu ve peşinden hukuk katliamı geleceğini ispata yeter de artar! Nasıl ki 15 Temmuz öncesi ülke dinamikleri ile bugün içte ve dışta istikrarsızlık kaynağına dönen ülke arasındaki sebep sonuç ilişkisinde köprü 15 Temmuz'dur, bugün rejimin yaptıkları ile halkın boyun eğdikleri arasındaki sebep sonuç ilişkisindeki köprü de Erdoğan'ın şahsıdır.

15 Temmuz başarısız olmuş bir askeri darbe girişimi değildir. 15 Temmuz bir darbedir ve başarılı olmuştur ancak ne askeri girişimdir ne de amacı siyasi iktidarı ele geçirmektir.

15 Temmuz ile ilgili aklınıza takılan ya da iktidarın diline doladığı olay ve konuları bu tvitin altına yazın. Eldeki bilgiler ışığında o konuların ne anlama gelebileceğine ve büyük resimde nereye konması gerektiğine dair bir seri yapalım.

Buyrun. Soru1: 15 Temmuz nedir?

Planını Ergenekon'un yaptığı, Ergenekon ve AKP'nin geliştirdiği, asli olarak AKP aparatlarının uyguladığı, MİT'in koordine ettiği, 'darbeci cemaat' senaryosuyla tehdit gördüklerini şeytanlaştıran kurgu darbe üzerine oturtulmuş devleti ele geçirme planıdır

Ergenekon'un TSK'ya sızmasına ve yuvalanmasına dair biraz tarihsel, biraz sosyolojik yönleri olan bir seri yapalım mı? TSK'YA YUVALANAN BİR TERÖR ÖRGÜTÜ: ERGENEKON

Gücünü gizliliğinden alan ve halen devletin kritik noktalarını tutan bir örgütü net ve doğru şekilde tarif etmek zor. Yine de bu tür çabaların kollektif gerçeğe bir adım daha yaklaştırması mümkün.

Çökecekler, bırakıp kaçacaklar ve hesap verecekler Boğazlarına kadar hukuksuzluklara ve yolsuzluklara bulaştıklarından değil, kabiliyetsizlikleri kötülükleri ile atbaşı yarıştığından çökecekler!

Bindikleri ağacın dallarını kesip köklerini kemirdikleri için çökecekler!

Askeri harekatta baskın düşmanı tamamen habersiz yakalamak ile sınırlı değildir. Düşmanın yapacağımız hamlelere etkin bir şekilde karşılık veremeyecek vaziyette yakalanması yeterlidir.

Cemaatin 15 Temmuz tuzağına çekilmesi bu yönüyle eksik değerlendiriliyor.

https://twitter.com/meyrem_deniz/status/1458068887757594624

Öncelikle değerlendirmeye esas bilgilerin duyumlar ve değerlendirmeler olduğunun altını çizmek lazım. Yani ileride ortaya çıkabilecek bilgiler mevcut değerlendirme zeminini boşa çıkarabilir. O çerçeveden okumak lazım değerlendirmeleri.

Gelelim konuya.

15 Temmuz Ergenekon-Erdoğan işbirlikçileri eliyle hazırlanıp, MİT koordinatörlüğünde Erdoğan yönetimi tarafından sahnelenen, Ergenekon fişleme listelerindeki askerleri tuzağa düşürmeyi ve darbe suçunu cemaate yıkmayı esas alan kurgu bir darbedir.

Aksi yönde delili olan buyursun! Villa toplantısı ya da Öksüz'ün ABD'ye darbe onayı için gitmesi gibi altı doldurulamamış iddiaların tamamı 15 Temmuz'un bir hafta öncesinedir

80 küsür milyonluk ülkede 15 yıllık iktidarı yıkmak üzere bir haftada darbe hazırlığı ile başarılı olacağını düşünün varsa geri zekalıdır

BİR TESPİT

Gazeteci Ahmet Dönmez'in Gülen Cemaati- 15 Temmuz ilişkisini irdeleyen yazı dizisini genel hatları ile incelerken bir nokta dikkatimi çekti.

Ulaştığı sonuçları daha sağlıklı değerlendirme adına dikkate alınmasını faydalı buluyorum.
Kendisinin yazılarında Cemaati 15 Temmuz'un faili, darbeyle suçlanan askerleri göz dönmüş cemaatin darbeci fedaileri gösterirken iktidar ve Ergenekon'un rollerini pas geçmesini gerçeği yansıtmıyor olması yönüyle eleştirmiştim dahan önce.

https://twitter.com/MaresalManstein/status/1446500755029078019?s=20

ANKARA'YA HUKUK GELECEKSE, ONU DA BİZ GETİRİRİZ

Bazı gazetecilerin 15 Temmuz ve FETO hikayesinde son günlerde radikal söylem değişiklikleri ani bir aydınlanma gibi görünüyor uzaktan bakınca.

Bu söylem değişikliklerinin muhtemel etkisine dair kısa bir değerlendirme paylaşayım. Türk siyaseti aslında başarılı politikaların üretilebildiği verimli bir ortam değil. Sistem temelde rakibine göre pozisyon alma üzerine kurulu.

Yani hem iktidarın hem de muhalefetin ürettiği politikalar özünde reaksiyonerdir. Aynı çamurda debelenmenin sebebi de budur aslında

'Kontrollü Darbe' terimi 15 Temmuz'u tanımlamak için değil, hem tuzağa düşen askerleri suçlu göstermek hem de Erdoğan iktidarının 15 Temmuz öncesi hazırlıklarını öne çıkararak olaylardan sorumlu tutmak için uydurulmuştur.

15 Temmuz bir kontrollü darbe değildir! Böyle bir darbe çeşidi olmadığı gibi mantık olarak iktidarın önden haberdar olup tedbir aldığı bir darbe türü de olamaz.

Darbe askeri darbedir ama iktidarın aldığı tedbirlerle basarısız olur sadece.

Kendi biçtiğiniz kılıfa uygun minare uydurmayın muhalefet!