1/11: Aklını Saray odalarından birine KaPaMa’mış okur/yazar her hukukçu Balyoz’un bal gibi bir darbe planı olduğunu kabul eder.
2012 yılında İstanbul 10 ACM heyeti darbe planı nedeniyle sanıklara çeşitli cezalar verdi, bu ceza Kasım 2013 tarihinde Yargıtay tarafından onandı.
2/11: 17-25 Aralık Yolsuzluk Soruşturmaları sonrasında AKP’nin “derin-pis-kirli” devlet ile yaptığı anlaşma sonrasında Saray’ın siparişi ile AYM hak ihlali kararı verdi.
Yargıda önemli tasfiye ve atamalar sonrasında yeniden yargılamayı Anadolu 4.Ağır Ceza Mahkemesi yaptı
3/11: ve binlerce sayfa delil ve onlarca klasör belgeyi kısa zamanda okuyan “seçkin” heyet, darbecilere kurulan “kumpası” hemencecik anladı ve vakit kaybetmeksizin aldığı talimata uygun olarak, @yargidabirlik ruhu ve anlaşmasına sadık kalarak
4/11: Mart 2015 tarihinde sanıkları “beraat” ettirdi.
Beraat veren Mahkeme Başkanı ÖZLEM KARAÇAM'ın "cesareti ve hukukçuluğu”, saray güdümlü HSK tarafından ödüllendirildi ve kendisi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 15.Ceza Dairesi Başkanı yapıldı.
5/11: Beraat mütalaası veren “gözü kara” ve bu nedenle dosyadaki delilleri görmeyen Ramazan Öksüz ise Anadolu Adliyesi’ne Başsavcı Vekili yapıldı.
Güç dengeleri değişti, aradan çok sular aktı, yargıda birlik ruhu bozuldu.
6/11: Daha önceden Balyoz ve Ergenekon davalarının bir “kumpas” olduğunu söyleyen Saray ve avaneleri usta oldukları şekilde ani bir “dönüş” yaptılar ve eskiden olduğu gibi bunların “darbe planı ve teşebbüsü” olduğunu söylediler.
7/11: Yargıtay 16.Ceza Dairesi’nin “seçkin” ve “bıçkın” ve bir o kadar da “haşin” üyeleri, değişen konjonktürü hemen okudular ve kendilerine yeni pozisyon belirlediler anlaşılan. Yakın tarihimizin dahi “hukuk bükücüleri”, “daha önceden” kumpas dedikleri ve hatta
8/11: Gülen Cemaati’nin terör örgütü olarak kabul ettikleri kararlarına dayanak aldıkları Balyoz Planı’nın açık bir darbe teşebbüsü olduğunu gördüler. Verilen beraat kararını bozdular.
-Balyoz yargılama sürecine katılan ve "hain" denilerek ihraç edilip tutuklanan ve çeşitli sıkıntılara maruz bırakılan hakim, savcı ve güvenlik görevlilerinin itibarı ne zaman iade edilecek ve bunları yapanlar ne zaman cezalandırılacak?
10/11:
- @mehmetbaransu ve @_ahmetaltan gibi gazetecilere yapılan iftira ve lincin hisebanı kim verecek?
-Bu tür davalar bahane edilerek develtin tüm kurumlarını tasfiye edip işlemez hale getiren, Anayasa'yı fiilen uygulamayan kişilere kim hesap soracak?
Bu liste uzatılabilir.
11/11: Son sözüm bu süreçte kullanılan ve yakın zamanda bir paçavra gibi atılacak @yargidabirlik etrafında kümelenmiş hakim ve savcı müsveddelerine: Hepiniz imza attığınız hukuksuz kararlar ve sebebiyet verdiğiniz mağduriyetler doğrultusunda adil şekilde yargılanacaksınız.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1⃣Hukuken büyük mağduriyetlerin yaşandığı bu süreçte başvurulacak hukuk yollarının süreçleri hakkında eksik- yanlış bilgi nedeniyle mağduriyetlerin giderilme yollarının da bizzat mağdurlar veya vekillerince kapanabildiği görülmektedir.
2⃣ Özellike Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru süreçlerinde maalesef yanlış bütüncül bir algı vardır. Şöyle ki; tüm yargı süreci bittikten sonra bu mahkemelere genel bir başvuru yapılması gerektiği düşüncesi maalesef genel yanlış bir algıdır.
3⃣ Çünkü gerek AYM ve gerekse AİHM başvuruları açısından, önemli olan ihlal edilen haktır.
Her hak ihlali için (kötü muamele, haksız gözaltı veya tutuklama, makul olmayan uzun gözaltı veya tutukluluk, adil yargılama vb.) BAŞVURU SÜRELERİ FARKLI TARİHLERDE BAŞLAMAKTADIR.