Thread by @VarolEsen

Erdoğan:
"2023 hedefimize bir eşik kaldı"

O bir eşik nedir? O eşiğin sonunda ne olacak? Türkiye nasıl bir yeni döneme girecek?
Tane tane anlatacağım !

Eşik'ten kastı yeni Anayasa. Sn. Bahçeli'nin de bahsetmiş olduğu, içerisinde "çoğulcu demokrasi" barındıran yeni Anayasa.

Çoğulcu demokrasi nedir?
"Çoğulcu demokrasi (nispi demokrasi), çoğunluğun mutlak hakimiyetini reddeden, azınlıktakilerin siyasal ve kültürel haklarının kabul edilmesi gerektiğini ve azınlığın da birgün çoğunluk olabilme hakkının verilmesini savunan demokrasi anlayışıdır"

Yani Sn. Bahçeli'nin "Yeni Anayasa'da çoğulcu demokrasi olacak" dediğinden kastı; içerisinde Ermeni, Rum, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Arap vb. tüm etnik unsurların istediği haklarının verilmesi; Türk Milletinin mutlak hakimiyetinin sona ermesi demektir.

Bugün Suriye'den, Afganistan'dan ve diğer Ülkelerden sığınmacı adı altında getirdikleri milyonlarca İstilacı ile Türk Milletinin adını ve varlığını silmenin adıdır çoğulcu demokrasi.
Bunu daha iyi anlayabilmek için, takvim yapraklarını 15 Ağustos 2000 tarihine geri çevirmeliyiz.

15 Ağustos 2000
57. Hükümet ortakları ANAP, DSP ve MHP, ABD nin Newyork şehrinde 'İKİZ YASALAR' adlı 3 maddeden oluşan bir anlaşma imzaladı.
1: Bütün halklar kendi kendini yönetim hakkına sahiptir.
2: Bütün halklar kendi doğal zenginliklerini kullanım hakkına sahiptir.

3: Ülke de savaş ta çıksa, darbe de olsa, yönetim de değişse taraflar bu anlaşmaya uymak zorundadır.

4 Haziran 2003
57. Hükümet döneminde imzalanan İkiz Yasalar Meclise getirilir. Başbakan Abdullah Gül. Meclisten AKP ve CHP nin oyları ile sessiz sedasız geçirilir.

Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yine sessiz sedasız bu ihanet sözleşmesine onay verir.

Tabi bu anlaşmanın uygulanabilmesi için, Avrupa Yerel Yönetimler özerklik şartında ki yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

1: Uluslararası tahkim komisyonu (kuruldu)
2: Büyükşehir Yasası (çıkarıldı)
3: Şehir Hastaneleri (yapılıyor)
4: Bölge Kalkınma Ajansları (kuruldu)
5: Başkanlık Sistemi (getirildi)

Şimdi geriye bir adım kaldı. Yani Erdoğan'ın bahsetmiş bir eşik kaldı.

Bu eşik yukarıda da bahsetmiş olduğum yeni Türksüz Anayasa. Yani Anayasa'dan vatandaşlık tanımının çıkarılması.
Vatandaşlık tanımı nedir?
Anayasa madde 66:
"Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür"
Anayasa'dan Türklük tanımını çıkaracaklar.

Anayasa'dan Türklük tanımını çıkardıklarında, imzalamış oldukları İkiz Yasalar ile eyaletler adı altında Özerk Devletler kuracaklar. Özel statüye sahip şehirler olacak. Özel Statüye sahip şehirlerden biri İstanbul olacak. Kanal İstanbul ısrarları bundandır. Bunu da yazacağım.

Son eşiği ve son eşikten sonra ne olacağını anlamışsınızdır sanırım. Peki yeni dönem nasıl olacak.
Hatırlarsınız Ayhan Ogan adında bir densiz, 4 Ağustos 2017 tarihinde "Türkiye Cumhuriyeti Devleti yıkıldı, Erdoğan liderliğinde yeni bir Devlet kuruluyor" dedi.

16 Şubat 2019 tarihinde Erdoğan Edirne mitinginde "Bu seçim son virajdır. Türkiye'yi Laiklik İstismarından kurtarmanın vakti gelmiştir. Türkiye dönüşümünü tamamlayacaktır" dedi.
Tanınmış hiçbir siyasi Erdoğan'ın bu sözlerine tek kelime etmedi. Bu neyin dönüşümüdür diye sormadı.

Son eşik dedikleri yeni Türksüz Anayasa ile Laik Cumhuriyeti ortadan kaldıracak, şer-i hükümlerle yönetilen ucube bir Devlet kuracaklar. Bunu da Osmanlıya dönüyoruz safsatası ile kabul ettirmeye çalışacaklar. İşin özü, 1979 İran Devriminin benzeri bir karşı devrim yaşıyoruz.

Yeni dönem de Laiklik olmayacak, Cumhuriyet olmayacak, Atatürk Fikir ve Felsefeleri olmayacak, Türklük olmayacak, Atatürk olmayacak!
2023 yılında, 29 Ekim 1923 yılında kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti yıkılmış, yerine Erdoğan liderliğinde yeni bir Devlet kurulmuş olacak.

Peki tüm bu senaryoları yazarak sahneleyenlerin Erdoğan ve avaneleri midir?
Tabii ki hayır !
10 Ağustos 1920 yılında Sevr Antlaşması ile Türkiye'yi paylaşmaya çalışan işgal kuvvetleri, Yüce Atatürk ve silah arkadaşlarının mukavemeti ve müdahalesi ile hüsrana uğradılar.

Hüsrana uğrayan işgal kuvvetleri, bugün Erdoğan ile Sevr-i tekrar dayattılar bize. Başka bir yazımda bu konuyu anlatacağım fakat Sevr-in Erdoğan ile bize nasıl dayatıldığını anlamanız için iki tarih yazacağım.
10 Ağustos 1920 Sevr imzalandı.
10 Ağustos 2014 Erdoğan CB oldu.

Fakat emin olunuz ki nasıl Kurtuluş savaşında hüsrana uğradılar ve Sevr yırtılıp çöpe atıldıysa, yine aynı şekilde hüsrana uğrayacaklar ve hayalleri bir başka bahara kalacak. Tabi hayal kuracak mecalleri kalırsa.
Ne diyoruz?

İSTİKLÂL İSTİKLÂL
İLLE DE İSTİKLÂL İLLE DE İSTİKLÂL