Selçuklulardan önce Anadolu'da 20-30 Türk beyliği vardı ama bunların içinde bir tane Osmanlı beyliği yoktur!
Selçuklular çöktükten sonra yine beylikler kuruldu yine Osmanlı yok! Peki nereden çıktı bu Osmanlılar? Anlatılan Osmanlı tarihi masaldan ibaret!
1-İlk Osmanlı tarihini yazanlardan Aşıkpaşazade, Otman'ı Müslüman ve kendi tarikatına bağlayan bir kuruluş hikayesi yazar ve bunu rüyalarla süsler! Lakin yazdığı tarih hadis rivayetleri gibi, neresini tutsan elinde kalıyor. Şeyh Edebali efsanesi de yalan!
2-Akşemsettin'in, Anadolu'yu mayalayan, Horosan erenleri Baba İlyas Baba İshak gibi kökü Şamandır ve Bektaşiler gibi bir çeşit Türk İslamına evrildiğinin bilinmesi neden istenmiyor?
Bunlar bilinirse Osmanlı nasıl yükseldi ve
niye battı ortaya çıkar ama!
3-Osman Gazi diye bilinen Sikke de yalan çıkmıştı!
Halil İnalcık yerine keşke Yunan galip gelseydi diyen fesli zırdeliyi okuyanlar Osmanlı soyunu Türk sanıyor! Osmanlı Türk soylu olsaydı neden Türklerden 3 kat fazla vergi alıyordu? Neden Türkler fakirdi!
4-"Osmanlıların"
Soy, asalet ve itibar kazanmak için ve de Anadolu'daki Türkmen ve Oğuzları kandırmak için, "parayla tutulmuş talimatlı tarihçilerle!!"
'Oğuzların Kayı Boyu'na nasıl bağlandığını,
hocaların hocası Prof dr Halil İNALCIK'tan dinlemiştik.
5-Prof Halil İnalcık Kayı hikayesini anlatırken birileri şoka girmişti. Soyu bile bilinmeyen Osmanlı sülalesinin, "Türk-Oğuz soyuna PARAYLA bağlanma" hikayesinin içyüzünü Tv lerden anlatırken
anlı şanlı uydurmasyoncu Osmanlı tarihçileri de GIK diyememişti.
6-GayriTürklere Paşalık veren Osmanlı 15. Yy'dan itibaren Türklere vermedi!
"Osmanlı torunuyuz diyen saklı seçilmiş kriptoların" Suriyeliler konusunda izlediği politikayla Türk düşmanlığını devam ettirdikleri ortadadır!
Ve bunlar hiç tesadüf değildir!
7-İşteGalata bankerleri: Köçeoğlu Agop, Carapanos ve Kuyumcıyan, Zarifi, Kristaki,
Camera, Camondo, Tubini, Stefanoviç, Valyano, Glavani, Stefano Ralli,
A. Mavrokordate, Kuto ve Karo, Lebot, Hansen, Lorando Kardeşler...
İçlerinde niye bir tane Türk yok!
8-'Anadolu Harekatı'nın iç oğlanları hazır spam listelerine eklemişken bunları da izleyip spamlasınlar!
9-Osmanlı; gayriTürkleri baş köşeye oturtup Saraya Nazır yapar, ticareti onlara teslim ederken! gariban Türk o cepheden bu cepheye savaşır şehit düşerdi!
Bu öyle büyük bir dramdır ki gün geldi İnsan kaynağı tükendi!
İlber Ortaylı'nın ağladığı anlar.
10-Yunan Prof Dimitri Kitsikis: 15. Yy dan itibaren Osmanlıyı Yunan-Ermeni-Sünni ittifakı yönetmiştir...
Mithat hocanın tespitleri de ağlatıyor...
Hepsi bu zincirde ekli.⬇️⬇️⬇️
11-2. Abdülhamit’in anası Rusya Ermenisi Virjin’dir!
Fatih'in anası Sırp Kralı Curac’ın kızı Mara Despina’dır. Bu kadın Müslüman da olmamıştır. Fatih de anasına Selanik’ten kilise almıştır!
BKNZ: E.Baykara-Tarihçilerin Kutbu Halil İnalcık: 2005. İş Bankası Kültür Yayınları, s.459
12-En çok paylaştığım videolardan biri.. Hiç kimse Suriye'ye niye girdiğimizi açıklayamıyor; Türk dostu bu gazeteci hariç.
Bu 10 yıl önceki konuşma ibretlik.
13-Bu Suriyeliler yüzünden bir gün, "yanıldım, yanıltıldım" dediğinizde iş işten geçmiş, Basra harap olmuş olacak!
Dünya'nın neresinde "işverene Suriyeliyi işe al, vergisini sgk primini devlet ödeyecek!" diyen ahmak iktidar var? Azılı devlet düşmanı bunlar!
#GitmeVaktinizGeldi
14-Osmanlı oğlancıkları hadi daha kuvvetli spamlayın şimdi!
16-UNUTTURMA
1881'den sonra Osmanlı'nın vergilerine el koyan DÜYUN-U UMUMİYE'nin binası olarak kullanılan yapıyı Fransız Mimar Aléxandre Vallaury yapmıştı
1933'de Atatürk’ün emriyle İstanbul Lisesi’ne dönüştürülen bu yapının
"niye yapıldığını hiç unutmayın" diyen Atatürk idi.
17-Atatürk şiirindedir olayın özü:
Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin...
18-Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir...
19-Türk sadece bir milletin adı değil; "Türk bütün adamların birliğidir"
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Hakikat nerede?..
20-Kendisine Ülkücüyüm, Türkçüyüm diyen şakirt bir kitle var ve biz bu programları paylaşınca adeta 'kuduz it' gibi saldırıyorlar!! Tabi onlar 'sözde Türkçü' gerçekte ise 'Arap sevici, Osmanlıcı ve ümmetçidirler.'
21-Fetihlerin, cihat için yani İslamı yüceltmek için yapıldığını iddia edip Padişahların işret meclislerindeki Şaraplı Esrarlı Fuhşiyatı görmeyenler!
Atatürk'ün Çankaya'da 3-5 dostuyla iştişare amaçlı kuru fasulyeli, leblebili rakısını diline doluyorlar!
22-İSTANBUL'UN GÖBEĞİNDE BİR PAPA'NIN HEYKELİ VAR
Papa 15. Benoit'in heykeli 1921'de Harbiye'deki St. Esprit Kilisesi'nin bahçesine dikilmiş!
6.980 liraya mal olan heykel için Halife Vahdettin de 500 Osmanlı Lirası verdi.
Heykel İtalyan heykeltıraş Quattrini tarafından yapıldı
23-Osmanlıcı şakirtler
Sultan Vahdettin'in Papa'ya İstanbul da heykel diktirmesinde hiçbir sakınca görmez ama "İstiklal Harbi" kahramanı, devletin kurucusu-banisi Mustafa Kemal Atatürk için yapılan Heykellere Put der..!!!
26-UNUTALIM MI BUNLARI!
Ayastefanos Rus Zafer Anıtı
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda İstanbul'a kadar gelen Rus askerlerinin anısına yaptırılmış anıttır. Şenlikköy'de yapıldığı bilinen anıt 1914 de Almanların isteği üzerine dinamitle yıkılmıştır (I. Dünya Savaşı başıdır)
27-33 YILLIK SULTAN II. ABDÜLHAMİD DEVRİNİN "HAS EKİBİ"
Abdülhamit’in nazırları (bakanları) ve bürokratlarından bazılarını paylaşalım meramımız anlaşılsın.
Hariciye Nazırları; (Dışişleri Bakanları)
Alaksandros Karateodori Paşa (1878-1879)
Gabriel Pasha ve Sava Paşa (1879-1880)
28-Hazine-i Hassa Nazırları:
Agop Ohanes Kazazyan (1876-1891),
Mikail Portakalyan Efendi (1891-1897),
Ohanes Sakız Efendi (1897-1908)
Maliye Nazırı:
Agop Ohanes Kazasyan Paşa (28-30 Ağustos 1885), (Aralık 1886 – Mart 1887) (1888-1891)
29-Nafia Nazırları: (Bayındırlık bakanları)
Ohannes Çamiç Efendi (1877-1878),
Aleksandr Karateodori Paşa (1878)
Sava Paşa (1878-1879)
Orman ve Maadin Nazırları;
Mavrokordato Efendi (1908-1909),
Aristidi Paşa (1909)
30-Ticaret ve Ziraat Nazırları:
Bedros Kuyumcuyan Efendi (1880)
Gabriel Noradonkyan Efendi (1908-1909)
31-Ayan Üyeleri (Osmanlı’da merkezi yönetim ile vatandaş arasında Anadolu ve Balkanlar’da ve diğer yerlerde irtibat sağlayan önemli kişiler zenginler); (1876)
Antopolos Efendi Aristarki Bey,
Daviçon Karmona Efendi,
Musurus Paşa,
Serviçen Efendi,
32-+++Stoyanoviç Efendi,
Dr. De Kastro Bey,
Mavroyeni Paşa, Karatodri Paşa,
Abraham Karakahya Paşa
Ayan Üyeleri (1908)
Azaryan Efendi,
Basarya Efendi,
Bohor Efendi,
Fethi Franko Bey,
Gabriyel Noradonkyan Efendi,
34- Babıali Hukuk Müşaviri; Gabriel Efendi
Abdülhamit zamanında sürekli el üstünde tutulan bu Gabriel Efendi 2. Dünya savaşı sonrası düzenlenen Paris Konferansında Ermeniler için toprak talep etmiş, Lozan Konferansına da Ermeniler adına katılmıştır…!
35-Osmanlı da Büyükelçi-Elçi olarak görev yapanlar;
Y. Fotiades Bey ve Gobdan Efendi Atina,
Azaryan Efendi Belgrad,
E. Karatodri Efendin Brüksel,
Blak Bey Bükreş,
Yanko Karaca, Misak Efendi ve Aritraki Efendi Lahey,
K. Musurus Paşa, Alfred Rüstem Paşa ve Antopulo Paşa Londra,
36-+++Naum Paşa Paris,
S. Musurus Bey ve Y. Fotiades Bey Roma,
Nikola Gobdan Efendi Sofya,
A. Vogorides Paşa Viyana,
L. Aristarki Bey ve A. Mavroyeni Bey Washington
Konsolos ve kâtipliklerde de Türk unsurundan ziyade Ermeni ve özellikle Rum memurlar kullanılmakta idi..! Niye?
37-Valilik koltuklarının çoğunda da gayrimüslimler oturuyordu! Örnekler;
Şarkî Rumeli Valileri;
Sava Paşa,
Aleko Vogorides Paşa,
Gavril Paşa Hristoiç,
Alexandre de Battenberg,
Ferdinand de Saxe-Cobourg et Gotha,
Sisam Beyleri;
Mişel Gregoriyadis Bey,
38-+++ Aleksander Mavroyeni Bey,
Yanko Vitinos Bey,
Kostaki Karateodori Paşa,
Yorgi Yorgiadis Efendi,
Andrea Kopasis Efendi,
Cebelilübnan Sancağı Mutasarrıfları;
Vasa Paşa,
Naum Paşa,
Yusuf Franko!
39-Maliyesini, hariciyesini, tarımını, madenlerini ve de mülkiyesini gayrimüslimlere devretmiş devletin başında bir İslam Halifesi (!) vardı.
40-O yıllarda Türkler ne yapıyordu? Türkler hep askerdeydiler. Yıllarca cepheden cepheye koşmak, donarak ölmek, susuz kalmak, kuru ekmeğe talim etmek, şehit, esir, gazi olmak Osmanlı’nın nitelendirmesi olan etrak-ı bî–idrak’a (akılsız Türklere) kalmıştı!
41-Dünyada 37 ülkede Türk Şehitlikleri var.
Ama tarihimizde sadece Yemen'de toplam şehit sayısı bir milyona varıyor!
1538'den 1914'e kadar Yemene bir hiç karşılığı Anadolu gencini gömdük!
Yemen’in eski adı : Makbarat al Etrek, yani Türkler Mezarlığı!
42-Sarayı gayri Türk olursa Türk askeri ÖLÜR!
Osmanlı Gazetesinin 1900 tarihli 15. sayısında "YEMEN AHVALİ" başlıklı yazısında der ki; Yemen'de her sene en az 4 bin Anadolu genci asker ölüyor. 400 sene süren Yemen Dramını şimdi kimse konuşamıyor, Peki ne işimiz vardı Suriye'de?!
43-Şimdi anladınız mı Mustafa Kemal Atatürk kimlerin tekerine çomak soktuğunu?..
Lakin Tarih tekerrür ediyor!
Engel ol,
DUR DE, PAYLAŞ!
44-Osmanlıcılık üzerinden Türk düşmanlığı yapanları görünce,
Mithat Cemal Kuntay'ın ÜÇ İSTANBUL'u ve Ö.Seyfettin'in PİÇ adlı eserini hatırlarım-hatırlatırım sizde unuttturmayın hatırlatın çünkü alayı bunların torunları olmalıdır..
#AkpBEKAsorunudur
#ÜlkemdeSığınmacıİstemiyorum
Prof Dr İlber Ortaylı: Osmanlı, Selçuklunun değil, Romanın-Bizansın devamıdır.
Biz yazınca bunları kıyameti kopartıyorlar! Oysa Türk düşmanı Osmanlı sarayının gerçeği buydu.
Düşünen, sorgulayan Z kuşağı farkı
Akbil için cebinde 10 lira olmayan ve Allah devletimize milletimize zeval vermesin diyen babanın utancına, ananın bu böyle gitmez isyanına yol açan temel neden Suriye bataklığıdır. Koca sovyet imparatorluğunun dağılmasının sebebi Afganistan bataklığıydı.
Siyasal İslamcıların Hilafet projesi sakın Cia nın ABD nin İngilterenin olmasın?!
Balkan Harbi'nin hemen öncesiydi,
Osmanlı'nın Dışişleri Bakanı bir Ermeniydi.
Siyasi tercihlerinin öne çıkarılmasıyla birlikte, ordunun temel disiplini, eğitimi, emir ve komuta hiyerarşisi alt üst edilerek bugünkü gibi bozulmuştu...
Askerler subaylarını, subaylar da komutanlarını tanımamaya başlamışlardı.
1908'den Balkan Harbi başlangıcına kadar, orduya sadece iki sefer tatbikat yaptırılabilmişti...
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, Trakya ve Makedonya'daki askeri kuvvetimiz düşmanlarımızın iki katıydı.
Fakat ne oldu?
Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü dercesine, Rumeli'den tam 75.000 askeri birden terhis ettiler!
Ne zaman?
Seferberlik ilanından yaklaşık bir, bir buçuk ay önce!
Gerekçe?
Harp tehlikesinin olmayışı ve hasat zamanının yaklaşmış olması gibi, gafilce sebepler.
Terhisten önce, Osmanlı'nın barış zamanı kuvvetleri 280.000 kişiydi.
Daha önce de, siyasi sebeplerden dolayı, (görüntüde ise orduyu gençleştirmek adına); Rumeli'yi iyi bilen 1000 kadar tecrübeli subay zorla emekli edilmişti.
Bu terhis edilen 75.000 kişi öyle önemliydi ki; seferberliğin ilanından sonra zar zor toplanabilen seferberlik ordusunun 4'te 1'ine tekabül ediyordu!
Ordunun tecrübeli subaylarını emekli, usta askerlerini de terhis ettiler!
Sonuç?
Bütün Balkanları sadece üç ayda kaybettik!
Rumeli'deki beş asırlık Türk varlığı da böylece sona erdi.
Balkanlar mı? Hala daha kaynayan kazan!
Şimdi gelelim günümüze...
15 Temmuz kaotik darbe girişimi'nden sonra, orduda en büyük darbeyi komuta kademesi aldı!
Ordunun komuta yapısı, disiplini ve hiyerarşisi bozuldu! Silah arkadaşlığı ve güven tamamen bitti!
Bu olumsuz ortama dayanamayan birçok tecrübeli subay ve astsubay, emekli olarak ordudan ayrılmayı seçti.
Askeri okullar kapatıldı!
Askeri liseler ve sınıf okulları, bomboş vaziyette çürümeye terk edildi! Şu anda sınıf eğitimlerinin nasıl verildiği ise tam bir muamma!
Akıllara zarar bir karar alınarak, askeri sağlık sistemi kökünden kazındı!
Öyle ki, bugün Türk Ordusu'ndaki atların ve köpeklerin dahi kendi hekimleri (veterinerleri) varken, çarpışan mehmetçiklerin askeri hekimleri yoktur!
Ve Türk Ordusu, dünyada askeri sağlık sistemine sahip olmayan tek ordudur!
Çatışma sahalarından gelen bilgilere göre, ölümlerin önemli bir kısmı ne yazık ki kan kaybından olmaktadır!
Şimdiye kadar, nizami harplerde de önemli görevler üstlenen jandarma, organik olarak Silahlı Kuvvetlerden kopartıldı!
Deniz Kuvvetleri dışındaki kara ve hava ordularımız, çok uzun zamandır nizami bir harbe yönelik, büyük ve müşterek tatbikatlar yapmıyor! En son Vahdettin köşkündekine selam çaktılar hem de 29 Ekim 100. Yılda...
Harp Akademileri kapatıldı. Ordunun stratejisini belirleyen kurmaylık sistemi artık yok! Askerler mağarada metan gazıyla şehit oluyor! Tarihte görülmemiş ihmaller zinciri var!!
Ülkemizin en önemli harp sanayi tesislerinden biri olan Tank Palet Fabrikası yabancılara satıldı!
Hala Tank veya Uçak motoru yapamıyoruz, Mersin Nükleer santralde çalışan Ruslardan 10 bini ülkelerine geri döndü, Ruslar santraldeki hisselerini satılığa çıkarttı..
Irak'ın durumu ortada!
Suriye'deki işler her geçen gün daha kötüye gidiyor dedik dedik inanmadınız sonunda Suriye bölündü, İsrail'in kontrolünde kıytırıktan bir ülke oldu ve PKK/PYD 2. Devletini de Suriye'de kurdu, devlet oldular!
İsrail güneyimize girdi, ABD İsrail Yunanistan'a tüm çevremize iyice yerleşmeye devam ediyor! İran'a neler yaptıklarını gördük!
Bu kadar da değil....
(Devamı Var)
1+++Amerika son birkaç yıldır, Romanya'da ve daha da önemlisi Bulgaristan'da, Türk sınırına yakın bölgelerde askeri yığınak yapıyor!
Balkan Harbinde Rusya'nın oynamış olduğu yıkıcı ve kışkırtıcı rolü dikkate alırsak, Ruslara da çok güvenemeyiz. Eğer zayıf düşersek, Rusya'nın en büyük parçayı kendisi için koparmak isteyeceği kesindir!
Yunanistan? Her zamanki gibi pusuda, Kin kapısı kapalı hala... 300 küsür Pontus derneği kuran Yunan, 19 Mayıs 1919 tarihini soykırım tarihi ilan etti Atatürk'ü de soykırımcı!
Etrafında bu kadar çok düşmanı olan bir devlet, askeri kadrolarını bu kadar çok boşaltır mı? Şeriatçı askeri terfi ettirip, Atatürkçü Tegmenleri ihraç edip, Güneydoğu'da efsane olan komutanlarını Orduevinde yasaklı konuma sokar mı? Örneğin Osman Pamukoğlu..
Hani beka meselesi vardı?
Beka meselesi olan bir devlet, ordusunu bu kadar zayıflatır ve niteliksizleştirir mi?
Askeri sağlık sistemini kökünden kazır mı?
Akıl ve mantık, tabi ki "hayır" diyor.
O zaman ne yapmaya çalışıyorlar?⚔🦅⚓🇹🇷
(Not: Bu zinciri ilk olarak 29 Mayıs 2019'da paylaştım, hala bir şey değişmemesi ne acı!)
Ekli linkten Türk Tarih Kurumu sayfasından İsmet Görgülü'nün yazısını lütfen okuyunuz. ttk.gov.tr/belgelerle-tar…
2-Osmanlı Hariciyesinde Bir Ermeni Nazır:
Gabriyel Noradunkyan Efendi
Özet
19. yüzyıla gelindiğinde Osmanlı Devleti’nin çok uluslu yapısı, imparatorluğun bekası için en önemli sorunlardan birisini teşkil etmekteydi. Osmanlı devlet yönetiminin en üst tabakalarına kadar yükselen ve “Millet-i Sâdıka” olarak nitelenen Ermeniler içinde de devlete karşı isyan hareketleri görüldü.
Yaklaşık yarım asır Osmanlı Devleti’ne bürokrat ve bakan olarak hizmet eden Gabriyel Noradunkyan Efendi, bu hizmetleri neticesinde çok sayıda nişanla taltif edilmişti.
I. Dünya Savaşı öncesinde yurt dışına çıkan ve Fransa’ya yerleşen Noradunkyan Efendi, Osmanlı Devleti’nin parçalanmasını öngören Paris Barış Konferansı ile yeni Türk devletinin bağımsızlığının kabul edildiği Lozan Antlaşması’nda Ermeni heyeti içinde yer alıp, Osmanlı'nın parçalanıp Doğu Anadolu'da Ermenistan'ın kurulmasını savunmuştu.
Daha Ayasofya yokken, oranın HUN TOPRAĞI olduğuna dair VATİKAN BELGELERİNE bakalım:
Ayasofya’nın bulunduğu yer bile bir zamanlar HUN toprağı sayılıyordu. Hunlardan önce de İskit ve Ön Türkler'in. Bunu Vatikan arşivleri söylüyor. Ayasofya ortada yokken, temelinin Türklere ait olduğunu arşiv belgeleri söylemektedir.
1664 basım Papa Clemens imzalı iki cilt kalın kitap var Vatikan Arşivlerinde. Alessandro Sperelli’in gravürlerinde Sultan Ahmet’teki Mısır’dan gelen taş vardır ve ilk Bizans Kilisesi Aya İrini de açıkça görülür Nova Roma İstanbul’un geçiş adıdır ve Costantinapol yazar.
Resimde ayrıca Hun atlıları; 4 savaş atı ve 4 kımız sağılan kısrak vardır. Çadırda Göktürk harfleri vardır. Saptırılmış şekilde yani asıl Aya İrini eski pagan tapınağı üzerine yapılmıştır duvarın hemen yanı Hun otağıdır. Yani Hun toprağıdır.
Bu arşiv belgesi bize neyi anlatıyor; bugünkü Ayasofya temeli, toprağı, Vatikan arşivlerindeki belgelerde de "TurkuHunas" olarak geçmektedir.
Ve burası konsolosluk gibidir. Daha sonraki yıllarda 1. Ayasofya tahtadan yapılıp, yok olmuştur. Bugünkü Ayasofya çok sonra yapılmıştır. Nereye? Türk topraklarının üzerine… O günlerde her medeniyet, başka yapıların üzerine kendi yapılarını yaparlar. +++
1-Bugünkü Ayasofya daha ortada yokken, Ayasofya’nın bulunduğu yer Türk toprağıdır. Bunu da Vatikan arşivlerindeki belgeden öğreniyoruz. Hıristiyanlık açısından Ayasofya önemlidir algısı bilinçlidir. +++
2- Sonuçta #Ayasofya için kılıç hakkı denilebilir. Bu çalışmanın gayesi, bütün dünyaya bu mabedin Hıristiyan dünyasının malı gibi sunulmasını kanıtlarıyla ortadan kaldırıyor.
Bu safsata şimdiye kadar başarılı olmuştu ama artık bu belgelerden sonra bu algıda yıkılacaktır. Çünkü konjonktüre göre Hıristiyanlar bu algıyı da kullanıyorlar. Katolikler Ortodokslar'a karşı Ayasofya’yı cami olarak açın demekten çekinmiyorlar. Yani Katolikler Vatikan Ayasofya'nın Cami olmasını destekledi. Çünkü Ortadoklardan nefret ediyorlar.
Kısacası Ayasofya daha yokken arsası binlerce hektarlık alan Hun Türklerinindi. Dünya'da ahmak mı yok, İstanbul’u hala Konstantinapolis olarak görmek, öyle anılmasını isteyenler var. Bütün bunlar bize bir şey anlatıyor, İstanbul zaman zaman el değiştirse de Türklerle bağı hiçbir zaman kaybolmamıştır, yine eski SAHİBİNE kavuşmuştur. +++
ABD Ankara Büyükelçisi Barrak: Ulus devleti ve Atatürk'ü unutun, Türkiye için en iyi sistem Osmanlı Millet Sistemidir. Açıkça ne diyor? Türklerin devleti olmasa da olur diyor!
'Yeni Osmanlıcılık' Siyonist Projedir.
Dünya Siyonist Örgütünün Ortadoğu için Siyonist Plan. Yazarı: Oded Yinon.
Cengiz Özakıncı; "Şimdi bu plandan anlatacaklarımı izleyicilerimiz dinlerken gerçekleştimi, gerçekleşmedimi diye düşünerek izlesinler..."
1- Yıllardır anlatıyoruz yeni Osmanlıcılık Siyonist plandır diye 🔽
Osmanlıyı savunanlar Türk değildir diye. Türkiyeli değil Türk'üm 🇹🇷 🐺
Ne Mutlu Türk'üm Diyene 🇹🇷 🇹🇷🇹🇷
2-Yeni-Osmanlıcılık ABD'nin Ortadoğu'daki "Mayın Eşeği"'dir.
1982'de yazılan Rapor ne diyor?
İsrail'in güvenliği için Suriye'nin parçalanması zorunludur. Bunları yıllarca paylaştık mankurtlara anlatamadık maalesef! Sıra Türkiye'ye geldi ama! İsrail TV lerinde sıra Türkiye'de dediler.
Göbekli Tepe'yi ilk ortaya çıkaran Arkeolog Klaus Schmidt, 20 tapınaktan sadece 6'sının gün yüzüne çıkarıldığı ve ortaya çıkan benzerlikler; Türklerin erken kültürünün Göbeklitepe olabileceği yönünde ciddi kanıtlar sunuyor demişti Peters ile birlikte yazdıkları makalede(2004).
Klaus Schmidt, Göbeklitepe de, Asya balbal kültürü var. Altaylar'da 12 sütundan oluşan bir kamlar tapınağı var, Göbeklitepe'de de var, OZ tamgası ve çemberli T, Tengri sembolü 9 bin yıllık Çatalhöyük'de de var, 7 bin yıllık Hacılar Höyük'te de var.
Göbeklitepe'deki dikilitaş kültürü ile Türklerin dikilitaş kültürü aynı. Örn: 1 sütunda 3 adet hayvan figürü üst üste işlenmiş bir Göbeklitepe sütunu var, Tuva'da ve Moğolistan'da yer alan bazı Türk sütunlarında da aynı üslup var. Hatta işlenen hayvanların bazıları tamamen aynı.
Bu açıklamalarından sonra Klaus Schmidt, Almanya'da bir gölde tüplü dalış yaptıktan sonra ölüsü bulundu. Eşine kalp krizi geçirdiği söylendi ama eşi su altında tüplü dalışta kalp krizi geçirmek çok zordur ve kalp hastası değildi açıklaması yaptı.
Arkeolog Dr Semih Güneri, Göbeklitepe'deki taşlara kabartma figürlerini yapan metal keski aletleri, o tarihlerde sadece Güney Sibirya Lena bölgesinde görüldü başka bölgelerde görülmüyor diye açıklama yaptı.
Evet açıklamalar ve Sorular çok.. . ⏩Göbeklitepeyi kimler yaptı?
⏩Neden kazıların ödeneği kesildi,durduruldu, bilinmeyen bir tarihe ertelendi?
⏩Yılan figürleri üzerinden konuyu Anunnakilere bağlamak sağlıklı mı?
⏩Kültür ve Turizm bakanlığı neden kazı yaptırmıyor ya da tatmin edici açıklamalar yapılmıyor?
⏩Ne dersiniz bu işe???
Dr Semih Güneri hocanın konuya dair konferansı. İyi seyirler 🔽
Rusya'dan Doç Dr Ekaterina Anatolievna Lippina ile Dr Semih Güneri,
Güney Sibirya'dan Dağılan Teknoloji,
Üst Paleolitik Taş Alet Endüstrisinin Kökeni ve Yakın Doğuya Taşınması, Yayılımı. Ön Türk Akademisi Konferansı @grok sende dinle öğren madem 😃 🔽
YIL: 2002
Aytunç Altındal: Apo idam edilmeyecek, hapisten çıkıp bir partinin başına geçecek, Vatikan öyle istiyor çünkü...
Son gelişmeler de gösteriyor ki, Türkiye Ankara'dan yönetilmiyor😪😪
2- Aytunç Altındal, "Tapınak Şövalyeleri" kitabında PKK Apo, Papa bağlantılarını ve daha fazlasını anlatmış 🔽
Kitabını okumayan videoya buyursun
3- E. Müsteşar ve Büyükelçisi Onur Öymen'in "Arka Plan" kitabında Türkiye'yi kimlerin nasıl yönettiğini WikiLeaks belgelerine yansıyan haliyle göreceksiniz ve derin devletin ABD güdümünde olduğunu üzülerek öğreneceksiniz.
İşte E. MİT Müsteşarının itirafı
Büyük Türk Ozanı Nesimi, bir tarikata gider. Azgın softa Nesimi'nin Türkçe konuşmasından rahatsız olur. Nesimi'den ya Arapça ya da Farsça konuşmasını ister.
"Nesimi ise azgın softaya şu cevabı verir"
"Har içinde biten gonca güle minnet eylemem
Arabi Farisi bilmem dile minnet eylemem."
Hâlbuki Nesimi ana dili Türkçe dışında Arapça ve Farsça da bilmektedir. Fakat küstah tarikat faresine karşı Türkçe'nin kendisi için ne kadar önemli olduğunu göstermek için Arabî Farisi bilmem demiştir.
Yazdığı şiirler yüzünden dinsiz olduğu gerekçesiyle yargılanan, Ve derisi yüzülerek idam edilen Nesimi'nin "Tanrının insan yüzünde tecelli etmesi" gibi fikirleri dönemin yobaz din adamları tarafından tepkiyle karşılanmıştı...
Boynu vurulup derisi yüzülen Nesimi'nin cesedi 7 gün boyunca ibret olması için teşhir edilmişti.
Yobazları hafife almayın, gücü eline geçirdiler mı kaçacak ülke ararız...
Nesimi olayına onedio gözüyle bakalım. +++
#FerdiZeyrek
1-Nesîmî, gerçek doğum tarihi tam olarak bilinemese de, 14. yüzyılın ikinci yarısı ve 15. yüzyılın ilk yarısında yaşamış Divan edebiyatı şairi.
Yaşadığı dönemde kendisinin peygamber soyundan geldiğine inanıldığı için ona 'seyyid' denilmiş.
2-Yaşadığı dönemde Azerbaycan’da oldukça yaygınlaşan Hurufîlik hareketinin kurucusu, Nesîmî'nin hocası Naimi olduğundan, o da bu görüşü öğrenmiş ve kabul etmiş.