#Semah geçmişten günümüze Büyük Türkistan ailesinde görülen 'Kam Törenleri'nden başka bir şey değildir.
İyi seyirler.
@topalosman2834 Doğu Türkistan'da her bayramda semah yapılıyordu. Lakin son bayramlarda Çin tarafından yasaklandığı söyleniyor.
Prof. Dr. Tufan Gündüz Kızılbaşlığın kökenini anlatıyor.
Prof Dr Hasan Onat, Aleviliği, Kızılbaşlığı, Bektaşiliği herkesin anlayağı şekilde anlatıyor.
Bedenim burada ruhum Türkistan'da
Türkistan~ Altay Türkleri
"Ruh çağırıyor..."
Türkistan, Türkmenistan, Türkiye
Ruh aynı ruh 🇹🇷🇹🇲
G. Doğu Anadolu kürdistan mı yoksa Türkistan mı?
Babası ll. Beyazıt'a darbe yapıp sürgün edip öldürten Yavuz Selim, İdris-i Bitlisi'yi Diyarbakır Kadıaskeri yapıp, bölgenin demokrafik yapısını bozmuştur.
Türkmenistan'da "#Küştdepdi"
DoğuTürkistan 'da "#Meşrep" Anadolu ve Balkan Türklerinin de "#Semah" dediği,
kökü Şamanizme/Kamlık İnancı/Gök Tanrı inancına dayanan ritüelileri.
Bulgaristan Semahını ilk kez izledim.
Bu Şamanist ritüeller Tahtacı Kızılbaş Türkmenler de "#Mengi" adında oyun havası şeklinde de oynanmaktadır.
Tahtacı Kızılbaş Türkmenlerin kökü Orta Asya'ya dayanan #Mengi oyunu
#Semah Orta Asya Şaman geleneğidir.
Oğuz Türklerinde İslamlaşma ile birlikte dini ritüel şeklini almıştır.
"Yok birbirimizden gayrımız"
"Arif isen bir gün seni beslerler
Bülbül deyû gülistanda beslerler
Bir gün seni rehberinden isterler
Kimin izni ile girdin yola sen
Özün eğri ise yola zararsın..."
Şah Hatayi' den.
Alevi inancının kökü;
Gök Tanrı/Kamlık İnancındadır.
Aleviliğin kökü Gök Tanrı/Kamlık İnancındadır-2
Nezih Uzel : "#Semah çok eski bir Orta Asya Geleneğidir, kökü Şamanlara kadar gider."
TTK eski Başkanı Prof. Dr Yusuf Halaçoğlu @yusufhalacoglu
"Bugün Anadolu'da Türk gelenek ve adetlerini en iyi yaşatan ve günümüze kadar aktaran kesim Alevi kesimdir. Bu anlayışın kökü Şamanizme kadar da gider..."
Prof Dr Yusuf Ziya Yörükhan: İskitler ile Anadolu'ya taşınan Şamanizm/Kamlık İnancı günümüzde Aleviler içerisinde yaşatılmaktadır.
(1930 yılında Aratürk'ün isteği üzerine araştırıp yazdığı Şamanizm kitabından.)
İstiklal Harbini organize eden ekip başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Bektaşilerden seçilmişti.
Aralarına gizli servis elemanlarını sokmamak istediler ve başarılı oldular. Bu uygulama TSK'da cia-fetö örgütü ortaya çıkana kadar da sürmüştür.
"Ölüm ile oynaşan Demir Yürek Türkleriz" Özbek Türkçesiyle
Sonuna kadar dinleyip
Ataların Ruhunu Geri Çağır!
"Ve geri gelebileceklerine inan", geleceklerdir.... (Bakınız: Türklerde Atalar İnancı)
Prof. Yörükhan; Şamanizm, bugün Alevilik içerisinde yaşamaktadır.
Ağaç kesmek için bile ağaçtan izin isteyip dua eden Tahtacılarımızın kök inancı Kamlıktır.
"Ey ağalar beyler, Toroslara çıkın bir bakın, Yörük çadırının dumanı tütüyorsa korkmayın...
Prof. Dr. Şahin Filiz: Alevilik aslında bir Türk Rönesansıdır. Ve tam 500 yılda gelişmiştir.(9. Ve 16. Yy)
30 Ağustos bu manada çok değerlidir. @proffiliz
1821 de Nakşi Şeyhi Süleymaniyeli Halid, ll. Mahmud'u fikren teslim alıp saraya girince, ilk yaptırdığı iş Orduyu dağıtmaktı!
Ergenekon tutuklamalarında ilk olarak niye Bektaşi Alevi Subaylardan başladılar!
Çünkü TürkMilli Ordusundan hep rahatsızlar..! tr.sputniknews.com/amp/turkiye/20…
Bektaşilerin çalışma ofisinin bir odasında 'Diriliş, Türeyiş ve Göç Destanımızın sembolü GökBörü bulunur. (Bilenler bilir bunun manasını)
Türk sadece bir milletin adı değil;bütün adamların birliğinin adıdır.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Hakikat nerede?.. M. K. Atatürk'ün şiirinden.
Hıristiyan Türklerin semahı
İyi atalarımızın ruhlarına binaen Tengri bizleri bağışlasın
Karlı kara dağların yıkılmasın,
Gölgelice kaba ağacın kesilmesin,
Gür akan güzel suyun kurumasın,
Yüce Tanrı seni namerde muhtaç etmesin... 🤲 alas .
🐞Dua/Dede Korkut🐞
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Evet toplandı. Çünkü yabancılar tarafından değiştirildiği devlet tarafından fark edilince ne kadar Kuran-ı Kerim varsa hepsi toplatıldı. Düzeltildi. Mühür vuruldu ve tekrar iade edildi. O dönemki Kuran-ı Kerimlerde hala mühür vardır.
- Ama oğlu İskilipli Hoca gibi hocaları, şapka takmadığı için astı.
Evet asıldı. Ama şapka yüzünden değil. Hoca olduğu için hiç değil. Osmanlı zamanında da 31 Mart'a karıştığı için askeri mahkeme tarafından yargılanan, 'Kudurmuş haydutlar' dediği Kuvayi Milliyecilere karşı Yunanlıları tutmasına hatta bildirileri Yunan uçaklarıyla Anadolu'ya atılmasına rağmen affedildi. Ama ne zaamanki çeşitli şehirlerde çıkan isyanlar sonucunda, hükümet konakları basılıp görevliler öldürülünce ve bu olaylarda onun da etkisi olduğu anlaşılınca idam edildi. O dönem yargılanan Tahirül Mevlevi, Hafız Osman, Ömer Rıza gibi hocalar beraat etti, 'hoca' oldukları halde!
- Ama oğlu camileri ahır yaptı.
Evet camiler ahır da oldu. Sinan Meydan, İtalyan arşiv belgelerinde Yunan ordularının camileri tahrip ederek, Kuran-ı Kerimin ayaklar altında çiğnenmesi gibi maddi-manevi baskılar yapıldığını, Milli Mücadele sonrasında Atatürk'ün emriyle yakılan, yıkılan camiler konusunda bir rapor hazırlandığını ve 1 yıl içinde 126 cami ve mescidin onarıldığını, Atatürk'ün Eskişehir Mihalıççık Camii için cebinden 5000 lira vererek yeniden yaptırdığını, İnönü'nün Ankara Bükteş Sokak' ta bir caminin yapımı için 2500 lira bağışladığını, 1924-1935 arasında yüzlerce tarihi camiyi tamir ettirdiğini yazar.
Yalanlar, yalanlar, yalanlar...
İnsanları böyle kandırdınız. Atatürk düşmanlığı henüz Atatürk'ün sağlığında başlamadı mı zaten?! Ölmesi de etkilemedi.
İşin tuhafı mesela çoğu içkiye bağlı nedenlerden ölen Osmanlı padişahları umrunuzda olmadı. Abdülhamit'in torunu 'Dedem rom içmeyi severdi.' demesine rağmen o 'cennetmekan' oldu, ama Atatürk'ün rakısı battı... Alfabe Osmanlı'da 70 yıl tartışıldı ama
70 yılı konuşmayıp bir gecede değişti yalanını yaydınız ve size inanan safi koyunları bu yalanlarınıza inandırdınız!
Abdülhamit döneminde Türkiye'nin iki katı olan, 1 milyon 592 bin 806 kilometre karelik toprak kaybedilmesine rağmen, bunu hiç sorgulamadınız. Ama Londra ve Uşi anlaşmalarıyla çoktan kaybedilen 12 Adaları,bu adalar 26 ada olarak da söyleniyor .. yıllarca Lozan'da kaybettik yalanını yüzünüz hiç kızarmadan söylediniz. Üstüne atılan birçok iftiraya gözünüz kapalı inandınız. En çok da din üzerinden vurmaya çalıştınız, bağımsız bir ülke hediye etmese dini sanki çok yaşayabilecekmişsiniz gibi...
BİZ OĞLUNUZU ÇOK SEVDİK,
Ve öyle bir evlat yetiştirdiğiniz için, bu yıl 'da' saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz sizi..., Zübeyde Annemizi.
2-Ortaya saçılan yalanların aksine Atatürk döneminde Kur-an’ın evlerde bulundurulması ve gençlere dinin öğretilmesi için tavsiye edildiği ortaya çıktı.
… yenicaggazetesi.com.tr/ataturk-donemi
3-Tarihçi Sinan Meydan:
Atatürk tarihimizi de, dini de vahiy olarak değil ama bilimsel olarak anlatmıştır. İşte kaynak kitaplar.
@SMEYDAN 'a teşekkürler.
ABD Ankara Büyükelçisi Tommy Barrack'ın Osmanlı teklifini gördünüz!
Yeni Osmanlıcılık, Siyonist bir plandır. Osuruktan bir DNA testiyle Osmanlı’yı Türklere, hatta Sibirya İskitlerine bağlayan mankurtlara hitaben...
1- GİRİŞ
Osmanlı Devleti'nin ilk 50-60 yılına ait bilgileri yabancı kaynaklardan öğreniyoruz çünkü Osmanlı kaynaklarında yok veya gizlenmiştir.
Bazıları okumadığı erken Osmanlı kaynaklarını hayali olarak yorumlayıp onları niye küçültmeye çalışıyor?.. Onlar öyle yapınca o kaynaklar yok oluyor mu?
Örneğin: İmrozlu Kritovulos kitabının orijinal el yazması Topkapı sarayındadır.
İş Bankası yayınlarından da çıkan bu kitabın girişine bakınca Tarihçi, Prof dr Erhan Afyoncu hocanın 2001 yılında önsöz yazıp, erken dönem Osmanlı kaynaklarının önemine vurgu yaptığını görmekteyiz.
Bu kitap Osmanlı hanedanının Persleşmiş Yunan olduğunu aktarmaktadır. Kritovulos kitabını Fatih Sultan Muhammed'e veriyor. O da ödül olarak doğduğu İmroz(Gökçeada) adasını kendisine hediye ediyor. ...
2- Bu şunun için önemli, 'Bizans imparatoru Muhammed'im diye madalyon bastıran Fatih, ya durumun farkında, ya da bu durum hoşuna gidiyor ve Bizanslı olmayı içselleştiriyor.
Zaten İstanbul'da yaşayan 14.803 Türk aileyi Balkan köylerine sürgün edip, bu evlere el koyduğunu ve Avrupa'da sürünen Yahudileri getirip bu evlere yerleştirdiğini biliyoruz Osmanlı Tarihçilerinin babası Prof Dr Halil İnalcık ve öğrencisi Prof Dr İlber Ortaylı'nın TRT ve Habertürk TV programlarından biliyoruz, +++
Biz de herşeyi bildiğini sanan aklı evveller, Hunlar Türk değil, hatta Türk diye bir millet yok derken!
Macaristan Bilimler Akademisinde çalışan Macar Dilbilim ve Etnografya Akademisyeni, aynı zamanda Felsefe doktoru da olan Prof Dr Somfai Kara David; 10. ve 11. Yy larda Macarların adı Türk'tür diyor. Macar adı sonradan çıktı diyor.
Moğolların da temelde Türk olduğunu söyleyen Prof Kara David, Macarlar tarihi kayıtlarda Türk olarak geçiyor diyor.
Demek ki neymiş?
Atatürk'ün dediği gibi:
"Ey gafil; Tuna ezelden beri Türk diyarıdır? Türk adı da boy birliğinin adıdır."
Türk Tarih Tezi okullarımızda tekrar okutulsun dememiz bundan. ... Mankurtlaştırmayı bırakmalıyız. ... Türk'ü, Kıpçaklara, Karapapaklara, Brekisefal kafa çapına (yuvarlak kafaya) indirgeyen tarih profesörü de alıp bu bilgiyi bir yerine iliştirsin! ...
#yks2025
2- Almanya Türk Ocağında yapılan söyleşinin devamı linkte
3- Her yıl Ağustos ayında Macaristan'a gidiyoruz şu güzellikleri görmek için.
Umarım bir gün Türkiye'yi de Türkler yönetebilir ve Turan Kurultayları Türkiye'de de yapılır. ...
Balkan Harbi'nin hemen öncesiydi,
Osmanlı'nın Dışişleri Bakanı bir Ermeniydi.
Siyasi tercihlerinin öne çıkarılmasıyla birlikte, ordunun temel disiplini, eğitimi, emir ve komuta hiyerarşisi alt üst edilerek bugünkü gibi bozulmuştu...
Askerler subaylarını, subaylar da komutanlarını tanımamaya başlamışlardı.
1908'den Balkan Harbi başlangıcına kadar, orduya sadece iki sefer tatbikat yaptırılabilmişti...
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, Trakya ve Makedonya'daki askeri kuvvetimiz düşmanlarımızın iki katıydı.
Fakat ne oldu?
Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü dercesine, Rumeli'den tam 75.000 askeri birden terhis ettiler!
Ne zaman?
Seferberlik ilanından yaklaşık bir, bir buçuk ay önce!
Gerekçe?
Harp tehlikesinin olmayışı ve hasat zamanının yaklaşmış olması gibi, gafilce sebepler.
Terhisten önce, Osmanlı'nın barış zamanı kuvvetleri 280.000 kişiydi.
Daha önce de, siyasi sebeplerden dolayı, (görüntüde ise orduyu gençleştirmek adına); Rumeli'yi iyi bilen 1000 kadar tecrübeli subay zorla emekli edilmişti.
Bu terhis edilen 75.000 kişi öyle önemliydi ki; seferberliğin ilanından sonra zar zor toplanabilen seferberlik ordusunun 4'te 1'ine tekabül ediyordu!
Ordunun tecrübeli subaylarını emekli, usta askerlerini de terhis ettiler!
Sonuç?
Bütün Balkanları sadece üç ayda kaybettik!
Rumeli'deki beş asırlık Türk varlığı da böylece sona erdi.
Balkanlar mı? Hala daha kaynayan kazan!
Şimdi gelelim günümüze...
15 Temmuz kaotik darbe girişimi'nden sonra, orduda en büyük darbeyi komuta kademesi aldı!
Ordunun komuta yapısı, disiplini ve hiyerarşisi bozuldu! Silah arkadaşlığı ve güven tamamen bitti!
Bu olumsuz ortama dayanamayan birçok tecrübeli subay ve astsubay, emekli olarak ordudan ayrılmayı seçti.
Askeri okullar kapatıldı!
Askeri liseler ve sınıf okulları, bomboş vaziyette çürümeye terk edildi! Şu anda sınıf eğitimlerinin nasıl verildiği ise tam bir muamma!
Akıllara zarar bir karar alınarak, askeri sağlık sistemi kökünden kazındı!
Öyle ki, bugün Türk Ordusu'ndaki atların ve köpeklerin dahi kendi hekimleri (veterinerleri) varken, çarpışan mehmetçiklerin askeri hekimleri yoktur!
Ve Türk Ordusu, dünyada askeri sağlık sistemine sahip olmayan tek ordudur!
Çatışma sahalarından gelen bilgilere göre, ölümlerin önemli bir kısmı ne yazık ki kan kaybından olmaktadır!
Şimdiye kadar, nizami harplerde de önemli görevler üstlenen jandarma, organik olarak Silahlı Kuvvetlerden kopartıldı!
Deniz Kuvvetleri dışındaki kara ve hava ordularımız, çok uzun zamandır nizami bir harbe yönelik, büyük ve müşterek tatbikatlar yapmıyor! En son Vahdettin köşkündekine selam çaktılar hem de 29 Ekim 100. Yılda...
Harp Akademileri kapatıldı. Ordunun stratejisini belirleyen kurmaylık sistemi artık yok! Askerler mağarada metan gazıyla şehit oluyor! Tarihte görülmemiş ihmaller zinciri var!!
Ülkemizin en önemli harp sanayi tesislerinden biri olan Tank Palet Fabrikası yabancılara satıldı!
Hala Tank veya Uçak motoru yapamıyoruz, Mersin Nükleer santralde çalışan Ruslardan 10 bini ülkelerine geri döndü, Ruslar santraldeki hisselerini satılığa çıkarttı..
Irak'ın durumu ortada!
Suriye'deki işler her geçen gün daha kötüye gidiyor dedik dedik inanmadınız sonunda Suriye bölündü, İsrail'in kontrolünde kıytırıktan bir ülke oldu ve PKK/PYD 2. Devletini de Suriye'de kurdu, devlet oldular!
İsrail güneyimize girdi, ABD İsrail Yunanistan'a tüm çevremize iyice yerleşmeye devam ediyor! İran'a neler yaptıklarını gördük!
Bu kadar da değil....
(Devamı Var)
1+++Amerika son birkaç yıldır, Romanya'da ve daha da önemlisi Bulgaristan'da, Türk sınırına yakın bölgelerde askeri yığınak yapıyor!
Balkan Harbinde Rusya'nın oynamış olduğu yıkıcı ve kışkırtıcı rolü dikkate alırsak, Ruslara da çok güvenemeyiz. Eğer zayıf düşersek, Rusya'nın en büyük parçayı kendisi için koparmak isteyeceği kesindir!
Yunanistan? Her zamanki gibi pusuda, Kin kapısı kapalı hala... 300 küsür Pontus derneği kuran Yunan, 19 Mayıs 1919 tarihini soykırım tarihi ilan etti Atatürk'ü de soykırımcı!
Etrafında bu kadar çok düşmanı olan bir devlet, askeri kadrolarını bu kadar çok boşaltır mı? Şeriatçı askeri terfi ettirip, Atatürkçü Tegmenleri ihraç edip, Güneydoğu'da efsane olan komutanlarını Orduevinde yasaklı konuma sokar mı? Örneğin Osman Pamukoğlu..
Hani beka meselesi vardı?
Beka meselesi olan bir devlet, ordusunu bu kadar zayıflatır ve niteliksizleştirir mi?
Askeri sağlık sistemini kökünden kazır mı?
Akıl ve mantık, tabi ki "hayır" diyor.
O zaman ne yapmaya çalışıyorlar?⚔🦅⚓🇹🇷
(Not: Bu zinciri ilk olarak 29 Mayıs 2019'da paylaştım, hala bir şey değişmemesi ne acı!)
Ekli linkten Türk Tarih Kurumu sayfasından İsmet Görgülü'nün yazısını lütfen okuyunuz. ttk.gov.tr/belgelerle-tar…
2-Osmanlı Hariciyesinde Bir Ermeni Nazır:
Gabriyel Noradunkyan Efendi
Özet
19. yüzyıla gelindiğinde Osmanlı Devleti’nin çok uluslu yapısı, imparatorluğun bekası için en önemli sorunlardan birisini teşkil etmekteydi. Osmanlı devlet yönetiminin en üst tabakalarına kadar yükselen ve “Millet-i Sâdıka” olarak nitelenen Ermeniler içinde de devlete karşı isyan hareketleri görüldü.
Yaklaşık yarım asır Osmanlı Devleti’ne bürokrat ve bakan olarak hizmet eden Gabriyel Noradunkyan Efendi, bu hizmetleri neticesinde çok sayıda nişanla taltif edilmişti.
I. Dünya Savaşı öncesinde yurt dışına çıkan ve Fransa’ya yerleşen Noradunkyan Efendi, Osmanlı Devleti’nin parçalanmasını öngören Paris Barış Konferansı ile yeni Türk devletinin bağımsızlığının kabul edildiği Lozan Antlaşması’nda Ermeni heyeti içinde yer alıp, Osmanlı'nın parçalanıp Doğu Anadolu'da Ermenistan'ın kurulmasını savunmuştu.
Daha Ayasofya yokken, oranın HUN TOPRAĞI olduğuna dair VATİKAN BELGELERİNE bakalım:
Ayasofya’nın bulunduğu yer bile bir zamanlar HUN toprağı sayılıyordu. Hunlardan önce de İskit ve Ön Türkler'in. Bunu Vatikan arşivleri söylüyor. Ayasofya ortada yokken, temelinin Türklere ait olduğunu arşiv belgeleri söylemektedir.
1664 basım Papa Clemens imzalı iki cilt kalın kitap var Vatikan Arşivlerinde. Alessandro Sperelli’in gravürlerinde Sultan Ahmet’teki Mısır’dan gelen taş vardır ve ilk Bizans Kilisesi Aya İrini de açıkça görülür Nova Roma İstanbul’un geçiş adıdır ve Costantinapol yazar.
Resimde ayrıca Hun atlıları; 4 savaş atı ve 4 kımız sağılan kısrak vardır. Çadırda Göktürk harfleri vardır. Saptırılmış şekilde yani asıl Aya İrini eski pagan tapınağı üzerine yapılmıştır duvarın hemen yanı Hun otağıdır. Yani Hun toprağıdır.
Bu arşiv belgesi bize neyi anlatıyor; bugünkü Ayasofya temeli, toprağı, Vatikan arşivlerindeki belgelerde de "TurkuHunas" olarak geçmektedir.
Ve burası konsolosluk gibidir. Daha sonraki yıllarda 1. Ayasofya tahtadan yapılıp, yok olmuştur. Bugünkü Ayasofya çok sonra yapılmıştır. Nereye? Türk topraklarının üzerine… O günlerde her medeniyet, başka yapıların üzerine kendi yapılarını yaparlar. +++
1-Bugünkü Ayasofya daha ortada yokken, Ayasofya’nın bulunduğu yer Türk toprağıdır. Bunu da Vatikan arşivlerindeki belgeden öğreniyoruz. Hıristiyanlık açısından Ayasofya önemlidir algısı bilinçlidir. +++
2- Sonuçta #Ayasofya için kılıç hakkı denilebilir. Bu çalışmanın gayesi, bütün dünyaya bu mabedin Hıristiyan dünyasının malı gibi sunulmasını kanıtlarıyla ortadan kaldırıyor.
Bu safsata şimdiye kadar başarılı olmuştu ama artık bu belgelerden sonra bu algıda yıkılacaktır. Çünkü konjonktüre göre Hıristiyanlar bu algıyı da kullanıyorlar. Katolikler Ortodokslar'a karşı Ayasofya’yı cami olarak açın demekten çekinmiyorlar. Yani Katolikler Vatikan Ayasofya'nın Cami olmasını destekledi. Çünkü Ortadoklardan nefret ediyorlar.
Kısacası Ayasofya daha yokken arsası binlerce hektarlık alan Hun Türklerinindi. Dünya'da ahmak mı yok, İstanbul’u hala Konstantinapolis olarak görmek, öyle anılmasını isteyenler var. Bütün bunlar bize bir şey anlatıyor, İstanbul zaman zaman el değiştirse de Türklerle bağı hiçbir zaman kaybolmamıştır, yine eski SAHİBİNE kavuşmuştur. +++
ABD Ankara Büyükelçisi Barrak: Ulus devleti ve Atatürk'ü unutun, Türkiye için en iyi sistem Osmanlı Millet Sistemidir. Açıkça ne diyor? Türklerin devleti olmasa da olur diyor!
'Yeni Osmanlıcılık' Siyonist Projedir.
Dünya Siyonist Örgütünün Ortadoğu için Siyonist Plan. Yazarı: Oded Yinon.
Cengiz Özakıncı; "Şimdi bu plandan anlatacaklarımı izleyicilerimiz dinlerken gerçekleştimi, gerçekleşmedimi diye düşünerek izlesinler..."
1- Yıllardır anlatıyoruz yeni Osmanlıcılık Siyonist plandır diye 🔽
Osmanlıyı savunanlar Türk değildir diye. Türkiyeli değil Türk'üm 🇹🇷 🐺
Ne Mutlu Türk'üm Diyene 🇹🇷 🇹🇷🇹🇷
2-Yeni-Osmanlıcılık ABD'nin Ortadoğu'daki "Mayın Eşeği"'dir.
1982'de yazılan Rapor ne diyor?
İsrail'in güvenliği için Suriye'nin parçalanması zorunludur. Bunları yıllarca paylaştık mankurtlara anlatamadık maalesef! Sıra Türkiye'ye geldi ama! İsrail TV lerinde sıra Türkiye'de dediler.