HESler, bir ya da birden fazla nehrin suyunu baraj duvarının arkasında biriktirerek, sadece tribün döndürecek kadar suyun serbest bırakılması prensibi ile çalışır.
Nehirden beslenen tüm hayvanlar ölür, ağaçlar kurur. Dağ köylerinin tarım faaliyeti biter.
Bir büyük tribün döndürmek yerine, nehirlerin üzerine bu küçük tribünlerden onlarca konabilir. Totalde daha az para harcayarak, doğayı talan etmeden enerji elde edilebilir.
3.000 yıldır yapıldığı gibi...
Suyun seviyesi tribünleri çalıştırmayacak kadar azalırsa durur. Güneş var!
Yağmur yok. Baraj kapakları açılmadan önce "arabalarınızı yüksek bir yere park edin" diye anons yapılmış. Çoğu insan arabasının yanındayken sele kapılmış.
Yanlışı yalanla, yalanı başka bir yanlışla örtmeye çalışmanın sonu, zincirleme hatalar tamlaması ve toptan çöküş.
Her hatanın, tarihsel kökleri var. 21. yy'da kasabalı siyasal islam esnaflığı ve rant ekonomisi ile gidilebilecek yerin sonuna geldik. Yanarken boğulduk.
Türkiye'deki liberaller, sosyoloji ve ekonomi bilmiyor.
İmza: Bir dost.
İbrahim Kalın 2 yıl önce Almanya'daki bir programda Türkiye'de 6.5 milyon Suriyeliye bakıyoruz demişti. Doğumlar, yeni göçler ve Afganlar ile birlikte bu sayı 10 Milyon'a yaklaştı. 5 yıl içinde aynı şekilde devam ederse 20 milyon olacak.
Türkiye'de ekonomi yok. Örtük savaş var+
Bu kadar kısıtlı kaynakla 100 milyon kişilik bir fakirlikte el ele tutuşup "tanrım lütfen ırkçılık olmasın" demek işe yarayacaksa hep birlikte sevgi çemberleri yapalım.
Tutarlı bir sosyal adalet, hukuk, bilimsel eğitim olmadan AVRUPA'da ırkçılık olur,
1⃣Yarım bir tarihçi, biraz sosyoloji, siyasal tarih ve ekonomi okumuş 1bir yarı-aydın1 olarak, size 3 yılda Türkiye'de gerçekleşecekleri söyleyeyim de ahlaki&vicdani görevimi yapmış olayım.
Afgan mülteciler nedeniyle Türkiye'de büyük bir ANOMİ fırtınası hasıl olacak. ++