Grup Yorum şu ana kadar 2'si karma olmak üzere 24 albüm çıkardı. İki farklı baskısı olan 3 kaset de dahil olmak üzere tamamının kartonetlerini bu zincirde paylaşacağım.
Sıyrılıp Gelen (1987) hakkında daha önce bir zincir yapmıştım. O zincirde 2 farklı baskısının da kartonetine ulaşabilirsiniz.
Haziranda Ölmek Zor - Berivan 1988'de ve tek türkü albümleri olan Türkülerle 1989'da çıktı. Grup Yorum sonraki yıllarda bir türkü albümü daha çıkarmayı planladıysa da politik gündem başka bir şeyi zorunlu kıldığı için bu albüm çıkmadı.
Grubun kurucu kadrosundan kalan tek kişi olan Metin Kahraman'ın yer aldığı son albüm Cemo - Gün Gelir 1989'da, Gel ki Şafaklar Tutuşsun ise 1990'da çıktı. Kapakta yer alan "Hapishane Şarkıcıları" kupürleri, Cemo'nun hapishanede bestelenmiş olmasından ileri geliyor.
Grup Yorum 1991'de Yürek Çağrısı'nı çıkardıktan sonra aynı yıl ilk karma albümü Dünden Yarına'yı yayınladı.
Cesaret 1992'de, Hiç Durmadan ise 1993'te çıktı.
1994'te albüm çıkarmayan Grup Yorum 1995'te İleri'yi yayınladı. Albümde 3 şarkıyı Efkan Şeşen seslendirmesine rağmen Yorum kadrosunda adı geçmiyor.
Geliyoruz 1996 çıkışlı. Bu albümde de Hilmi Yarayıcı 4 şarkının solisti ancak kartonetteki grup kadrosunda değil.
1997'de yayınlanan Marşlarımız, 18 adet marşın yer aldığı ve geniş kitlelere ulaşmış başka bir Grup Yorum albümüydü.
1998'de çıkan Boran Fırtınası 1996'daki ölüm oruçları direnişinin anısına yapılmış bir albümdü. Kartonetteki bir fotoğraf nedeniyle ilk baskısı sakıncalı bulunan albüm daha sonra Destan adıyla tekrar basıldı.
Bu da Destan albümünün kartoneti.
Kucaklaşma, Grup Yorum'un 1999'da çıkan entrümantal albümü. Bu albümde yer alan ezgiler bir ara izinsiz bir şekilde haber bültenlerinde vs. fon müziği olarak kullanılırdı.
Grup Yorum'un diğer karma albümü de 15. yıl için özel olarak çıkan Seçmeler albümüydü. 2 kaset halinde çıkan bu albümde bazı şarkılar yeniden düzenlenerek çalınmıştı. Çıkış yılı 2000.
Bu da 2. kasetin kartoneti:
2001'de çıkan Eylül ve 2003'te çıkan Biz Varız, Yorum'un iki single albümü. Biz Varız, ABD'nin Irak işgali günlerinde çıkmıştı ve içinde Tuncel Kurtiz'in okuduğu Geçit Yok adlı bir şiir var.
2001 yılında çıkan Feda albümü de 17 Ağustos depremi, 2000 yılındaki ölüm oruçları ve 19 Aralık katliamının ertesinde yayınlanmıştı.
Yürüyüş albümü de 2003 yılında çıkan diğer Yorum albümüydü.
Genelde her yıl bir albüm çıkaran Grup Yorum bundan sonra biraz daha seyrek albüm yapmaya başladı. Yıldızlar Kuşandık albümü 2006 çıkışlıdır.
2008 yılında çıkan Başeğmeden albümü Yorum'un kaset baskısı olan son albümüydü.
Sıyrılıp Gelen ve Berivan albümlerinin bir de Cem Müzik baskıları var ve Berivan'ın kapağında ufak bir farklılık var. Biri Ruhi Su için yapılan 3 CD albümden sonra ilk 2 albümün plak baskıları da çıktı ve muhtemelen devamı gelecek.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Politik müzik tarihinde İstanbul’un ayrı bir yeri var. Doğrudan bu şehirden ya da şehirle özdeşleşmiş bir olaydan bahseden birçok şarkı bestelendi. Ben de bu şarkılardan bir derleme yaptım.
İlki, sözleri Vedat Türkali’ye ait bir Grup Baran bestesi: Bekle Bizi İstanbul.
Yenigün Müzik Topluluğu’nun daha çok “Yıldızları Bastı Yaralarına” diye bilinen şarkısının asıl adı İstanbul’dur. Şarkının sözlerinde de İstanbul’dan, politik mücadelenin öznesiymiş gibi bahsedilir.
Bazı türkülerde de İstanbul'dan, hayal kırıklığına uğratan bir yer olarak bahsediliyor. Ruhi Su'nun söylediği Bu Nasıl İstanbul böyle bir türkü ancak sonu ümitvar sözlerle bitiyor.
Zülfü Livaneli'nin "İnce Memed Türküsü" albümü, daha önce Livaneli'nin kendisi tarafından bile paylaşılmamış bir albümdü.
Bir takipçi arkadaş, geçtiğimiz aylarda yüklediğim albümün daha kaliteli bir kaydını gönderdiği için eskisini silip tekrar yükledim. youtube.com/playlist?list=…
Bu albümde birkaç şarkıdan ayrıca bahsetmek istiyorum. Daha çok "Sus Söyleme" şarkısıyla özdeşleşen melodi, Livaneli tarafından önce Bertolt Brecht'in Sürgün adlı şiiri için kullanılmış ve albümde öyle yer almış:
"Selam Olsun" şarkısıyla bildiğimiz melodinin ilk kullanılışı ise bu albümde "Seher Vakti" adlı şarkıyla olmuş. Sözler ise Pir Sultan Abdal'a ait.
Arkadaşlar bir süredir internet üzerinde bulunmayan albümleri kasetten dijitale aktarıyorum. Bunların sayısı da bayağı arttı. Unutulmaması için YouTube linklerini bu zincirde paylaşacağım. İyi dinlemeler.
İrfan, Adalılar'ın ilk albümüydü. Bu kaset, şarkıları önce yasaklandığı için sonradan mahkeme kararı ile çıkabildi.
https://t.co/WnQLb9STTlyoutube.com/playlist?list=…
Bu kaset Sivas Katliamı anısına çıkan karma bir kaset. Kızılırmak ve Emekçi'nin söyledikleri hariç şarkıların tamamı Kürtçe.
https://t.co/7xXwFPlECpyoutube.com/playlist?list=…
Tweette bahsedilen "Güneş Topla Benim İçin" albümünün kartoneti ve #MikisTheodorakis'in notu... Bu büyük müzik ve eylem adamının kim olduğunu, dostu Zülfü Livaneli anlatmış. Tüm insanlığın başı sağolsun.
Bu kassetten başka Theodorakis'in ülkemizde bıraktığı iki izin daha kaseti var. Birisi kendi turnesinde verdiği konserin kaydıyken diğeri de yine Zülfü Livaneli ile verdiği 1997'deki konserin kaydı.
Yeni Türkü 1979’da ilk albümü Buğdayın Türküsü’nü çıkardı. Çıktıktan kısa bir süre sonra yasaklanıp toplatıldığı için bulunup dinlenmesi zorlaşsa da, aradan 42 yıl geçmesine rağmen unutulmadı. Pablo Neruda'nın dizeleriyle: Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde.
Yeni Türkü 1978’de Ankara’da Selim Atakan, Zerrin Atakan ve Derya Köroğlu’nun bir araya gelmesiyle kuruldu. Bir araya geldiklerinde henüz bir adları yoktu. Politik mücadelede halkın yanında saf tutarak devrimci bir müzik yapma amacındaydılar.
Grubun adını, geleneksel halk şiirinin güncel üslupla yeniden yazıldığı akımına “Yeni Türkü” diyen ve bu isimle bir de gazete çıkaran şair Yaşar Miraç verdi. O sıralar, aynı zamanda arkadaşları olan Yaşar Miraç’ın bu şiirlerini besteleyen grup üyeleri de bu ismi benimsedi.
Zülfü Livaneli 70’lerde başlayan sanat hayatına onlarca albüm, film, film müziği ve kitap sığdırdı. Özellikle besteleriyle milyonlara mâl oldu ve dünyaya açıldı. Yaşar Kemal’in deyişiyle söyleyecek olursak “Büyük ustaların geçtiği kapıdan geçti”.
Zülfü Livaneli’nin bu fotoğrafta görünenden daha fazla albümü ve plağı var. Ayrıca sayısız da korsan olarak basılmış kaseti bulunuyor. Elimdeki kasetlerin kartonetlerini ayrı bir zincirde paylaşacağım.
Zülfü Livaneli ilkokulu bitirince, babası söz verdiği bisikleti almak ister. Ama ciddi bir bisiklet kazası görünce vazgeçer ve bir saz hediye eder. Radyodan dinlediği usulle saz çalarken bir gün Mecitözü’nde bir aleviden dede perdesini öğrenir ve ona uygun bir saz aramaya başlar.