Şimdiye kadar duyduğum-izlediğim en güzel #9Eylül mesajıdır..
Bu Türkçü ve Atatürkçü kardeşimize helal olsun.
"Keşke yunan galip geleydi!" diyen cahil fesli tayfası yerine, bu ruh bizi sarıp, sarmalayıp yönetsin artık . . .
1-DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN İZMİR ❤️🇹🇷
Biz yine ilerliyorduk.
İzmir sokaklarına girdik.
Birinci kordona çıktık.
Kordonda silahlı yüzlerce düşman subayı ve askeri ile karşılaştık.
Tereddüde yer yoktu. ''Kılıç çeeek!''. ''Dört nala!'' komutunu verdim.
Rüzgar gibi geçiyorduk...
2-Karantina binasının önüne vardığımız zaman üzerime bir bomba atıldı. Bindiğim atın karnı parçalandı. Ben de yüzümden ve omzumdan yaralanmıştım. Üstüm başım kan içinde kalmıştı. Önem vermedim.
Yine: ''İleri..'' diye seslendim. Ölsem de ne gam! İzmir'i kurtarmıştık ya,
3- İzmir'e girmiştik ya... Bu şerefin öncüleri biz olmuştuk ya..
Nihayet hükümet konağına geldik. İçeriye girdik... Hemen balkona koştum.
Halk hükümet konağının önünde toplanmıştı.
Hala asılı duran Yunan bayrağını derhal indirdim,
4-Halkımızın öpe öpe getirdiği şanlı bayrağımızı aldım, önce öptüm, öptüm, öptüm...
Yüzümdeki kanlar ve gözyaşlarım ayyıldıza bulaşmıştı...
Sonra O'nu hükümet konağına, Yunan bayrağının yerine çektim.
5-Artık, hiçbirimiz gözyaşlarımızı tutamıyorduk. Dünyanın en şanslı ve en mesut insanı bendim...
Yüzbaşı Şerafettin
9 EYLÜL İZMİR'İN KURTULUŞU KUTLU OLSUN!
6-Yüzbaşı Şerafettin ve silah arkadaşları, o bayrağı dikerek tarihe adlarını yazdılar.
Ruhları Şad Olsun.
8-Keşke Yunan Galip gelseydi diyen hainlere prim verenler; İzmir'de Aydın da Efeste...vb yerlerde yunan askerinin yaktığı, öldürdüğü şu masum garip Anadolu köylüsünün hakkını ödeyebilir mi?
9-"Keşke yunan galip gelseydi" diyen "kefereye" izletmek lazım yunanlıların yakıp yıktığı bu camileri..
10-İşgalci yunan ordusunun 5/42.Evzon Tümeni komutanı Nikolaos Plastiras: “Su soğuk ama girince alışıyorsun”
--Amerikalı gazeteci:
Niye değiştirdiniz milletin alfabesini diye soruyor Atatürk'e.
--Atatürk'ün cevabı:
Hayır milletin değil, 10 bin kişinin alfabesini değiştirdim. Doğru alfabeyle de millete de okuma yazmayı öğrettim.
1-Tarih boyunca Türkçe'nin kaydedildiği alfabeler 18 tanedir.
(Dilbilimci Prof Dr Ahmet Buran hocadan alınmıştır) @AhmetBURAN4
@AhmetBURAN4 2-Yıllarca aklımızla alay edercesine bir gecede alfabe değişti de dedemizin mezar taşını okuyamıyorum dedi malum zırtolar, kütüphaneye gidipte hiç bir şey okuyamıyorum dedi aynı zırtolar! Peki bunlar Osmanlı'da alfabe tartışmalarını? Bal gibi biliyorlar.. altayli.net/osmanlida-alfa…
MHP Ankara eski il yönetim kurulu üyesi Mehmet Sakarya’nın kaleminden..!!!
BİZ UYUDUK…!?
ABD 2002 yılında ülkemizi işgal ettirdi. Kime mi..!?
T.C. kimliği taşıyan, fakat aslında fanatik Türk düşmanı olan mollalara..!?
Hafızanızla zaman tüneline girin, Yaşadıklarımızı bir film gibi seyredin! Hafızın şiir okuması ve göstermelik kodese aldırılması… Ahmet Özer ...
1- Mağdura bu millet bayılır… ABD yani CIA bizi bizden iyi tanır…
Ben o sırada MHP Ankara İl yönetimindeydim. Bahçeli ani kararla istifa ettirildi, Hükümet yıktırıldı. İstifa haberi geldiğinde, İl yönetimi toplantıdayız, Dedim ki,
“Herkes intihar edebilir, Genel başkanımız da siyaseten intihar etmiştir, yalnız partiyi de peşinden sürüklemiş, onu da öldürmüştür”
2- Başkan Yaşar Yıldırım kireç gibi oldu.
“Abi ipimizi çekiyorsun” dedi…
“Başkan” dedim “benim ipim yok, 1966 yılından beri bu hareketin içindeyim.Her düşündüğümü söylerim… Rahmetli Başbuğumun döneminde de böyleydim”
Dediğim çıktı, Bahçeli’nin İsifasıyla hükümet yıkıldı, seçime gidildi… MHP barajın altında kaldı… Arapçı, daha doğrusu ABD’nin adamları kazandı… ABD, FETÖ, CIA, Yerli işbirlikçileri elele verdi, önce askeriyeyi çökerttiler…
Türkiye'de neden hiç kimse;
Saka Torunuyuz, Hun Torunuyuz, Göktürk torunuyuz
Uygur torununuyuz,
Avar, Hazar, Kıpcak torunuyuz demiyor da
sadece Osmanlı torunuyuz diyor?
Yani mesele Türklük ise Sakalar/İskitler, Partlar, Hunlar'dan başla saymaya.
Yok eğer mesele hükümdarlık ise Uygurlar hükümdarlığın
kralı yaptı...
Herkes neden sadece Fatih'in, Selim'in torunu oluyor..??
Neden hiç kimse, Targıtay'ın, Alper Tunga'nın, Tomris Hanin, Kabaç Han'ın, Teoman Han'ın. Mete Han'ın. Atilla'nın. Kürşat'ın. Gültikin'in Bilge Tekin'in Osman Batur'un. Şeyh Şamil'in torunuyum demiyor...
Osmanlı'dan başka devlet mi bilmiyorlar yoksa..??
2-Bu Osmanlı torunuyum diyenler arasında İlk Turan İmparatorluğunu bilen var mı? Ya da
Kavimler göçü sonrası Avrupa'da kurulan ilk Türk devletini bilen var mı..??
Balamir Kağan'ı tanıyan var mı aranızda eyyy Türkçü geçinen Osmanlıcılar..
Yani mesele tarihe sahip çıkmaksa İskitleri, Asya ile, Avrupa Hunları, Ak Hunları, Doğu Anadolu ve İran'da kurulan ve tam 652 sene hüküm süren KaraHunlar Devletini bilen var mı?
Daha geriye gidersek yine Doğu Anadolu bölgesinde 4 bin yıl önceden var olan Ön Türk Devleti Türki Krallığını bileniniz var mı? Hattileri, Turukkuları,
Veya Samsun'daki İskitleri, yine Doğu Roma-Bizanstan 1500 yıl önceki İstanbul'daki Oy Bil devletini, ön Türkçe adı Astan Bulin (Bolig) şehrini, Atatürk neden Konstantinopolis'ten İstanbul'a çevirdiğini biliyor musunuz? ... Beşiktaş Metro kazılarında ortaya çıkan Kurganlar ve altınların sahipleri Rum Yunan Ermeni değil Ön Türklerdir. Kamlık İnancı'nın Atalar Kültü inancı gereği Altınlar , Elbiseler, Giysiler, Kılıç, At veya Eşleriyle birlikte gömülüyordı ve bu inanç sadece eski Türklerde vardı.
Yani Neden sadece Osmanlı..?? Saltanat ile yönetildiği için mi..??
Avarları, Hazarları tanıyan var mı aranızda.??
Hazar Türk devleti bugünkü Rusya'dan daha büyüktü..
Belki adını bile duymadınız.. Niye ille de Osmanlı..
Harfleri Arapçayı Farsçayi anımsatıyor diye mi..??
3-Sizin Türklükle, Tarihle ilginiz yok..
Sizin, yobazlıkla ilginiz var..
Geri kalmışlıkla, Sizi yönetenleri şatafatlı hayatlarıyla,
Yalakalıkla ilginiz var...
Mesela tarihe sahip çıkmaksa Osmanlı'dan daha büyük devletlerde var tarihimizde...hemde gerçekten Türk'e hizmet eden devletler...
Oğuzlar, Türgişler, Karluklar...
Neden hiç Karahanlı, Kıpçak, Gazne, Selçuklu torunuyuz diyen yok..
Memluk(Kölemen) Türk devletini "Devletü't Türkiyye" adını duyan var mı aranıza..??
Ya İhşidleri, Eyyübileri, Tulunoğlu Türk Devletlerini bilen var mı aranızda? Ya da bunların hikayelerini bilen..??
Siz sadece takke, cübbe, sakal seviyorsunuz..
Bu yüzden Osmanlı torunuyuz diyorsunuz..
Tarihte övünülecek çok daha büyük devletler çok daha büyük kahramanlar varken neden sadece Osmanlı..??
Siz dinciligi seviyorsunuz.. Dine bağlı gericiliği seviyorsunuz.. Pedofili seviyorsunuz! Bu yüzden sadece Osmanlı'yı biliyorsunuz..
İskitlerden, Partlardan, Hattilerden, Subarlardan Ak veya Kara Hunlardan, Avarlardan, Etrüsklerden haberiniz yok..
Bir tek Osmanlı biliyorsun ama onu da yanlış biliyorsun..
Hadi tanışın gerçek Osmanlıyla bari...
1-Osmanlı Türk Devleti ise Neden Türklerin Bundan Haberi Yoktur!?
15 Ekim 2024
Osmanlı Devleti Türk Devleti ise:
1. Neden Osmanlı’da Müslüman Türkler fakir, gayrimüslimler zengindir? Yunan Ord. Prof. Dr. Dimitri Kitsikis: “Batılılar bizi kışkırtana kadar Osmanlı’yı, Ermeniler, biz (Yunanlılar) ve diğer devşirmeler yönetiyordu.” x.com/Saka_larr/stat…
2. Neden Anadolu’daki Türkler İstanbul’a (o zamanki adıyla Konstantinopolis) gitmek için bulunduğu şehrin eşrafından, ağasından, beyinden, borcu olmadığına ve geri döneceğine dair iki kefilli muhtesip vizesi istenirken, bu vize Yunandan, Ermeniden, Yahudiden ve diğer gayrimüslimlerden istenmezdi?
2- 3-Neden Boğaz’ın iki yakasındaki yalılarda, köşklerde, Marmara Denizi’nin çevresindeki yalılarda, köşklerde bir tane Müslüman Türk yaşamıyordu?
4. Neden Osmanlı Bankası dahil 12 bankanın sahipleri Yunan, Ermeni vb. iken Türkler bankada işçi olarak bile çalışamıyordu? Duruma istisnai bir tepki olarak Ziya Paşa Ziraat Bankası‘nı (Memleket Sandıkları) kurmuş, sonra da Ziya Paşa Taif’e (Arabistan’da) sürgün edilip zindanda boğdurulmuştu!
5. Neden Anadolu’da doktor, eczacı, hatta köy bakkalları bile Yunan veya Ermeniydi?
6. Neden Türkler 10 yıl, hatta 15 yıl askerlik yaparken, Osmanlı vatandaşı Yunan ve Ermeniler askerlikten muaf tutulmuştu? Bu durumun ticaret, sanat ve her türlü faaliyetten Türklerin dışlanmasına yol açtığı bilindiği halde sürdürülmüştür!?
7. Neden Osmanlı’da Tanzimat aydınları, “Bu alfabe bizi cahil bıraktı, Latin alfabesine geçelim,” diye İlbasan kongreleri düzenliyorlardı?
Zaten tapu daireleri, telgraf ve saraydaki bazı yazışmalar ve mektuplar Latin alfabesiyle yapılıyor, örneğin 1795 tarihinde Hatice Sultan’ın mimar sevgilisine yazdığı mektup Latin alfabesiyledir. (Resmi ekte)
Durum böyle iken, Anadolu’daki Türkmen-Oğuzlara, Müslüman Türklere neden Arap ve Fars harfli uyduruk Osmanlıca dayatılmıştır?
Jandarma görmesin diye Kuran-ı Kerim’leri tarlalara saklardık...
Atatürk döneminde jandarmalar köy köy gezip kimlerin Kur’an okuduğunu kontrol ediyor ve “Sen misin din dersi veren?” diyerek hocaları alıp götürüyormuş.
Tamamen hayal ürünü olan bu anlatıyı belgelerle çürütelim ve Atatürk döneminde dini kitapların okutulmasından bahsedelim. Lütfen sonuna kadar dikkatle okuyun.
Birazdan belgeleriyle göreceğiniz üzere Atatürk, Kuran-ı Kerim'i ve din kitaplarını yasaklamak bir tarafa, hem askerler için hem köylüler için ayrı ayrı din kitabı hazırlatmıştır. Köylerde her evde mutlaka bir Kur’an-ı Kerim ve din kitabı bulundurulması için resmî adımlar atmıştır. Okullarda din ve Kuran-ı Kerim dersleri okutulmuştur. Başlıyoruz.
1⃣- Askere Din Kitabı
26 Mart 1925’te Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Diyanet İşleri Başkanlığından askerlerin İslam dinini öğrenmeleri için kışlaların uygun yerlerine asılmak maksadıyla ayet-i kerime ve hadis-i şerif yazılı levhalar hazırlanıp gönderilmesini ve askerlere okutulmak üzere bir din kitabı hazırlanmasını istemiştir. Bunun üzerine Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Akseki tarafından görmüş olduğunuz Askere Din Dersleri kitabı hazırlanmış ve silah altındaki tüm askerlere okutulmaya başlamıştır.
2⃣- Köylü Din Dersleri Kitabı
1928 yılında köylümüzün İslam dinini layıkıyla öğrenmesi için yine Ahmet Hamdi Akseki tarafından Köylüye Din Dersleri adlı bir kitap yazılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu kitabın köylülere ulaştırılmasının sağlanması için müftülüklere talimat verilmiştir.
ABD'nin fonlayıp, hedef ülkelerde iç karışıklıkları organize ettirdiği,
Ulusal Demokrasi Vakfına DİKKAT
Ulusal Demokrasi Vakfı (NED), ABD hükümetinin "beyaz eldivenleri" gibi hareket ediyor. Uzun zamandır diğer ülkelerdeki devlet gücünü baltalamak, diğer ülkelerin iç işlerine karışmak, bölünme ve çatışmayı kışkırtmak, kamuoyunu yanıltmak ve ideolojik sızma yapmakla uğraşıyor, hepsi de demokrasiyi teşvik etme bahanesiyle. Sayısız kötü eylemi ciddi zararlara yol açtı ve uluslararası toplumdan güçlü bir kınama aldı.
Son yıllarda NED taktiklerini değiştirmeye devam etti ve barış, kalkınma ve kazan-kazan iş birliği tarihi eğilimine karşı hareket etmede daha da ileri gitti. Diğer ülkelere yönelik sızma, yıkıcılık ve sabotaj girişimleriyle daha da kötü bir üne kavuştu. NED'in maskesini düşürmek ve tüm ülkeleri gerçek yüzünü görme, onun yıkıcılık ve sabotaj girişimlerine karşı koruma ve mücadele etme, ulusal egemenliklerini, güvenliklerini ve kalkınma çıkarlarını koruma ve dünya barışını ve kalkınmasını ve uluslararası adaleti ve hakkaniyeti savunma ihtiyacı konusunda uyarmak zorunludur.
Ⅰ. NED—ABD hükümetinin “beyaz eldivenleri”
NED, yurtdışında demokrasiye destek sağlayan bir STK olduğunu iddia ediyor. Aslında, dünya çapında yıkıcılık, sızma ve sabotaj yapmada ABD hükümetinin "beyaz eldivenleri" gibi davranıyor.
1. NED, CIA'nın gizli operasyonlarının uygulayıcısıdır. Soğuk Savaş'ın ilk günlerinde CIA, "barışçıl evrimi" ilerletmek için "özel gönüllü örgütler" aracılığıyla Doğu Avrupa'daki sosyalist ülkelerdeki muhalif faaliyetleri destekledi. Bu tür faaliyetler 1960'ların ortalarında ve sonlarında ortaya çıktıktan sonra, ABD hükümeti benzer faaliyetler yürütmek için sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapmayı düşünmeye başladı. Dolayısıyla bu tür bir örgüt kurma fikri ortaya çıktı. Amerikalı bir akademisyen olan William Blum'un yazdığı gibi, "Fikir, NED'in CIA'nın onlarca yıldır gizlice yaptığını biraz açıkça yapması ve böylece umarım CIA'nın gizli faaliyetleriyle ilişkilendirilen damgayı ortadan kaldırmasıydı." Ⅰ
2. NED, ABD hükümetinin himayesinde kuruldu. 1981'de göreve geldikten sonra Başkan Ronald Reagan, "Proje Demokrasi"sini yurtdışında tanıtmayı amaçladı ve "yurtdışındaki demokratik hareketleri" açıkça desteklemek için hükümet tarafından finanse edilen ve özel olarak işletilen bir vakıf önerdi. 1983'te kurulan NED'in amaçlarından biri, hem ABD ulusal çıkarlarının geniş endişeleriyle hem de NED tarafından finanse edilen programlarla desteklenen diğer ülkelerdeki demokratik grupların özel gereksinimleriyle tutarlı bir şekilde demokratik gelişimin kurulmasını ve büyümesini teşvik etmektir.
3. NED, ABD hükümeti tarafından finanse edilmektedir. 22 Kasım 1983'te ABD Kongresi, NED'in amaçlarını yineleyen ve kongre ödenekleri, hükümet tarafından mali denetim ve Kongre ve Başkana rapor verme zorunluluğu gibi konuları açıklığa kavuşturan NED Yasasını geçirdi. NED'in kurulduğu 1983 yılında Kongre, NED'e 18 milyon ABD doları sağladı. Son 40 yılı aşkın süredir, kongre ödeneklerinin hacmi genel olarak artmaya devam etti. 'dan alınan verilere göre, NED 2023 mali yılında 315 milyon ABD doları tutarında ödenek aldı. Carnegie Endowment for International Peace'in bir raporunun ortaya koyduğu gibi, "NED'in fonlarının neredeyse tamamı ABD Kongresi'nden geliyor." II
4. NED programları ABD Dışişleri Bakanlığı ve yurtdışındaki büyükelçiliklerin rehberliğinde yürütülür. NED için yetki veren mevzuatın gerektirdiği gibi, NED dış politika rehberliği almak için program planları konusunda Dışişleri Bakanlığı'na danışmalıdır. USAID'in "ABD Hükümeti Tarafından Finanse Edilen Demokrasi Tanıtım Programları" raporuna göre, NED programatik konularda Dışişleri Bakanlığı, Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma Bürosu, USIA ve yurtdışındaki ABD büyükelçilikleriyle sürekli olarak istişarelerde bulunmaktadır.
5. NED, ABD hükümetine çalışmaları hakkında rapor verir ve +++USAspending.gov
1-+++ hükümet tarafından yapılan denetim ve gözetimi kabul eder. NED Yasası'na göre, NED her yılın 31 Aralık tarihinden geç olmamak üzere önceki mali yıl için Başkana yıllık bir rapor sunacaktır. Rapor, NED'in operasyonlarını, faaliyetlerini ve başarılarını içermelidir. NED'in denetimi, ABD Hükümeti Genel Muhasebe Ofisi tarafından yıllık olarak gerçekleştirilir. Her denetimin bir raporu Kongre'ye sunulacak ve her raporun bir kopyası Başkana sunulacaktır.
6. ABD hükümeti, NED tarafından finanse edilen tüm programlara ilişkin bilgilere erişebilir. NED Yasası'na göre, NED veya yetkili temsilcilerinden herhangi biri, NED aracılığıyla sağlanan yardıma ilişkin alıcının tüm defterlerine, belgelerine, evraklarına ve kayıtlarına erişebilir. ABD Sayıştay Başkanı veya yetkili temsilcilerinden herhangi biri de bunlara erişebilir.
7. NED'in yetkisi ABD hükümeti tarafından onaylanmıştır. Eski bir CIA görevlisi olan Philip Agee, 1995'te bir TV programında, "Günümüzde, sadece CIA'in perde arkasında dolaşıp süreci gizlice manipüle etmeye çalışması yerine, buraya para ve oraya talimatlar ve benzeri şeyler yerleştirmek yerine, artık bir yandaşları var, o da bu Ulusal Demokrasi Vakfı, NED." Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Kim Holmes, "Ulusal Demokrasi Vakfı: Geleceğe Akıllıca Bir Yatırım" başlıklı bir raporda, "NED'i finanse etmek akıllıca bir yatırımdır çünkü dost demokratlara yardım etmek, düşman diktatörlüklere karşı savunmaktan çok daha ucuzdur." diyor.
II. Diğer ülkelerde devlet gücünü devirmek için renkli devrimleri kışkırtmak
1. İran hükümetini devirmeye teşebbüs. Eylül 2022'de İran'da başörtüsü kurallarına karşı protestolar patlak verdi. Voice of America Farsça Servisi muhabiri Masih Alinejad, kamuoyunu kışkırtmak için doğrulanmamış bilgi ve fotoğraf grupları yayınladı. Lübnanlı bir haber kanalı olan Al Mayadeen'e göre, Masih Alinejad 2015-2022 yılları arasında NED ve diğer bazı Amerikan kurumlarından 628.000 ABD doları fon aldı. Iran Daily, İran Devrim Muhafızları'ndan alınan bir belgeye atıfta bulunarak, NED'in başörtüsü protestoları sırasında Masih Alinejad ile olan bağlarını kullanarak İran'ın içişlerine müdahale ettiğini söyledi. Bu arada NED, İran İnsan Hakları Merkezi'ni (CHRI) ve İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı'nı (HRANA) sahte haber üretmelerinde destekledi ve muhaliflerin karalama kampanyaları düzenlemek için hükümet karşıtı örgütler ve medya kuruluşlarıyla çalışmasını destekledi. NED, İran'da insan hakları hareketi aracılığıyla bir rejim değişikliği çağrısında bulunmak için Journal of Democracy'de düzenli olarak yorumlar yayınladı . NED, İran medyası tarafından "Demokrasi İçin Ulusal Düşman" ve "NED Truva Atı" olarak adlandırılıyor, İran'da düzeni bozuyor ve huzursuzluk yaratıyor.
2. Arap ülkelerine sızmak için çeşitli taktikler kullanmak. Arap Baharı'nın başlangıcından bu yana NED, renkli devrimleri kışkırtmak amacıyla sosyal medya platformlarını kapsamlı bir şekilde kullandı ve multimedya içerik yayınlamak ve çevrimiçi eğitim sağlamak için STK'lara fon sağladı. NED ayrıca bölgede demokratik geçiş için bir yetenek rezerv programı yürüttü, sürgündeki "demokrasi destekçilerine", "insan hakları aktivistlerine" ve "muhaliflere" yardım etmek için STK'lara fon sağladı, yerel sendikaları kapasite oluşturmayı güçlendirmeye teşvik etti ve çeşitli ülkelerde "anayasal reformlar" planlamak için akademisyenleri ve aktivistleri destekledi.
3. Ukrayna'nın "renkli devriminde" rol oynamak. 2004 Turuncu Devrimi sırasında, NED Ukrayna muhalefetine 65 milyon ABD doları sağladı. 2007 ile 2015 yılları arasında, NED Ukrayna STK'larını desteklemek ve "sivil katılımı" teşvik etmek için 30 milyon ABD dolarından fazla ayırdı. 2013-2014 Euromaidan sırasında, NED kışkırtıcı bilgileri yaymak için Kitle İletişim Enstitüsü'nü finanse etti. NED ayrıca dezenformasyon yaymak, Ukrayna'daki etnik gerginlikleri artırmak ve doğu Ukrayna'da etnik düşmanlığı kışkırtmak için +++
2-+++ Facebook, X (eski adıyla Twitter) ve Instagram gibi sosyal medya platformlarının kullanımına on milyonlarca dolar harcadı.
4. DPRK hükümetini devirmeye teşebbüs etmek. Temmuz 2002'de NED Başkanı Carl Gershman, NED'in Kongre ile birlikte bir dizi STK aracılığıyla faaliyetler yürütmek ve DPRK sistemini baltalamak amacıyla kamuoyunu DPRK'ye yönlendirmek için çalıştığını medyaya söyledi. Temmuz 2021'de Gershman, NED tarafından finanse edilen insan hakları programları sayesinde "[DPRK'deki] totaliter sistemin aşınmaya başladığını ve bunun sonunda sistemin çözülmesine yol açacağını" medyaya söyledi.
Ⅲ. Diğer ülkelerin içişlerine karışmak için her türlü unsurla işbirliği yapmak
1. Hedef ülkelerde ABD yanlısı güçlerin yetiştirilmesi
◆2021 Yıllık Raporuna göre NED, Arap ülkelerinde ABD yanlısı medya kuruluşlarını desteklemiş, “demokrasi aktivistleri” yetiştirmiş ve “demokrasi ve özgürlük” gruplarını finanse etmiştir.
◆Mayıs 2021'de NED Başkanı Carl Gershman, Rusya'ya girişi yasak olmasına rağmen NED'in Rusya'daki çok sayıda örgütün faaliyetlerini finanse ettiğini ve Devlet Duması, başkanlık ve yerel seçimler gibi önemli siyasi dönüm noktalarında Rus hükümetine karşı mücadelelerinde sürgündeki Rus muhalif isimleri desteklediğini söyledi.
◆NED uzun zamandır Avrupa'ya sızıyor ve AB yetkililerini kendi bünyesine katıyor. AB kurumları içinde transatlantikçilik için ses teşvik ederken, stratejik özerklik için sesi bastırıyor ve kamuoyunu ABD lehine çevirmek için Avrupa'da "bağımsız medya" finanse ediyor.
◆ Meksika'yı sızma için önemli bir hedef ülke olarak gören NED, Meksika Yolsuzluk ve Cezasızlığa Karşı (MCCI) ve Meksika Rekabet Enstitüsü (IMCO) gibi örgütleri destekledi ve Meksika'daki elektrik reformunu engelledi. 2021'de Meksika hükümeti, ABD hükümetine NED'in Meksika'daki hükümet karşıtı örgütlere fon sağlamasını "müdahalecilik eylemi" ve "darbeyi teşvik etme" olarak kınayan bir not gönderdi.
◆ 2017'den beri NED, 54 Küba karşıtı örgütü finanse etti. Hükümet karşıtı bir örgüt olan Küba Demokratik Direktörlüğü, 2018'de ABD'den "demokrasi fonları" aldığını ve Küba'daki çalışanlarına, acentelerine ve müteahhitlerine 48.000 ABD doları ödediğini söyledi.
◆NED, yıllar boyunca İran'da "demokratikleşme reformlarını" teşvik etmek ve İran'a karşı kültürel sızma faaliyetlerinde bulunmak için akademisyenlere ve gazetecilere fon sağladı.
2. Diğer ülkelerdeki insan hakları durumunu yanlış tanıtmak
◆NED'in desteklediği Demokrasi Dergisi, gelişmekte olan ülkeleri alışkanlık haline getirip Amerikan tarzı demokrasi standardına bağlı tutuyor ve bu ülkelerin başkanlık seçimlerini, ekonomik politikalarını, insan hakları durumlarını ve demokratik geçişlerini eleştiriyor.
◆Temmuz 2023'te Journal of Democracy , Başbakan Narendra Modi'nin iktidara gelmesinden bu yana hükümetinin demokratik kurumları, normları ve uygulamaları toptan ortadan kaldırmaya giriştiğini iddia ederek "Hindistan Hala Bir Demokrasi mi" teması altında Hindistan demokrasisi hakkında beş makale yayınladı. Nisan 2024'te Journal of Democracy , "Bu Seçim Neden Hindistan'ın En Önemli Seçimi" başlıklı bir makale yayınladı ve Hindistan'daki demokratik yönetimin Modi'nin ikinci dönemi başladığından beri istikrarlı bir şekilde aşındığını ve Başbakan Modi ve Bharatiya Janata Partisi'nin üst üste üçüncü dönemi kazanması durumunda Hindistan'ın çoğulcu, laik bir demokrasi olarak geleceğinin tehlikede olabileceğini iddia etti.
◆Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyelerini “diktatörlükler” olarak sınıflandıran NED, akademik, kültürel ve medya faaliyetleri aracılığıyla değerlerini bu ülkelere ihraç etmeye devam etti. NED web sitesine ve diğer kaynaklara göre, NED 2021'de KİK ülkelerinde 1,8 milyon ABD doları yatırımla 11 program başlattı; “demokrasi aktivistlerini” desteklemek, bu ülkelerin insan hakları sicilini eleştirmek ve basın özgürlüğünü teşvik etmek adına toplumsal gerginlikleri körüklemek için.
3. Diğer ülkelerin seçimlerine müdahale etmek ve onları manipüle etmek.