1- Doların 9 lirayı aştığı bu günlere nasıl geldiğimizi bir video bilgisel ile anlatalım, arşivde dursun. Bu videoları izledikten sonra şu soruyu düşünün: Bu kişiler finans danışmanı olsa bir kuruşunuzu emanet eder miydiniz? Ama ülke emanet edildi.
2- 6 Mart 2015- Dolar: 2.59. Erdoğan: "Dolara aşırı derecede yatırım yapanlar yaya kalabilirler.' Bu sözleri dinleyip dolarını bozduranların kaybını siz hesaplayın.
3- 2 Aralık 2016- Dolar: 3.51. Erdoğan, yastığın altındaki dövizleri bozdurun çağrısı yaptı. Onu dinleyenlerin parası beş yıl içinde eridi. Zaten Türkiye'nin parası eridi.
4-) 31 Mayıs 2017- Dolar: 3.54. Yiğit Bulut, "Dolar 5 lira olacak" diyenlere hakaretler ediyordu. Bu konuşması arşivde duran Yiğit Bulut halen Saray'da, birkaç yerden maaş alıyor. Ekonomi politikası konusunda kararlar veriyor. Dolar 9 lirayı aştı.
5-) 16 Haziran 2018-Dolar: 4.73. Erdoğan, muhalefete şöyle diyor: "Bunların kafası basmaz, ben ekonomistim." Diploma halen ortada yok. Olmayan bir diplomanın bedelini bütün bir ülke öder mi? Tarihte örneği yoktur herhalde...
6-) 20 Haziran 2018-Dolar: 4.75. Erdoğan "Siz kardeşinize yetkiyi verin" dedi. Yetki verildi. Başkanlık Sistemi gerçekten hızlıydı. 3 yıl içinde dolar 9 lirayı aştı.
7-) 3 Ağustos 2018-Dolar: 5.08. Başkanlık Sistemi yetkilerine kavuşan Erdoğan'ın ekonomi politikası aynıydı: "Yastıklarınızın altındaki dövizleri, altınları çıkartın." Artık toplumun inancı kalmamıştı. Bankadaki paraların yarıdan fazlası dövizdeydi.
8-) 9 Ağustos 2018- Dolar: 5.48. Erdoğan: "Onların dolarları varsa bizim halkımız var, Allahımız var." Her zaman olduğu gibi iktidarın beceriksizlikleri sonunda halk göreve çağırılıyordu. İktidar bıkmadan usanmadan din kozunu oynuyordu.
9-) 10 Ağustos 2018- Dolar: 5.94. Halk verdi yetkiyi gördü etkiyi. Tek adam rejiminde ekonomi çok hızlı geriliyordu. Halka dövizleri TL ile değiştirme çağrısı yapmak için bu kadar yetkiye, tek adam rejimine ne gerek vardı...
10-) 25 Şubat 2019- Dolar: 5.31. Başkanlık Sistemi'nde Erdoğan, ülkenin kasasının başına damadı Berat Albayrak'ı oturttu. Ülke tamamen aile şirketine döndü. Berat Albayrak'ın tekerlemeleri ibretlikti: Şubat, Ocak'tan daha iyi, Mart'ta Şubat'tan daha iyi...
11-) 28 Mart 2019- Dolar: 5.64. Erdoğan, damadını koruyor: "Türkiye'nin ekonomisinin sorumlusu benim, ben." Damat aylar sonra bakanlıktan istifa ettiğini duyuracak kanal bulamayacak. Sosyal medya hesapları kapatıldığı için Instagram'dan istifa eden bakan olarak tarihe geçecekti.
12-) 12 Ağustos 2020- Dolar: 7.29. Berat Albayrak'ın istifasından önce özlü sözleri bitmiyordu. Gerçekten tarihi bir açıklama: "Dolarla mı maaş alıyorsunuz." Hiç unutulmayacak...
13-) 5 Haziran 2021- Dolar: 8.64. Süleyman Soylu'nun temmuz ayı vaadi akıllardan çıkmamalı. O gülümseme, o kıskandıran, çatlatan açıklama ve ülkenin bugünü...
14-) Ve söze gerek bırakmayan, tüm yaşananların özeti video... Bilgisel sona erdi.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1-Sedat Peker’in ifşalarına karşı garip bir refleks oluştu. Bazıları sürekli ‘Bunları biliyorduk’ diyor. Son Tweetlerle ilgili de ‘Baronlar Savaşı’nda yazılmıştı’ deniliyor. Evet kitapta anlatılan ortak pek çok olay var. Ama çok önemli, peşinden gitmemiz gereken yeni bilgiler var
2- Sedat Peker, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde Cumhurbaşkanı danışmalarının nasıl bir vurgun mekanizması oluşturduğunun altını çiziyor. Bu gerçekten çok önemli bir konu. Saray’daki bir güruh suç örgütlerine hizmet ediyor.
3- Peker’in dediği gibi Burhan Kuzu, İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti’nin serbest bırakılması için hakimleri Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın santralinden arıyor. Hakimler ifadesinde bunu söylüyor. Bir hakimin ifadesindeki ilgili bölüm aşağıda:
1- BİZİ NASIL YAKTILAR... Ülke 10 gündür cayır cayır yanarken yaşadıklarımızı alt alta dizeceğim. Arşiv olsun, sorumlular unutulmasın, rezaletler aklımızdan çıkmasın diye. Bu ülkede akıl sağlığını korumanın ne kadar zor olduğunu da göreceğiz. 10 güne bu kadar rezalet sığdı:
2-Yangın söndürme uçaklarını hazır etmeyerek ormanlarımızın göz göre göre yanmasına neden oldular. THK’daki uçakları ihale dışı bıraktılar. Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, THK uçaklarını kötüledi. 👇
3-Günler sonra THK’dakilerle hemen hemen aynı uçaklar İspanya, Hırvatistan gibi ülkelerden gelip yangına müdahale etti. Ama artık çok geçti.
1-Kayıp silahlar konusunda ciddi kafa karışıklığı var. 15 Temmuz 2016’da Emniyet ve Jandarma’nın envanterindeki silahların sivillere dağıtıldığı ve geri alınmadığı öne sürülüyor. 107 bin silahın kayıp olmasından bahsediliyor. Bu doğru değil. Bilgisel ile açıklamaya çalışalım:
2-107 bin kayıp silah iddiası şöyle ortaya çıkıyor: İçişleri Bakanlığı her yıl bir faaliyet raporu açıklıyor. 2013’ten itibaren kayıp silah, kimlik, araç vs. konusunda istatistikler raporda yer alıyor. 2014 faaliyet raporunda 14 bin 682 silahın kayıp olduğu yazılmış. Grafik 👇
3-2015 yılı faaliyet raporunda yani 15 Temmuz darbe girişiminden önce bu sayı birden 91 bin 120’ye çıkıyor. Yaklaşık 76 bin kayıp silah istatistiğe giriyor.
1-Mustafa Çalışkan’ın çıkışı çok önemli. Peker’in ifşaları AKP içindeki savaşı çok şiddetlendirdi. Skandal ortaya çıktığı andan itibaren isim vermeden konuşan 'AKP ve hükümet yetkilileri', Süleyman Soylu’dan rahatsızlıklarını dile getiriyor.
2-Süleyman Soylu ise TRT ve Habertürk’e kendisine karşı harekete geçen Milli Görüşçülere yönelik hamle yapmak ve Erdoğan’a mesajlar vermek için çıktı. Artık bir parti devleti ile karşı karşıya olduğumuz için parti içindeki kavga bürokraside savaş anlamına geliyor.
3- Soylu, bu nedenle Mustafa Çalışkan’ı isim vermese de çok net şekilde defalarca hedef aldı. Çalışkan İstanbul Emniyet Müdürü iken Soylu’nun onu istemediğini herkes biliyordu. Çalışkan’ın Berat Albayrak’a yakın olduğu konuşuluyordu.
1-Uyuşturucu ticaretinin gündemden düşmediği bu günlerde bir haber daha geldi. Cemal Nayır 70 yaşında covid 19'dan öldü. Nayır, onlarca yıl Türkiye’de uyuşturucu baronu denildiğinde akla ilk gelen isim Urfi Çetinkaya’nın sağ koluydu. Kısaca hayat hikayesinden bahsedelim.
2- Urfi Çetinkaya’nın, Afganistan’dan aldığı eroini Türkiye üzerinden Avrupa’ya götüren ilk isimlerden olduğu öne sürülüyor. 1989’da İstanbul Etiler’de lüks aracıyla ilerlerken polisin ‘dur’ ihtarına uymadı. Açılan ateşte belinden vuruldu. Tekerlekli sandalyeye mahkum oldu.
3- Urfi Çetinkaya’nın artık döneminin bittiği söyleniyordu ama yanında Cemal Nayır vardı. İspanya başta olmak üzere tüm Avrupa’da güçlendiler. Urfi Çetinkaya ve Cemal Nayır defalarca İspanya’da yakalanıp kurtulmayı başardılar.
1- Zindaşti’nin adamlarına yönelik MİT operasyonu çok önemli gelişme. Türkiye ve İran arasında diplomatik bir krizi de ortaya koyuyor. Özetle İran rejimi Türkiye’de uyuşturucu baronu olduğu iddia edilen Zindaşti’yi kullanarak operasyon yapmakla suçlanıyor. Bilgisel ile anlatalım.
2- Son iddia şu; İsveç’te yaşayan İranlı muhalif Chaab’ı eski eşi para vereceğini söyleyerek İstanbul’a çağırdı. Beylikdüzü’nde eşi ile buluşmak için minibüse binen Chaab, Zindaşti’nin adamlarınca bayıltılıp Van ve oradan İran’a kaçırıldı. MİT, olayla ilgili 11 kişiyi yakaladı.
3- Şimdi bu 11 kişiden birinin Zindaşti’nin yeğeninin eşi Bahtiyar Fırat olduğunu anlıyoruz. Bahtiyar Fırat, Ekim 2020’de Tahran'a uçmak için geldiği İstanbul Havalimanı’nda polislerce gözaltına alınmıştı. Uçağı kalktıktan sonra bırakılmış ve taksiyle otele giderken kaçırıldı.