Cumhurbaşkanı Atatürk, Türkiye Cumhuriyetini 1929 dünya ekonomik krizinden nasıl kurtardı?
Büyük Buhran veya 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, 1929'da başlayan ve 1930'lu yıllar boyunca devam eden ekonomik buhrana verilen isimdir.
Kriz, Kuzey Amerika ve Avrupayı merkez almasına rağmen dünyanın geri kalanında da (özellikle sanayileşmiş ülkelerde) yıkıcı etkiler yaratmıştır
Milyonlarca insan işsiz ve evsiz kaldı. Almanlar bile ısınmak için karşılıksız bastıkları paraları yakmak zorunda kalmıştı. (ABD elinden tutmuştur Almanya'nın)
Sanayi ülkeleri, tarım ülkelerine muhtaç oldu.
Türkiye 1929 bunalımı karşısında, kalkınmasını sağlayabilmek için ihracat ve ithalatını arttırmak zorundaydı, Türkiye Cumhuriyeti bunu sağlayabilmek için çeşitli politikalar izledi..
Cumhurbaşkanı Atatürk, 682 no'lu kanunla vatanın,bir zamanlar padişahların kişisel malı olan tüm ekilebilir arazilerini, öküzüyle beraber çiftçiye bedava dağıttı.
Osmanlı döneminde ekenden, ekmeyenden, evlenenden, bekar kalandan, hayvanını kaybedenden bile vergi alınırdı..
Atatürk tüm bu lüzumsuz vergileri kaldırarak Üretimden vergi aldı. Ekildi, biçildi. Verimli üretim için çağdaş tarım okulları açtı, Okuma bilmeyeni millet mektebine çağırdı. Bir an evvel okuma öğrenilsin diye yeni alfabe getirdi.
Sonrasında Avrupa'ya dönüp Kliring Sistemi ile Sanayi ülkelerine yüksek fiyattan tarım ürünü sattı. Kazanılan her kuruş parayla da bir başka fabrika açtı. Bir yandan da sanayileşme çalışmaları vardı..
"Atatürk hiç borç almadı." derler. Gerçek değil bu bilgi. Doğrusu, Atatürk'e kimse borç vermek istememiştir. Nitekim bulduğu parayla fabrika açıyordu. Mesela Rusya'dan alınan borç ile Karabük Demir Çelik fabrikasını açmıştır.
Cumhurbaşkanı Atatürk önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan 6 yıl sonra tarihin en büyük ekonomik kriziyle karşılaşsa da bu krizden minimum hasar alıp büyümesini sürdürdü.
Okuduğunuz için teşekkür ederim
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Var olmayan bir restoran nasıl Londra’nın en iyi restoranı oldu?
Vice News’in yazar kadrosundan Oobah Butler 2018 yılının başında dünyanın en çok kullanılan gezi tavsiye uygulamalarından TripAdvisor’da bir restoran kaydı gerçekleştiriyor.
Ancak restoran gerçekte yok. Butler bir web sitesi hazırlıyor. Sosyal medya hesaplarını kuruyor. Ve tamamen hayalde var olan restoran hayata geçiyor. İsmi ise “The Shed” (Kulübe).
İki Kardeşin Anlaşmazlığından Doğan İki Dev Marka: Adidas ve Puma'nın Hikayesi..
İkinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesindeki yıllarda Almanya’nın Herzogenaurach şehrinde Adolf Dassler ve Rudolf Dassler adında iki kardeş yaşamaktaydı.
Bu kardeşler ayakkabı yapıp satmak için kendilerine bir atölye açmışlardı ve ismini de Gebrüder Dassler Ohg koymuşlardı. Bu firma genelde atletizimcilere hitap eden modeller yapıyor ve yaptığı ayakkabılar da oldukça kaliteli oluyordu.
Sovyetler Birliği’ne giriş yapan ilk Batı’lı şirket 1972 yılında Pepsi olur. Ancak o dönem Ruble’nin Dolar karşısında konvertibilitesi olmadığı için satılan yıllık 1 milyar şişe ürünün bedeli ayni olarak Stolichnaya marka Rus votkası ile(takas/trampa yoluyla) ödenir.
Pepsi hem yıllık 1 milyar şişe eksta ürün sattığı bir pazar bulması, hem de karşılığında çok ucuz maliyetle votka alabilmesi sebebiyle 1972 ile 1985 yılları arasında rakibi Coca Cola firmasını piyasadan siler.
1990 Yılı geldiğinde Ruslar tasarruf önlemleri sebebiyle Votka üretiminde kısıtlamaya gitmek zorunda kalırlar. Stolichnaya iç talebi bile güçlükle karşılayabilmektedir, yani Pepsi’ye verecek Votka artık ellerinde yoktur.