Bir ülkenin damı, yüksek bölgeleridir. Damını boş bırakırsan damına çökerler. Çatında başkası varken de ev olamaz, aile olamazsın. İsrail, Golan'ı bu yüzden aldı. Bulgarlar da Rodopları. Biz ise Doğu Anadolu'daki su havzalarını terk ediyoruz. Oraya bir TÜRK megapol şarttır!
⬇️
Her ülkenin bir "Milli Stratejisi" olur. En liberal ülkeler bile stratejik yerlere kendisine "SADIK" unsurları yerleştirir. Bu unsurlar da genellikle gelecekte ayrılma, etnik hak ve sözümona toprak talep etmeyecek unsurlardır. Bu stratejik yerlerden birisi de su kaynaklarıdır.
⬇️
Türkler, geldikleri bölgelerde ilkin su kaynaklarının kenarına yerleşmiş, suyun başını tutmuş. Suyun en yukarı kaynak kısmına öteden beri yerleşilmezdi. Bu sebepten yamaçlara yerleşildi. Yamaç, hem ovaya hakim hem de yukarıya çıkmaya en yakın bölgelerdi. Bu da avantajımız oldu
⬇️
Bir yerde ya kıyıya ya vadiye ya da yamaca yerleşilir. Dağın başına yerleşen, araziye en geç gelmiş olandır veya aşağılarda arazi alamayacak olanlar... Dağın başı da genellikle vakıf arazidir, otlaktır. Mülk verilmez, buraya yerleşene de vatan olmaz. Usul dışı gelmiştir.
⬇️
Rize, Trabzon ve Artvin gibi yerlerde yerleşimin, nüfusun büyük çoğunluğu ya kıyılardadır ya da vadilerde.Buralardaki suyun ülkenin geri kalanı için çok ciddi stratejik önemi yoktur. Çünkü doğduktan sonra çok yakın yerde denize dökülürler. Ama Doğu Anadolu'da mesele farklıdır.
⬇️
Ülkemizde ayrılıkçı hareketlerin güç kazanması ihtimaline karşın suyun başını Türk nüfus tutuyor. Suyun aktığı bölgelerde ise diğer toplumlar, alt kültürler yaşıyor. Su bir silahtır ve eğer ileride varlık yokluk noktasında kalırsak iyi dinleyin çünkü bu konu mühim bir mesele.
⬇️
Ülkelerin nüfus dengesi olur. Bu nüfus dengesi ya da dengesizliği, o ülkenin olası bir saldırı, istikrarsızlık ya da karışıklığında kuvvetlerinin sevk ve idaresini etkiler. Şu anda Doğu Anadolu'da ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bir Türk Nüfus Metropolü yoktur. Olmalıdır!
⬇️
Bu, o bölgeyi kolonize etmek değil, çekilen, terk eden nüfusumuzu yeniden ikame etmektir. Bir zamanlar tamamı Türk olan Diyarbakır Sur içi denilen alanda günümüzde Türkçe Türküler söylenmiyor, Ziya Gökalp'ler de çıkmıyor ordan. Buralarda şimdilerde Kürt kardeşlerimiz❤️yaşıyor.
⬇️
Bir bölgede bir nüfusun partisi eğer "DİL" kartını kullanıyorsa, ne yaparsanız yapın onların gönlünü alamaz, onlardan oy alamazsınız. DİL, daima desteğin en basit kartıdır. Politikada bel altı vurmaktır. X partisi ne kadar adil olursa olsun, dilini konuşan partiyi seçersin.
⬇️
Angela Carter bu kondua şunu demiş.
Dil, güçtür. Hayattır ve kültürün en önemli aracı, hakimiyetin, egemenliğin ve hürriyetin aracıdır. Şimdi bunu doğru okuyacak olursanız, dil ile yapılan her tür gayret masum görünse de egemenlik ve hakimiyeti kazanmaya matuf birer girişimdir
⬇️
Günümüzde buradaki idareciler, Türklük kartını kullan(a)mıyorlar.Çünkü nüfus içerisindeki Türk oranı düşük düzeydedir artık. Diyarbakır'da Merkez, Bismil ve Ergani, Türk ilçelerken buralara 1866 isyanından sonra getirilen Kürtler sayesinde Türkler de kürtleşmiş. Aleviler hariç
⬇️
Bu ve benzeri İslam nosyonlu çalışmaların hiçbir şey getirmeyeceğini belirtmeliyim. Çünkü gençlerin sosyal hayatında İslam, bir kimlik değil. Burada halk ciddi derecede politize olmuş. Taş han içerisinde alışverişte bile aksanımı duyan adam politik muhabbete bağladı mevzuyu.
⬇️
Bölgedeki Aleviler ise mezhepleri sebebiyle kürtleşmemiş. Şafi Türkler, Şafi Kürtlerle karışmış ve kürtleşmiş. Dolayısıyla kökenini kürt sananların da ciddi bir kısmı Türktür. Aleviler ise burada Türklüğü tek temsil eden grup neredeyse ama onlar da sol grupların hedefindedir.
⬇️
Bu, Tataristan haritası. Ruslar,sadece Volga nehrinin kaynağını tutmakla kalmamış, onun aktığı Tataristan topraklarında Volga kıyılarını da kapmış.Tataristan istediği kadar milliyetçilikle yükselebilir. İnip konacağı yer maalesef Rusun jeopolitik kucağıdır. Coğrafya kilitlidir
⬇️
Doğu Anadolu'da Sivas(doğusu), Erzurum, Erzincan ve Elazığ, Türklerin en yoğun yaşadığı yerler. Erzincan ve Erzurum ve Ağrı ise Fırat'ın doğduğu yerler. Dicle ise Elazığ'dan geliyor. Bunların hepsi ciddi avantajlardır. Ama buraya her durumda bölgeye egemen bir nüfus şarttır.
⬇️
Şimdiye dek uzun yıllar, dinin bir çimento olabileceğini düşündüm ve inandım. Ama bu güne dek kendimi kandırdığımın farkına vardım. Din, dil karşısında son derece etkisiz bir faktör. Din birleştirmiyor.Kur'an İslam'ından bahseden gruplar bile 40 parça ve birbirine girmiş halde
⬇️
Dinin birleştirici olması için basit ve anlaşılır olması gerekiyor. Fıkıh, kelam, tefsir, akayid gibi şeylere girdiğinizde hepsi farklılaşıyor ve akımlar birbirini eleştiriyor. En iyisi babaanne İslamıdır diyorum öteden beri. Mis gibi! Basit. Linux gibi al kişiselleştir. Bitti
⬇️
Din, birleştirir ama basitse. Din manyağı isen ayrıştırır. Hayatına dinle anlam katanlar, dindarlıkları dışında ne varsa kördür. Sosyal adalet, liyakat ve daha birçok şeyi görmez. Din hayatın merkezinde olamaz. Kalitesinde olur. Diyalogların, muhabbetlerin de merkezinde olamaz
⬇️
Hayatının merkezine dini koyanları aklı başında kimse dinlemez. Uçakta 2 dakika içerisinde benle tanışıp 3. dakikada bana Yahovacılığı anlatan adam 4.dakikada susturmuştum. Aynısını biz yapınca da böyle görünüyor emin olun. Kimse dinlemiyor böyle tipleri. Peki nedir dindarlık?
⬇️
Bir şeyi yapar,iyilik yaparsın. Karşıdaki sana müteşekkir olduğunda "hayır lütfen borçlu değilsin. İnancımın gereği olarak yaptım" dersin bitti. Ben böyle yapıyorum. Birine iyilik yaptığımda teşekkür yağmurunu susturuyorum. Hem karşıdakinin onuruna saygı hem de inancın temsili
⬇️
Ben inancımı hiçbir muhabbetime katmam. Yaptığım işin kalitesini bilen, benimle iletişimde olan, benden zarar görmeyen, fayda gören insan benim inancımı da bilir ve dinin en iyi reklamı da budur. Yüksel kaliteli adamdır din ona kalite katmışsa bana da katabilir der böyledir bu
⬇️
Yoksa istediğin kadar birleştirici hikaye anlat boştur içi. Sıkarsın insanları, sıkboğaz edersin. Dinlemez seni. Din, dinlenilen bir şey değildir. Okuyarak da dindar olunmuyor ancak %1'dir böyle tipler. Sosyal yaşam içinde din yayılır ya da geriler. Şu günlerde kötü geriliyor.
⬇️
Ama milliyetçiliğin, dil satıcılığının hep alıcısı olmuştur. İsviçre'de yanımdaki ile Sırpça konuşuyorum kasadaki kız bir anda gülümsedi, sıranın en ucundaki yaşlı adam döndü,sırasını verdi. Sordum biri Hırvat diğeri Boşnak.Direkt dikkati çeker ve sempati sebebidir dil birliği
⬇️
Dil birliği tabanlı milliyetçi/etnik eğilimli bir partiye karşı diyalogla hiçbir şey yapamazsınız. O taban, o parti onun ağzına da etse yine oy verir. Verecek çünkü aidiyeti bağlamış. Öyleyse kuralları uygulayacak, herkese yerini, haddini bildireceksin. Hangi kuralları?
⬇️
Arkadaşlar, Türkiye'de "Kürdistan" diye bir yer, yok. Dünyada da yoktur. Önceleri İran'da Zagros dağlarında yaşayan bir toplumun ve bölgelerinin adıdır. Türkler Anadolu'yu alınca buraya getirildi. Eski hiçbir haritada Anadolu'da görünmezler. Göçle gelindi ve dostça❤️ yaşıyoruz
⬇️
Hani madem herkes bir harita veriyor, ben de vermiş olayım. Fotoğrafları sizler için çektim. Atlas Novus'tan. Kapı gibi Turcomania yazıyor. Haritanın tarihi de 1730. #Kürdistan yok mu? Tabi var ama olması gereken yerde. Zagros dağlarının üzerinde. Doğu Anadolu ise Türk yurdu.
⬇️
Kürt kardeşlerimizin❤️ ataları, dağ toplumu idi. Yok mu böyle toplumlar? Hala var. Torosların yörükleri de dağ toplumudur. Bir arazi fethedildiğinde oraya getiriliyorlar. Din kardeşliği ile. Ama sonrasında orada"mülkiyet iddiası" gelişiyor. Banja Luka'daki Sırplar da böyledir.
⬇️
Avusturya ile sınır bölgesine onların can düşmanı ve din düşmanı olan Sırpları yerleştiriyoruz ta orta Sırbistan yaylalarından getirip. Zamanla oradaki Sırplar bölgeyi sahipleniyor ve bölgede hak iddia ediyor, Müslüman Boşnakları "öteki" görmeye başlıyor. Bu işler böyle malsef
⬇️
Avusturya ile yapılan savaşlarda Belgrad birkaç kez el değiştiriyor, harap ediliyor ve inşası için civar bölgelerden Sırp hammal,işçi,amele geliyor. Savaşta Türk zaten ya katledilmiş ya kaçmış.Bunlar 10-20 sene süren inşaatlarda çalışırken Belgrad'ı benimsiyorlar. O da gidiyor
⬇️
Bir etno-politik haritanın gerçekliği için
1-Makul
2-Tarihi zeminle barışık
3-İçindeki etnisitelere uygun
4-Sınırları belli
olmalıdır. 1990'larda çizilen sözde "Kürdistan" haritası denize bile gelmiyorken batılı abilerden gelen tavsiye ile denize açılma fikri verildi.
⬇️
1950'lerde Akdeniz'e çalışmaya gelen Kürt kardeşlerimiz❤️bağrı yanık, adam evladı idi. Onların ekmek yemesi için vatanın cennet köşesi olan Mersin kıyıları, onlardan esirgenmedi. Ama hadi çoğalın da çocuklarınız yarın burayı da uydurma haritaya eklesin diye de kimse çağırmadı.
⬇️
Bu "kürdistan" nasıl bir bölgeyse, coğrafya üzerinde yürüyor. Önce Zagros dağlarında iken sonra Doğu Anadolu'ya kayıyor,sonrasında Akdeniz'e kıyısı oluyor. Yarın bir gün Ege ve Marmara'ya gelecek mi? Bilmiyoruz. Bir haritanın "makul", "tutarlı" olması işte budur. Bu uydurmadır
⬇️
Efendim Osmanlı "Kürdistan" demiş. Osmanlı Kürdistan diyordu evet ama Lazistan da diyordu. Lazistan dediği bölgede de Lazlar %10 yoktu.Gerisi de Türk, Gürcü, Rum, hemşinli gibi toplumlardı. Elbistan da demiş Osmanlı. Osmanlı'da var olan maksatsız yöresel isimlendirmedir bunlar
⬇️
Bir bölgede yaşaman, çoğunluk olman, o bölgede devlet olman için MEŞRU hak değildir. Hükümran olman,arazi mülkiyetinin geçmişten beridir sende olması, bölgedeki egemenliğinin bir tarihi olmalıdır.İşler farklı şekilde yürüse idi Berlin Kreuzberg'i de sınır ötesi ilimiz yapardık
⬇️
"Kürdistan" yoktur. Harita bilgisi cehaleti vardır. "Kürdistan" yoktur, gerizekalı, vardır. "Kürdistan" yoktur, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi vardır. "Kürdistan" yoktur, Turcomania (Türkmen yurdu) vardır. Şehre gitsem de yazlığın bahçesine aldığım adam oranın sahibi olmaz.
⬇️
Osmanlı, emperyal bir devletti. Onun için bir araziyi ekip biçecek millet ne dinden olursa olsun tercih edilirdi. Fethediyor bir bölgeyi, oraya nüfus lazım. Tercihen Türkmenler gidiyor. Bir süre sonra bu batıya gidiş, orta ve doğu Anadolu'yu boşaltıyor. Günümüzdeki gibi yani.
⬇️
Milletlerin zayıf karnı olan meseleler vardır. Almanya'da Nazi anıtları olacak şeyler özellikle yıkılır. Ölmüş Nazi liderlerin mezarları ya kaybedilir ya yıkılır. Çünkü bir felakete sebep olmuşlardır. Nazizim ve sembolleri tolere edilmez. Bizde de bu kelime ceza sebebidir.
⬇️
Ama her nedense Türkiye'de 30 binden fazla can almış olan bir terörün dayanağı olan kelimelere ceza uygulanmaz. Çak 9 yılı, o kelimeyi ağzına alanları al hapse kanununu da bölgelerin vilayetlerin resmi isimlerini de öğret. Egemen devlet, öğretir. Yok amed yok colemerk. Halt!
⬇️
Suç ihlali, mahrumiyet ve cezayı gerektirir. Hayatın her alanına taşan bir suç ihlali varsa, Hayatın her alanında mahrumiyet sebebidir. Takımsa lige almaz, partiyse ceza keser seçime sokmazsın.Kapatman şart değil. Özgürlük evet. Ama Yunan'ın Batı Trakya'da Türk'e verdiği kadar
⬇️
Taviz, tavizi getirir. Bir bakarsın yurduna pasaportla girersin. Kadın esnafı ziyaret ediyor adam Kürdistan diyor. Ulan k**ek buralar Bizans yurdu idi. Sen yoktun Ermeni vardı, Rum vardı. Türk savaştı, Türk aldı. Seni getirdi kardeş bildi dağlarını emanet etti. Ne Kürdistan'ı?
⬇️
Ben bu tür durumlarda tavizsiz tutuklu yargılanmadan yanayım. Tekrar ederse evine el koy, mallarını müsadere et, teröre bulaşır ise İsrail gibi yık. Osmanlı gibi sülalesi ve yakınları ile topluca sür. En son korkarım bu olacak söyleyeyim. Bu "Kürdistan"yaygarasının sonu sürgün
⬇️
Bir bedenin bir yarısına isim vermenin masum yanı yoktur. Onu bölmeye matuf bir habis planın başlangıcıdır. Bu olayın sonunda beden bölünecek sse içindeki kurdu,tümörü vaktinde keser atarsın. Canım ciğerim Kürt❤️kardeşlerime selam ediyorum. Onlara değil, teröristlere karşıyım.
⬇️
Türkiye'de su havzaları yakınındaki şehirlerin, 5-10 kat büyütülmesi, kalabalıklaştırılması, buralara yerleşecek kişilerin tarihin akışının bile dışında bir mucize başarılarak batıdan doğuya getirilmesi şart. Ya da önceden dediğim gibi Doğu Türkistan'daki kardeşlerimiz gelmeli
⬇️
Onların tarihten beri tarımda mucizeler meydana getirdiğini biliyoruz. Tarım havzası ve tüm doğu Türkistan'da turfanda tekniğini ve ileri tarım metodlarını en iyi uygulayan Türk milleti idi. Tunceli, Mardin, Diyarbakır, Siirt, Adıyaman, analarının ak sütü gibi vatanlarıdır.
⬇️
Şüphesiz bu, din kardeşliği ile de örtüşmektedir. Türkler nasıl din kardeşi oldukları Kürt❤️kardeşlerini bölgeye, "Türk topraklarına"getirdi ise inanıyorum ki Kürt kardeşlerimiz❤️de Doğu Türkistanlı Türkleri yabancı karşılamayacaktır. Ne de olsa din kardeşiyiz. Değil mi?
Saygılar
Flood sonunda Anavatan Rumeli gönüllülerine manen destek olmak adına forumumuz olan bu güzide topluluğa katılmanızı faydalı buluyorum. AnavatanRumeli.org Rumeli, idealistlerinin buluşma mekândır. Bekleriz efendim.
Bugün Kürtlerin haklarından bahsedeceğiz. Hiçbir Kürtçünün "Mertçe bahsetmek istemedikleri" Kürt haklarından. Evlerinden yurtlarından kovulan, kadınlarına tecavüz edilen, hayvanları gasp edilen Ermenistan Kürtlerinin hakları. Başlayalım mı? Burası Karakulak köyü. Şu anda Getap
⬇️
1946'ya kadar adı Karakulak veya Karagala olarak bilinen bu köyde Şafi Kürtler yaşıyordu. Köy, 1828 yılında İran'ın Salmast bölgesinden gelen Ermenilere verildi. 4 Kürt beyi öldürüldü ve 600 hayvana el konuldu. Bölgedeki son kürtler 1938'de buradan Kazakistan'a sürüldüler.
⬇️
Toprakları yeni gelen E*menilere verilen Kürtler,kendi topraklarını alanlara karşı hiçbir girişimde bulunmamış. Sebebi belli değil.Kazakistan'daki Müslüman Kürtler'in Ermenistan'daki mülklerini alma hakları,Ermenistan'da çıkarılan yasalardan dolayı yok.Stalin sürmüş dönemezler
⬇️
Eğer zenginleşmek istiyorsanız, yapmanız gereken şey, Çin gibi üretim ekonomisi ile kapital birikimi yapmak, veya Hindistan ve İrlanda gibi yazılıma kastırmaktır. Yok eğer bu aşamalara sahip olmadan dünya hakimiyeti hayaliniz varsa o vakit bilmeniz gereken bazı teoriler vardır
⬇️
Bunlardan en önemlisi ve en kullanışlısı, Oyun kurucu ülke durumunda olan karaların kalbi bölgesidir. Kalpgah da demişiz buna. Sovyetler buna sahipti ve Afganistan ile taçlandıracaklardı. Bu sahaların en ciddi avantajı korunmaya elverişli merkezden çevreye açıklığıdır.
⬇️
Etkili bir kara gücüne sahip olma avantajı sunarken (tabii hava dahil) deniz gücü zayıf bir alandadırlar. Bunu kuşatan dış hilaldeki kısım onu tahdit eder (sınırlar) ve hakimiyet denizleri bulmaz ve deniz kıyılarında oturmuş deniz gücüne sahip devletler, güçlü şekilde direnir
⬇️
⬇️Bugün fiziki coğrafyanın insan davranışlarına ve kültürüne etkisine bakacağız. Aynı ülkede dağlık yerde yaşayan bir halkın daha vahşi reflekslerine karşın ovalık yerdekilerin neden daha ılımlı ve naif olduklarına göz atacağız. Bu, uzun yıllar coğrafyanın konusu olmuştur.
⬇️
Öncelikle meselenin özüne inelim ve insan dağda neden yaşar? Ovada neden yaşar? Bunu sorgulayalım. Arkadaşlar, dağ,bir insanın yaşayacağı en son yerlerden biridir.Arazi nemli ise dağda yaşarsın. Araziye sonradan göç etti isen, vadiler kapılmıştır yine dağda yaşarsın ama nasıl?
⬇️
Eskilerin bir lafı vardır. "Yiyecen yağlıyı, sevcen dağlıyı" derler. Öyle demiyorlar gerçi ama neyse biz edepli şekilde söyledik. İşte bu şekilde dağlılık,aşağılanır, ötekileştirilir. Çünkü orta kuşak dediğimiz normal iklim bölgelerinde dağda medeniyet olmaz. Hayvancılık olur.
⬇️
🇨🇭İsviçre, günümüzde ordusu var yok arası bir ülke. Halk, tepeden tırnağa silahlı ve ordu 2 saat içerisinde hazır olabiliyor. 2. Dünya savaşında taş şeklinde bunkerler yaparak Almanları beklemiş olan (Kendileri de çoğu alman) İsviçreliler, coğrafyalarına hakim bir millet
⬇️
1940'ta Hitler'in saldırmayacağını söylediği Danimarka, Hollanda, Belçika ve Norveç'e saldırması ile telaşa düşen İsviçre, Almanlar'a karşı bu hazırlıkları yapmış. Buna Toblerone hattı da deniliyor. Alman tanklarına karşı yapıldı ve caydırıcı etkisi kullanışlılığından öndeydi.
⬇️
Ülkenin dağlarla çevrili coğrafyasına karşı Almanların "Gebirgsjager" yani sıradağ avcısı taburları büyük bir tehdit oluşturduğundan İsviçreliler yine bir Alman gibi düşünen kafalarıyla bu her biri 9 tonluk beton blokları yapmışlar. Ormanda dağda belde bir anda belirir bunlar.
⬇️
Bugün Arapları inceleyelim. Araplar 20'den fazla ülkede yaşayan bir halklar topluluğu. Kimi yukarı doğru kalkık bel yapısı ile kadın erkek hemen ayırt edilebilse de genelde bölgeden bölgeye değişiyorlar. Her ülkesinin de ayrı özellikleri, problemi ve gerçekleri var. Tanıyalım
⬇️
Birincisi, Araplar bir ırk değildir. Beyaz ırk içerisinde sami milletlerinin Yahudilerle birlikte bir alt grubudur. Arap dendiğinde, Arapça konuşan milletleri tanımlar. Araplık, bir millet değil, dil birliğidir. Arabın milleti, aşiretidir. Birleşmeye de ayrışmaya da yarar bu.
⬇️
Arapların tamamı Müslüman değildir. Malta gibi Hristiyan, Lübnan gibi kısmen Hristiyan arap ülkeleri de vardır. Irak ve Yemen gibi şii ülkeler de vardır. Süryaniler gibi devletsiz hristiyanları da barındırır Arap kültürü. Araplar bir dinin baskın olduğu büyük bir dil grubudur.
⬇️
Dünya'daki birçok icat,savaş öncesi hazırlık veya savaş dönemlerinde geliştirilmiş.İcatların itici gücü, rekabettir. Günümüzde cebimize giren telefon, ve telefonlara giren fotoğraf makinaları bile ABD ve Rusya arasındaki uzay yarışının eseridir. Tosbağalar da nazizmin eseriydi
⬇️
Halkın aracı, milli otomobil konsepti ile popülist bir trend yakalayan Nazi ideolojisi, Volkswagen'i üretmişti. Manası, "Halkın Aracı" idi. Hitler'in içinde ilk sürüşünü yaptığı bu araçtan önce de almanlar araç üretiyordu ancak pahalıydı. Buysa en ucuz ve ulaşılabilir olandı.
⬇️
Alman işçi cephesi tarafından üretilen VolksWagen, başarılı oldu. O ana dek 50 almandan birinin otomobili varken, daha sonraları bu oran birkaç kat arttı. Almanların bu başarısı, Nazizm'in de güçlenmesini sağladı. Halk, refahı arttıkça faşizmi destekledi.
⬇️