1- Mevcut ekonomik koşullar hakkında kısa bir bilgisel yapmak istiyorum. TL uzun yıllardır değer saklama işlevini yitirmişti, bu nedenle çoğu kişi birikimini döviz ve altında tutuyordu. Fakat bu yaşananlar TL'nin hesap birimi olma işlevinin kaybolmasına neden oluyor. Açıklayayım+
2- Yani günlük işlemlerde TL üzerinden fiyatlama yapma ve işlemi TL ile gerçekleştirme eskisi kadar rağbet görmeyecek. Çünkü dolar kurundaki anlık değişimler çok arttı. Vadeli ödemeyle ticaret yapmak büyük risk içeriyor. Haliyle dolar ve avro ön plana çıkıyor.
3- Bu durum dövize talebi artırır ve yalnızca döviz kurunu yükseltmez, fiziki dövize talep yaratır. Türkiye gibi döviz noksanı ve sürekli dış ticaret açığı veren bir ülkede bu durum finansal sistemi sarsar. Çünkü TCMB'nin dahi net rezervleri ödünçler hariç eksi 35 milyar dolardır
4- Eğer pandemi Nisan 2022'de geride kalırsa son 2 yılın çok üstünde turizmden döviz geliri elde edeceğiz. Bir de küresel emtia ve enerji fiyatları düşerse zorunlu ithalatımız da azalacak. Kur çıktıkça yoksullaşma yaygınlaştığı tüketim ithalatı da artık tıkanacak.
5- TL'nin değer kaybı öyle büyük ki, asgari ücrete %40 zam bile yapılsa, ihracatta rekabet gücü sağlanacak. Peki öyleyse mesele ne? Mesele şu ki kimse dolar kurunun nerede duracağını bilmiyor. TCMB'nin faiz indirimlerini doğrulayan bir gösterge yok. Yani kılavuzsuz indiriliyor.
6- Ne gerçekleşen enflasyon ne de beklenen enflasyon faiz indirimine imkan tanıyor. Çekirdek enflasyon için de aynısını söyleyebiliriz. Üstelik kurdaki artışla döviz rezervi toplanmıyor, tamamen Erdoğan'ın akıl dışı tercihleriyle risk primi artırılıp tüm bu olaylar gerçekleşiyor.
7- Bir dönem rekabetçi kur önermesi öne atıldı. Fakat ihracatçıların bile talep ettiği dolar kuru yılsonu için 9 TL değildi. Yani böyle bilinçli bir strateji dahi uygulanmıyor ki uygulansa bunun ismi yoksullukla rekabet gücü sağlama olurdu. Karşı taraf irrasyonel, bunu unutmayın.
8- Aralık ayındaki PPK toplantısında ne yapılacağına dair güvenilir bir bilgi yok. Önceki karar metni bağlayıcı değil, çünkü dili muğlak. PPK üyeleri de kanunla belirlenmiş enflasyon hedeflemesini çoktan bırakmışlar. Dolardaki artışa rağmen Erdoğan da konuşmayı sürdürüyor.
9- Böyle bir ortamda ilerleyen aylarda cari fazla sağlansa bile, bu esnada hem yoksullaşma yaşanır hem de finansal istikrarsızlık. Hatta bu durum reel sektöre de yayılarak içerideki ticari hayatı bozar. Rekabetçi kurda kontrollü artış varken, şimdi yaşanan kontrolsüz ve ölçüsüz.
10- Bu nedenle döviz kurunun nerede istikrar kazanacağını bilmiyoruz. TCMB de bilmiyor ve hatta Erdoğan da. Sonunda bu işin çıkmaz sokağa vardığını gördüklerinde geri adım atacaklar, fakat bu gecikmeli olacağı için yalnızca kötüleşmeyi durdurur, toparlanmayı sağlamaz.
11- Bu nedenle siyasi değişim şart ve bunun yöntemi de erken seçim. Erdoğan; Haziran 2018'de ekonomiyi yönetme yetkisini seçimle kazanmıştı. Son 3 yılda 3 döviz kuru atağı yaşatarak bu yetkisini fiilen kaybetti. Bu fiiliyatı resmiyete dökmek için erken seçim şart.
12- Fakat mevcut parlamento aritmetiği buna imkan tanımıyor. Kimisi fakirleşmeyle iktidarın iyice çökmesinden memnun. Tabii amacınız sadece siyasi zaferse bu o kişileri memnun edebilir, fakat sorun şu ki memleket tümden elden gidiyor. Geriye dönüşü olmayan hasarlar oluşuyor.
13- İşte bu nedenle AKP milletvekillerine ve MHP yönetimine erken seçim baskısı yapmak lazım. Türkiye bu süreci bırakın 18 ay daha, 6 ay daha yaşayamaz. Bu iki parti milletvekillerine yaptıklarının sonuçlarını göstermeli. Aksi halde normal günlere istesek de dönemeyeceğiz.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1- Dün atmış olduğum 'Vahdettin' içerikli tvit rol dünyasında epey yayılmış. Beni takip etmeyenlerin bildirimi düşmüyor ve hakaret filtresi kullanıyorum; bu nedenle hepsini bu sabah fark ettim ve tek tek okudum. Trollerle ilgili bazı saptamalarım var, kısaca paylaşmak istiyorum.
2- Tahmin edeceğiniz üzere, neredeyse tamamı gerçek ismini kullanmıyor, yaptıklarının suç olduğunun farkındalar. Bazılarının diğer tvitlerini incelediğimde sosyal medyada sarkıntılık yaptıklarını gördüm. Yani suçlarını biliyorlar ve yaptıklarının ortaya çıkmasından utanıyorlar.
3- Yine bekleyeceğiniz üzere Türkçe yazım kurallarında çok zayıflar. Anlatım için çoğunlukla küfürlü ifade kullanıyorlar, fakat onları dahi yanlış yazıyorlar. Üstelik hem yazım hem de okuma hallerini dahi tutturamıyorlar. Yani toplumun en az eğitimli kesiminden seçilmişler.
Aşağıdaki güya bilimsel görünümlü ama esasında safsatalarla dolu tutarsız hikayenin aslını yazayım. Diyor ki ekonomi olarak kötü noktadayız, buna rağmen oyumuz hala yeterli, döviz kuruyla gelen yoksullaşmayı sürdürüp ihracatı artıracağız ve ardından seçimlere gideceğiz.+
Tabii 'bakan yardımcısı' olunca, yani yüksek ücret, yan haklar vb. olunca, iktisat bilimine uymayan konuları sanki bilinçli ve büyük bir stratejinin parçası olarak göstermek, olmayan ussallığı varmış gibi ifade etmek, sizler sessiz kaldığınız müddetçe işlerine geliyor.+
Ayrıntılandırayım; dış rekabet gücü emek ve sermaye verimliliği ile kazanılır. Yani eğitim ve teknoloji ile. Faat bunlarda başarısız olursanız, dolar kurunun artmasına göz yumarak emeği ucuzlatıp rekabet gücü kazanmak istersiniz. Tabii bunun sonucu açık yoksullaşma olur.+
Muhalif seçmen; iktidar partisi seçmenini özellikle Twitter'da hep küçümser. Fakat kendisine de sağlam bir eleştiri getirmek zorunda. Bunun en iyi örneği ise bu aşağıdaki tviti anlamadan yapılan yorumlar. Yani bilmeden yorum yapma alışkanlığı. İzah edeyim.+
Daha önce de yazmıştım, Steve Hanke, bir akademik şarlatan. enflasyonu hesapladığı veya tahmin ettiği yok. Lisans düzeyindeki uluslararası iktisat dersine girişte anlatılan basit bir 4 işlemi kullanarak, döviz kurundaki tüm değişimler kabaca enflasyondur diyor.+
Böyle bir yöntem yok. Dahası bu yöntemle 2019'daki enflasyon %-20 çıkıyor. Yani her şeyin fiyatı %20 düşmüş. Siz hiç böyle bir şey yaşadınız mı? Bakın Hanke'nin görselini aşağıya koyuyorum. Bir daha dikkatle bakın. Yani bilimsel olduğu kadar günlük hayat olarak da maskaralık.+
Bu haftanın filmi, 1969 yılında Vasıf Öngören'in yazdığı, yönetmenliğini Atıf Yılmaz ve başrolünü Müjde Ar'ın üstlendiği 1986 yapımı 'Asiye Nasıl Kurtulur?'. Ali Poyrazoğlu ve Hümeyra da başroldeler. Bizimkiler dizisinden çok sayıda tanıdık oyuncu var.+
Filmin 1974'teki ilk versiyonunda Türkan Şoray oynuyor, fakat Müjde Ar'lı olan daha popüler. Filmin ana konusu seks işçiliği yapmak durumunda kalan kadınların çıkış arayışı. İmkanlı olup bu yolu tercih olarak görenlerin, yoksulluktan bu yola düşenlere tavsiyeleri eleştiriliyor.+
Yalnızca muhafazakar kesimin değil, seküler kesimin de zor durumdaki insanlara üstenci bakışı eleştiriliyor. Anne-baba mirası, yaşanılan ortam, eğitim olanakları, iş bulma zorlukları ve tüm bu süreçte erkeklerin davranışları işleniyor. Film esnasında çok sayıda ezber bozuluyor.+
Yavaş; Türkiye'nin IMF anlaşmasının bitimine 2 ay kala Mart 2008'de atanıyor. 2013'te 2. kez 5 yıllığına görevi uzatılıyor. Mart 2018'de görevini tamamlıyor, sonra Albayrak'ın Hazine Bakanı olarak atanmasından tam 1 gün önce, 4 ay boşluktan sonra, 8 Temmuzda tekrar atanıyor.+
Bir şekilde Albayrak'tan önce PPK'ya yerleştirilmiş gibi. Üstelik aradaki 4 ay boşluktan sonra. PPK toplantı tutanakları detaylı bir şekilde açıklanmıyor, yalnızca özet yayınlanıyor. Ne konuşulduğunu tam bilmenin tek yolu ise PPK üyesi olup toplantılara katılmak.+
Yavaş'ın son atanmasından sonra dolar kuru 2 hafta yatay kalıyor. Kendisinin aylar sonra ilk kez katıldığı 24 Temmuz PPK toplantısında beklenen faiz artırımı gelmeyince dolar kuru 3 haftada 4,85'ten 7,24'e %49 zıplıyor. Tabi Albayrak'ın tavrı ve Trump'ın tepkisi ana etken.+
Abdullah Yavaş olayını kazıdıkça çok daha başka yerlere gidiyor. Öyle görünüyor ki Yavaş, en nazik tabirle, geçmişte FETÖ sempatizanıymış. Bugün bana ulaşan bilgilerden derliyorum, lütfen siz de bu konuya gerektiği gibi hassasiyet gösterin ve hep beraber takipçisi olalım.+
Aşağıdaki sitede Gülen tarafından ABD'de açılan okullara ilişkin çok sayıda bilgi var. Doğruluğunu bilmiyorum, fakat bize anlatılanlarla çok net örtüşüyor. Abdullah Yavaş meğerse bu ülkedeki FETÖ okulları (YSCP) yönetimindeymiş. Bağlantı hemen aşağıda+ gulencharterschools.weebly.com/young-scholars…
Bir takipçimin bana ulaştırdığı bilgiye göre, Wisconsin'den önce Pennsylvania Devlet Üniversitesi'nde çalışıyormuş ve cemaat işleriyle meşgulmuş. Bu kısmın başka kişilerce de teyitlenmesi önemini artırır. +