Thread by @FSYuksek

1-DW'nin Türkiye'de apaçık bir "Çerkes ayrılıkçılığı" yaratmayı amaçlayan yayını ve bu yayında rol alan aktörler üzerine bir kaç not daha düşmek isterim. Öncelikle DW'nin yayını bir gazetecilik değil, bir istihbarat faaliyetidir++

2-Ülkelerinin istihbarat örgütleri ile bağlantılı kimi batılı basın organları bunu hep yaptı. Bu konuda sicili en kabarık olanlardan birisi de Alman medya devi Deutsche Welle'dir. Bu yayın, Türkiye'nin hangi dikiş hattına ne zaman jilet atacağını çok iyi bilir.++

3-PKK terör örgütüne her zaman açık destek verdiği bilinir. Türkiye'nin AB aday ülke statüsü kovaladığı yıllarda da "Alevilere ayrı mezarlık hakkı" gibi rezil bir düşünceyi gündemde tutarak; sadece dirimizi değil, ölümüzü de bölmeyi amaçlamışlardı++

3-Deutsche Welle'nin başı çektiği bu skandal yayınlar amacına ulaşmış ve o yıllarda yayımlanan ilerleme raporlarından birine "Alevilere ayrı mezarlık" ibaresi konulmuştu. O yıllarda pek AB'ci ve "Barış süreci" gönüllüsü olan AKP, bu büyük rezalete tabii ki tepki göstermedi.++

4-Sevindirici olan şu ki yıllardır "Kürt sorunu" kaşıyan batılı "dostların" istedikleri sonucu bir türlü alamadığı, bu çabadan yorulmaya başladıkları ve kendilerine yeni alanlar açmak istedikleri anlaşılıyor ancak bilmeliler ki Çerkesler, kendi adlarına çok talihsiz bir seçim++

5- Neden talihsiz bir seçim olduğunun tarihi, sosyolojik, kültürel ve siyasi dayanaklarına girmeyeceğim. Bu konularda batılı bölücülük severleri yayın manyağı yapacak birikim Türkiye'de fazlasıyla var. ++

6-Ben, Deutsche Welle'nin son "Türkiye'de Çerkesler asimile ediliyor" konulu provokatif yayını üzerinde durmak istiyorum. Bu videonun Almanya'nın bir hükümet değişikliğine hazırlandığı ortamda gündeme gelmesi tabii ki tesadüf değil, bunu da herkes görebiliyor.++

7-Tam bu noktada, yeni hükümette Tarım Bakanı olacağı konuşulan Türk asıllı Yeşiller Partili politikacı Cem Özdemir dikkat çekiyor. Cem Özdemir'in 1990'lı yılların ortasında Almanya'da ve Türkiye'de yıldızı parladığında++

8-o yıllarda Çerkes dernekleri nezdinde saygınlığı olan, Thamede'lik (Çerkes büyüğü) konumunu her zaman sahip bulunmuş olan Ankaralı Avukat Fahri Huvaj, bir gün Cem Özdemir'i elinden tutup Ankara Kafkas Derneği'ne getirdi.(Sene 1995 veya 1996 olmalı).++

9- ve kendisini şöyle takdim etti: "Biz onu Almanya'nın yeni yıldızı genç Türk milletvekili olarak bilirken, meğer kendisi Adige imiş!". Bu ziyaret o zamanın genç Çerkesleri üzerinde büyük bir heyecan yarattı ve denilebilir ki Türkiye'nin dört bir yanında kendi halinde++

10-siyasetten uzak hemşehrilik dernekleri olan, Kafkas Derneklerinin "sıçrama yapması", "siyaset de yapmalıyız" seslerinin yükselmesi bu ziyareti takip eden yıllarda güçlendi. Her ne kadar açıkça ifade edemeseler de Çerkes Dernekleri içinde "Kürt hareketinin örnek alınması++

11-gerektiğini savunanlar belirdi. Yalnız Çerkes hemşehrilerime haksızlık etmemek adına şunu vurgulamalıyım ki Çerkes sağduyusu, bu sesleri her zaman azınlıkta tutmuş, geçici bir "gençlik hevesi" olarak görüp, o gençleri de dışlamadan kendi içinde eritmiştir++

12-En çetrefil konularda bile böyle de bir diplomasi yeteneği vardır Çerkeslerin. Kadim ve soğuk bir akıldır Çerkeslik. Tabii bu seslerin azınlıkta kalması, Kafkas Dernekleri'nin AB ile tanışıp kaynaşmasını engelleyemedi. Çerkes Derneklerine önce "federasyon" olmaları önerildi,++

13-sonra AB fonları ile tanıştılar. Derken "kültürel" boyutun dışına çıkan siyasi söylemler baş gösterdi. "Asimilasyon" kelimesi kullanılır oldu. Ortada bir asimilasyon varsa bile bunun muhatabının Çerkes'leri yurtlarından kovmuş olan Ruslar olduğu gerçeği unutulur gibi oldu++

14-Bırakın unutmayı, "Anayurda dönüş" adı altında başlatılan biraz da maceracı bir akıma ön ayak olanlar, pek çok Çerkes'i Kafkasya'ya gönderirken, kendileri Rusya ile çok sıcak dostluklar geliştirdi. Bu da enteresandır. Siz hem atalarınızı öz yurdundan süren Ruslar'a++

15-karşı bir "kovulduğumuz topraklara geri dönüyoruz" kampanyası başlatacaksınız, hem de Rus devleti ile aranızdan su sızmayacak! Deutsche Welle'nin "Türkiye'de Çerkesler asimile ediliyor" konulu beşinci kol haberinde++

16-"Dünyada en fazla Çerkes nüfusu Türkiye'dedir ve maalesef en büyük asimilasyon ve yok oluş da Türkiye'dedir" diye konuşan kişi Fahri Huvaj'dır. Kendisi hem "Anavatan'a dönüş" hareketinin, hem de Kafkas derneklerinin AB fonları ile tanıştığı süreçlerin öncülerindendir.++

17-Başka isimler de var ancak bunlar arasında, yıllar içinde eğilimlerinden vazgeçenler olabileceği için onları zikretmiyorum ama görüyoruz ki Fahri Huvaj yolundan hiç dönmemiş. Ankaralı saygın bir avukat olan Fahri Huvaj ve ailesi++

18-Türkiye'de hep saygı gördü, el üstünde tutuldu. Huvaj'ın askeri yönetimler dahil bütün hükümetlerle arası iyi oldu. Çocukları çok iyi eğitimler aldılar, sıkıntı görmediler. Yanlış hatırlamıyorsam oğlu, Anadolu Ateşi'nin baş dansçılarından biridir.++

19-Fahri Huvaj, 2000'li yılların başında öncülük ettiği "Anavatana dönüş" hareketinin gereğini yaptı ve eşi ile birlikte Adige Cumhuriyeti'nin Başkenti Maykop'a yerleşti. Orada yaşadığı yıllarda dönüş hareketinin başını çeken bir kaç isim gibi Fahri Huvaj da+++

20-Rus makamları ile hiç bir sıkıntı yaşamadı, hatta aralarında Türk-Rus İş Konseyi'ne girip ticarete atılanlar bile oldu. Huvaj ve eşi, Türkiye'de gördükleri el üstünde tutulmayı Rusya'da görememiş olacaklar ki bir kaç yıl sonra Ankara'daki rahat hayatlarına geri döndüler. ++

21-Fahri Bey şimdilerde, Alman istihbaratının yeni projesi "Çerkes ayrılıkçılığı" üzerinden sesini tekrar yükseltti. Hayırlı olsun, herkesin bir hesabı varsa Türk Milleti'nin de bir hesabı vardır. Burada, en çok dikkat edilmesi gereken şey şudur: AB tarafından fonlanan++

22-Kafkas Dernekleri Federasyonu da dahil Türkiye'deki tüm Çerkes kuruluşlarının tabanları Türkiye'ye bağlı, ayrılıkçılığa asla pirim vermeyecek Çerkesler'den oluşur. Üst yönetimlerde çeşitli ayrılıkçı eğilimler vardır ancak bunlar da küçük gruplardır ve++

23-hiç bir zaman fazla ileri gitmeyip thamadelerin (büyüklerin) sözünden çıkmazlar. Çerkesler, iyi yetişmiş gençlerine değer verir ve onları kapıldıkları bütün gençlik hastalıklarına rağmen korurlar. Sabırla gerçekleri görmelerini beklerler, kurda kuşa yem etmezler++

24-Netice olarak Deutsche Welle'nin seslendirdiği yeni ayrılıkçı Alman oyununa Çerkesler gelmez. Bu konuda herkesin gönlü rahat olmalıdır. SON.

Düzeltme: Anadolu Ateşi'nin baş dansçılarından Perit Yançatoral, Fahri Huvaj'ın değil bir başka Çerkes büyüğü rahmetli Süleyman Yançatoral'ın oğludur.