Sibirya'da Palmiye yetişmeyeceği gibi Filistinde de Çam yetişmez. Buna rağmen 325 yılında toplanan İznik Konsülü 25 Aralık'ta İsa'nın doğumunu kutlama kararı aldı. Oysa İncile göre (Luka 2:1, 20) İsa Sonbahar da doğdu. O halde bunlar Türklerin Nardugan Bayramında neyi kutluyor?
1-Oysa Ön Türklerde Aralık ayının sonu (yılbaşı) çok büyük bayram, çok kutlu bir olarak kabul edilirdi. Bu günde büyük bir kutlama yapılırdı.
Bu bayram Yer-Su inancına bağlıydı. Türklerin 'Tanrıcılık'tan önceki inançlarından kaynaklanıyordu.
2-Eski Türk efsanelerine göre yeryüzünün tam ortasında, yerin göbeği sayılan yerde, bir yüce akçam bitiyor, ucu gökyüzüne kadar gittiğine inanılıyordu. O akçam ağacının Ülgen'in gökteki sarayına kadar gittiğine inanılıyordu. Ülgen hayırlı ruhların başıydı ve gök sarayda yaşıyordu
3-inanışa göre ülgen, sıkı bir kaftan giyinen, uzun sakallı bir tanrıydı.
Santa Klaus'un, yani Noel Baba'nın prototipi gibi değil mi?
Ülgen, gündüzü, geceyi ve güneşi yönetiyordu.
4-21 Aralık'ta gecenin gündüzle savaştığı, uzun bir savaş sonucunda geceyi mağlup ettiği, zafer kazandığı düşünülüyordu. (Astronomik olarak en uzun gece 21 Aralık'ta yaşanır, o günden sonra geceler kısalmaya, gündüzler uzamaya başlar.)
5-Türkler de akçam ağacının altında toplanıyor, Ülgen'e dua etmeye başlıyorlardı. Güneşi geri verdiği için Ülgen'e teşekkür ediyorlar, ağacın etrafında şenlik yapıyorlar, oyunlar oynuyorlardı. Dualarının Ülgen'e ulaşması için de akçam ağacının altına hediyeler koyuyor,
6-budaklarına bantlar bağlıyorlardı, tıpkı bugün Hırıstiyanların yaptığı gibi.
Ülgen her zaman duaları kabul ediyor, istekleri dilekleri gerçekleştiriyordu. O günden başlayarak güneş gökyüzünde eskisinden daha fazla kalıyordu, günler uzamaya başlıyordu.
7-O günlerden bugüne kadar yaşanan inanç gereği "Christmas Bayramı" yani bizim X-mas'ta, yılbaşında tutulan dileğin mutlaka gerçekleşeceğine inanılmaktaydı.
8-Daha sonra bu bayram
"Tanrı'nın gelişi, doğumu" gibi kutlanmaya başlandı.
Hırıstiyanlar da İsa Peygamber'in doğum günü olarak kabul ettiler.
İlginçtir ki eski Türklerin, Aralık ayındaki son günlerindeki yeni yılı, yılbaşı bayramının adı, "Nardugan" dı.
9-Başkırtlarda, Udmurtlarda ve Çuvaşlarda da adı, "Nartuken", "Nartavan", "Nardava", "Nardvan" dı.
"Nar" kelimesi Moğolca "güneş" demek. "Tugan", "Dugan" ise "doğan, doğmuş" anlamına geliyor.
Yani "Nardugan" sözcüğü,
Güneşin doğuşu, güneşin doğumu anlamı taşıyor.
10-Bir "doğum bayramı" ama söz konusu olan İsa Peygamber'in doğumu değil.
X-mas Bayramı, Avrupa'da bugün geçerli olan şekillerde 4-5. Yüzyıllardan itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Bu yüzyıllarda hangi önemli olaylar yaşanıyor, tarih sahnesine kimler geliyor, malum HUNLAR.
12-Tarih boyunca güçlü İmp. diğerlerinin kültürünü etkilemiş, çok yerde inançlarını dahi değiştirmiştir.
Açıkça görülmektedir ki,
Hunlar Çağında Türklerin Çam Bayramı da Hırıstiyanlara İsanın doğum bayramı olarak geçmiş ve belki de Hunların Hırıstiyanlaşmasının yolu açılmıştır.
13-Eski Türk inanışına göre Çam Bayramında, Yeraltı Tanrısı Erlik iyi huylu hale geliyormuş.
Erlik, kendilerine has olan kırmızı paltosunu ve çizmelerini giyerek insanlara hediyeler dağıtıyormuş. Diğer insanlarda aynı kıyafetleri giyerek sevdiklerine hediyeler vermeye başlamış.
14-İşte bu bayram Hun Türkleri tarafından Avrupa'ya götürülmüş ve oradaki insanlar da bu günü bir Pagan bayramı olarak, aynı Türkler gibi kutlamaya başlamışlar.
Konuya dair detay
Muazzez İlmiye Çığ'ın
Çam Bayramı (Noel mi Nardugan mı?) kitapçığı ile Uyanın Artık kitabında var.
15-Konuya dair detaylar,
Murat Adji'nin Kıpçaklar (Türklerin ve Büyük Bozkırın Kadim Tarihi) kitabının "Çam Bayramı" bölümünde de var.
16-Çam Bayramımız hakkında aktardığım bilgiler Muazzez İlmiye Çığ tarafından yılbaşı için çıkartılan bu kitapçıktandır.
İsteme adresi ektedir.
İndirimli fiyatı 12 liradır.
Lütfen çocuklarımıza bir tane alıp hediye edelim, tarihimizi doğru öğrensinler. kaynakyayinlari.com/cam-bayrami-p3…
Eski Türklerde büyük bir ağaç sevgisi var, onlar için doğada her şey canlı ve bu canlılara zarar vermek en büyük suç. Ağaç ayrıca kutsal.
18-Eski Türklere göre, yerin dibi ile gökyüzünü birleştiren bir Hayat Ağacı bulunuyor (kutsal).
Ayrıca Geyik Sibirya'da yaşayan Türkler için kutsal olmaz mı?
Ötüken Ormanları, Geyik,
Kutsal Hayat Ağacı, Çam Bayramı ve yeraltından çıkan Erlik; el salla köklü tarihimize madem..
19-Çam Bayramı, Asya Türkleri arasında, Karadenizin Kuzeyindeki Türkler arasında halen değişik şekillerde devam ettiriliyor. Hatta Anadolu'nun bazı yörelerinde de düğünlere çam götürüldüğünü, onun etrafında oynandığını biliyoruz.
20-Yazıya gerek olmadan, geleneklerin, kuşaktan kuşağa bazı değişikliklere uğrayarak binlerce yıl süre gelmiş olduğunu görüyoruz.
Kökenini tarih öncesi devirlerde Sibirya Şananizminden alan Kutsal Hayat-Yaşam Ağacı
Rusya'ya bağlı Çuvaşistan'ın bayrağında da yer almaktadır. ...
21-Hırıstiyan inancında İsa Peygamber evrenin nuru, güneşi olarak algılanıyor.
İmp. Konstantin zamanında (324-337), İznik'te toplanan konsülde, 22 Aralık'ta güneşin doğumu için yapılan bu "pagan bayramı" İsa'nın doğumu olarak 24 Aralık'a alınıyor ve buna Noel Bayramı deniyor.+
22-Batı kilisesi yani Katolikler ise 25 Aralık'ta kutluyorlar.
Çam süsleme ise ilk olarak 1605'te Hunların torunu olarak bilinen/görülen Almanya'da görülüyor ve oradan Fransaya ve diğer Hırıstiyan ülkelere geçiyor.
23-Ne kadar ilginç değil mi? Batı, en büyük bayramını göçebe ve ilkel olarak gördüğü Türklerden yürütmüş!
Batı'ya bizden daha neler geçti neler...Yazının ve Dillerin atasının Türkler olduğununu ilk olarak Alman Baron Bunsen ve Max Müller ortaya koymamış mıydı zaten. İyi uykular!
24- (15. Maddeye ek)
Çam Bayramı veya Nardugan konusuna ek bilgi: Ülgen (Ruslar Ülgen'in adını değiştirip Ded Moroz Yapmışlar), Ded Moroz (Rusça), Türkçesi de Ayaz Ata.
Ekli kitabın sayfalarını çekip gönderen @5Plst arkadaşa teşekkür ediyorum.
25-Bu konuda Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi, Rusya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı (RUSEN)
Prof. Dr. Salih Yılmaz hocada, Türklerde Yılbaşı geleneği var demektedir.
26-Osmanlı'da yılbaşı kutlamaları yapılıyor ama kendisine Osmanlıcı süsü veren "avareller" buna Hırıstiyan adeti diyerek karşı çıkıyorlar! ... tibbiyelihikmet.wordpress.com/2015/12/30/osm…
27-Bodrum, Kumbahçe ve Gündoğan'da geleneksel Nardugan şenlikleri yapılıyor. Bu aydın kafalı insanlar yaşadığı müddetçe bu ülkeden asla umudunuzu kesmeyin.
Bu Işık, ülkedeki karanlığı yenecektir...
Nardugan için Unesco'ya da başvuru yapmışlar.
28-Hayat Ağacı bütün kültürlerde meyveliyken Türkler'de meyvesiz oluşu, ağacın Tanrı ile özleştirilmesindendir. Eşinin, benzerinin olmaması gerektiğine olan inançtandır. Genellikle Çiftbaşlı Kartal yada 2 büyük kartalla tasvir edilir. Kartal ağacı, ağaç kartalı korur...
29-Bu da Anadolu'dan,
Ayaz Ata /Şahta Baba veya Kış Han-Nartugan, adına ne derseniz onun Anadolu'daki Kışın Geceleri çocukları sevindirmek için yapılan Khal Gağan/Kağan.. Saya Gezmesi
30-Yozgatlılar da aynı geleneği sürdürüyor, adı Tunceli'de Khal Gağan, Yozgat'ta ise Saya Gezmesi ile adlandırılan bu kültür eski bir Türk kültürüdür. Yoksul çocukları sevindirip, eski yılı uğurlayıp, yeni yılı karşılayan Khal/Saya Gezmesi Türkiye'yi birleştirecek, yeter ki inan!
31-Hıristiyanlıkta çam ağacı, geyik, Noel Baba ve Hediyeler önemli yer tutar. Bu kavram ve sembollerin tamamı eski Türk Kültüründen alınmadır. Avrupa'da Hırıstiyan kültürünün oluşumunda Hunlar'ın etkisi yadsınamaz/yok sayılamaz/inkar edilemez/reddedilemez! altayli.net/hiristiyanligi…
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
ABD Ankara Büyükelçisi Barrak: Ulus devleti ve Atatürk'ü unutun, Türkiye için en iyi sistem Osmanlı Millet Sistemidir. Açıkça ne diyor? Türklerin devleti olmasa da olur diyor!
'Yeni Osmanlıcılık' Siyonist Projedir.
Dünya Siyonist Örgütünün Ortadoğu için Siyonist Plan. Yazarı: Oded Yinon.
Cengiz Özakıncı; "Şimdi bu plandan anlatacaklarımı izleyicilerimiz dinlerken gerçekleştimi, gerçekleşmedimi diye düşünerek izlesinler..."
1- Yıllardır anlatıyoruz yeni Osmanlıcılık Siyonist plandır diye 🔽
Osmanlıyı savunanlar Türk değildir diye. Türkiyeli değil Türk'üm 🇹🇷 🐺
Ne Mutlu Türk'üm Diyene 🇹🇷 🇹🇷🇹🇷
2-Yeni-Osmanlıcılık ABD'nin Ortadoğu'daki "Mayın Eşeği"'dir.
1982'de yazılan Rapor ne diyor?
İsrail'in güvenliği için Suriye'nin parçalanması zorunludur. Bunları yıllarca paylaştık mankurtlara anlatamadık maalesef! Sıra Türkiye'ye geldi ama! İsrail TV lerinde sıra Türkiye'de dediler.
Göbekli Tepe'yi ilk ortaya çıkaran Arkeolog Klaus Schmidt, 20 tapınaktan sadece 6'sının gün yüzüne çıkarıldığı ve ortaya çıkan benzerlikler; Türklerin erken kültürünün Göbeklitepe olabileceği yönünde ciddi kanıtlar sunuyor demişti Peters ile birlikte yazdıkları makalede(2004).
Klaus Schmidt, Göbeklitepe de, Asya balbal kültürü var. Altaylar'da 12 sütundan oluşan bir kamlar tapınağı var, Göbeklitepe'de de var, OZ tamgası ve çemberli T, Tengri sembolü 9 bin yıllık Çatalhöyük'de de var, 7 bin yıllık Hacılar Höyük'te de var.
Göbeklitepe'deki dikilitaş kültürü ile Türklerin dikilitaş kültürü aynı. Örn: 1 sütunda 3 adet hayvan figürü üst üste işlenmiş bir Göbeklitepe sütunu var, Tuva'da ve Moğolistan'da yer alan bazı Türk sütunlarında da aynı üslup var. Hatta işlenen hayvanların bazıları tamamen aynı.
Bu açıklamalarından sonra Klaus Schmidt, Almanya'da bir gölde tüplü dalış yaptıktan sonra ölüsü bulundu. Eşine kalp krizi geçirdiği söylendi ama eşi su altında tüplü dalışta kalp krizi geçirmek çok zordur ve kalp hastası değildi açıklaması yaptı.
Arkeolog Dr Semih Güneri, Göbeklitepe'deki taşlara kabartma figürlerini yapan metal keski aletleri, o tarihlerde sadece Güney Sibirya Lena bölgesinde görüldü başka bölgelerde görülmüyor diye açıklama yaptı.
Evet açıklamalar ve Sorular çok.. . ⏩Göbeklitepeyi kimler yaptı?
⏩Neden kazıların ödeneği kesildi,durduruldu, bilinmeyen bir tarihe ertelendi?
⏩Yılan figürleri üzerinden konuyu Anunnakilere bağlamak sağlıklı mı?
⏩Kültür ve Turizm bakanlığı neden kazı yaptırmıyor ya da tatmin edici açıklamalar yapılmıyor?
⏩Ne dersiniz bu işe???
Dr Semih Güneri hocanın konuya dair konferansı. İyi seyirler 🔽
Rusya'dan Doç Dr Ekaterina Anatolievna Lippina ile Dr Semih Güneri,
Güney Sibirya'dan Dağılan Teknoloji,
Üst Paleolitik Taş Alet Endüstrisinin Kökeni ve Yakın Doğuya Taşınması, Yayılımı. Ön Türk Akademisi Konferansı @grok sende dinle öğren madem 😃 🔽
YIL: 2002
Aytunç Altındal: Apo idam edilmeyecek, hapisten çıkıp bir partinin başına geçecek, Vatikan öyle istiyor çünkü...
Son gelişmeler de gösteriyor ki, Türkiye Ankara'dan yönetilmiyor😪😪
2- Aytunç Altındal, "Tapınak Şövalyeleri" kitabında PKK Apo, Papa bağlantılarını ve daha fazlasını anlatmış 🔽
Kitabını okumayan videoya buyursun
3- E. Müsteşar ve Büyükelçisi Onur Öymen'in "Arka Plan" kitabında Türkiye'yi kimlerin nasıl yönettiğini WikiLeaks belgelerine yansıyan haliyle göreceksiniz ve derin devletin ABD güdümünde olduğunu üzülerek öğreneceksiniz.
İşte E. MİT Müsteşarının itirafı
Büyük Türk Ozanı Nesimi, bir tarikata gider. Azgın softa Nesimi'nin Türkçe konuşmasından rahatsız olur. Nesimi'den ya Arapça ya da Farsça konuşmasını ister.
"Nesimi ise azgın softaya şu cevabı verir"
"Har içinde biten gonca güle minnet eylemem
Arabi Farisi bilmem dile minnet eylemem."
Hâlbuki Nesimi ana dili Türkçe dışında Arapça ve Farsça da bilmektedir. Fakat küstah tarikat faresine karşı Türkçe'nin kendisi için ne kadar önemli olduğunu göstermek için Arabî Farisi bilmem demiştir.
Yazdığı şiirler yüzünden dinsiz olduğu gerekçesiyle yargılanan, Ve derisi yüzülerek idam edilen Nesimi'nin "Tanrının insan yüzünde tecelli etmesi" gibi fikirleri dönemin yobaz din adamları tarafından tepkiyle karşılanmıştı...
Boynu vurulup derisi yüzülen Nesimi'nin cesedi 7 gün boyunca ibret olması için teşhir edilmişti.
Yobazları hafife almayın, gücü eline geçirdiler mı kaçacak ülke ararız...
Nesimi olayına onedio gözüyle bakalım. +++
#FerdiZeyrek
1-Nesîmî, gerçek doğum tarihi tam olarak bilinemese de, 14. yüzyılın ikinci yarısı ve 15. yüzyılın ilk yarısında yaşamış Divan edebiyatı şairi.
Yaşadığı dönemde kendisinin peygamber soyundan geldiğine inanıldığı için ona 'seyyid' denilmiş.
2-Yaşadığı dönemde Azerbaycan’da oldukça yaygınlaşan Hurufîlik hareketinin kurucusu, Nesîmî'nin hocası Naimi olduğundan, o da bu görüşü öğrenmiş ve kabul etmiş.
Bazı tivitlerim WhatsApp gruplarında paylaşılıyor, aydınlanma başladı...
🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Neden Osmanlı’da Müslüman Türkler fakir, gayrimüslimler zengindir? Yunan Ord. Prof. Dr. Dimitri Kitsikis: “Batılılar bizi kışkırtana kadar Osmanlı’yı, Ermeniler, biz (Yunanlılar) ve diğer devşirmeler yönetiyordu.”
2. Neden Anadolu’daki Türkler İstanbul’a (o zamanki adıyla Konstantinopolis) gitmek için bulunduğu şehrin eşrafından, ağasından, beyinden, borcu olmadığına ve geri döneceğine dair iki kefilli Muhtesip vizesi istenirken, bu vize Yunandan, Ermeniden, Yahudiden ve diğer gayrimüslimlerden istenmezdi?
3-Neden Boğaz’ın iki yakasındaki yalılarda, köşklerde, Marmara Denizi’nin çevresindeki yalılarda, köşklerde bir tane Müslüman Türk yaşamıyordu?
4. Neden Osmanlı Bankası dahil 12 bankanın sahipleri Yunan, Ermeni vb. iken Türkler bankada işçi olarak bile çalışamıyordu? Duruma istisnai bir tepki olarak Mithat Paşa Ziraat Bankasını (Sırbistan'daki Memleket Sandıklarından) kurmuş, sonra da Mithat Paşa Taif’e (Arabistan’da) sürgün edilip zindanda boğdurulmuştur!
5. Neden Anadolu’da doktor, eczacı, hatta köy bakkalları bile Yunan veya Ermeniydi?
6. Neden Türkler 10 yıl, hatta 15 yıl askerlik yaparken, Osmanlı vatandaşı Yunan ve Ermeniler askerlikten muaf tutulmuştu? Bu durumun ticaret, sanat ve her türlü faaliyetten Türklerin dışlanmasına yol açtığı bilindiği halde sürdürülmüştür!?
7. Neden Osmanlı’da Tanzimat aydınları, “Bu alfabe bizi cahil bıraktı, Latin alfabesine geçelim,” diye 80 yıl boyunca İlbasan kongreleri düzenliyorlardı?
Zaten tapu daireleri, telgraf ve saraydaki bazı yazışmalar ve mektuplar Latin alfabesiyle yapılıyor, örneğin 1795 tarihinde Hatice Sultan’ın mimar sevgilisine yazdığı mektup Latin alfabesiyledir.
Durum böyle iken, Anadolu’daki Türkmen-Oğuzlara, Müslüman Türklere neden Arap ve Fars harfli uyduruk Osmanlıca dayatılmıştır?
3-Osmanlı’da en az 80 yıl boyunca Osmanlı alfabesinden kurtulma çalışmaları yapılmış iken, neden alfabe bir gecede değişti yalanını yaydılar? Doğrusu, bu süreç 80 yıl + 1 gecedir.
Bir Amerikalı gazeteci Atatürk’e der ki: “Neden milletin alfabesini değiştirip cahil bıraktınız?”
Bilge Atatürk de cevaben der ki: “Ben 10 bin kişinin alfabesini değiştirdim ama uygun alfabe ile halkıma okuma yazma öğrettim.”
8. Neden Cumhuriyet idaresi “Bulgarlara Osmanlı Arşivi’ni sattı” yalanını yayarlarken, AKP döneminde Milli Kütüphane’nin içinde çok kıymetli el yazması eserlerin de bulunduğu 147 ton tarihi eseri Hurdasan’a kilosu 50 kuruştan sattıklarını söylemiyorlar?
Kaldı ki, Bulgaristan’a Yunan, Arnavut, Karaman, Memlûk veya Makedon arşivini vermediler, kendi arşivini verdiler. Onlar da bunu çöpe atmadılar, bilakis güzelce tasnif edip Türkçe dahil 8 dile çevirdiler ve dünyaya açtılar.
9. Neden Cumhuriyet idaresinin camileri yıktığı ve Kur’an’ı yasakladığı yalanını yayarken, sözde Halife Padişah Sultan Vahdettin’in Beyoğlu’ndaki Ağa Camii’ni parayla gayrimüslimlere satıp, İstanbul’un göbeğine Papa heykeli diktiğini söylemiyor, yazmıyorlar?
4-Yine Bilge Atatürk’ün, Sultan Vahdettin’in sattığı bu camiyi Yunanlardan satın alıp tadilat yaptırarak cami olarak ibadete açtığını niye yazamıyorlar?
Hatta savaşta tahrip edilen diğer 138 camiyi de tamir edip ibadete açtığını neden yazmıyorlar?
Yine Niğde, Aksaray gibi pek çok yerde kiliseleri de camiye çevirdiğini yazamıyorlar!?
10. Sonuç: Yemen’den Fizan’a bitmek bilmeyen savaşlarda ömür tüketen, kırılıp yok edilen Anadolu’daki Türk kimin umurundaydı?
Hiç Yemen Ağıtı dinlediniz mi? Dinleyin lütfen… (1) Yemen Türküsü – Sümeyra Cakir ve Ruhi Su – YouTube youtu.be/iPwR1k36wm8?si…
Sizce bu sorularıma dürüstçe, eğip bükmeden cevap verecek bir tarihçi çıkar mı?
Bahtiyar Aydın
Eski Çağ Tarihi Uzmanı
Not:
Dönme/Devşirmelerin kontrolüne geçmiş bir devlet yapısından/yönetiminden asli kurucu unsur olan Türk'ü söz sahibi yapması beklenemezdi durum bunu gösteriyor...
Üstteki yazım WhatsApp gruplarından bana da geldi.
Geçmiş olsun Çepni Boydaşım
#NihatGenç ADAMDIR🧿
1-Üstteki yazıda geçen kaynak belgeler ektedir 🔽⤵️
E. Amiral Cem Gürdeniz: Osmanlı dünya okyanuslarından bi haberdir. Akdeniz okyanusların sadece %1 idir. Buna rağmen Akdeniz'de bile hakimiyet kuramadılar.
Garp Ocakları Donanması olmasaydı 16. Yy da bile Osmanlı sıfırdır sıfır. Dizilerde anlatılanlar Osmanlı düzmecedir.
100 yıl Kadırga'dan Yelkene geçemedik. Eğer Osmanlı donanmaya önem verseydi, akıla, bilime, sanayiye, sanayi devrimlerine önem verseydi, saraydaki seks alemlerinden kafalarını kaldırıp donanmayı koruyacak tedbirler alabilseydi, İngilizler Çanakkale'ye hoyratça saldırıp gelemezdi. Atatürk de 57. Alaya 'ben size ölmeyi emrediyorum" demek zorunda kalmazdı.
Donanma bitince işgal edilirsin. Çeşme, Navarin ve Sinop donanmalarını bile koruyamadın. Ruslar hepsini yaktı. Bunlar ağzının içindeki, burnunun dibindeki donanmalardı. Bunları koruyamazsan ondan sonra varlığını tabiki sürdüremezsin.
Cia, Akp ve Fetö kumpasiyla bütün Deniz Kuvvetleri Subayları Silivri'ye tıkıldı ve ağzının içindeki, burnunun dibindeki adaların Yunan'ın oluverdi. Bu adaların içinde Büyükada'nın iki katı büyüklüğünde adalar var hemde çok stratejik.
Şu anda o adalarda onbinlerce Yunan yaşıyor ve askeri üs oldular. Gaflet ve delalet ve hatta hıyanet budur. ...
#deprem
Kaynak link
Ata YOLUNDA you tube kanalı
Cumhuriyetçi Birlik Platformu Zoom toplantısından.