Tunç Soyer'e ve İzmir tarzı Chp'ye bayılıyorum. Ne parti içindeki kavga, dövüş, başkanlık çekişmesine katılıyorlar ne belediyecilik yapıyorlar ne de proje üretiyorlar. Hesap soran yok, karışan görüşen yok. Herkes İzmir'i bu haliyle kabullenmiş. Evin alkolik çocuğu gibi takılıyor.
Mesela Tunç Soyer'in attığı şu tweet muazzam bir İzmir özeti. Türkiye'de ilk defa kredi kartı ile ulaşım hizmeti veriyoruz diyor. Farkında olmadığı şey ise Ankara, kahramanmaraş, Konya, Gaziantep, Kocaeli, Antalya, Mardin belediyelerinin bu hizmeti yıllardır veriyor olması.
Bir büyükşehir belediye başkanının ülkedeki diğer belediyelerin durumundan haberi yok, kendisi araştırmamış, danışmanları söylememiş, büyük bir gururla haykırıyor Türkiye'de ilk biz yaptık diye ama asıl komik olan kimsenin İzmir'in bu durumuna şaşırmaması.
Herkes İzmir'e sarhoş muamelesi yapıyor resmen. "Türkiye'de ilk biz yaptık", siz yaptınız oğlum başka kim yapacak? "Körfez kokmuyor", kokmuyor tabi evladım halt etmiş onu diyenler, gel ben seni yatırayım. "En ilerici biziz", sizsiniz tabi yavrum gel sana bir soda ayran yapayım.
Bir siyasi parti için ütopik bir memleket. Hizmet gerektirmeyen bir oy deposu, bacasız fabrika, Matrix'teki insan tarlası. Çevre şehirler İzmir'e tur bindiriyor o da üstadın anlattığı sütçü beygiri hikayesindeki gibi kendisini ileride sanıyor. Şahane şehir, bir de kokoreçi güzel.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Muhalefetin zeka üzerinden bir söylemi var. Özellikle Chp kitlesi kendisini "çok zeki" Ak Parti kitlesini de "geri zekalı" buluyor. Bunu özellikle sosyal medyada Akp'li dayılar röportajlarında, çomar, koyun benzetmeleriyle sık sık görüyoruz. Gelin bir zeka testi de biz yapalım.
Öncelikle zekanın ne olduğunu ortaya koyalım. Zeka en basit tanımıyla problem çözme yeteneğidir. Türkiye'de askeri vesayetin sona ermesinin ardından, her kitlenin eşit şartlarda siyaset yapabildiği 20 yıllık süreçte nedense bu çok zeki Chp kitlesi "Ak Parti problemini" çözemedi.
Chp'ye geri döneceğim ancak araya küçük bir bilgi sıkıştırayım. Araştırmalara göre insandan sonra en zeki canlı türü yunuslardır. Yunuslar diğer canlılara göre daha organize hareket edebilirler. Yani örgütlenme ve organizasyon yeteneği zekanın en önemli ikinci unsurudur.
Chp harika bir reklam filmi çekmiş. Ak Parti ile Chp arasında "olta" metaforunu kullanmış. Metafor kullanmak zeka işidir. Haydi hep beraber Chp'nin bu reklam filmini içerik, senaryo ve metafor açısından inceleyelim. Bakalım Chp bize ne anlatmaya çalışmış.
Baba Ak Parti seçmenini, genç kız da Z kuşağını temsil ediyor. 20 senelik balıkçı baba iğneye takılan torbayı balık sanıyor, kız balık tutamamalarını oltanın eskiliğine bağlıyor. Sonra oltayı değiştiriyorlar, filmin sonunda pembe oltaları ve bir kova istavritle eve dönüyorlar.
Ak Parti'yi temsil eden 20 yaşındaki olta fiberglass oltalardan. Peki bu durumda Chp'yi temsil eden olta kaç yaşında olmalı? Kendi metaforlarına göre 98 yaşında olmalı. Daha fiberglass teknolojisinin ortada olmadığı yıllar. Balık tutmak için kargı kamışı kullanılıyor.
Bugün Batı'nın Türkiye'ye yaptığı ekonomik saldırıyı ve bu saldırıda Chp'nin rolünü inceleyelim. Size Chp ile ilgili yeni bir bilgi vermeyeceğim sadece hepimizin bildiklerini doğru bir sıralama ile alt alta yazacağım. Neden bir saldırı altındayız ve Chp hangi plana hizmet ediyor?
Chp aslında siyasi bir örgüt değil mekanizma. Yani belirgin bir ideoloji ya da fikir etrafında değil Batı tarafından dönemsel olarak belirlenen "misyon" etrafında yuvalanmış elit organizasyon topluluğu. Misyonun gereksinimlerine göre dönüşüyor ve siyasetini belirliyor.
O yüzden Chp'yi sağ, sol, faşist, komünist, liberal, Türkçü, Kürtçü, Ermenici, İrancı, Esadçı, Yunan düşmanı, Yunan dostu yani dönemin misyonu neyi gerektiriyorsa o düşünceyi savunurken görebiliyoruz. Her cıvataya göre ayarlanabilen bir İngiliz anahtarı gibi dizayn edilmiş.
Bugün size Ekşi Sözlük'ün Tügva operasyonunu anlatayım. Tügva'yla ilgili bir başlık açılmış ve 23 sayfa yazılmış. 23 sayfanın 13 sayfasını sizinle paylaştığım 200 kişilik troll listesindeki ajans hesapları doldurmuş. Kuralları ihlal ederek haftalarca sürekli gündemde tutmuşlar.
Ak Parti'li bir yazar bir iddiayı dile getirdiğinde ya da herkesin gözü önünde gerçekleşmiş bir olaydan bahsetse entrysi " mahkeme kararı olmadan suç isnat etme" kuralı gereğince siliniyor. Örneğin Ekrem İmamoğlu ile ilgili şu entryi inceleyelim.
Ekrem İmamoğlu suya neden zam yaptığını soran yaşlı bir adama sokak ortasında ve kameraların önünde " yalancısın" diye azarlayıp iftira atmıştı. Daha sonra adam evinde faturaları göstererek haklı olduğunu ispat etmişti.
Bugün size Ekşi Sözlük'te sosyal medya algısının nasıl yapıldığını anlatacağım. Birkaç gün önce bir takipçimin gönderdiği 200 kişilik troll listesini ve yaptıkları sosyal medya algı operasyonlarını birlikte inceleyelim. Bize Aktroll diyenlerin neler yaptığına birlikte bakalım.
Liste muhtemelen bir siyasi parti ya da ajans tarafından kullanılan yazar hesaplarının listesi. En üstte (rt) çalışması (13) ibareleri var. Site içinde yazar isimleri üzerinden bir araştırma yapınca (rt)'nin Recep Tayyip Erdoğan olduğu anlaşılıyor. (13) ise 13. çalışma olmalı.
Birazdan liste incelemesine geri döneceğim ama önce size Ekşi Sözlük formatı ve sahipleri Başak Purut ile Sedat Kapanoğlu hakkında bazı bilgiler vermeliyim ki konu daha iyi anlaşılabilsin. Bu şahıslar kim ve ne yapmak istiyorlar?
3- Ekşisözlük
Sizinle paylaşacağım Ekşisözlük içerikleri benim yıllardır silinmesi için mücadele ettiğim paylaşımlar. Ekşisözlük bu içerikleri silmektense benim hesaplarımı kapatmayı tercih etti. Bazıları dava konusu oldu ama benzer binlerce içerik hala varlığını sürdürüyor.
Ekşisözlük'te planlı ve sistematik bir algı operasyonu yapılıyor. Burası adı üstünde bir sözlük. Bir konu hakkında bilgi ya da fikir almak isterseniz 20 sene önce yazılmış entrylere ulaşmanız 10 saniye sürüyor. Bu yapısı ile Twitter'dan farklı.
Önünüzde bir kitap olduğunu düşünün her an istediğiniz sayfasını açıp okuyabiliyorsunuz o yüzden hiçbir bilgi ve fikir eskimiyor, geçmişte kalmıyor. İşte bu kitap yani Ekşisözlük sistemli olarak Türk gençlerini isyana teşvik ediyor, silahlanmasını öğütlüyor.