1-) Murat Ongun meselesinin yeterince iyi anlaşılmadığını düşünüyorum. Bu adam, Acarkent'te A tipi bir villada yani İstanbul'daki 117 milyarder ile birlikte yaşıyor. Ayda 300 milyon lira kazanan holding sahipleri ile 300 bin lira kazanan Murat Ongun komşuluk yapıyor. Bu saçma durumu da Ekrem abim bana yardım ediyordu diye açıklıyor. Savcılığın iddiası ne? Murat Ongun'un İBB'den çalınan milyarlarca liraya hükmeden bir suç örgütünün yöneticilerinden birisi olduğu değil mi? Murat Ongun da ultra lüks bir villada milyarderlerle birlikte yaşıyor. Altında üç tane lüks otomobil, villasında iki hizmetli, çocukları da en pahalı özel okullara gidiyor. (Daha bilmediğimiz kim bilir ne acayip harcamaları da vardır muhtemelen.) Aslında bu durum gayet normal çünkü Murat Ongun zaten bir milyarder. Gözümüzün önündeki her şey onun milyarlarca liralık bir serveti olduğunu gösteriyor. Bu hikayede normal olmayan tek şey maaşının 300 bin lira olması.
2-) A tipi villa, 1000 metre kareden daha büyük olan villalar için kullanılan bir tanım. Acarkent'te bu villadan 117 adet var. Sahiplerinin bazıları enerji santrali işletiyor, fabrikaları var, dev otomotiv şirketlerinin ortakları vs. Murat Ongun kim peki? Medya AŞ yönetim kurulu başkanı. Anlattığı hikayeye göre 300 bin lira olan maaşının tamamını yaşadığı villaya yatırıyor ama yetmediği için 250 bin lira aylık geliri olan Ekrem abisinden de destek alıyor. Herkes el ele vermiş Murat Ongun'un ultra lüks villada yaşaması için çaba sarfediyor anlattıkları hikayede. Yolsuzluk gerekçesi ile tutuklanmış adamların verebildikleri cevap bu gerçekten.
Mar 7 • 4 tweets • 4 min read
1-) Bu aşağıdaki, İmamoğlu'nun çalışma ekibinden Özkan Çelik. Kendisi CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in de ağabeyi. İki kardeş 2018 yılına kadar Taksim Balo sokakta "Machine Club" isimli bir mekan işletiyordu. Machine Club bir gey kulubüydü. Haydi şimdi gelin birlikte "çocukken 2 sene Kuran kursuna gittim" diyen İmamoğlu'nun ekibinin 12 sene ne kursuna gittiğine bakalım.
NOT: Aşağıdaki paylaşımlar eşcinsellik, çıplaklık ve rahatsız edici başka öğeler içeriyor. Bunları paylaşmaktaki amacım bugün dindar taklidi yapan İmamoğlu ve ekibinin gerçek yüzünü size belgeleriyle göstermek. O yüzden affınıza sığınıyorum.
2-) NOT: Video +18 ve iğrençlikler barındırıyor. İşin aslı izlemeniz için değil İmamoğlu'nun kimlerle iş tutuğunu belgelemek için paylaşıyorum.
Burası CHP'li Özkan Çelik'in işlettiği ve CHP İl Başkanı Özgür Çelik'in de ortağı olduğu Machine Club. Aslında bu gey kulübüne ait çok daha aşırı videolar var ama paylaşılamayacak durumda olduğu için en izlenebilir olanı buraya bırakıyorum. Mekanın Youtube'daki yorumlarında LSD, DMT ve Ecstacy gibi uyuşturucuların kullanıldığı yazılı. Youtube'daki videolarını izlerseniz içerideki kalabalığın ağır uyuşturucu madde etkisinde olduğunu kendiniz de görebilirsiniz. Videolarda zaman zaman CHP'li Özkan Çelik de karşınıza çıkıyor. Zaten bu mekan, tam da bu özelliği ile ünlüymüş ve polis denetimleri çoğaldığı için kapatılmak zorunda kalmış.
Feb 28 • 7 tweets • 3 min read
1-) 28 Şubat vesilesiyle muhalefetin şu an öve öve bitiremediği AK Parti öncesi Türkiye'ye bir göz atalım mı? Bakın bu o dönem tiyatroların durumu. Tiyatrolar parasızlık birer birer kapanırken 1997'de 97 olan tiyatro sayısı 2001'de 72'ye düşmüş. Erdoğan sonrası 2023 yılı verileri ile Türkiye'deki tiyatro sayısı 808. AK Parti döneminde bütün cumhuriyet tarihinde açılan toplam tiyatro sayının on katından fazla tiyatro açıkmış Türkiye'de. Videoda açız diye ağlayan tiyatrocuların hayatı ise AK Parti'ye sövmekle geçti. Erdoğan sayesinde büyüttükleri tiyatrolarında ona küfür ede ede ölüp gittiler. Buyrun size AK Parti öncesi Türkiye arşivi
2-) AK Parti öncesi hastanelerin durumu da buydu. Böcekli, fareli, pislik içinde hastanelerde haftalarca sıra bekliyordu insanlar. Özellikle CHP kitlesinin "old laik days" diyerek hasretle andığı hastane tuvaletlerine de bir göz atın lütfen.
Jan 2 • 9 tweets • 4 min read
1-) Özgür Özel'in Instagram profilinde çok enteresan bir durumu farkettim. CHP Genel Başkanı çok sayıda şair ve sanatçıyı paylaşmış anacak paylaştığı kişilerin neredeyse tamamı CHP diktatörlüğünün baskısı yüzünden hapis yatan kişiler. Mesela Nazım Hikmet CHP'nin ülkeyi tek parti diktatörlüğü ile yönettiği 1938 ile 1950 yıllarında hapis yatmıştı. Bu durumu protesto etmek için annesi Celile Hanım, Orhan Veli, Melih Cevdet, Oktay Rıfat gibi isimler açlık grevine başlamış 1950'de CHP iktidarının bitimine kadar da devam etmişlerdi. CHP döneminde Nazım Hikmet'in bütün şiirleri ve eserleri yasaklanmıştı. Şimdi bütün CHP'lilerin profilleri nazım Hikmet paylaşımları ile dolu. (Bu arada Nazım Hikmet Mustafa Kemal için Burjuva Kemal diyor) İkiyüzlülüğe bakın. Özgür Özel başka kimleri paylaşmış? Hadi onlara da bakalım.
2-) CHP tarafından hapsedilen Ahmed Arif de bugün CHP'lilerin sosyal medya hesaplarını süslüyor. Bu adamların yazdıkları şiirler CHP zorbalığını anlatıyor ama CHP'liler bu şiirleri AK Parti hükümetine hitaben paylaşıyorlar. Ahmed Arif CHP döneminde yazdığı şiirler yüzünden önce işten atılıyor daha sonra Kemalist general Mustafa Muğlalı'nın 33 kişiyi yargısız şekilde infaz etmesini anlatan 33 kurşun şiiri dolayısı ile tutuklanıyor. Bu katliamın üstü CHP tarafından kapatılıyor ancak iktidar değişince yeniden gündeme geliyor ve sorumluları cezalandırılıyor. Henüz gücü devam eden CHP yargısı bir sene sonra Ahmed Arif'i örgüt kurma suçlamasıyla tekrar tutuklayıp hapishanede işkenceye maruz bırakıyor. Şimdi özgür Özel gelmiş Ahmed Arif paylaşımı yapıyor. Ne kadar enteresan değil mi?
Oct 9, 2024 • 6 tweets • 3 min read
Ön Uyarı paylaşım sansürlenmiş olsa da (18+) öğeler içermektedir.
CHP Beyoğlu okul öncesi koordinatörü Kerem Kitay, Mahu paylaşımı ile alakalı olarak bir açıklama yapmış. Şimdi açıklamasındaki ilgili bölümlere tek tek cevap veriyorum.
1-) "Mahu bir tiyatro sitesidir, bu siteyi eşcinsel ve satanist eğilimli bir tarikat olarak olarak göstermek zavallılıktır."
2-) Hiçbir gösteride şiddet ya da pornografi övücülüğü yoktur aksine eleştirisi vardır.
3-) Mahu ismini Endonezya'daki bir trans kavimden değil kurucusunun isminin ilk hecelerinden alır.
4-) Mahu üyesi değilim hiçbir organik bağım yoktur.
Cevap 1 ve 2-) Maalesef yine pornografi, satanizm ve şiddet barındıran görseller sunmak zorundayım. CHP'li belediyelerin çocuk sorumlusu bu şahıslar, videoları paylaşmaktan çekindiğimizi biliyor ve bu çirkinlikleri bizim ar duygumuzun arkasına saklamaya çalışıyorlar. Gerçeklerin Türk Milleti tarafından bilinmesi adına bu çirkin görselleri sadece içeriğin anlaşılabileceği uzunlukta ve blurlayarak sizinle paylaşıyorum. The Campagnie Mahu ismiyle paylaşılan "sanat eserleri" işte bunlar.
Cevap 1 ve 2-) Herkesten özür dileyerek CHP Beyoğlu okul öncesi çocuklar koordinatörü Kaan Kitay'ın "porno ve şiddet karşıtı" olduğunu söylediği Mahu gösterilerinden bazı kareleri paylaşıyorum. Bunlar detaylı bir filtrelemeden geçirdikten sonra paylaşabildiklerim. Öyle acayip şeyler var ki %99'unu da blurlasan yine de paylaşılabilecek düzeye gelmiyor.
Oct 8, 2024 • 8 tweets • 6 min read
1-) Gelin size CHP'li İBB ve Beyoğlu Belediyesi'nin çocuklarımızı kimlere teslim ettiğini göstereyim. Öncelikle paylaşımı okuyacak herkesten göstereceğim mide bulandırıcı detaylar için özür dilerim. Tweet serisi LGBT, Satanizm, pedofili, şiddet ve pornografi öğeleri barındırıyor. Elimden geldiğince en hafif örnekleri seçtim, bu uyarıya rağmen paylaşamadığım binlerce korkunç detay var. Öncelikle iki isimden bahsetmek istiyorum. Doğada Yaşam Eğitmeni sıfatıyla İBB çocuk kamplarını yöneten Merve Oduk Özeren ve Beyoğlu Belediyesi'nin okul öncesi çocuklar koordinatörü Kerem Kitay. Çocuklarla ilgili görevlerdeki bu iki isim Compagnie Mahu ismindeki Fransa merkezli sözde bir sanat derneğinin İstanbul sorumluları. Şimdi size bu derneğin ne olduğunu ve neler yaptığını göstereceğim. Kerem Kitay'ın profilinde gördüğünüz web sitesi, sizi sağdaki videolara yönlendiriyor. Bir tanesini sizinle paylaşıyorum. Videonun altında The Compagnie Mahu ibaresini görebilirsiniz.
2-) Peki MAHU ne demek? Web sitesinin kendi yaptığı tanımda otomatik çeviri biraz kötü olsa da aynen şunlar yazıyor. "Mahu, kendilerini vaftiz ve düğünlerde şarkı söylemeye ve dans etmeye davet eden geleneksel bir Endonezya transseksüel kastıdır. Para için, kendilerinin üçüncü cinsiyet oldukları inancı, yeni doğmuş bebeğe veya gelin ve damadın aşırı cinsel enerjisini ve dolayısıyla şans, sağlık, doğurganlık ve mutluluğu getirebilirler"
İşte bu Mahu isimli yapı, 2019 yılında Türkiye'de 6 gün süren bir faaliyette bulunduklarına dair bir paylaşım yapmış ve Mahu'nun Türkiye sorumlusu Merve Oduk Özeren ve Kerem Kitay'a teşekkür etmiş. Hemen yanlarında bu organizasyonu birlikte yürüttükleri Stan Briche isminde birisi var. Gelin şimdi de onun kim olduğuna bakalım.
Sep 22, 2024 • 5 tweets • 3 min read
1-) Gelin size sosyal medya ikiyüzlülüğüne muazzam bir örnek göstereyim. Gülben Ergen isimli ünlü kişi, bu alttaki iki paylaşımı aynı gün yapmış. Ergen’in X hesabını takip edenler, haftalardır Narin Güran cinayetinden başka bir paylaşım yapmadığını, bu korkunç cinayetle ilgili dedikodular da dahil her türlü dehşet verici iddiayı anında paylaştığını görmüşlerdir. Onu X’ten takip edenler muhtemelen Gülben Ergen’in bu cinayet yüzünden yemeden içmeden kesildiğini, uyku uyuyamadığını, depresyona girdiğini düşünüyordur çünkü kendisi öyle olduğunu söylüyor. Gülben Ergen’i Instagram’dan takip edenler ise haftalardır vur patlasın çal oynasın eğlendiğini, hayatının en mutlu dönemini geçirdiğini düşünüyordur çünkü Instagram paylaşımlarında Narin cinayeti ile ilgili tek bir paylaşımı bile yok, eğlenceler, partiler, şarkılar, danslar var. Gelin şimdi depresyondaki Gülben Ergen’in Narin cinayetine dair o kanlı, cesetlerle ve korkunç detaylarla dolu paylaşımlar sırasında nerede olduğuna ve ne yaptığına birlikte bir göz atalım. Gülben Ergen 20 Eylül günü içindeki öfkeyi bastıramazken ve beyni zonklarken sağdaki videoyu çekmiş. Öfkesini havuzda şarkı söyleyerek bastırmaya çalışmış sanırım.
2-) Gülben Ergen 7-8 Eylül tarihlerinde 15 dakika ara ile Narin paylaşımı yaparken, bir taraftan da konser çıkışı sokakta göbek atıyormuş. Kendisi göbek atarken de kim olduğu belli olmayan bir hesabın “ İç işleri bakanı Narin’in ailesine taziyede bulunmadı” iddiasını paylaşmış. Kol, bacak, tecavüz, otopsi paylaşımlarını işte bu ortamdayken atıyormuş çok duyarlı Gülben Hanım.
@gulbenergen
Sep 20, 2024 • 18 tweets • 10 min read
1-) Benim Ali Koç'un Atatürkçülüğü ile ilgili anlayamadığım bir durum var. Bunu sizinle paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi Fenerbahçe Suudi Arabistan'da Galatasaray ile oynayacağı maçı Atatürk posterleri ve tişörtlerine izin verilmediği için iptal etmiş ve yurda dönmüştü. Buradan Fenerbahçe'nin Atatürk konusunda çok hassas olduğunu anlıyoruz. Ancak benim anlamadığım Fenerbahçe kongre üyesi Arda İlaldı'nın azılı bir Atatürk düşmanı olmasına rağmen Fenerbahçe kulübünde kendisine yer bulabilmesi. Ali Koç, Atatürk hassasiyetini niçin sadece Suudilere gösteriyor olabilir? Ali Koç'un Atatürkçülüğü, Yeşil Sol Parti üyesi Arda İlaldı'ya neden sökmüyor acaba? İki tane Atatürk afişi için diplomatik kriz çıkaran Ali Koç, Fenerbahçe'deki bu Atatürk düşmanını kimden korktuğu için kulüpte tutmaya devam ediyor? Haydi gelin birlikte Fenerbahçe Kongre üyesi ve Yeşil Sol Partili Arda İlaldı'nın Atatürk ve Türklük karşıtı paylaşımlarına bir göz atalım.
2-) Fenerbahçe Kongre üyesi Yeşil Sol partili Arda İlaldı'nın defalarca paylaştığı bu videoda iki Kürt genci Atatürk'ün Kürt halkının katili olduğunu söylüyor. Bu paylaşımı bir AK Partili yapmış olsa başta Ali Koç olmak üzere bütün Atatürkçüler ayağa kalkmış kürsülerden Atatürk nutukları atıyor olurlardı değil mi? Ama paylaşımı yapan Yeşil Sol Partili olunca Ali Koç kılını bile kıpırdatamıyor. Atatürk yoksa Türkiye yok, maç da yok gibi koca koca laflar ettikten sonra başkanı olduğu kulübün kongre üyesi Atatürk'e Kürt katili diyor. Ali Koç'un Atatürkçülüğü, Yeşil Sol Partili Arda İlaldı'nın Atatürk düşmanlığı karşısında boynunu büküp yol veriyor. Ne kadar ilginç değil mi?
Aug 25, 2024 • 13 tweets • 6 min read
1-) CHP'nin İzmir Körfezi'ni getirdiği hali gördünüz mü? İzmir'de resmen bir çevre felaketi yaşanıyor ama gündem olmuyor. Bize çevrecilik taslayan CHP'nin kalesi İzmir'de arıtma sistemi tamamen çöktü ve deniz altı canlılığı sona ermek üzere. Yıllardır CHP'nin elinde olan Ege Bölgesi'nde atık su ve kanalizasyon altyapısına çivi bile çakılmıyor. CHP'de ısrar etmenin sonucu işte bu. Kıyıya vurmuş milyonlarca ölü balık ve tahammül edilemez bir koku. 100 yıldır çürüyen CHP'nin kokusu bu. Gelin birlikte bugüne nasıl gelindiğine bir göz atalım.
2-) CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer 2019 yılında 3 sene içinde İzmir Körfezi'nde denize girmenin mümkün olacağını söylemişti. Aynı dönemde İZSU Müdürlüğü'ne 200 metre mesafedeki Konak Pier'den İzmir körfezine atık su ve kanalizasyon boşaltmaya devam ediyordu.
Aug 1, 2024 • 7 tweets • 6 min read
1-) Türk ve İslam düşmanı, sermaye yalakası Genco Erkal ölmüş. Cuma günü hayatı boyunca hakaret ettiği İslami usüllere göre cenaze namazı kılınıp gömülecekmiş. CHP sermayesinin kapısına bağlanmış ve onların attığı kemiklerle beslenip ünlenen, ölene kadar da boynundaki tasmayı hiç gerdirmeyen son derece sadık bir sermaye "sanatçısıydı" Genco Erkal. Haydi gelin birlikte Genco Erkal'ı hak ettiği usüllerle gömelim.
2-) Genco Erkal hayatı boyunca CHP'nin ve darbecilerin gölgesinden ayrılmadan solcu taklidi yaptı. CHP tarafından hapsedilen, CHP'li darbeciler öldürmesin diye yurtdışına kaçan Nazım Hikmet'in şiirleri ile karnını doyurdu. (Nazım Hikmet'i 1950'de hapisten afla çıkaran da CHP'li darbecilerin astığı Menderes'tir.) Genco Erkal'ın Nazım Hikmet'in şiirlerinden kazandığı para, Nazım'ın kendi kazandığının bir kaç yüz katıdır. Dahası Erkal'ın Nazım Hikmet Oratoryosu'nda seslendirdiği 17 Nazım Hikmet şiirinin 12'si, CHP döneminin adaletsizliğini, o dönemde girdiği hapishaneyi, CHP diktatörlüğünden gördüğü baskıyı ve yaşadığı travmayı anlatır. Genco Erkal ise Nazım Hikmet şiirlerini öfkeli şekilde bağırarak hep AK Parti'ye hitaben okumuş karşılığında da zengin CHP'lilere bilet kesmiştir. Yani CHP'nin kirli tarihini, bilet parası karşılığında arıtan bir akvaryum filtresidir Genco Erkal. Bugün bunca cahil CHP'li utanmadan profillerine Nazım Hikmet fotoğrafı koyabiliyorsa sebebi bütün kiri emip kendi üstünde toplayan Genco Erkal'dır. Nazım Hikmet'i hayatı boyunca süründüren CHP'ye tek bir eleştiri yapamadan ölüp gitmiştir "büyük sanatçı" Genco Erkal.
Jul 25, 2024 • 5 tweets • 3 min read
1-) Başıboş köpekleri kendi yaşadıkları lüks villa sitelerinden bizim sokaklarımıza kovup bize onlarla yaşamayı dayatan hayvanseverlerden birisi de Fatih Altaylı. Altaylı, yasanın bir katliam yasası olduğunu ve Batı'nın kötü tarafını aldığımızı söylüyor. Ayrıca yasa çıkarsa sokaklar karışır diye de hükümeti tehdit ediyor. Haydi gelin birlikte kendileri Türkiye'nin en güvenli sitelerinde yaşarken bize köpeklerle birlikte yaşamayı reva gören bu seçkin azınlığa bir göz atalım. O zaman gerçekler...
2-) İşte burası bize siz köpeklerle birlikte yaşayın diyen Fatih Altaylı'nın yaşadığı yer. Videoda yine şehirden izole edilmiş bu yeryüzü cennetindeki sosyal tesisleri, golf sahalarını, çocuk parklarını, yüzme havuzlarını, mini gölü ve her biri bir kaç milyon dolardan başlayan ultra lüks villaları görebilirsiniz. Peki yine neyi göremiyoruz? Başıboş sokak köpeklerini. Çünkü buraya da sokak köpeklerini almıyorlar. Yani Altaylı'nın yasa geçerse sokaklar karışır derken kastettiği yer burası değil. Türkiye yıkılsa Fatih Altaylı'nın çöp tenekesi devrilmez.
Jul 24, 2024 • 6 tweets • 4 min read
1-) Haydi gelin şimdi de ülkenin en hayvansever çifti, Pınar Altuğ Atacan ve eşi Yağmur Atacan'ın her anı hayvan sevgisi ile dolu hayatına bir göz atalım. Bu ikili şimdilerde başıboş köpeklerin toplatılmaması için sürekli paylaşım yapıyor ve çıkacak yasanın katliam olduğunu iddia ediyorlar. O zaman şimdi gerçekler...
@atacan_p
#yasayaEVETdiyoruz
2-) Pınar Altuğ diyor ki " insanın hiçbir canlıyı öldürmeye yetkisi olmaz." Bu paylaşımı yaptığı Instagram hesabında aynı zamanda ülkenin en büyük tavuk firmasının da reklam filmlerini çekip insanları daha çok tavuk eti tüketmeye teşvik ediyor. Tabi para karşılığında. Benim anlamadığım bu videolardaki tavuklar, hayvan mı değil yoksa hala yaşıyorlar mı?
Jun 8, 2024 • 7 tweets • 5 min read
1-) Birkaç gündür CHP'li bazı hesaplar eşi ile birlikte döner yediği bu fotoğraf üzerinden Erdal İnönü güzellemesi yapıyor. Zayıf olduğuna bakmayın, Erdal İnönü bu ülkenin en güzel beslenmiş CHP çocuklarının başında gelir. Haydi gelin birlikte Erdal İnönü'nün o çok övülen mütevazı hayatına bir göz atalım. Bakalım Erdal İnönü döner ekmekten başka neler yemiş?
2-) Erdal İnönü Ankara'daki Pembe Köşk'te doğmuş. İsmet İnönü Pembe Köşkü 1923 yılında satın almış yani cumhuriyetin kurulduğu, CHP'nin Osmanlı'yı yıkıp yerine kendi parti rejimini kurduğu yıl. Tabi yıllarca "asker maaşı alamadan savaştığı" söylenen bu kişilerin devletin başına çöker çökmez bu köşkleri hangi parayla satın aldığı yazmıyor resmi tarihte. İşte Erdal İnönü mütevazı hayatına bu köşkte başlıyor. İnönü Vakfı'nın resmi sitesinde yazdığına göre burası Ankara'daki ilk cumhuriyet balosunun yapıldığı yermiş. 1927'de Anadolu'da çocuklar açlıktan ve hastalıktan öldüğü dönemde yapılan o lüks ve şatafatlı balolardan bahsediyorum. Mütevazı hayat yaşayan küçük Erdal, Anadolu'daki çocuklar ölmemek için süpürge tohumu yerken, alkolün su gibi aktığı, hiçbir masraftan kaçınılmayan cumhuriyet balolarının yapıldığı köşkte yaşıyormuş. Gürültüden kim bilir kaç gece uyuyamamıştır zavallı çocuk.
Jun 4, 2024 • 6 tweets • 6 min read
Bu aşağıdaki, terör yandaşları tarafından kurulan ve organize edilen bir provokasyon yapılanması. Müslümanların Gazze hassasiyetini kullanarak milleti devlete karşı kışkırtmaya çalışıyorlar. Bu yapılanmayı kuran Gençlik Komiteleri isminde aşırı solcu ve PKK çizgisinde bir örgüt. Filistin üzerinden provokasyon girişimini önce kendi isimleri ile denediler ama PKK yanlısı oldukları ortaya çıkınca bundan vazgeçip "Filistin İçin Bin Genç" isminde bu paravan örgütü kurdular. Gelin size bağlantılarını ve geçmişlerini anlatayım.
Gençlik Komiteleri denen örgüt terör örgütünün üniversite yapılanması gibi bir şey. Tabi artık eskisi gibi güçlü değiller, AK Parti öncesindeki gibi üniversitelerde at koşturamıyorlar. Artık taraftar bulmakta da zorlanıyorlar, işte bu yüzden yıllardır akıllarına gelmeyen Filistin'e birden ilgi duymaya başladılar. Yanlarına da bir kaç tesettürlü DEM Partili alıp "Filistin için bin genç" isimli bu paravan örgütü kurdular. Yöneticilerinden birisi geçen gün gözaltına alınan Demir Karabacak. Kendisi devlet düşmanı bir Rum. Gelin önce onu inceleyelim.
May 29, 2024 • 6 tweets • 4 min read
1-) Aşağıdaki video Almanya'nın resmi makamlarınca desteklenen GOETHE INSTITUT isimli vakıf tarafından fonlanan ANIMAL SAVE TURKEY isimli derneğin düzenlediği "sokakta yaşayan hayvanlar" panelinden alındı. Dolaylı yoldan Almanya tarafından organize edilen panelde yasaklı köpek ırkı gibi bir kavramın olmaması, köpeklerin barınaklarda toplanmaması ve sokakta yaşamaları gerektiği anlatılıyor. Dahası bu konularla alakalı örgütlü bir şekilde yerel yönetimlere, bakanlara ve halka baskı yapılması, gösteriler ve oturma eylemleri düzenlenmesine yönelik de çağrı yapılıyor. Şimdi bu Alman vakfını incelemeden önce gelin bize köpekleri sokakta bırakma çağrısı yapan Almanya'da, köpeklerin ve sokak köpeklerinin durumu nedir ona göz atalım. Bakın Almanya'da bir köpek sahiplenmek için neler gerekiyor?
2-) Almanya'da hiç sokak köpeği yok. Bütün köpekler devletin kontrolü altında tutuluyor ve sahiplenmek için de vergi, sigorta, eğitim hatta sınav gibi şartlar getirilmiş. Köpek sahibi olabilmek için sizi çok detaylı şekilde araştırıp evinize kadar gelerek kontrol ediyorlar. Sizin sorumluluğunuzdaki bir köpek, birisine saldırırsa ya da maddi zarara sebep olursa da burnunuzdan fitil fitil getiriyorlar. Daha ilginç olan ise Almanya'daki köpek sayısı Türkiye'dekinden fazla olmasına rağmen tamamı birilerinin sorumluluğu altında. Yani başıboş köpek diye bir kavram yok ortada. Aynı Almanya bize köpeklerinizi sokaklarda başıboş halde bırakın, orada yaşasınlar diye akıl veriyor hatta bunu fonladığı dernekler vasıtası ile bir baskı aracı haline getiriyor. Devam ediyorum...
Jan 3, 2024 • 13 tweets • 10 min read
Gelin size bir mahkeme süreci üzerinden Fatih Altaylı'nın aslında kim olduğunu anlatayım. Bu paylaşımdaki amaç Altaylı'yı özel hayatı üzerinden eleştirmek değil kamuoyundan büyük bir beceri ile sakladığı diğer yüzünü ve hangi karanlık mekanizmalar ile ilişki içinde olduğunu göstermek. Fatih Altaylı'nın kişisel bir davasında dönemin yargı ve emniyeti içinde kendisine nasıl bir tünel açtığına ve o gün ilişki içinde olduğu şahısların bugünkü durumuna birlikte göz atalım.
Bahsedeceğim dava süreci Fatih Altaylı'nın Serap Çil isimli bir kadınla yaşadığı yasak aşk ilişkisi ile başlayıp FETÖ davalarıyla görevden alınan şube müdürlerine, hakimlere, sonrasında CHP milletvekili olan savcılara ve HaberTürk'te iş verilen eşlere kadar gidiyor. Haydi başlayalım.
Önce size Fatih Altaylı'nın müşteki olduğu bu davanın ne olduğundan kısaca bahsedeyim. Altaylı'nın iddiasına göre bir gün kadının birisi kendisine mail atarak elinde bir siyasetçi ile ilgili yasak aşk belgeleri olduğunu söylüyor. Fatih Altaylı ise bunu haber etiğine aykırı buluyor ve haberleştirmeyi reddediyor. Ama kadın bu kez de telefonuna kendisinden hoşlandığına, tanışmak istediğine dair mesajlar, cinsel içerikli yazılar ve fotoğraflar atmaya başlıyor. Kendi ifadesine göre Altaylı bu mesajlara hiç cevap vermiyor ama nedense kadın kendi attığı mesajları eşine göndermekle tehdit ettiği için kadına defalarca para gönderiyor. Yani tanımadığı bir kadın, Fatih Altaylı'ya tek taraflı olarak cinsel içerikli mesajlar göndermiş sonra da "bana para göndermezsen sana attığım mesajları karına gösteririm" diye tehdit etmiş. Fatih Altaylı da tamam o zaman diyerek kadına defalarca para göndermiş. Biraz sonra paylaşacağım belgelerden de anlaşıldığına göre aylar boyunca kadının evinin kirasını ödemiş ve pahalı hediyeler almış. Bunlardan birisi aşağıdaki ifadede geçen Channell marka bir çanta. Bir de kedi var bu hikayede, gelin onu da anlatayım.
Dec 21, 2023 • 10 tweets • 7 min read
Gelin birlikte FOX TV'de yayınlanmaya başlayan "Kızıl Goncalar" isimli Müslüman ve muhafazakarlara yönelik FETÖ algı operasyonunu inceleyelim. Türk televizyonlarında son yıllarda gördüğüm en net algı oluşturma çalışması bu dizide gerçekleşiyor. Peki bu operasyonu bize kim çekiyor? Dizinin senaristi Necati Şahin, yapımcısı Faruk Turgut ve oyuncusu Hamdi Alkan kimdir? Dizi nerelerde çekiliyor ve hangi sinema teknikleri kullanılarak, hangi çirkin mesajlar veriliyor hep birlikte bakalım.
Dizinin senaristi 2013 yılında çekilen "Selam" isimli Fethullahçı propaganda sinema filminin de senaristi olan Necati Şahin. Bu sıradan bir film değil, üç farklı kıtada ve dört farklı ülkede (Türkiye, Afganistan, Senegal ve Bosna-Hersek) çekilen ilk ve tek Türk filmi. Yurt dışına öğretmenlik için giden FETÖ'cülerin hayatını anlatan devasa bütçeli bir duygusal propaganda projesi. FETÖ'nün tarihini ve yapısını en ince detaylarına kadar bilmeden yazılabilecek bir senaryo değil. Zaten terör örgütünün, bu kadar önemsediği ve milyon dolarlar yatırdığı projenin senaryosunu örgütü tanımayan dışarıdan birisine emanet etmesi de mantıken mümkün değil. İşte Kızıl Goncalar dizisinin senaryosu bu kişi tarafından kaleme alınmış.
Aug 4, 2023 • 13 tweets • 5 min read
Gelin size bir de 2015 yılını hatırlatayım. Fetö'nün 17-25 Aralık kumpasının, Mit Tırları Operasyonunun sonrasını. Hani örgütün bütün gücüyle milletimize ve devletimize saldırdığı ve hepimizin devletimizin yanında saf tuttuğu yıl. İşte o yıl senarist Ali Kara burada saf tutmuştu.
Fetö'nün Feza Kültür Derneği. Ali kara TRT'de Yeşil Deniz Dizisi'nin 1. ve 2. sezonunu yazdığı sırada bu derneğin üyesiymiş ve sene boyunca bu dernekte seminerler vermiş. Fetö'nün sivil ve emniyet unsurlarının 2014-15 yıllarındaki en saldırgan olduğu dönemden bahsediyorum.
Aug 1, 2023 • 18 tweets • 6 min read
Bu akşam size beni oldukça üzen bir durumu anlatacağım. Trt'de yayınlanan Gönül Dağı, Modern Doğu Masalları ve Yeşil Deniz isimli diziler ve yapım süreçleri. Birileri Trt'ye operasyon çektiğimi iddia ediyor o yüzden bu araştırmaya hangi sebeple başladığımı anlatayım.
Bundan bir sene kadar önce Gönül Dağı dizisinde çalışan birisi bana sette Ak Partili olduğu için baskı gördüğünü anlattı. Dizi ekibinin sosyal medya hesaplarını incelediğimde haklı olabileceğine karar verdim. Bu durumu yapımcısına bir mail atarak haber verdim. @essizferhat
Jul 27, 2023 • 20 tweets • 8 min read
Gelin birlikte Akbelen'de Jandarmayla çatışıp oradan yeni bir Gezi kalkışması çıkarmaya niyetlenenlerin kim olduğunu inceleyelim. Size oldukça örgütlü bir yapılanmayı kademe kademe anlatacağım. O yüzden oldukça uzun bir flood olacak. Lütfen sabırla sonuna kadar okuyun.
Özellikle Twitter üzerinden yapılanmış yüzlerce sözde çevreci örgüt var. Kendilerine yaprak, sincap, güvercin gibi şirin logolar barış, ekoloji, kardeşlik, gibi de çok masum isimler vermişler. Asıl amaçlarını gizlemek üzere arkasına saklandıkları bir zırh bu. Gezi'deki gibi...
Jul 19, 2023 • 12 tweets • 5 min read
Bu dört provokatörü görmüşsünüzdür. Esad çalışanı bir basketbolcu, fonlanan bir youtuber, Avustralya vatandaşı bir kadın ve Baas Partisi'nin damadı günlerdir Suriye'de dolaşıp Muhaberat adına algı çalışması yürütüyor. Gelin bu tiplerin Suriye gezisini inceleyelim. @KCanbolat
Savaş yok, diktatör yok özgürlük var dedikleri geziyi Esad rejiminin gönderdiği şoförle yapmak zorunda kalıyorlar. Amaç hem güvenlik hem de Suriye istihbaratının istemediği herhangi bir görüntüyü kaydetmemeleri. Gölgesinden korkan Esad bunlara da güvenememiş belli ki.