How to get URL link on X (Twitter) App

2-) A tipi villa, 1000 metre kareden daha büyük olan villalar için kullanılan bir tanım. Acarkent'te bu villadan 117 adet var. Sahiplerinin bazıları enerji santrali işletiyor, fabrikaları var, dev otomotiv şirketlerinin ortakları vs. Murat Ongun kim peki? Medya AŞ yönetim kurulu başkanı. Anlattığı hikayeye göre 300 bin lira olan maaşının tamamını yaşadığı villaya yatırıyor ama yetmediği için 250 bin lira aylık geliri olan Ekrem abisinden de destek alıyor. Herkes el ele vermiş Murat Ongun'un ultra lüks villada yaşaması için çaba sarfediyor anlattıkları hikayede. Yolsuzluk gerekçesi ile tutuklanmış adamların verebildikleri cevap bu gerçekten.

2-) NOT: Video +18 ve iğrençlikler barındırıyor. İşin aslı izlemeniz için değil İmamoğlu'nun kimlerle iş tutuğunu belgelemek için paylaşıyorum.
2-) CHP tarafından hapsedilen Ahmed Arif de bugün CHP'lilerin sosyal medya hesaplarını süslüyor. Bu adamların yazdıkları şiirler CHP zorbalığını anlatıyor ama CHP'liler bu şiirleri AK Parti hükümetine hitaben paylaşıyorlar. Ahmed Arif CHP döneminde yazdığı şiirler yüzünden önce işten atılıyor daha sonra Kemalist general Mustafa Muğlalı'nın 33 kişiyi yargısız şekilde infaz etmesini anlatan 33 kurşun şiiri dolayısı ile tutuklanıyor. Bu katliamın üstü CHP tarafından kapatılıyor ancak iktidar değişince yeniden gündeme geliyor ve sorumluları cezalandırılıyor. Henüz gücü devam eden CHP yargısı bir sene sonra Ahmed Arif'i örgüt kurma suçlamasıyla tekrar tutuklayıp hapishanede işkenceye maruz bırakıyor. Şimdi özgür Özel gelmiş Ahmed Arif paylaşımı yapıyor. Ne kadar enteresan değil mi?
2-) Peki MAHU ne demek? Web sitesinin kendi yaptığı tanımda otomatik çeviri biraz kötü olsa da aynen şunlar yazıyor. "Mahu, kendilerini vaftiz ve düğünlerde şarkı söylemeye ve dans etmeye davet eden geleneksel bir Endonezya transseksüel kastıdır. Para için, kendilerinin üçüncü cinsiyet oldukları inancı, yeni doğmuş bebeğe veya gelin ve damadın aşırı cinsel enerjisini ve dolayısıyla şans, sağlık, doğurganlık ve mutluluğu getirebilirler"


2-) Gülben Ergen 7-8 Eylül tarihlerinde 15 dakika ara ile Narin paylaşımı yaparken, bir taraftan da konser çıkışı sokakta göbek atıyormuş. Kendisi göbek atarken de kim olduğu belli olmayan bir hesabın “ İç işleri bakanı Narin’in ailesine taziyede bulunmadı” iddiasını paylaşmış. Kol, bacak, tecavüz, otopsi paylaşımlarını işte bu ortamdayken atıyormuş çok duyarlı Gülben Hanım.

2-) Fenerbahçe Kongre üyesi Yeşil Sol partili Arda İlaldı'nın defalarca paylaştığı bu videoda iki Kürt genci Atatürk'ün Kürt halkının katili olduğunu söylüyor. Bu paylaşımı bir AK Partili yapmış olsa başta Ali Koç olmak üzere bütün Atatürkçüler ayağa kalkmış kürsülerden Atatürk nutukları atıyor olurlardı değil mi? Ama paylaşımı yapan Yeşil Sol Partili olunca Ali Koç kılını bile kıpırdatamıyor. Atatürk yoksa Türkiye yok, maç da yok gibi koca koca laflar ettikten sonra başkanı olduğu kulübün kongre üyesi Atatürk'e Kürt katili diyor. Ali Koç'un Atatürkçülüğü, Yeşil Sol Partili Arda İlaldı'nın Atatürk düşmanlığı karşısında boynunu büküp yol veriyor. Ne kadar ilginç değil mi?

2-) Genco Erkal hayatı boyunca CHP'nin ve darbecilerin gölgesinden ayrılmadan solcu taklidi yaptı. CHP tarafından hapsedilen, CHP'li darbeciler öldürmesin diye yurtdışına kaçan Nazım Hikmet'in şiirleri ile karnını doyurdu. (Nazım Hikmet'i 1950'de hapisten afla çıkaran da CHP'li darbecilerin astığı Menderes'tir.) Genco Erkal'ın Nazım Hikmet'in şiirlerinden kazandığı para, Nazım'ın kendi kazandığının bir kaç yüz katıdır. Dahası Erkal'ın Nazım Hikmet Oratoryosu'nda seslendirdiği 17 Nazım Hikmet şiirinin 12'si, CHP döneminin adaletsizliğini, o dönemde girdiği hapishaneyi, CHP diktatörlüğünden gördüğü baskıyı ve yaşadığı travmayı anlatır. Genco Erkal ise Nazım Hikmet şiirlerini öfkeli şekilde bağırarak hep AK Parti'ye hitaben okumuş karşılığında da zengin CHP'lilere bilet kesmiştir. Yani CHP'nin kirli tarihini, bilet parası karşılığında arıtan bir akvaryum filtresidir Genco Erkal. Bugün bunca cahil CHP'li utanmadan profillerine Nazım Hikmet fotoğrafı koyabiliyorsa sebebi bütün kiri emip kendi üstünde toplayan Genco Erkal'dır. Nazım Hikmet'i hayatı boyunca süründüren CHP'ye tek bir eleştiri yapamadan ölüp gitmiştir "büyük sanatçı" Genco Erkal.


2-) Pınar Altuğ diyor ki " insanın hiçbir canlıyı öldürmeye yetkisi olmaz." Bu paylaşımı yaptığı Instagram hesabında aynı zamanda ülkenin en büyük tavuk firmasının da reklam filmlerini çekip insanları daha çok tavuk eti tüketmeye teşvik ediyor. Tabi para karşılığında. Benim anlamadığım bu videolardaki tavuklar, hayvan mı değil yoksa hala yaşıyorlar mı?
2- FETÖ'nün ilk aldattığı kişilerden birisi CHP'nin Atatürk ve İnönü'den sonraki en önemli ismi CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek'tir. Fethullah Gülen ile Kasım Gülek, Recep Tayyip Erdoğan'ın 5 yaşında olduğu 1959 yılında tanışıyorlar ve FETÖ CHP'yi ilk o zaman aldatmaya başlıyor. Aldatılan ilk CHP'li Gülek, Fethullah Gülen'i CIA ile tanıştırıyor. Ölene kadar FETÖ'ye destek veriyor hatta eşi Nilüfer Gülek Beylikdüzü'ndeki 70 dönüm arazisini FETÖ'ye bağışlıyor. Öyle böyle aldatılmamış yani.
2-) Erdal İnönü Ankara'daki Pembe Köşk'te doğmuş. İsmet İnönü Pembe Köşkü 1923 yılında satın almış yani cumhuriyetin kurulduğu, CHP'nin Osmanlı'yı yıkıp yerine kendi parti rejimini kurduğu yıl. Tabi yıllarca "asker maaşı alamadan savaştığı" söylenen bu kişilerin devletin başına çöker çökmez bu köşkleri hangi parayla satın aldığı yazmıyor resmi tarihte. İşte Erdal İnönü mütevazı hayatına bu köşkte başlıyor. İnönü Vakfı'nın resmi sitesinde yazdığına göre burası Ankara'daki ilk cumhuriyet balosunun yapıldığı yermiş. 1927'de Anadolu'da çocuklar açlıktan ve hastalıktan öldüğü dönemde yapılan o lüks ve şatafatlı balolardan bahsediyorum. Mütevazı hayat yaşayan küçük Erdal, Anadolu'daki çocuklar ölmemek için süpürge tohumu yerken, alkolün su gibi aktığı, hiçbir masraftan kaçınılmayan cumhuriyet balolarının yapıldığı köşkte yaşıyormuş. Gürültüden kim bilir kaç gece uyuyamamıştır zavallı çocuk.


Gençlik Komiteleri denen örgüt terör örgütünün üniversite yapılanması gibi bir şey. Tabi artık eskisi gibi güçlü değiller, AK Parti öncesindeki gibi üniversitelerde at koşturamıyorlar. Artık taraftar bulmakta da zorlanıyorlar, işte bu yüzden yıllardır akıllarına gelmeyen Filistin'e birden ilgi duymaya başladılar. Yanlarına da bir kaç tesettürlü DEM Partili alıp "Filistin için bin genç" isimli bu paravan örgütü kurdular. Yöneticilerinden birisi geçen gün gözaltına alınan Demir Karabacak. Kendisi devlet düşmanı bir Rum. Gelin önce onu inceleyelim.


Önce size Fatih Altaylı'nın müşteki olduğu bu davanın ne olduğundan kısaca bahsedeyim. Altaylı'nın iddiasına göre bir gün kadının birisi kendisine mail atarak elinde bir siyasetçi ile ilgili yasak aşk belgeleri olduğunu söylüyor. Fatih Altaylı ise bunu haber etiğine aykırı buluyor ve haberleştirmeyi reddediyor. Ama kadın bu kez de telefonuna kendisinden hoşlandığına, tanışmak istediğine dair mesajlar, cinsel içerikli yazılar ve fotoğraflar atmaya başlıyor. Kendi ifadesine göre Altaylı bu mesajlara hiç cevap vermiyor ama nedense kadın kendi attığı mesajları eşine göndermekle tehdit ettiği için kadına defalarca para gönderiyor. Yani tanımadığı bir kadın, Fatih Altaylı'ya tek taraflı olarak cinsel içerikli mesajlar göndermiş sonra da "bana para göndermezsen sana attığım mesajları karına gösteririm" diye tehdit etmiş. Fatih Altaylı da tamam o zaman diyerek kadına defalarca para göndermiş. Biraz sonra paylaşacağım belgelerden de anlaşıldığına göre aylar boyunca kadının evinin kirasını ödemiş ve pahalı hediyeler almış. Bunlardan birisi aşağıdaki ifadede geçen Channell marka bir çanta. Bir de kedi var bu hikayede, gelin onu da anlatayım.
Dizinin senaristi 2013 yılında çekilen "Selam" isimli Fethullahçı propaganda sinema filminin de senaristi olan Necati Şahin. Bu sıradan bir film değil, üç farklı kıtada ve dört farklı ülkede (Türkiye, Afganistan, Senegal ve Bosna-Hersek) çekilen ilk ve tek Türk filmi. Yurt dışına öğretmenlik için giden FETÖ'cülerin hayatını anlatan devasa bütçeli bir duygusal propaganda projesi. FETÖ'nün tarihini ve yapısını en ince detaylarına kadar bilmeden yazılabilecek bir senaryo değil. Zaten terör örgütünün, bu kadar önemsediği ve milyon dolarlar yatırdığı projenin senaryosunu örgütü tanımayan dışarıdan birisine emanet etmesi de mantıken mümkün değil. İşte Kızıl Goncalar dizisinin senaryosu bu kişi tarafından kaleme alınmış.
Fetö'nün Feza Kültür Derneği. Ali kara TRT'de Yeşil Deniz Dizisi'nin 1. ve 2. sezonunu yazdığı sırada bu derneğin üyesiymiş ve sene boyunca bu dernekte seminerler vermiş. Fetö'nün sivil ve emniyet unsurlarının 2014-15 yıllarındaki en saldırgan olduğu dönemden bahsediyorum. 


Bundan bir sene kadar önce Gönül Dağı dizisinde çalışan birisi bana sette Ak Partili olduğu için baskı gördüğünü anlattı. Dizi ekibinin sosyal medya hesaplarını incelediğimde haklı olabileceğine karar verdim. Bu durumu yapımcısına bir mail atarak haber verdim. @essizferhat