Sakalar/İskitlerde Kadının Konumu
#Ukrania kadınları eşlerinin yanında elinde silahla ülkelerini savunduklarını görünce hem sevindim hem düşündüm, bunlar Saka/İskit kanı taşıyor diye düşünüp daha çok sevindim...
1-İskit kadınlarının toplumsal hayatın her alanında yer aldığı Yunan Atalanta örneğinde görülmektedir. Atalanta'nın durumu şöyle aktarılmaktadır:
Yunan bir baba, eşinden erkek çocuk doğurmasını beklerken eşinin kız çocuk doğurması üzerine babası bu kızını bir dağa bırakmıştır.
2-Dağda yetişip büyüyen, avcılık
ve savaşçılıkta ustalaşan Atalanta isimli bu kız,
MÖ VI. yüzyıldan
Roma dönemine kadar Yunan sanatçıların yaptığı fresk ve vazolarında daima İskit kadını formunda tasvir edilmiştir.
3-Yunan mitolojisinde Atalanta karakteri erkeklerle güreş yapan, elinde yayı,
oku, mızrağı, yanında av köpeği, üstünde zikzak çizgili tuniği,
belinde kemeri, İskitlere özgü sivri şapkası ve İskitlere özgü botlarıyla tam bir İskit savaşçı kadını olarak tasvir edilmiştir.
4-Bu durumu Stanford Üniversitesi'nden Adrienne Mayor, Amazonlar adlı
eserinde şöyle açıklamaktadır: "Hiçbir şey eski Yunanları, kadının İskit kültürü içindeki
eşit ve özgür konumu kadar huzursuz etmemiştir."
5-Mayor'a göre eski Yunan kültürü erkek egemen bir kültürdür.
Kadın eve kapanıp çocuk bakmaktan başka işe yaramayan bir
varlık konumundadır. Ancak Atalanta İskit kadınları gibi özgür,
sporcu, avcı, güreşçi, savaşçı olup Yunan kadınlarıyla uyuşmamaktadır.
6-İşte Yunanlar bu sebepten dolayı Atalanta isimli kadın figürünü fresk ve vazolarında Yunan kadınlarına kötü örnek
olmasın diye İskit kadını formunda tasvir etmişlerdir.171
7-Hipokrat, #Ukrania Azak Denizi çevresinde bulunan İskit kadınlarının evlenene kadar ata bindiğini, ok attığını, mızrak savurduğunu ve düşmanlarıyla savaştığını söylemiştir. İskit kadınlarının töre
gereği bir kurban kesilmediği sürece eşi olan erkekle aynı evde
oturmadığını,
8-+++evlendikten sonra da ata binmeyi bıraktığını eklemiştir.172
9-Herodot, İskit erkeklerinden daha fazla İskit kadınlarını övmüştür. Amazon kadınlarının İskit erkekleriyle birleşip evlenerek
kurdukları Sarmat Krallığının, erkeklerin kağanlığından daha
meşhur olduğunu söylemiştir.
10-Orosius, Kızılırmak havalisinden,
Terme civarından (Samsun) Karadeniz'in kuzeyine geçen Amazon
kadınlarının İskit kadınları olduğu görüşünü ortaya koyarak İskender dönemine kadar Asya ve Avrupa'da hâkim olmuş, +++
11-+++Efes ve
Sinop gibi şehirleri kurmuş ve Atina'ya kadar giderek Yunanlarla
savaşmış atlı kadınlardan oluşan bu topluluğa İskit topluluğu demiştir.174
12-Döneme dair bilinen bir başka kadın figürü de Pers kaynaklarında adı çokça geçen sivri başlık giyen (sakatigrakhauda), İskitlerden olan, Sarmatların en bilinen hükümdarı Tomris Hatun'dur.
13-Tomris'in tarihteki ilk kadın hükümdar olması ve zaferleri hakkında Herodot şu bilgileri aktarmaktadır:
"Pers Kralı Kiros'un Kraliçe Tomris'e evlenme teklifi etmesi, fakat Tomris'in bunun bir hile olduğunu düşünüp teklifi reddetmesi üzerine +++
14-+++Kiros, Tomris'in oğlunu bir hileyle
öldürtmüştür. Bunun üzerine üzülen ve intikam andı içen
Tomris, Kiros'la büyük bir savaşa tutuşmuştur. Pers ordusunun büyük bir kısmı olduğu yerde erimiş, Kiros'un 29 yıl süren saltanatı sona ermiştir.
15-Savaşı Tomris kazanmış,
Kiros kaybetmiştir. Tomris ölüler arasında Kiros'u bulmuş, kafasını kestirip kan dolu fıçıya atarak andını yerine getirmiştir. Böylece atası Alp Er Tunga'nın ve oğlunun intikamını almıştır."175
16-Herodot'a göre bir İskit kolu olan Massagetler, Güney Rusya
İskitleri gibi giyinir, yaya veya atla savaşır, daha çok "sagaris" denilen baltayı kullanırdı. "Silahlarını yalnız bakır ve altınla yapar,
kargı, mızrak uçları ve baltalar hep bakırla kaplanır, savaş başlığı,
17-+++kılıç kayışı gibi parçalar da altınla kaplanırdı." Özgür ve savaşçı
Massaget kadınları yalnızca tek erkekle evlenir, kısrak sütü içer,
en büyük tanrı olarak güneşe inanır, en hızlı hayvan olan atı güneş için kurban ederlerdi.176
18-Eski Türklerde başta Tomris ve Buhara Melikesi Kabac Hatun
olmak üzere pek çok kadın hükümdar vardır.
19-Kirman Kutluk Devletinde:
1- Türkân (Terken) Hatun.
2- Padişah Hatun (doğumu 1256).
İran'daki Salgurlu Devletinde (1147)
1-Bibi Türkân, Salgar Türkmenlerinin Başkanıdır (1261).
2- Ebeş Hatun (1263)
İran Hurşidoğulları Devletinde (1195) Devlet Hatun (1316)...
20-+++İran'da İlhanlı Devletinde:
Satı Bey Hatun (1338).
Celayirli/İlkâniyan Devletinde:
Döndü Hatun (1415).
"Hanbike" sıfatlı Tatar Hanlığını yöneten:
Süyüm Bike Hatun
(1554)
21-Kasım Hanlığında:
Sultan Fatma Bike (Begüm) 1679
en çok bilinenleridir.177
Türklerde kadının konumu bu manada başka hiçbir millette görülmemektedir.
22-93 Harbinde Erzurum, Aziziye Tabyası'nın
savunmasında Rus işgaline karşı direnişin simgesi haline gelen
Nene Hatun ve İstiklal Harbi'ndeki Kara Fatma bu geleneğin son
temsilcileri sayılabilir.
23-İskitlerden günümüze kadar gelen eski Türk inancındaki en
önemli dini ritüel, dans ve şiirdir. Bu sebeple kamların iyi birer
şair, ozan, dansçı ve taklitçi olması gerekmektedir.
24-Kamların, üzerindeki özel elbiseleri ve çaldıkları davul sonucu kendilerini transa sokmalarından dolayı Tanrı ve ruhlarla iletişim sağladıklarına,
kozmik âlemde yolculuk yaptıklarına inanılmıştır. Kamların bu
trans esnasında yaptıkları her şey doğaçlamadır.
25-Günümüzde de;
Altay Şamanları, Dolgan, Hakas, Nenet, Tofa, Tuva, Yakut, Buryat, Çukçi, Evenk, Oriçi, Solon, Tunguz, Kalmuk vb. Şamanları, giyecekleri kutsal şaman elbiselerini, Ruh atasının istekleri doğrultusunda hazırlayıp, ruhun onayına sunduktan sonra giyilebiliyorlardı
26-Kamların sosyal statü açısından diğer insanlardan bir farkları yoktur. Kadınlar
için "kadın kam" ifadesi mevcut değildir.
Saadettin Gömeç'e göre
kamların diğer insanlardan üstün tek yanları, trans halinde kozmik âlemdeki ruhlarla kurdukları temastır.
27-Trans hali geçtikten
sonra ise diğer insanlardan bir farkları yoktur.
28-Eski Türklerde kadınların da erkekler gibi kam olabilmeleri Türklerde çağlar boyu
devam ettirilen kadın-erkek eşitliğini gözler önüne sermektedir.178
Eski Türklerde kadının eşitlikçi ve hatta kutsal tarafı Umay Ana
figüründen kaynaklanmış olmalıdır.
29-Servet Somuncuoğlu, 8 bilim insanıyla birlikte Kırgızistan'ın Saymalıtaş Vadisi'ndeki,
resimlerinde yaptıkları incelemeler sonucunda meydana getirdiği
Gökyüzü Atları adlı eserinde Eski Türklerin toplumsal öncelik sıralamasını "hakan-şaman-çoban ve avcı" olarak vermiştir.
29-Daha sonraları bu sıralamaya savaşçılar da katılmıştır; fakat sıralamanın en üst sırasında daima kadın olagelmiştir.
30-Somuncuoğlu, inceledikleri petrogliflerde (kaya resimleri) ilk kutsal şamanın "gökyüzü atlarıyla" gökyüzünden kadın kılığında indiğini gözlemlediği için Türklerde kadının kutsal olduğunu söylemiştir.17
31-Konunun devamını kitabımdan okuyabilirsiniz.
15 gün olmadan 2. baskısı da tükenmek üzere olan kitabımı;
Yayıncı Kaynak Yayınları, D&R, HepsiBurada, Dost Kitabevi, İdefix dahil pek çok sayfadan alabileceğiniz gibi @ArsivSaka hesabından da isteyebilirsiniz.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Sakalar İskitler(Gizlenen Eski Anadolu Halkı)

Sakalar İskitler(Gizlenen Eski Anadolu Halkı) Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @Saka_larr

Aug 20
Jandarma görmesin diye Kuran-ı Kerim’leri tarlalara saklardık...

Atatürk döneminde jandarmalar köy köy gezip kimlerin Kur’an okuduğunu kontrol ediyor ve “Sen misin din dersi veren?” diyerek hocaları alıp götürüyormuş.

Tamamen hayal ürünü olan bu anlatıyı belgelerle çürütelim ve Atatürk döneminde dini kitapların okutulmasından bahsedelim. Lütfen sonuna kadar dikkatle okuyun.

Birazdan belgeleriyle göreceğiniz üzere Atatürk, Kuran-ı Kerim'i ve din kitaplarını yasaklamak bir tarafa, hem askerler için hem köylüler için ayrı ayrı din kitabı hazırlatmıştır. Köylerde her evde mutlaka bir Kur’an-ı Kerim ve din kitabı bulundurulması için resmî adımlar atmıştır. Okullarda din ve Kuran-ı Kerim dersleri okutulmuştur. Başlıyoruz.Image
1⃣- Askere Din Kitabı

26 Mart 1925’te Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Diyanet İşleri Başkanlığından askerlerin İslam dinini öğrenmeleri için kışlaların uygun yerlerine asılmak maksadıyla ayet-i kerime ve hadis-i şerif yazılı levhalar hazırlanıp gönderilmesini ve askerlere okutulmak üzere bir din kitabı hazırlanmasını istemiştir. Bunun üzerine Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Akseki tarafından görmüş olduğunuz Askere Din Dersleri kitabı hazırlanmış ve silah altındaki tüm askerlere okutulmaya başlamıştır.Image
Image
2⃣- Köylü Din Dersleri Kitabı

1928 yılında köylümüzün İslam dinini layıkıyla öğrenmesi için yine Ahmet Hamdi Akseki tarafından Köylüye Din Dersleri adlı bir kitap yazılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu kitabın köylülere ulaştırılmasının sağlanması için müftülüklere talimat verilmiştir.Image
Read 11 tweets
Aug 11
ÖZEL DOSYA-NED
Biraz uzun ama önemli bilgi güçtür

ABD'nin fonlayıp, hedef ülkelerde iç karışıklıkları organize ettirdiği,
Ulusal Demokrasi Vakfına DİKKAT

Ulusal Demokrasi Vakfı (NED), ABD hükümetinin "beyaz eldivenleri" gibi hareket ediyor. Uzun zamandır diğer ülkelerdeki devlet gücünü baltalamak, diğer ülkelerin iç işlerine karışmak, bölünme ve çatışmayı kışkırtmak, kamuoyunu yanıltmak ve ideolojik sızma yapmakla uğraşıyor, hepsi de demokrasiyi teşvik etme bahanesiyle. Sayısız kötü eylemi ciddi zararlara yol açtı ve uluslararası toplumdan güçlü bir kınama aldı. 

Son yıllarda NED taktiklerini değiştirmeye devam etti ve barış, kalkınma ve kazan-kazan iş birliği tarihi eğilimine karşı hareket etmede daha da ileri gitti. Diğer ülkelere yönelik sızma, yıkıcılık ve sabotaj girişimleriyle daha da kötü bir üne kavuştu. NED'in maskesini düşürmek ve tüm ülkeleri gerçek yüzünü görme, onun yıkıcılık ve sabotaj girişimlerine karşı koruma ve mücadele etme, ulusal egemenliklerini, güvenliklerini ve kalkınma çıkarlarını koruma ve dünya barışını ve kalkınmasını ve uluslararası adaleti ve hakkaniyeti savunma ihtiyacı konusunda uyarmak zorunludur.

Ⅰ. NED—ABD hükümetinin “beyaz eldivenleri”

NED, yurtdışında demokrasiye destek sağlayan bir STK olduğunu iddia ediyor. Aslında, dünya çapında yıkıcılık, sızma ve sabotaj yapmada ABD hükümetinin "beyaz eldivenleri" gibi davranıyor.

1. NED, CIA'nın gizli operasyonlarının uygulayıcısıdır. Soğuk Savaş'ın ilk günlerinde CIA, "barışçıl evrimi" ilerletmek için "özel gönüllü örgütler" aracılığıyla Doğu Avrupa'daki sosyalist ülkelerdeki muhalif faaliyetleri destekledi. Bu tür faaliyetler 1960'ların ortalarında ve sonlarında ortaya çıktıktan sonra, ABD hükümeti benzer faaliyetler yürütmek için sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapmayı düşünmeye başladı. Dolayısıyla bu tür bir örgüt kurma fikri ortaya çıktı. Amerikalı bir akademisyen olan William Blum'un yazdığı gibi, "Fikir, NED'in CIA'nın onlarca yıldır gizlice yaptığını biraz açıkça yapması ve böylece umarım CIA'nın gizli faaliyetleriyle ilişkilendirilen damgayı ortadan kaldırmasıydı." Ⅰ

2. NED, ABD hükümetinin himayesinde kuruldu. 1981'de göreve geldikten sonra Başkan Ronald Reagan, "Proje Demokrasi"sini yurtdışında tanıtmayı amaçladı ve "yurtdışındaki demokratik hareketleri" açıkça desteklemek için hükümet tarafından finanse edilen ve özel olarak işletilen bir vakıf önerdi. 1983'te kurulan NED'in amaçlarından biri, hem ABD ulusal çıkarlarının geniş endişeleriyle hem de NED tarafından finanse edilen programlarla desteklenen diğer ülkelerdeki demokratik grupların özel gereksinimleriyle tutarlı bir şekilde demokratik gelişimin kurulmasını ve büyümesini teşvik etmektir.

3. NED, ABD hükümeti tarafından finanse edilmektedir. 22 Kasım 1983'te ABD Kongresi, NED'in amaçlarını yineleyen ve kongre ödenekleri, hükümet tarafından mali denetim ve Kongre ve Başkana rapor verme zorunluluğu gibi konuları açıklığa kavuşturan NED Yasasını geçirdi. NED'in kurulduğu 1983 yılında Kongre, NED'e 18 milyon ABD doları sağladı. Son 40 yılı aşkın süredir, kongre ödeneklerinin hacmi genel olarak artmaya devam etti. 'dan alınan verilere göre, NED 2023 mali yılında 315 milyon ABD doları tutarında ödenek aldı. Carnegie Endowment for International Peace'in bir raporunun ortaya koyduğu gibi, "NED'in fonlarının neredeyse tamamı ABD Kongresi'nden geliyor." II  

4. NED programları ABD Dışişleri Bakanlığı ve yurtdışındaki büyükelçiliklerin rehberliğinde yürütülür. NED için yetki veren mevzuatın gerektirdiği gibi, NED dış politika rehberliği almak için program planları konusunda Dışişleri Bakanlığı'na danışmalıdır. USAID'in "ABD Hükümeti Tarafından Finanse Edilen Demokrasi Tanıtım Programları" raporuna göre, NED programatik konularda Dışişleri Bakanlığı, Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma Bürosu, USIA ve yurtdışındaki ABD büyükelçilikleriyle sürekli olarak istişarelerde bulunmaktadır. 

5. NED, ABD hükümetine çalışmaları hakkında rapor verir ve +++USAspending.govImage
1-+++ hükümet tarafından yapılan denetim ve gözetimi kabul eder. NED Yasası'na göre, NED her yılın 31 Aralık tarihinden geç olmamak üzere önceki mali yıl için Başkana yıllık bir rapor sunacaktır. Rapor, NED'in operasyonlarını, faaliyetlerini ve başarılarını içermelidir. NED'in denetimi, ABD Hükümeti Genel Muhasebe Ofisi tarafından yıllık olarak gerçekleştirilir. Her denetimin bir raporu Kongre'ye sunulacak ve her raporun bir kopyası Başkana sunulacaktır.

6. ABD hükümeti, NED tarafından finanse edilen tüm programlara ilişkin bilgilere erişebilir. NED Yasası'na göre, NED veya yetkili temsilcilerinden herhangi biri, NED aracılığıyla sağlanan yardıma ilişkin alıcının tüm defterlerine, belgelerine, evraklarına ve kayıtlarına erişebilir. ABD Sayıştay Başkanı veya yetkili temsilcilerinden herhangi biri de bunlara erişebilir.

7. NED'in yetkisi ABD hükümeti tarafından onaylanmıştır. Eski bir CIA görevlisi olan Philip Agee, 1995'te bir TV programında, "Günümüzde, sadece CIA'in perde arkasında dolaşıp süreci gizlice manipüle etmeye çalışması yerine, buraya para ve oraya talimatlar ve benzeri şeyler yerleştirmek yerine, artık bir yandaşları var, o da bu Ulusal Demokrasi Vakfı, NED." Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Kim Holmes, "Ulusal Demokrasi Vakfı: Geleceğe Akıllıca Bir Yatırım" başlıklı bir raporda, "NED'i finanse etmek akıllıca bir yatırımdır çünkü dost demokratlara yardım etmek, düşman diktatörlüklere karşı savunmaktan çok daha ucuzdur." diyor. 

II. Diğer ülkelerde devlet gücünü devirmek için renkli devrimleri kışkırtmak

1. İran hükümetini devirmeye teşebbüs. Eylül 2022'de İran'da başörtüsü kurallarına karşı protestolar patlak verdi. Voice of America Farsça Servisi muhabiri Masih Alinejad, kamuoyunu kışkırtmak için doğrulanmamış bilgi ve fotoğraf grupları yayınladı. Lübnanlı bir haber kanalı olan Al Mayadeen'e göre, Masih Alinejad 2015-2022 yılları arasında NED ve diğer bazı Amerikan kurumlarından 628.000 ABD doları fon aldı. Iran Daily,  İran Devrim Muhafızları'ndan alınan bir belgeye atıfta bulunarak, NED'in başörtüsü protestoları sırasında Masih Alinejad ile olan bağlarını kullanarak İran'ın içişlerine müdahale ettiğini söyledi. Bu arada NED, İran İnsan Hakları Merkezi'ni (CHRI) ve İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı'nı (HRANA) sahte haber üretmelerinde destekledi ve muhaliflerin karalama kampanyaları düzenlemek için hükümet karşıtı örgütler ve medya kuruluşlarıyla çalışmasını destekledi. NED, İran'da insan hakları hareketi aracılığıyla bir rejim değişikliği çağrısında bulunmak için Journal of Democracy'de düzenli olarak yorumlar yayınladı . NED, İran medyası tarafından "Demokrasi İçin Ulusal Düşman" ve "NED Truva Atı" olarak adlandırılıyor, İran'da düzeni bozuyor ve huzursuzluk yaratıyor.

2. Arap ülkelerine sızmak için çeşitli taktikler kullanmak. Arap Baharı'nın başlangıcından bu yana NED, renkli devrimleri kışkırtmak amacıyla sosyal medya platformlarını kapsamlı bir şekilde kullandı ve multimedya içerik yayınlamak ve çevrimiçi eğitim sağlamak için STK'lara fon sağladı. NED ayrıca bölgede demokratik geçiş için bir yetenek rezerv programı yürüttü, sürgündeki "demokrasi destekçilerine", "insan hakları aktivistlerine" ve "muhaliflere" yardım etmek için STK'lara fon sağladı, yerel sendikaları kapasite oluşturmayı güçlendirmeye teşvik etti ve çeşitli ülkelerde "anayasal reformlar" planlamak için akademisyenleri ve aktivistleri destekledi.

3. Ukrayna'nın "renkli devriminde" rol oynamak. 2004 Turuncu Devrimi sırasında, NED Ukrayna muhalefetine 65 milyon ABD doları sağladı. 2007 ile 2015 yılları arasında, NED Ukrayna STK'larını desteklemek ve "sivil katılımı" teşvik etmek için 30 milyon ABD dolarından fazla ayırdı. 2013-2014 Euromaidan sırasında, NED kışkırtıcı bilgileri yaymak için Kitle İletişim Enstitüsü'nü finanse etti. NED ayrıca dezenformasyon yaymak, Ukrayna'daki etnik gerginlikleri artırmak ve doğu Ukrayna'da etnik düşmanlığı kışkırtmak için +++
2-+++ Facebook, X (eski adıyla Twitter) ve Instagram gibi sosyal medya platformlarının kullanımına on milyonlarca dolar harcadı.

4. DPRK hükümetini devirmeye teşebbüs etmek. Temmuz 2002'de NED Başkanı Carl Gershman, NED'in Kongre ile birlikte bir dizi STK aracılığıyla faaliyetler yürütmek ve DPRK sistemini baltalamak amacıyla kamuoyunu DPRK'ye yönlendirmek için çalıştığını medyaya söyledi. Temmuz 2021'de Gershman, NED tarafından finanse edilen insan hakları programları sayesinde "[DPRK'deki] totaliter sistemin aşınmaya başladığını ve bunun sonunda sistemin çözülmesine yol açacağını" medyaya söyledi.

Ⅲ. Diğer ülkelerin içişlerine karışmak için her türlü unsurla işbirliği yapmak

1. Hedef ülkelerde ABD yanlısı güçlerin yetiştirilmesi

◆2021 Yıllık Raporuna göre NED, Arap ülkelerinde ABD yanlısı medya kuruluşlarını desteklemiş, “demokrasi aktivistleri” yetiştirmiş ve “demokrasi ve özgürlük” gruplarını finanse etmiştir.

◆Mayıs 2021'de NED Başkanı Carl Gershman, Rusya'ya girişi yasak olmasına rağmen NED'in Rusya'daki çok sayıda örgütün faaliyetlerini finanse ettiğini ve Devlet Duması, başkanlık ve yerel seçimler gibi önemli siyasi dönüm noktalarında Rus hükümetine karşı mücadelelerinde sürgündeki Rus muhalif isimleri desteklediğini söyledi.

◆NED uzun zamandır Avrupa'ya sızıyor ve AB yetkililerini kendi bünyesine katıyor. AB kurumları içinde transatlantikçilik için ses teşvik ederken, stratejik özerklik için sesi bastırıyor ve kamuoyunu ABD lehine çevirmek için Avrupa'da "bağımsız medya" finanse ediyor.

◆ Meksika'yı sızma için önemli bir hedef ülke olarak gören NED, Meksika Yolsuzluk ve Cezasızlığa Karşı (MCCI) ve Meksika Rekabet Enstitüsü (IMCO) gibi örgütleri destekledi ve Meksika'daki elektrik reformunu engelledi. 2021'de Meksika hükümeti, ABD hükümetine NED'in Meksika'daki hükümet karşıtı örgütlere fon sağlamasını "müdahalecilik eylemi" ve "darbeyi teşvik etme" olarak kınayan bir not gönderdi.

◆ 2017'den beri NED, 54 Küba karşıtı örgütü finanse etti. Hükümet karşıtı bir örgüt olan Küba Demokratik Direktörlüğü, 2018'de ABD'den "demokrasi fonları" aldığını ve Küba'daki çalışanlarına, acentelerine ve müteahhitlerine 48.000 ABD doları ödediğini söyledi.

◆NED, yıllar boyunca İran'da "demokratikleşme reformlarını" teşvik etmek ve İran'a karşı kültürel sızma faaliyetlerinde bulunmak için akademisyenlere ve gazetecilere fon sağladı.

2. Diğer ülkelerdeki insan hakları durumunu yanlış tanıtmak

◆NED'in desteklediği Demokrasi Dergisi,  gelişmekte olan ülkeleri alışkanlık haline getirip Amerikan tarzı demokrasi standardına bağlı tutuyor ve bu ülkelerin başkanlık seçimlerini, ekonomik politikalarını, insan hakları durumlarını ve demokratik geçişlerini eleştiriyor.

◆Temmuz 2023'te Journal of Democracy ,  Başbakan Narendra Modi'nin iktidara gelmesinden bu yana hükümetinin demokratik kurumları, normları ve uygulamaları toptan ortadan kaldırmaya giriştiğini iddia ederek "Hindistan Hala Bir Demokrasi mi" teması altında Hindistan demokrasisi hakkında beş makale yayınladı. Nisan 2024'te Journal of Democracy  , "Bu Seçim Neden Hindistan'ın En Önemli Seçimi" başlıklı bir makale yayınladı ve Hindistan'daki demokratik yönetimin Modi'nin ikinci dönemi başladığından beri istikrarlı bir şekilde aşındığını ve Başbakan Modi ve Bharatiya Janata Partisi'nin üst üste üçüncü dönemi kazanması durumunda Hindistan'ın çoğulcu, laik bir demokrasi olarak geleceğinin tehlikede olabileceğini iddia etti.

◆Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyelerini “diktatörlükler” olarak sınıflandıran NED, akademik, kültürel ve medya faaliyetleri aracılığıyla değerlerini bu ülkelere ihraç etmeye devam etti. NED web sitesine ve diğer kaynaklara göre, NED 2021'de KİK ülkelerinde 1,8 milyon ABD doları yatırımla 11 program başlattı; “demokrasi aktivistlerini” desteklemek, bu ülkelerin insan hakları sicilini eleştirmek ve basın özgürlüğünü teşvik etmek adına toplumsal gerginlikleri körüklemek için.

3. Diğer ülkelerin seçimlerine müdahale etmek ve onları manipüle etmek.Image
Read 8 tweets
Jul 11
1501 yılından itibaren, Anadolu’dan giden Türkmenler, İran’da Safevi Devleti’ni kurdular.
Bu devleti daha 15 yaşında kuran Şah İsmail, Hatayi mahlasıyla şiirler yazıp deyişler söylüyordu. O, bugün bile Anadolu Alevileri için çok kutsal bir kişiliktir. Cem törenlerinde Hatayi’nin üç nefesi okunmazsa tören yürütülemez.

Şah İsmail, İran’daki devleti, Anadolu’da bulunan şu Türkmen boylarının yardımı ile kurmuştur: Ustaclu, Şamlu, Bayat, Afşar, Beğdili, Döğer, Yüreğir, Kınık, Bayındır, Salur, Eymir, Halep Türkmenleri, Rumlu, Çepni, Musullu, Tekelü, Bayburdlu, Karadağlu, Çapanlı, Turgutlu, Karamanlı, Dulkadırlı, İspirli, Hınıslı, Tokaçlı, Varsaklar…

Bu aşiretlerin büyük bölümü Alevi idi.
➡️➡️➡️(Bu konudaki ayrıntılar için Bakın: Prof. Faruk Sümer; Safevi Devleti’nin Kuruluşunda Anadolu Türklerinin Rolü, TTK Yayını).

1514 yılında Çaldıran Ovası’nda Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim ile İran’daki Türk Safevi Devleti’nin sultanı Şah İsmail kapıştılar. Savaşı; Osmanlı kesimi kazandı.
Bu çatışmada Anadolu’daki göçebe Türkmenler (Alevi Türkmenler), Şah İsmail’in yanında yer almışlardı.

Kürt aşiretleri ise Osmanlı Devleti’nin tarafında kılıç sallamışlardı. Kürtlerin bu yardımı yüzünden Yavuz Sultan Selim, İdrisi Bitlisiyi Diyarbakır Kadıaskeri yaparak (1517-1520) Doğu ve Güney Doğu Anadolu’yu aşiret reislerine taksim etti. Yavuz ve İdrisi Bitlisi, İran'dan sünnileşmek şartıyla getirttiği Kürt aşiretlerine büyük imtiyazlar verdi.
Akkoyunlu Türkmenlerin topraklarına el koyuldu, sünnileşmek şartıyla İrandan getirilen Kürtler, Araplar ve Acemlere verildi. Gelen Kürt beyleri artık bulundukları şehrin hâkimi olacaklar; bu mülkiyet hakkı babadan oğula kalacak ve dışarıdan kimse onlara karışamayacaktı .

Fakat Yavuz Sultan Selim’in bir isteği vardı: Kürt aşiretleri Şah İsmail adlı Kızılbaş’a (Şii Türkmenlere Kızılbaş diyorlardı) yardım eden bu Türk aşiretlerin hakkından gelecekler; onlara aman vermeyeceklerdi .

Bugün Alevi Kürt denilen aşiretlerin büyük bölümünü işte bu Osmanlı Devleti ile Kürt aşiretlerinin ezdiği Alevi Türk aşiretleri oluşturmaktadır .
Örneğin, Prof Yusuf Halaçoğlu'na göre Türkiye'nin 1/7 si olan Afşarların Doğu’da kalan bir kolu zaman içinde Kürtleşmiştir. Hatta bir kısmı da Ermenileşti. Çünkü onların da askerlik ve vergi imtiyazı vardı.
Afşarlar Türk, Fars ve Arap kaynaklarında geçen ve padişah çıkartan çok büyük bir Türk boyudur. Afşarların bu özelliğini öğrenmek isteyenler
➡️➡️➡️Prof. Faruk Sümer’in
“OĞUZLAR (Türkmenler) Tarihleri-Boy Teşkilatı-Destanlar” isimli kitaba bakabilirler.

Hülya Avşar, ailesi Afşar boyundan ise, kesinlikle Türk’tür. Ailesinde Kürtçe konuşuluyor olması, sözünü ettiğimiz bu tarihsel değişimin ürünüdür.

Diğer bir örnek de Beğdili (Beydili: Badıllı) aşiretidir. Alevi olan bu aşiret de Oğuz boylarından birisidir. Bu aşiretin Balaban Kolu tarihsel kayıtlarda 100 aile olarak yer almaktadır. İşte bu Balabanlı kolundan olan ve DTP’den milletvekili seçilen Sabahat Tuncel de bugün kendisini Kürt sanmaktadır. Kürt Alevisi denilen bu insanlar aslında Türk Alevisidir.

Bugün Doğu Anadolu’daki kolları Kürtleşmiş olan Iğdır, Bayat, Eyva (Yıva) gibi boylar da hakiki Türk topluluklarıdır .

Bugün Kürt sayılan Şikak aşireti, Kürt tarihi Şerefnâme’de, Türk aşireti gösterilmiştir. Bu aşiretin sol kolunu oluşturan ve Hakkâri yöresinde bulunan Ertuşîler de Türk’tür. Ertuşlu demek olan bu isim; İrtişli anlamına gelir. İrtiş, Türklerin anayurdundaki ırmaklardan birisidir.

Günümüzde Tunceli yöresinde yaşayan Aleviler ise Türkler’in Hun kolundandır. Tunceli halkı ile Bitlisli İdrisinin getirttiği Kürtler arasında ne dil, ne kültür ne tarih bağı vardır.

Ünlü Türkmen boylarından Karakeçili aşiretinin Batı’daki kolu Türkçe konuşurken Urfa bölgesindekiler Kürtçe konuşmaktadırlar.

Küresinliler Samsun bölgesinden Van civarına yerleştirilmiş Türkler olmalarına karşın zamanla dillerini yitirmişlerdir.
Kürt kökenliler ile sonradan Kürtleşenler arasında bir statü farkı bile oluşmuş idi. (1)

(Devamını da oku)Image
(2)- +++Van çevresindeki Kürt aşiret reislerinden Kinyas Kartal, Kürtleşmiş Türkler ile ilişki kurmadıklarını, onlara kız vermediklerini dile getirmiştir. ➡️➡️➡️(Bakınız: Macit Gürbüz; Kürtleşen Türkler, s. 149).

Örneğin, Türkan adı Türkler anlamına gelen aşiret bile Kürtleşmiş bulunuyor. Kürdili oymağının da Barak Türkmenlerine bağlı olduğu biliniyor. Öz Türk boyu olduğu adından bile anlaşılan Döğer aşireti de Urfa bölgesinde Kürtleşmiştir.

Ayrıca Gaziantep ve Kilis dolaylarında Musabeyli, İlbeyli, Okçu İzzeddin boyları; Şanlıurfa’da Torunlar; Sincar Dağı çevresindeki Saçlılar; Sekiz Büklüler, Amik Ovası’ndaki Kırıklar ve hatta Akkoyunlu, Karakoyunlu gibi büyük Türk boyları bugün Kürtleşmiş durumdadır.

Sivas yöresinde Koçgiri diye bilinen büyük aşiret de bâzılarınca Kürt sayılıyor. Gel gör ki dünya çapında bir otorite olan Türkiyatçı İrene Melikoff bu bölgede yaptığı araştırmada bunların Türk kimliğini net biçimde tespit etmiştir.

Ermeni halkı, milâttan öncesinden beri Kuzeydoğu Anadolu ile Kafkas hattında yaşamaktadır. En eski Hristiyanlardan biri Ermeni halkıdır ve bunlar dinlerini asla terk etmemişlerdir. Türkler bölgeyi ele geçirdikten sonra Ermenilerle dost olarak yaşamaya başlamışlardır. Osmanlı Devleti, Türkmenleri topluca katlederken; Ermenileri “Millet-i Sâdıka (Sâdık Millet)” ilan etmiş, devletin yönetim katında bunlara her türlü olanağı tanımıştır. Meşhur 1915 sürgünü; Ermenilerin devlet içinde olay çıkarmaması için yapılmıştır. Zaten İstanbul'da sefa süren 100 binin üzerindeki Ermeni tehcirden muaf tutulmuştur ve hatta Anadolu'da bulunan akrabasını da İstanbul'a getirmişlerdi.

Doğu'da çok az sayıda Ermeni ise Kürt ve Alevi aşiretler içinde saklanmıştır. Bunların sayısı da 40 bin kadar olduğunu Kürtleşen Ermeniler kitabından öğreniyoruz.
Yani tehcirden kaçanlar, kendilerini gizleyenler, oldukça sınırlı sayıdadır. Kalan Ermeniler, devletin ve halkın bilgisi dâhilinde kalan ailelerdir. Bunları Alevilerin içine gizlenmiş olarak göstermek tarihi çarpıtmaktır.

Kürtler ise tarihte, adı çok az geçen Turani bir kavimdir.
M.Ö. Dönemdeki tarihçiler Kürtlere için Turanidir demişlerdi, Mısırlılar Turani bir ırk demişlerdi, Herodot, Turani bir ırk demişti. Ve yine Anabiritanica Ansiklopedisi 1916 yılına kadar "Kürtler Turanidir" diye yazmıştır. Bu tarihten sonra aniden kaldırdılar!
Günümüzde dünya çapında tarihçiler, arkeologlar, dil bilimciler, nümismatikçiler de Kürtler Turanidir diyorlar. İngiliz Rawlinson'dan FRANSIZ Oppert'e kadar hepsi Kürtler Turanidir diyorlar.
➡️➡️➡️konuya dair Prof dr Mehmet Bayrakdar/ Yeditepe Ünv Öğr üyesi / Medler ve Türkler kitabında geniş referanslı analizi bulacaksınız.

Tarihi realitenin ışığında günümüzde Kafkasya coğrafyasında ve ön Asya'da yüzbinlerce Kürt yaşamakta ve ağırlıkla kurmanc lehçesi ile ülkenin hakim dilini birlikte kullanmaktadırlar.

M.Ö 1000 yıllarında Ukrayna'nın Batı'sında Dinyester Irmağının kuzeyinde Ternopil şehrinde bir Kürt beyliğinin yaşadığını Ukraynalı araştırmacı E. Albay Valeri Stesyuk ortaya koymuştu. ➡️➡️➡️(Prof Anıl Çeçen hocanın Türkiye'nin B PLANI kitabında geniş analizi var)

Ve yine: bugün Azerbaycan'dan Rusya'ya, Ukrayna'dan Kazakistan'a, Tacikistan'dan Kırgızistana, Türkmenistan'a kadar her ülkede onbinlerce Kürt yaşamaktadır. Azerbaycan'a gidenler bilir, Kelceber, Kubatlı, Laçin, Gence şehirlerinde azda olsa Kürtler var , yine Kazakistan'ın Çimkent bölgesinden, Tacikistan'ın Dangara eyaleti ve Klobi gibi şehirlerinde de Kürtler halen yaşamaktadır.
Hala ülkemizde kız alıp verme ile çok büyük ölçekte bir akrabalık bağı kurulmuştur.
Tüm bunlardan kültürel farklılaşma olsa da Kürtlerin de bir Türk boyu olduğu ortaya çıkıyor.
Nitekim Macar Prof Németh Gyula'ya göre; Macaristan'ın kuruluşunda yer alan 7 Türk boyundan birinin adı Kürttür. Bunlar Mezopotamya'dan değil Ortaasya'dan Türkistan'dan Orta Avrupa'ya gitmişlerdi.
Bu boyların isimleri ise şunlardır:
"Kabar, Kürt, Gyarmat, Taryan, Yene, Ker ve Keszi" +++Image
(3)-+++ bu 7 Turanı boy Macaristan'ı oluşturmuşlar.
➡️➡️➡️(Kaynak, Gyula Németh/Atilla ve Hunlar kitabı ve yine , Büyük tarihçi Zeki Velidi Togan'ın /Umumi Türk Tarihine Giriş, İş Bankası yayınları, sayfa, 218)

Anadolu'ya ise Sakalar/İskitlerden sonra ve Sakaların sayesinde Kafkasya'dan ve bir kolu da Hindistan'dan ve İran'dan gelen Kürtler Doğu Anadolu’nun dağlık kesiminde yaşayan göçebelerdi zamanla şehirleştiler ➡️➡️➡️(Prof Dr Mehmet Bayraktar/Medler ve Türkler) Devlet kuramadılar ama 1520'den sonra aşiret reisleri bölgesel güç kazanmışlardır.

Ve yine; Kürtler inanç olarak İslâm’ın Şâfii kolundandır. Tarikat olarak da büyük ölçüde Nakşibendîliği seçmişlerdir. Bu yönüyle de Aleviler ile Kürtler arasında derin uçurum bulunmaktadır.

Özetle;
Osmanlı'da 1517-1520 Bitlisli İdris fermanlarıyla Anadolu'ya getirilip çeşitli imtiyazlar verilen Kürtler ile bölgede çok daha önceden beri yerleşen Türkmen-Oğuz aşiretlerinin bir kısmı, son 300 yıllık süreç içerisinde çeşitli etkileşimlerle ve siyasi sebeplerle benzeşmiştir.

➡️➡️➡️Ali Rıza Özdemir'in Kayıp Türkler/Kürtleşen Türkmenler kitabına göre, Horosan üzerinden asırlar boyu Anadolu'ya taşınan 1500 kadar Türkmen/Oğuz aşiretinin 1/5 i dil farklılaşması yaşayarak "kürtleşmiştir".
1924 yılından sonra ise;
Türk-Kürt evlilikleri 3.7 milyonu aşmıştır. Bunlar iki çocuk yapsa minimum 10-12 kişilik bir akraba, çekirdek aile oluşmuştur.
3.7 milyon ile çarparsak da 40 milyon akraba oluşmuştur. Dünya'nın en büyük Kürt nüfusu ise İstanbul'da yaşamaktadır.
Hdp/pkk gibi etnik bölücü projelerinin tutmaması da bu akrabalık ve kaynaşma yüzünden olduğu açıktır. Çünkü bu akrabalık, ilişkisi halen devam etmektedir. Türk-Kürt evliliği devam etmektedir. Herhangi bir dükkana girerken bunun sahibi Türk mü, Kürt mü diye kimse sormamaktadır. Ticari ilişkiler ve komşuluk ilişkileri de devam etmektedir.

Olay tam da Prof Dr Mustafa Aksoy'un dediği gibidir. Hoca tivitinde şöyle demiştir:
"Ben Avşar boyunun Torun oymagından yani aşiretindenim. Bizim aşirette Kürtçe, Zazaca ve Türkçe konuşanlar var. Aşiretimin bazıları Sünni bazıları Alevi. Bu durumda benim aşiretim ne oluyor? Bu soruya sağlıklı cevap verilirse Türkiye'deki kimlik sorunu çözülür."
⏬⏬⏬


ANADOLU ALEVİLİĞİ

Anadolu’daki Alevilik özü itibarıyla Türk kimliklidir. Bu topraklardaki Aleviliğin kendisini anlatma aracı, “bağlama”dır. Bu saz Türk’e özgüdür. Aleviler, bağlamayı kutsamış; ona “Telli Kur’ân” denilmiştir. Kürtlerde bağlama olmadığı gibi onun kutsanması da yoktur.

Anadolu Alevilerinin ibâdeti olan Cem töreni de Türkçe ibâdet biçimidir. Bu topraklarda asla Kürtçe Cem yapılmamıştır. Bugün Kürt Alevisi diye bilinen veya kendilerini öyle sananlar bile cemlerini Türkçe yapmaktadırlar. Sâdece bu olgu bile Kürt Alevisi olmadığını bunların Türk Alevisi olduğunu göstermeye yeter.
➡️(Bakınız Boyasını Kazıyınca/İbrahim Okur)

Yine Anadolu Aleviliğinin “Yedi Ulular” diye kutsadığı ozanların tümü Türk’tür.
Seyyit Nesimi, Hatayi (Şah İsmail), Yemini, Virani, Pir Sultan Abdal, Fuzuli, Kul Himmet Türkçe yazan ozanlardır.
Günümüzde bile Kürt kökenli bir Alevi ozanı yoktur. Anadolu Alevilerinin kutsal kişileri arasında Kürt kökenli kimse bulunmamaktadır.

Kürtlerde kadının durumu ile Alevilerde kadının durumu birbirine hiç benzememektedir . Ayrıca sivil yaşam modeli de birbirine taban tabana zıttır.

Bu yüzden Anadolu’da dikkat çekecek bir kitle olarak Kürt Alevisi veya Alevi Kürt olmamıştır. Bu terimler, son yirmi-otuz yılda ortaya çıkmıştır. Bir taraftan Osmanlı zihniyetindeki resmi tarihçiler; bir taraftan, Alevileri de Kürt göstermeye çabalayan Hdp/pkk vb ideolojik projeleri Alevi Kürt terimini icat etmişler aklınca Alevileri de etnik bölücü projelerinde kullanmayı amaçlamaktadırlar. Lakin aklıselim kürtlerde, aleviler de bu tuzağın farkındadırlar. +++Image
Read 4 tweets
Jun 29
TUNUS
1- Halkı % 100 müslümandır.
2- Cumhurbaşkanını halk, başbakanı parlamento seçiyor.
3- Nüfusu 9 milyon. Ülkede 35 üniversite, 80 kolej var. Her branşta eğitim veriyorlar. İlkokul'dan doktoraya kadar tüm eğitim ücretsiz.
4-Aile planlaması yasası, 1956'da hazırlanmış. Bu yasa gereğince her aile 3'ten fazla çocuk yapamıyor.
5- Resmi nikah, tek geçerli aile sistemi. İmam nikâhlı ikinci eş yasalarla yasaklanmış.
6- Ülke, çevre değerlerini kabul ettiğinden her yer tertemiz. Çünkü çevreyi kirletenler hapis cezası ile cezalandırılıyor.
7- 800 gr ekmeğin fiyatı 30 kuruş, Bir kg dana bifteği 13 TL.
8- Bu ziraat ülkesinin ihracat malları zeytinyağı, tahıllar, portakal, limon, ton balığı.
9- İthalat çok yüksek vergilere tabi.
10- Türban, resmi daireler ve eğitim kurumlarında yasak, ancak sosyal yaşamda serbest.
11- Yılda bir kez ağaç festivali düzenleniyor. Festival sırasında herkes bir ağaç dikiyor.
12- Yılda bir kez dağa tırmanma festivali düzenleniyor. Her ülkeden bu ülkedeki boynuz dağına tırmanmak için turistler akın ediyor.
13- Ülkede 60 milyon zeytin, 3.5 milyon portakal ve 800 bin adet limon ağacı var.
14- Din ve devlet işleri tamamen birbirinden ayrı. Tam bir laiklik abidesi.
15- Başkentin ana caddesinde, kocaman bir posterde, bir kadın polisin, 3 çocuklu bir hanımı trafikte yönlendirişi resmedilmiş.
16- Bu posterin altında şöyle yazıyor: ''Ülkemizdeki iş kadınları, sokak düzenimizi sağlamakta baş etkendir."
17- Her öğrencinin birinci lisanı Arapça, ikinci lisanı Fransızca. Bunun haricinde, isteyenlere 5 yıl İngilizce eğitimi veriliyor.
18- Ülkenin dış borç gibi bir derdi yok.
19- Her taraf çiçek, çimen ve ağaçlarla süslenmiş. Bunları koparan, yolan, sertifikasız ağaç kesen herkese hapis cezası veriliyor.
20-Kedi, köpek çok sevilir, sahiplenme çok yüksektir.
21- Bir şoförün aylığı 400 dolar. Bunun dörtte ya da beşte birini kiraya veriyor. Kalanı ile kimseye muhtaç olmadan yaşayabiliyor ve para biriktirebiliyor.
22- Emeklilik yaşı 60 olarak belirlenmiş. Her vatandaş vergisini vermekle gurur duyuyor.
23- 50-60 bin kişilik üstü kapalı futbol stadyumları var.
24-Devlette yolsuzluk bilinmez, halk eğitimli ve dürüsttür.
25- İthalattan çok, yerli üretime önem veriliyor.
26- Kentlerdeki duvarlarda, sanatçıların yaptığı, bizde bazı çevrelerin ''müstehcen'' bulma ihtimali olan kadın resimleri yer alıyor.
27- Art deko tarzı süslü mimariyi yansıtan eski binalar çok iyi korunmuş durumda.
28- Halk sürekli çalışıyor ve üretiyor. Lüks ve ihtiras peşinde olan yok. Kazanç ''eşitlikçi'' bir biçimde paylaşılıyor. Bu, yaşamlarından belli oluyor.
29- Bu ülkede ezan okunurken mutlaka durup dinlersiniz. Zira hiçbir minarede sonuna kadar açılmış, yarısı da patlak hoparlörler yoktur. Müezzin şerefeye kadar zahmet edip çıkar ve oradan okur. Ve gerçekten çok güzel okur, herkes de onu dinler.
30-Kadınlar yasalar önünde gerçekten birinci sınıf vatandaştır. Mirasta kız çocukları daha önde tutulur. Kadın istemediği sürece boşanmak çok zordur. Veee en çarpıcı fark da şudur:
Bir kadına arabanızla çarpıp yaralarsanız, alacağınız ceza, erkeği yaraladığınız zaman alacağınız cezadan yaklaşık
%50 daha fazladır.
31-Çöldeki bedevi bile ana dili gibi bir yabancı dil konuşur.
32-Kanun ve kurallara uyulur. Çölde LandRover'la turistleri safariye götüren şoför, dümdüz ve kaymak gibi bir asfalt yolda günlerce, saatte 60 km. hızın üstüne çıkmayarak beni deli etmişti.
33- Ne tarihi dokuları, ne de cennet gibi bir doğaları var. Aslında, yılan, akrep ve çölden başka hiçbir şeyleri yok. Ama Şubat'ta da Mayıs'ta da, Eylül'de de, Kasım'da da, her taraf turistle doludur.
34-Zeytin ağacı ve zeytin üretimi neredeyse bizim kadardır.

Hani Müslüman ülkelerden örnek aranıyor ya?
Türkiye, Mısır falan deniyor ya?
Neden kimsenin aklına "TUNUS" gelmiyor.
O Tunus'un efsanevi kurucu lideri Burgiba tam bir ATATÜRK hayranı ve ülkeyi şekillendirirken, birebir ATATÜRK’ÜN fikirlerini esas aldığını defalarca beyan ettiğini biliyor muydunuz?

+++
indyturk.com/node/474506/t%…
serbestiyet.com/gunun-yazilari…Image
Bizimkiler, Mısır'ı (İhvanı, yobaz Müslüman kardeşleri örnek alacaklarına) Maliki mezhebinden ve tamamen seküler Tunus'u örnek alsınlar.
İlk fırsatta gidip göreceğim ülkelerden biri.


Image
Image
Image
Image
Tunus'tan anılacak çok önemli dersler var. Özellikle yarı başkanlık sistemine geçmek için yapılan yeni anayasa referandumundan sonrası oluşan hukuksuz diktatörluk sistemi dünyaya da acı bir ders niteliğinde....
serbestiyet.com/gunun-yazilari…
Read 6 tweets
Jun 25
"Bu topraklarda binlerce yıldır Kürtler yaşıyor, Türkler Orta Asya'dan gelen işgalciler, Med Devleti Kürtlerin atasıdır" diyen Kürtçülere okutunuz...
Kitabın adı; ALEXIAD.
Alexiad, Anadolu tarihini öğrenmek isteyen her bireyin sahip olup okuması gereken bir kitaptır ve Anadolu tarihi açısından son derece önemli bir eserdir.
Alexiad, Bizans İmparatoru Alexios Komnenos un kızı Anna Komnena tarafından yazılmış, 11 ve 12. Yüzyıllardaki Anadolu Tarihini konu alan bir eserdir.
Lakin, eserde kendilerini Anadolu'nun gerçek sahibi olduklarını zanneden Kürtlerden, Kürt halkından hiç bahsetmez.
Bakınız bu çok önemli bir husus. Zira Alexiad'da Bizanslılardan, Araplardan, Türklerden, Farslardan, Gürcülerden, Ermenilerden bahsedilir.
Hatta Peçenekler, Uzlar, Kumanlar'dan bahsedilir. (yani Türkler ayrıntılı olarak aktarılır).
Galatlı Keltler'den dahi bahsedilir.
Ama Kürtlerden bahsedilmez
Yoksa Anadolu'da Kürtler yok muydu? Hani 5000 yıllık Kürt Tarihi(!) nerede? Medlerin, Asurluların akrabası ve ardılı(!) olan Kürtler, döneminin en muteber tarihçisi Anna Komnena'nın hiç dikkatini çekmemiş nedense?
Yoksa tarihçi prenses Anna Komnena bir faşist(!) miydi?
Ya da Kurtler zaten Türk ırkının bir kolu muydu?
Bunun başka bir izahı olamaz(!).
Atilla DemircioğluImage
Atilla bey haklıdır zira Med yazıtlarını okuyup, bu yazıt Macarca Fince dil grubundan sondan eklemeli Sakaca iskitçe Türkçe'dir diyen Fransız dilbilimci J. Oppert idi.
CIA projelerinden başımızı kaldırabilirsek göreceğimiz manzara budur.
Read 4 tweets
Jun 23
EKONOMİ BAKANI MEHMET ŞİMŞEK HANGİ DEVLET ADINA ÇALIŞIYOR??

İngiliz Exeter(1) Üniversitesi'nde yüksek lisans yapan, 1993-1997 yılları arasında ABD Ankara Büyükelçiliği'nde CIA ajanı personele danışmanlık görevinde bulunan, 2000-2007 yılları arasında yönettiği para çantası değeri 1,6 trilyon Dolar olan Merrill Lynch(2) şirketinin Avrupa, Asya, Ortadoğu ve Afrika Bölge Sorumlusu iken 2001 krizinin çıkması için 10 Milyar Dolar sıcak paranın Türkiye'yi bir gecede terk etmesi işlemini yürüten, İngiliz(3) ve maalesef Türk yurttaşı da olan Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ivedilikle istifa etmeli, Türk yurttaşlığından çıkarılmalı ve sınır dışı edilmelidir.+++

E. Binbaşı merhum Erol Bilbilik'in 14 yıl önceki programının tamamı linkte
1- 🚩Değerli Dostlarımız,🚩

Sayın Zahide Ertaş'ın gönderdiği, rahmetli dostum *Erol Bilbilik'in* Mehmet Şimşek'in kimliği ve geçmişte ülkemizin Londra bankerleri tarafından soyulması konusundaki hizmetlerini açıkladığı, müthiş bilgi dolu yazısı en geniş şekilde yayılmalıdır.

İletmeniz için teşekkür ediyorum.

Saygılarımla,
Haluk Dural
Milli Merkez Genel Sekreteri

MEHMET ŞİMŞEK İSTİFA ETMELİ, SINIRDIŞI EDİLMELİ...

NEDEN Mİ..?

OKUYUNUZ..!

*14.4.2008 - Mehmet Şimşek Sınırdışı Edilmelidir!*

İngiliz Exeter(1) Üniversitesi'nde yüksek lisans yapan, 1993-1997 yılları arasında ABD Ankara Büyükelçiliği'nde CIA ajanı personele danışmanlık görevinde bulunan, 2000-2007 yılları arasında yönettiği para çantası değeri 1,6 trilyon Dolar olan Merrill Lynch(2) şirketinin Avrupa, Asya, Ortadoğu ve Afrika Bölge Sorumlusu iken 2001 krizinin çıkması için 10 Milyar Dolar sıcak paranın Türkiye'yi bir gecede terk etmesi işlemini yürüten, İngiliz(3) ve maalesef Türk yurttaşı olan Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ivedilikle istifa etmeli, Türk yurttaşlığından çıkarılmalı ve sınır dışı edilmelidir.

Türk halkının tarifsiz acılar çekmesine, yüzbinlerce yurttaşın bir gecede işsiz kalmasına, bir gecede yarı yarıya yoksullaşmamıza neden olan bu kişi, sınır dışı edilene kadar savaşımı sürdürmek Türk gençliğinin birinci görevidir.
Erol Bilbilik'in durumu tüm açıklığıyla gözler önüne seren yazısı okunmalı, Bu yazı Bilgisayar’a aktarılmalı, e-posta zincirleriyle herkes bilgilendirilmeli,

İmza kampanyaları yapılmalı,

Yürüyüş ve eylemler yapılmalı,

Türk halkından bu ihaneti bilmeyen kalmamalı,

Mehmet Şimşek yurttaşlıktan çıkarılıp sınırdışı edilene dek eyleme devam edilmelidir.
Tekrar ediyorum, bu görev Türk Gençliği'nin sadece öncelikli değil, birinci görevidir.

(1) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bu okulda yüksek lisans yapmıştır. Okul gelişmekte olan ülkelere ılımlı muhafazakâr yöneticiler yetiştirmesi ve İngiliz Haber alma Teşkilatı tarafından kontrol edilmesiyle tanınır.

(2) adresinde kendi kaleminden doğrulanabilir.

(3) İngiliz yurttaşı olmak için Kraliçe'ye sadakatle bağlı kalınacağına yemin etmek gerekmektedir.

***

*Mehmet Şimşek’in Bakanlığı Kabul Edilemez*

Mehmet Şimşek; 1 Ocak 1967’de, Batman iline bağlı Ercüş İlçesi’nin Arıca Köyü’nde doğdu. Ercüş Lisesi mezunu. 20 Ocak 1990’da, ABD uyruklu Annalise Granwald ile evlendi. Granwald, 1971’de ABD Wisconsin Eyaleti’nde doğmuş. Finans eğitimi almış. Şikago’da bir buçuk yıl kadar finansal analistlik yapmış.

Şimşek, lisans eğitimini Ankara Üniversitesi SBF’de yaptı, İktisat Bölümü’nü 1983’te en yüksek ikinci ortalamayla bitirdi. Etibank bursuyla gittiği İngiltere’deki Exeter Üniversitesi’nde Finans ve Ekonomi dallarında yüksek lisans (mastır) yaptı.

1993’te Türkiye’ye döndü ve Etibank’ta işe başladı. Kısa süre sonra ABD Büyükelçiliği’nde Türkiye ekonomisi üzerine analizler yapılan bölümde ekonomi danışmanlığına başladı. Bu göreve binlerce kişi arasından seçilerek geldi ve 1997 yılına kadar 4 yıl süreyle çalıştı. Nisan 1997’de ABD’den oturma izni alarak New York’a yerleşti. UBS Bank’ın Hisse Senetleri Analiz Kısmında çalıştı.

Bu işten ayrılan Şimşek, 1998 başında İstanbul’a döndü ve Bender ve Deutsche Menkul Değerler Şirketi’nde 2 yıl kadar çalıştı. 2000 yılı başında Merrill Lynch’ten gelen teklifi kabul ederek Londra’ya yerleşti. Sorumluluk alanları Türkiye, Yunanistan, Mısır ve İsrail’i kapsayan Akdeniz bölgesi ve 2001 yılı ortasından itibaren eklenen Rusya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti olmak üzere, uluslararası Merrill Lynch yatırım şirketinin makro analizler yapan bölümünde çalışmaya başladı. 2005’te Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgeleri Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanlığı’na getirildi. +++mehmetsimsek.gen.tr
2- Mehmet Şimşek, AKP’nin kurulduğu günden itibaren kendisi gibi Exeter Üniversitesi’nde mastır yapmış olan Abdullah Gül ve onun aracılığıyla da Ali Babacan, Nazım Ekren ve Şaban Dişli ile yakınlık sağladı. Şimşek, Recep Tayyip Erdoğan ile ilk defa 2005’te Londra’daki bir Avrupa Birliği zirvesinde karşılaştı. 22 Temmuz 2007 seçimlerinden önce Gül, Babacan, Ekren ve Dişli Şimşek’i milletvekili adayı olarak R.T. Erdoğan’a teklif etti. Gaziantep listesinden 1. sırada aday gösterilen Şimşek 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Milletvekili seçildi. 29 Ağustos 2007’de Başbakan R.T. Erdoğan tarafından açıklanan 60. Hükümet’te Hazine’den Sorumlu Devlet Bakanlığı’na getirildi.

*
Mehmet Şimşek, 9 Ağustos 2006 tarihinde onaylanan Bakanlar Kurulu kararında “403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 2383 sayılı kanunla değişik 22. maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığı’nın 26.7.2006 gün ve 2422 sayılı kararıyla Türk Vatandaşlığı’nı korumasına izin verilmiş olup aynı zamanda Birleşik Krallık vatandaşıdır.” şeklinde ifade edilmiştir.

Şimşek’in eşi Annalise Şimşek (Granwald), 2 Temmuz 2007 tarihinde onaylanan Bakanlar Kurulu kararında “403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 2383 sayılı kanunla değişik 22. maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığı’nın 26.6.2007 gün ve 9985 sayılı kararıyla Türk Vatandaşlığı’nı korumasına izin verilmiş olup aynı zamanda Birleşik Krallık vatandaşıdır.” şeklinde ifade edilmiştir.

Böylece Annalise Şimşek, eşinden 1 yıl sonra ve 22 Temmuz 2007 seçimlerinden 20 gün önce Türk Vatandaşı yapıldı ve Amerikan, İngiliz ve Türk olmak üzere 3 ülke vatandaşlığına sahip oldu. +++
Read 10 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us!

:(